Tayland’ın orkidelerle bezenen şehri Chiang Mai, “Kuzeyin Gülü” diye anılıyor. Ülkenin en ilgi çekici yerlerinden biri olan şehir; enfes tapınakların, keyifli pazarların, eğlenceli akşamların, gülen insanların, leziz yemeklerin ve ülkedeki en ucuz tatilin kenti. Chiang Mai zanaat ve halk sanatları dalında UNESCO yaratıcı şehirler ağına kabul edilmesiyle de adını duyuruyor.
Her yıl kış sezonunun bitip çiçeklerin en coştuğu zaman olan şubat ayında Chiang Mai Flower Festival adında 3 günlük bir festival düzenleniyor. Bu festival kentin en göz alıcı festivallerden. Ayrıca Tayland’da yetişen 1.300 değişik orkide türünü görmek isterseniz, kentin yakınlarındaki orkide çiftliklerine gidebilirsiniz.
Şehirde Songkran Festivali çok coşkulu kutlanıyor. Songkran, Tay Yeni Yılı festivali. Adını Sanskritçede “astrolojik geçiş” yani “dönüşüm veya değişiklik” anlamına gelen saṃkrānti kelimesinden alıyor. Tay Yeni Yıl Günü her yıl 13 Nisan’da oluyor. Festival 13-15 Nisan arasında kutlanıyor. Bu tarihler hafta sonuna denk gelirse bir sonraki hafta içi günleri resmi tatil ilan ediliyor. Bu tarihlerin hafta ortasına denk geldiği yıllardaysa tatil birleştirilerek bir önceki cuma gününden bir sonraki pazartesi gününe kadar uzatılıyor. Songkran Su Festivali, dünyanın en renkli festivallerinden biri kabul ediliyor.
Chiang Mai hakkında bilgiler
İçindekiler
- 1 Chiang Mai hakkında bilgiler
- 2 Chiang Mai’de gezilecek yerler listesi
- 2.1 Wat Chedi Luang
- 2.2 Wat Chiang Man
- 2.3 Wat Phra Singh
- 2.4 Wat Montien
- 2.5 Wat Suan Dok
- 2.6 Wat Jet Yot (Wat Photharam Maha Wihan)
- 2.7 Anusarn Market
- 2.8 Wat Pha Lat
- 2.9 Wat Phra That Doi Suthep
- 2.10 Phuphing Sarayı
- 2.11 Wat Sri Suphan (Gümüş Tapınağı)
- 2.12 Wat Lok Molee
- 2.13 Elephant POOPOOPAPER Park
- 2.14 Elephant Jungle Sanctuary Camp – 6
- 2.15 Bor Sang Umbrella Village
- 2.16 Lamphun
- 2.17 Ban Pa Pong Piang
- 2.18 Karen Long Kneck Kabilesi Köyleri
- 2.19 Chiang Mai restoran önerileri
- 2.20 Rabieng Na Maerim
- 2.21 The Riverside Bar & Restaurant
- 2.22 Chiang Mai Otelleri
- 2.23 Anantara Chiang Mai Resort
- 2.24 Mercure Chiang Mai
- 2.25 Shangri-La Hotel Chiang Mai
Kent, 1296 yılında Kral Mengrai tarafından Lanna Krallığı’nın başkenti olarak kurulmuş. Kentin ismi o zamanlar Haripunchai imiş. Bir efsaneye göre bir bölümü hâlâ ayakta olan şehir surları, gece-gündüz vardiyalı çalışan 90.000 kişi tarafından inşa edilmiş.
Ping Nehri’nin ikiye böldüğü kent, benim gördüğüm kadarıyla Tayland‘ın en ucuz şehri. Örneğin Bangkok‘ta 500 Baht ödeyerek girdiğiniz tapınaklara burada ya giriş ücreti yok ya da 50 Baht ödüyorsunuz! Tay yemekleri kursu, Tay masajı kursu, Muay tay boksu gibi ilgi alanları olanlar, bence öncelikle burayı değerlendirmeli.
Şehrin nüfusu ülkenin turistik güneyinden farklı olarak çoğunlukla Budistler’den oluşuyor. Ülkenin en önemli tapınaklarından birkaçı burada bulunuyor. Burada güneye nazaran çok farklı bir enerji hissediyorsunuz. Deniz olmayan bu şehre gelen ziyaretçiler de daha çok kültürel ve ruhani bir gezi yapmak isteyenler oluyor.
Chiang Mai’ye ilk olarak tek başına gelmiştim. Burada tanıştığım herkes sakin, güler yüzlü ve de dinine bağlı kişilerdi. İnsanlarda beni en çok etkileyense çevrelerine ve diğer insanlara karşı duyarlı davranışları ve paylaşımcı tutumları oldu. Konakladığım Anantara Chiang Mai Resort’un PR Müdürü Apitchaya bir gün beni monklara (Budist rahip) yemek vermeye götürdü. Monklara 6:00-11:00 arasında yemek veriliyor. Monklar o gün bağışlanan yemeği kendi aralarında paylaşıyorlar. O gün eğer yemek bağışı yoksa monklar hiç birşey yemiyor, resmen aç kalıyorlar. Ancak insanlar o kadar duyarlı ki sabahın 6:00’sında bile bir sürü insan yemek vermeye gelmişti. Kendi yaptıklarımı (daha doğrusu yapmadıklarımı) düşündüm. Sabah o saatte kalkıp kimse için bir yardımda bulunmadığım gerçeğiyle yüzleştim. Kendimden utandım.
Tayland Turizm Otoritesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen bir basın gezisi ile geldiğimdeyse Chiang Mai’nin farklı bir yönünü tanıma şansına sahip oldum. Sanatçı Fırat Neziroğlu’nun Yen koleksiyonunun fotoğraf çekimlerini Ömer Faruk Gökalp gerçekleştirdi. Sanat ağırlıklı bu gezide gördüklerimiz ve yaşadıklarımız da sıradanlıktan uzak oldu. Tayland Turizm Otoritesi’ne ev sahipliği, Fırat Neziroğlu’na ve Ömer Faruk Gökalp’a çalışmaları ve gezi arkadaşlıkları için çok teşekkür ederim.
Chiang Mai’de gezilecek yerler listesi
Chiang Mai gezilecek yerler listesinde çok sayıda tapınak var. Tapınaklara ilaveten bu şehirde fillerle yakınlaşacak, huzur ortamını iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Wat Chedi Luang
Wat Chedi Luang, Mengrai hanedanının 7. hükümdarı olan Kral Saen Muang Ma döneminde, 1385-1402 yılları arasında inşa edilmiş. Tayland’ın en kutsal emaneti olan Bangkok’taki Zümrüt Buda, 1468’den sonra yaklaşık 100 yıl bu tapınakta saklanmış.
Anıt 1545 yılındaki depremde hasar görmüş. 1992 yılında Güzel Sanatlar Bölümü anıtın yenileme çalışmalarını bitirmiş ve yüzeyini süsleyen naga (su yılanı) motifli merdivenleri ve tabanı süsleyen fil heykellerini restore etmiş.
Tapınak, gezdiğim en etkileyici tapınaklar arasında yer alıyor. Hem mimarisindeki ince detaylar hem de bahçesinde gezinen monklar, buranın atmosferini gerçekten de unutulmaz kılıyor.
Şehirdeki 3 sakız ağacından biri tapınağın bahçesinde hâlâ büyümeye devam ediyor. Yöre halkı şehrin koruyucu ruhuna sunmak üzere ağacın altına objeler bırakıyor. Bu ağacın tüm şehri hastalıklardan koruduğuna inanılıyor. Efsaneye göre bu ağaç düşerse bunu büyük bir felaket takip edecek.
Wat Chiang Man
Kral Mengrai döneminde yapılan bu ilk tapınak 1296 yılına tarihleniyor. Kral Megrai tapınağın bulunduğu yerden Chiang Mai’nin kuruluşunu yönetmiş. Tapınakta fil heykelleri ve mermer Budalar bulunuyor.
Wat Phra Singh
Tapınağa ismini veren Aslan Buda Heykeli Phra Singh, 1367 yılında Sri Lanka’dan getirilmiş. Bu heykel nisan ayındaki Songkran Festivali zamanında kentin sokaklarına çıkartılıyor. Halk da heykelin üzerine su serperek Buda’yı onurlandırıyor. Bu heykel nedeniyle bu tapınak, kentin en kutsal tapınağı kabul ediliyor.
Tapınağın içinde tam 1.000 yaşında bir kütüphane var. Kütüphane Budist yazıtlarla dolu.
Wat Montien
Şehrin önemli tapınaklarından biri olmasa da Lanna stili yapısı ve önündeki kırmızı rujlu kocaman Buda heykeli benim fazlasıyla dikkatimi çekti.
Wat Suan Dok
14. yüzyıl yapımı tapınaktaki Beyaz Chedi’ler Lanna krallarının küllerine ev sahipliği yapıyor.
Wat Jet Yot (Wat Photharam Maha Wihan)
7 Chedi’si (Anıt) yüzünden “7 tepe” olarak anılan Wat Jet Yot; 1455’te Kral Tilokaraja hükümdarlığı sırasında, Hindistan’daki büyük Mahabodhi Tapınağı’ndan esinlenerek yapılmış.
Anusarn Market
Buranın gece pazarı Anusarn Market çok ünlü. Yiyecekten hediyelik eşyaya kadar çok şey alabilirsiniz. Kaçırmamanızı öneririm.
Wat Pha Lat
Wat Phra That Doi Suthep tapınağı yolu üzerinde yer alan Wat Pha Lat, çoğu kişi tarafından çok bilinen bir tapınak değil. Ancak gelmeyenler ne kaybettiklerini henüz bilmiyorlar!
Wat Pha Lat, Budistler tarafından yoğunlukla ziyaret edilen Doi Suthep’in hemen aşağısında, ormanın içindeki gizli bir köşede yer alıyor. Henüz kalabalıklara maruz kalmamış olan yapı bir şelalenin yanı başında, huzur duyabileceğiniz, buraya geldiğiniz için kendinize teşekkür edeceğiniz bir yer.
Wat Phra That Doi Suthep
Şehrin 16 km kuzeybatısındaki Wat Phra That Doi Suthep, Kuzey Tayland’ın en ünlü tapınağı. Buraya organize turlara katılarak ya da songthaew denilen kırmızı kamyonet dolmuşların arkasında gelebilirsiniz.
Ancak sıkı durun! Tapınağa girmek için önce 365 basamak tırmanmanız gerekiyor! Bu basamaklar yılın her gününü betimliyor.
Budist Taylandlılar tapınağa Hac için geliyor. Özellikle de 2 büyük Budist bayramı olan Makha Bucha (13 Şubat) ve Visakha Bucha’da (11 Mayıs) burası ibadete gelen Budistler’le dolup taşıyor.
Bu hayranlık uyandıran tapınağın ortasında 24 metre uzunluğunda ve baştan aşağı altın varak kaplı bir Chedi (Anıt) var.
Etkileyici tapınak asla kaçırılmaması gereken, her gelene meditasyon yapma isteği uyandıracak nefis bir yapı.
Tapınağın kuruluş hikâyesinin özünde bir Tayland efsanesi var. Efsaneye göre 14. yüzyılda kutsal bir beyaz fil, tapınağın kurulduğu yeri arayıp bulduğunda hortumunu 3 kere öttürerek Buda’ya olan saygısını göstermek üzere diz çökmüş. Daha sonra buraya bu büyüleyici tapınak inşa edilmiş.
Tapınaktan şehir manzarası da efsane. Sislerin ardından görünen Chiang Mai sizi bir kez daha etkisi altına almayı başarıyor.
Phuphing Sarayı
Kraliyet ailesinin 1961 yılında inşa edilen tatil evi Phuphing Sarayı, Wat Phra That Doi Suthep’ın 4 km ilerisinde yer alıyor. Saray kraliyet ailesi burada olmadığı zamanlarda halka açılıyor. İlk konukları ise Danimarka kral ve kraliçesi olmuş.
Ancak şunu söylemeliyim: Saray bence çok etkileyici değil. Hatta bana göre pek de saray gibi olmayan bir yapı ve bahçe. Burası bizdeki sarayların yanına bile yanaşamaz. Yoksa nerede bizim Topkapı Sarayı’mız?
Wat Sri Suphan (Gümüş Tapınağı)
1502 yılına tarihlenen Wat Sri Suphan (Gümüş Tapınağı), Lanna gümüşçülerinin becerilerini sergileyen bir tapınak. Her yeri gümüş, alüminyum ve nikelle kaplı olan tapınaktaki desenler Buda’nın hayatını ve Lanna halkının halk yaşamını tasvir ediyor. Eski bir inanışa göre kadınların tapınağa girmesine izin verilmiyor.
Wat Lok Molee
14. yüzyıla tarihlenen Wat Lok Molee, geleneksel Lanna tarzında siyah lake kaplı tik ağacından yapılmış.
Elephant POOPOOPAPER Park
Şimdi sıkı durun! Çünkü burası bolca fil kakası göreceğiniz bir yer!
Evet, bu parkta fil kakasından kağıt üretiliyor. Parkta kakaların ham hâlinden liflerinin ayrılması, yıkanması, boyanması, kurutulması ve kağıt hâline getirilmesini aşama aşama izleyebiliyorsunuz. Hatta kağıt üretimini kendiniz de yapabiliyorsunuz. Korkmayın, kakalar bu aşamada çoktan yıkanmış oluyor. Koku falan yok!
En sonunda da dilerseniz kendinize kağıttan özel ürünler yapabiliyorsunuz. Mesela ben yeğenime ve kendime kitap ayracı yaptım.
Kulağa her ne kadar başlangıçta itici gelse de böyle bir yerin kurulmasını takdir etmemek mümkün değil. Helal olsun Tayland sana!
Elephant Jungle Sanctuary Camp – 6
Fillerle bir gün geçirmek kulağınıza nasıl geliyor? Onları beslemek, yıkamak ve onlarla birlikte eğlenmek istiyor musunuz? Eğer cevabınız evetse size çok özel bir yerden bahsedeceğim: Elephant Jungle Sanctuary Camp.
Elephant Jungle Sanctuary Camp, Tayland’da filler için barınak kurmaya yönelik oluşturulan bir proje. Barınaklar Tayland’daki 3 doğal parkın içinde bulunuyor. Burayı daha detaylı olarak bir başka yazımda anlatacağım.
Bor Sang Umbrella Village
Bu köyde ağırlıklı olarak el işi ürünler yapılıp satılıyor. El işi şemsiyeler, fenerler, gördüğünüzde satın almak isteyeceğiniz çok şey var.
Tayland’a özel işlemeli telefon kılıfları da hiç fena değil. Hem belki bir dövme bile yaptırabilirsiniz, kim bilir?
Lamphun
Burası Tayland’ın sanat ve kültür şehri olarak anılıyor. 400 yıllık geleneksel teknikler kullanılarak el sanatları uygulanıyor.
Ban Pa Pong Piang
Ban Pa Pong Piang (Pa Pong Pieng), Doi Inthanon Millî Parkı’nın eteklerindeki dağlarda yer alan pirinç terasları. Verimli ormanlık topraklarda bulunan pirinç teraslarının görüntüleri de can alıcı.
Karen Long Kneck Kabilesi Köyleri
Uzun boyunlu kırmızı Karen kadınları 5 yaşından itibaren boyunlarına pirinçten yapılan iri halkaları geçirip omuzlarını ve göğüs kafeslerini deforme ederek boyunlarının uzun görünmesini sağlıyorlar. Yaşadıkları bir köyü ücret karşılığında ziyaret edebiliyorsunuz.
Chiang Mai restoran önerileri
Eğer masanızın yanında şelalelerin akacağı rüya gibi kafelere ve restoranlara gitmek isterseniz; Carp Cafe, Dantewada Land of Angels, Chom Cafe’ye mutlaka uğramalısınız.
Rabieng Na Maerim
Harika manzarada mükemmel Tay lezzetlerini tatmanız için bu restoranı öneriyorum.
The Riverside Bar & Restaurant
Ping Nehri kenarındaki restoran, hem yerel halk hem de turistler tarafından çok beğeniliyor.
Chiang Mai Otelleri
Şehirde her bütçeye uygun çok sayıda hostel ve otel var. Ancak ben en çok tercih edilen otelleri listeledim.
Anantara Chiang Mai Resort
Mae Ping Nehri kıyısında yer alan Anantara Chiang Mai Resort şehrin en özel otellerinden biri. Bu otel lüks ve zarafeti temsil ediyor.
Mercure Chiang Mai
Şehrin merkezindeki otel, en lüks ve konforlu oteller arasında yer alıyor.
Shangri-La Hotel Chiang Mai
Nehir kenarında bulunan otel, şehrin üst sınıf otelleri arasında yer alıyor.
Tayland gezim sırasında Chiang Mai’ye gelmek, çok sevdiğim bu ülkeyi daha da çok sevmemi sağladı. Gerçek Tay kültürüyle tanışmak isteyenlerin burayı mutlaka rotalarına eklemelerini öneriyorum.
Seninle birlikte gelip oraları görebilmeyi çok isterdim. Hayran kaldım. İmkanı olan herkesin gitmesini isterim.
Keşke gelebilseydin annecim. İnşallah başka rotalara kısmet olur. Ama Chiang Mai gerçekten müthiş bir yer.