10 yılı aşkın bir süredir tam zamanlı gezginim. Bugüne kadar 100’den fazla ülke, 500’ün üzerinde şehir gezdim, gördüm. Bunun yanında bu coğrafyalarda rastlayabileceğiniz onlarca hayvan tanıdım. Kimi korkutucu, kimi komik, kimi hep hatırlanasıydı. Bu seyahatlerimdeki fotoğraflarıma göz atarken fark ettim ki bir hayvanat bahçesinde göremeyeceğiniz kadar çok sayıda hayvan cinsiyle yakınlaşmışım. O zaman ister misiniz, birlikte hayvanlar âlemine bir yolculuk yapıp onların izinden bir dünya turuna çıkalım?
Yeryüzünde hayvan izleri
İçindekiler
- 1 Yeryüzünde hayvan izleri
- 2 Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP)
- 3 Hayvanlar Âlemi
- 3.1 Napolyon Balığı
- 3.2 Dev Kaplumbağa
- 3.3 Aslan
- 3.4 Dağ Gorilleri
- 3.5 Zürafa
- 3.6 Pelikan
- 3.7 Fok
- 3.8 Kartal
- 3.9 İnek
- 3.10 Deve
- 3.11 Fil
- 3.12 Hemşire Köpekbalığı
- 3.13 Balina Köpekbalığı
- 3.14 Müren Balığı
- 3.15 Arı
- 3.16 Sapan Kuyruk Köpekbalığı
- 3.17 Anemon Balığı
- 3.18 Geyik
- 3.19 Timsah
- 3.20 Vatoz
- 3.21 Kaplumbağa
- 3.22 Lama
- 3.23 İguana
- 3.24 Eşek
- 3.25 At
- 3.26 Kedi
- 3.27 Köpek
4 Ekim her yıl Hayvanları Koruma Günü olarak kutlanıyor. Peki biz insanoğlu olarak hayvanlara nasıl davranıyoruz? Değişik ülkelere seyahat ettiğimizde hangi hayvanları görüyoruz? Hayvanlara davranışlarımız farklı kültürlerde değişiyor mu?
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP)
Hayvan haklarını savunanlar elele vermiş hayvanların sesi olmaya çalışıyor. Ben de bir hayvansever olarak naçizane fikirlerimi burada yazmak istedim.
Öncelikle şu bir gerçek: Dünyanın en cani yaratığı biz insanoğlundan başkası değil. Hırs, öfke, sadizm, vahşet, ego, adına ne derseniz deyin kendimize yapılmasını istemediğimiz herşeyi savunmasız canlılara yapıyoruz. Gücümüzü onlar üzerinde gösteriyor, bundan da tuhaf bir şekilde zevk alıyoruz.
Bir de madalyonun diğer yüzü var. Hayvanlar bazı kültürlerde yokluktan ya da yüzyıllardır süre gelen alışkanlıklardan ötürü yük ya da insan taşıma amaçlı kullanılıyor. At, deve, eşek, katır insanların kendisini ya da eşyalarını sırtlanıyor. Hindistan‘da inek kutsalken Orta Asya’da çocuklar atlarıyla birlikte büyüyor. Sonra da o atı kesip yiyor. Peki doğru olan ne?
Evet ben bir hayvanseverim ama bu yazıyı yazarken amacım herhangi bir kültürü eleştirmek değil. Benim karşı olduğum tek şey var: Keyif ve zevk uğruna hayvanlara işkence etmek! Sirklerde hayvanlara eziyet ederek gösteri yaptırtmak, boğa güreşlerinde gözünüzün önünde boğanın öldürülüşünü izlemek asla bana göre değil ama çölü deveyle geçiyorlarsa, at binip sürülerini otlatıyorlarsa, o hayvanlara işkence etmeyip güzel bakım yaptıkları sürece buna da saygı duyuyorum. Sonuçta her kültürün gerçeklerini oranın coğrafi ve ekonomik koşullarına göre değerlendirmek gerekmiyor mu?
Hayvanlar Âlemi
Bu yazımda gezdiğim yerlerdeki hayvanlarla çekilmiş fotoğraflarımı derledim. Siz de seyahat ettiğim ülkelerde hangi hayvanları gördüm, hangileriyle yakınlaştım, hangilerini okşadım görmek ister misiniz?
Napolyon Balığı
Dalgıç arkadaşlarım bilirler. Mısır dünya üzerinde dalış yapılacak en güzel yerlerden biridir. Napolyon balığı da su altında nadir görülen balıklardan biri. İşte bu fotoğraftaki yakışıklı da Mısır’da dalış sırasında yakınlaştığım koca dudaklı bir napolyon balığı.
Dev Kaplumbağa
Tanzanya‘nın cennet Zanzibar Adası‘nda yaklaşık 100 tane dev kara kaplumbağası var. Bu kaplumbağaların bazıları da tam 300 yaşında! Zanzibar Adası’nda yaşayan bir tarihe dokunmaksa oldukça etkileyici. Ancak sonradan öğrendim ki bu dev kara kaplumbağları aslında Seyşeller’in Aldabra Adaları’ndan buraya getirilmiş. Onlara ana vatanlarında da dokunma şerefine eriştim tabii.
Aslan
Kenya ve Tanzanya‘da safari yaparken aslan görmek olağan. Eminim siz de gün boyu belgesel izlerken ormanların kralını görmüş kadar olmuşsunuzdur. Ama aslanla selfie çekilmek bir çok insana hayatı boyunca nasip olmayacak bir şans. Ürkütücü olan bu anın hatırasıysa unutulmaz.
Dağ Gorilleri
Dağ gorilleri (gorilla beringei beringei); Ruanda, Uganda ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti arasındaki Virunga yanardağı silsileleri üzerindeki görkemli yağmur ormanlarında yaşıyor. Ağırlıkları 150-200 kilograma kadar ulaşan dağ gorilleri, dev gibi görüntülerine rağmen oldukça zararsızlar. Otçullar, aile olarak yaşıyorlar. Bu nazik primatları doğal ortamlarında gözlemlemekse gerçekten muhteşem bir deneyim. Ben de onları Ruanda’daki Volcanoes Millî Parkı’nda gördüm. Sarılasım geldi ama 7 metreden fazla yanaştırmadılar.
Zürafa
Kenya’nın başkenti Nairobi‘de soyları yok olma tehlikesi altında olan Rothschild cinsi zürafaları korumak amacıyla Giraffe Center kuruldu. Yetiştirdikleri zürafaları belli bir yaşa geldiklerinde ülkedeki ulusal parklara gönderiyorlar. Burada zürafaları ellerinizle besleyebiliyorsunuz. Aman dikkat! Şirinliklerine bakıp aldanmayın! Yemler bitince kocaman dişlerini geçirerek sizin de elinizi ısırabilirler. Bana kalan bu fotoğrafın acı hatırası.
Pelikan
Pelikana neredeyse dünyanın her yerinde rastlayabilirsiniz. Ancak bu kadar yakınlaşabileceğiniz ender yerlerden biri Namibya‘nın Swakopmund şehridir. Burada balina seyir turuna katılırsanız, pelikanlarla birlikte seyahat edebilirsiniz.
Fok
Namibya’daki Cape Cross Seal Reserve, fokların dünyadaki en büyük üreme yeri. Yalnız burada inanılmaz kötü ve ağır bir koku var. Bu kokunun sahibi, televizyonda izlerken şirinlikleriyle her daim insanların sempatisini kazanan foktan başkası değil. Bu sevimli hayvana bu kadar yakın olmak, hatta dokunup sevebilmek güzeldi. Ama duş aldıktan sonra bile kokudan kurtulamadığımı itiraf ediyorum!
Kartal
Gökyüzünün tartışmasız kralı kartal bir çok insanın hayatı boyunca görmediği bir canlı türü. Hayranlık ve gücün sembolü. Kazakistan için de öyle. Burada küçükken insanlar tarafından vahşi ortamlarından alınıp avlanmak amacıyla beslenen kartallar var. Kazakistan’da bu kartalları elinize alabilirsiniz. Bir kuş kadar sevimli olmasalar da onlar için atfedilen güç sembolüne yakından tanık olur, kanatlarını açtıklarında kendinizi onların yanında küçücük ve savunmasız hissedebilirsiniz.
İnek
Hani bizim iştahla tabaklarımızı süslese de 1.2 milyar nüfusuyla Hindistan için inek farklı bir yere sahip. Hindistan’da Budistler tarafından kutsal sayılan hayvan tapınılacak bir canlı. Yola çıktılarsa sabırla geçmelerini bekleyecek, önceliği her zaman onlara vereceksiniz. Hindistan’a yolunuz düşerse sakın ha inekler konusunda şaka bile yapmayın!
Deve
Deve denince akla ilk olarak Arap ülkeleri ve Sahra Çölü gelebilir. Ancak dünyanın her yerinde çölleri geçmek için en önemli detay devedir. Onlar bu coğrafyalar için bir hayvandan çok daha fazlasını ifade eder. Bu zorlu çölleri bugünkü teknolojiyle bile aşmak mümkün değilken deve can kurtarıcıdır. Hindistan’da Jaisalmer‘deki Thar Çölü’nü aşmak için de yine deve kullanılır.
Fil
Tayland için fil sadece dev bir hayvan değildir. Tapınılmaz ama Hindistan’da inek neyse Tayland’da da fil o kadar önemlidir. Bugün ülkeye turist olarak gidenler özel barınaklarda rehabilite edilen filleri elleriyle besler, yıkarlar. Elephant Jungle Sanctuary Camp gibi barınaklarda sirklerden, çalıştırılmaktan, insanların eğlence aracı olmaktan kurtarılan filler vardır.
Hemşire Köpekbalığı
Maldivler‘de hemşire köpekbalıklarına sarılarak dalış yapabileceğinizi biliyor musunuz? Köpekbalığına korkuyla sarılmış fotoğrafımı görünce herkes benim kadar korkuyor ama bu hayvanlar sanılanın aksine tehlikesiz, uysal ve de fazlaca da sırnaşıklar. Tek korkutucu yanları azıcık (!) iri olmaları.
Balina Köpekbalığı
Denizlerin en büyük canlısı olan whale shark (balina köpekbalığı) ile karşılaşırsanız korkmanıza gerek yok. İri görüntülerine rağmen sadece planktonla beslendiklerinden son derece zararsızlar. Yine de en az 5 metre mesafe bırakarak ve asla önüne geçmeden görebiliyorsunuz. Bana da Filipinler’in Bohol Adası’ndaki Taug Lila’da onları görmek kısmet oldu.
Şu ana kadar bulunan en büyük balina köpekbalığı 12.6 metre uzunluğunda ve 15 ton geliyor. Bir yüzgeci 10.000 $ USD’ye satılan bu hayvan biz acımasız insanoğlu nedeniyle maalesef katlediliyor. Umarım bu katliam sona erer ve balina köpekbalıkları her zaman doğal ortamlarında özgürce gezerler.
Müren Balığı
Müren balığı (Muraena helena); kayalık kıyılarda yaşayan, 1.5-3 metre uzunluğunda bir balık. Üst çenesi alt çenesinden daha uzun, dişleri uzun ve keskin. Oldukça yırtıcı olan bu balığın kanı ve ısırığı zehirli. Ülkemizde ve tropik denizlerde çok görülüyor. Ben de kendisini çok yerde gördüm. Ancak fotoğraftaki kadar büyüğüyle sadece Umman‘ın Maskat şehrinde karşılaştım.
Arı
Vietnam‘da Mekong Deltası‘na gittiğinizde arı kovanını tutma şansınız var. Korkmayın, yeterince terbiyeliler. Sokmuyorlar. En az balları kadar tatlılar.
Sapan Kuyruk Köpekbalığı
Sanıldığı gibi köpekbalıklarının tamamı saldırgan ve tehlikeli değildir. Filipinler’in Malapascua Adası‘ndaki sapan kuyruk köpekbalığı da bu türün zararsız olanlarından. Ne yazık ki kendisiyle birlikte bir fotoğrafım yok. Aşağıdaki fotoğrafta görünen büyük beyazsa bu türün en tehlikelisi. Sapan kuyruk amcası büyük beyazın yanında süt dökmüş kedi gibi kalır.
Anemon Balığı
Evet, adı gibi komik bir balıkla karşı karşıyasınız. Animasyon filmlerinin başrol oyuncusu anemon balığı ya da nam-ı diğer palyaço balığı, sizinle karşılaştığı anda gidip gelip komiklik yapan bir balık. Maskeme çarptı, elime çarptı, neyse ki cüssesi küçüktü. Filipinler’in Malapascua Adası’nda kayıp balık Nemo’nun akrabalarıyla yaptığım dalışı unutmam mümkün değil.
Geyik
Kanada‘da sokaklar sincap ve rakundan geçilmez. Sizin sevimli sandığınız bu hayvanlar orada yaşayanların evlerinin çatısından girip tavan arasında çoluk çocuğa karışarak Kanadalılar’ın başına sıkı çorap örebiliyor. Şehir dışındaki eyalet parklarıysa geyik ve onun boynuzlu akrabası moose ile dolu. Bu parklarda biraz ileriye giderek geyikleri havuçla besleyebiliyorsunuz.
Timsah
İşte her gün yapılmayacak bir aktivite daha! Eğer ABD‘nin Miami kentindeki Everglades Parkı’na giderseniz, timsahlara 1-2 metreye kadar yaklaşabilirsiniz. Zaten daha fazlasına da gerek olduğunu düşünmüyorum. Oldukça ürkütücüler.
Vatoz
Su altındaki en tehlikeli canlılardan biri vatozdur. Bir kuş gibi kanat çırparak su altında âdeta uçar. Ne enteresandır ki bu tehlikeli canlıya yaklaşmak Cayman Adaları’nda dalış yaparak mümkün. Fotoğrafta bu yakınlaşma anından bir görüntü yer alıyor. Buradan bakıldığında masumane görünebilir ancak Stingray City adındaki bölgede tüplü dalış yaptığım görüntü bu canlıyla yaşayabileceğiniz en tehlikeli andır. Belgeselleriyle dünya çapında ün kazanan timsah avcısı lakaplı Steve Irwin’in Avustralya’daki Büyük Mercan Kayalıkları’nda su altı belgeseli çekerken vatoz balığının zehirli kuyruğunun kalbine saplanmasıyla öldüğünü hatırlatayım.
Kaplumbağa
Deniz kaplumbağalarının Akdeniz’de en büyük yuvalanma ve üreme noktası Kıbrıs Adası‘dır. Türkiye sahillerinde de en çok Dalyan‘ın İztuzu Plajı’nda görülürler. Onlarla birlikte denizde yüzmekse herkese nasip olacak bir durum değildir. Bu fotoğrafta da işte o ender anlardan birini yaşıyor, Kaş‘ta kaplumbağalarla birlikte dalıyorum.
Lama
Peru‘nun güzelim hayvanları lamalar hem Cusco‘da hem Machu Picchu‘da mutlaka karşınıza çıkıyor. Bakmayın böyle bakıştığımıza. Her an yüzüme tükürebilirdi!
İguana
Sokakta yürürken iguanalara çarpmamak için pür dikkat olmanız gereken bir yer olabilir mi? Evet, var! Ekvador‘un Galápagos Adaları‘nda iguanalar otobana çıkıp trafiği tıkayabiliyor, yürüdüğünüz yola boylu boyunca uzanabiliyor. Sürdürülebilir turizme katkıda bulunan ve endemik türlerini korumak konusunda ciddi tedbirler uygulayan Ekvador’da hayvanlara 2 metreden fazla yaklaşmanızsa yasak! Yani gözünüzü dört açmalısınız!
Eşek
Kuzey Kıbrıs’ın Karpaz bölgesinde yaşayan eşekleri farklı kılan, dünyadaki tek yabani eşek popülasyonuna sahip olmaları. Dipkarpaz Millî Parkı’nda yaşayan bu eşekler için yabani dense de millî parkın girişinde onları ellerinizle besleyebiliyorsunuz.
At
İnsanoğlunun ilk evcilleştirdiği hayvanlar arasında yer alan atlar, bilindiği gibi sadece binek hayvanı olarak kullanılmazlar. Bu asil hayvanlar bugün hâlâ Orta Asya’da önemini korumaktadır. Eğer siz şimdiye dek ata binmediyseniz, ülkemizin cennet köşelerinden biri olan Kapadokya‘da (nam-ı diğer Güzel Atlar Diyarı) tüflerin arasında Kapadokya’da ata binme deneyimi yaşamanızı öneririm.
Kedi
Ülkemizde sokaklarımız evsiz kedilerle dolu. Oysa Avrupa ve Kuzey Amerika’da bu canlıları sokakta göremezsiniz. Onlar aileden biri gibidir.
Köpek
Kedi için söylediklerimin aynısı köpekler için de geçerli. Onlar Avrupa ve Kuzey Amerika’da bizde olduğu gibi sahipsiz değiller. Aksine özenle bakılıyorlar.
Unutmayalım ki bu dünya sadece bizim değil! Biz bu küçük dünyamızı hem hayvanlarla hem bitkilerle paylaşıyoruz. Bizim diğer canlılardan tek farkımız, gücümüzün onlardan daha fazla olması. Ancak güçlüyüz diye de bizim başka canlılara eziyet etmeye hiç mi hiç hakkımız yok. Zaten dünyamız hep birlikte çok daha güzel.
Çok ilginç bir yazı olmuş. Tebrik ederim
Çok sağol annecim. Dünya üzerindeki hayvanlarla deneyimlerimi aktarmaya çalıştım. Beğendiysen ne mutlu bana.