Kamboçya ya da resmi adıyla Kamboçya Krallığı, Güneydoğu Asya’da yer alıyor. 832-1431 yılları arasında burada hüküm süren Khmer İmparatorluğu, Güneydoğu Asya’nın en güçlü imparatorluklarından olmuş. Khmer İmparatorluğu’nun farklı başkentlerinin muhteşem kalıntılarını içeren Angkor Arkeoloji Parkı, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Ülkenin yakın tarihiyse katliamlar ve acılarla dolu. Gerilla katliamını konu alan Killing Fields (Ölüm Tarlaları) filmi bizi yaralayarak hafızamıza kazındı. Daha sonra Angelina Jolie, Lara Croft: Tomb Raider filminin bazı sahnelerini Ta Prohm’da çekti, üzerine bir de ülkeden bir çocuk evlat edindi. Bu filmden sonra dikkatler iyice Kamboçya’ya çevrildi, turizm patlaması yaşandı. Günümüzde dünyanın en büyük tapınak alanı olan Angkor Arkeoloji Parkı, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayarak ülkenin adını duyuruyor.
Güneydoğu Asya’nın en güçlü imparatorluklarından olan Khmer İmparatorluğu, Hinduizm’in hüküm sürdüğü imparatorluk topraklarında pek çok tapınak inşa etmiş. Bunlardan en ünlüsüyse başkentlerinden biri olan Angkor’da bulunan Angkor Wat. 400 km²’lik alanıyla dünyanın en büyük tapınak alanı Angkor Arkeoloji Parkı, yılda 4 milyon ziyaretçiyle ülke turizminin göz bebeği.
Killing Fields (Ölüm Tarlaları) filmini izlediniz mi? Ülkeyi kan gölüne çeviren gerillaların halka yaptığı zulme ve işkencelere kalbinizin dayanması biraz zor olabilir ama Kamboçya’nın acılarını hissetmek istiyorsanız bu filmi kaçırmamalısınız.
Tüm aydınları öldürülen, tüm doktorları, mühendisleri, teknik adamları katledilen ülkenin durumu hâlâ içler acısı. Ülkenin sanayisi yok. Biraz tekstil üretimi yapılıyor, biraz da turizm geliri var. Ülke turizminin en önemli gelir kaynağı olan Angkor Arkeoloji Parkı’nın işletmesini başbakanın oğlu yapıyor.
Kişi başına düşen gelirde dünyanın en alt sıralarında yer alıyorlar. Nüfusun yarısından fazlası günde 1 USD’den az kazanıyor.
Ülkede hâlâ temizlenmemiş 4 milyon kara mayını olduğu düşünülüyor. Her ay en az 300 kişi bu mayınlara basarak sakat kalıyor.
Kamboçya’ya nasıl gidilir?
İçindekiler
Kamboçya’ya Türkiye’den direkt uçuş bulunmuyor. Başkent Phnom Penh’e aktarmalı uçuşlar ortalama 14,5 saat sürüyor.
Ülkenin dini Budizm. Halk Budist kültürü etkisiyle oldukça hoşgörülü.
Budist inancına göre insanların başına dokunulması hakaret kabul ediliyor. Ayrıca otururken ayakların ve tabanın bir kişiye yönelik olması hakaret kabul ediliyor.
Ülkede 2 mevsim var: Islak ve kuru. Nisan-ağustos ayları arası yağışlı sezon. Ekim-mart arası yağışsız ve güneşli sezon, dolayısıyla da yüksek sezon. Düşük sezonda bile çok kalabalık olan tapınakların yüksek sezondaki hâlini siz düşünün artık. Ya düşük sezonda gelip biraz ıslanmayı göze alacaksınız ya da yüksek sezonda insan seliyle birlikte gezeceksiniz.
13-15 Nisan tarihleri arasında kutlanılan Songkran Festivali (Su Festivali) döneminde Kamboçya’da yeni yıl kutlamaları yapılıyor. Aslında Songkran Festivali, Tay Yeni Yılı festivali ama Kamboçya’da da kutlanıyor. Festival sabahı Budist tapınaklar ziyaret ediliyor, monklara yemekler sunuluyor. Buda heykellerine, genç ve yaşlı halka; kutsamak, yenilemek, iyi şans getirmesi amacıyla su sıçratılıyor. Festivalde yerel halk ile turistler ellerine geçirdikleri su tabancaları, su dolu balonlar ve kovalarla birbirlerini ıslatıyorlar. Suyu seviyorsanız bu festivali kaçırmayın.
UNESCO Somut Olmayan Miras listesindeki Apsara dansı, 1.000 yıldan fazladır yaşayan geleneksel bir yerel dansı türü.
Kamboçya mutfağı tam bir karışım; Tayland mutfağı, Vietnam mutfağı, Çin mutfağı, Fransız mutfağı etkileri görülüyor. Kamboçyalılar, Kızıl Khmerler döneminde çektikleri açlık sonrası böcek, solucan ve örümcekleri yemeye alışmışlar. Bugün hâlâ bu böcekleri büyük bir iştahla yiyorlar. Tarantula kebabı, halk tarafından en sevilen böcek yemeklerinden biri. Ayrıca tavuk ayakları, ördek ceninleri, bağırsağa sarılmış kan keki gibi ismini bile duyduğunuzda midenize kramplar sokan yemekleri var. Elbette ki güzel yemekleri de var. Örneğin amok trei, körili nefis bir balık yemeği.
Kamboçya’ya vize almak gerekiyor mu?
Umuma mahsus (bordo) pasaport sahibi T.C. vatandaşlarının ülkeye girebilmek için vize alması gerekiyor. İki çeşit vize yöntemi var: e-vize ve kapıda vize. Ben e-vize almanızı öneririm.
E-vizenizi https://www.evisa.gov.kh/ sitesinden kolaylıkla alabilirsiniz. Vize 37 USD karşılığında 30 gün için veriliyor. 3 iş gününde vizeniz e-posta adresine gönderiliyor. Bu e-postanın mutlaka çıktısını alın, gümrükte gösterin.
Kamboçya tarihi oldukça eskiye uzanan bir ülke. 7.000 yıllık bir yerleşim olduğu tahmin ediliyor. 9. – 15. yüzyıllar arasında Güneydoğu Asya’nın büyük bir bölümüne hükmeden Khmer İmparatorluğu, günümüzde Kamboçya, Laos, Tayland, Vietnam, Myanmar ve Malezya ülkelerinin topraklarında egemenlik kurmuş. Khmer İmparatorluğu’nun yıkımıysa hâlâ büyük bir sır.
Khmer İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Tay ve Cham (bugünkü Vietnam) saldırıları imparatorluğu zayıflatarak uzun bir gerileme dönemine sokmuş. Kral 1863 yılında ülkesini Fransız himayesine aldırmış. Kamboçya 1887 yılında Fransız Çinhindi’nin bir parçası olmuş. 2. Dünya Savaşı sırasındaki Japon istilasının ardından ülke 9 Kasım 1953’de Kral Norodom Sihanuk’un önderliğinde Fransa’dan tam bağımsızlığını kazanmış. Ülkenin ismi Kamboçya Krallığı olmuş.
1968’de bütün yetkileri eline alan Sihanuk, 1970’de bir darbeyle yönetimden uzaklaştırıldı. Yerine geçen Mareşal Lon Nol, ülkeye Khmer Cumhuriyeti adını verdi ve ABD ile anlaşma yaparak yakın ilişkilere girdi. Kuzey Vietnamlılar ve Vietkonglular’la savaşmak üzere ülkeye Amerikan Birlikleri geldi.
5 yıllık bir mücadelenin sonunda 1975’te Pol Pot idaresindeki Komünist Kızıl Khmer güçleri, Phnom Penh’i ele geçirdi, bütün şehirleri ve kasabaları tahliye etti. Amerikan birlikleri ülkeden çekildi. Aynı yıl kabul edilen anayasayla Demokratik Kampuchea kuruldu.
Kamboçya tarihi & Kızıl Khmerler
İşte asıl zulüm de bu dönemde başladı. Pol Pot idaresindeki Kızıl Khmerler, rejimi tarihin gördüğü en vahşi ve kanlı yönetimlerden biri oldu. Kamboçya’nın geçmişte büyük bir medeniyet olduğunu, büyük imparatorluklar kurduğunu ancak batı tarzı eğitim ve bilginin bu medeniyeti çökerterek Kamboçya’yı yoksullaştırdığını öne süren Pol Pot, halkın aydın kesimine karşı savaş açtı.
Ülkede eğitim alan kim varsa hepsini öldürmeye, tarlalarda çalıştırmaya ve çalışma kamplarında toplamaya başladı. Aydın insanların büyük bölümü Kızıl Khmerler tarafından idam edildi ya da ağır cezalar veya açlık gibi nedenlerle can verdi. Üstelik aydın sayılarak öldürülmeleri için gözlük takıyor olmaları, evlerinde kitap bulunması gibi sudan sebepler bile geçerli oldu. 3 yıl içinde ülkenin yaklaşık 3 milyon aydınlık yüzü, ülkenin rejimi tarafından katledildi. Bir tek doktor, bir tek mühendis, bir tek bilim adamı, bir tek teknik adam bırakılmadı. Bu durum Aralık 1978’de Vietnam saldırısıyla Kızıl Khmerler dağlık araziye çekilene ve Pol Pot rejimi devrilinceye kadar sürdü. Bu sefer de 10 yıllık bir Vietnam işgali ve yaklaşık 13 yıl süren iç savaş başladı. 1991 Paris Barış Antlaşması demokratik seçimleri ve ateşkesi zorunlu tuttu. Ancak Kızıl Khmerler buna pek uymadı. Pol Pot, Çin’e kaçtı.
Kızıl Khmerler, Pol Pot’un öldüğü 1998 yılına kadar Kamboçya’da kan dökmeye devam etti. Kızıl Khmerler’in son üyeleri 1999 yılının başında teslim oldu. Kalan Kızıl Khmer liderlerinden bazıları Birleşmiş Milletler desteğinde kurulacak bir mahkemede insanlığa karşı işledikleri suçlardan dolayı yargılanmayı bekliyor.
Kamboçya’da gezilecek yerler listesi
Kamboçya gezilecek yerler listesi oldukça kabarık.
Banteay Chhmar
Banteay Chhmar Tapınak Kompleksi, Prens Srindrakumara anısına onun öldüğü savaş alanında yapılmış. Prensin 4 koruması da anıtın 4 köşesine gömülmüş.
Siem Reap
Siem Reap açık ara ülkenin en çok ziyaret edilen şehri. Çünkü dünyanın en büyük dini yapısı olan görkemli Angkor Arkeoloji Parkı burada. Ancak birçok kişi Siem Reap’a sadece Angkor Arkeoloji Parkı için gitse de bu şehir pazar yerleri, tapınakları, dünya mutfağından lezzetleri tadacağınız çok sayıda restoranları, akşamları dolup taşan barları, Tonle Sap Nehri üzerindeki yüzen evleriyle başlı başına bir tatil destinasyonu.
Angkor Arkeoloji Parkı
Güneydoğu Asya’nın en güçlü imparatorluklarından olan Khmer İmparatorluğu, kocaman bir tapınak-şehir inşa etmiş: Angkor. Burası imparatorluğun başkenti olmuş. Angkor Arkeoloji Parkı olarak bilinen tapınak-kent, 400 km²’lik alanıyla dünyanın en büyük tapınak alanı. 832-1431 yılları arasında hüküm süren Khmer İmparatorluğu’nun farklı başkentlerinin muhteşem kalıntılarını içeren Angkor Arkeoloji Parkı, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Phnom Penh
Ülkenin en kalabalık şehri olan Phnom Penh; düzensizlik, trafik, yoksulluk ve kaosu ile sizi kısa sürede canınızdan bezdirmeye aday bir başkent. Ancak Tonle Sap Nehri kıyısındaki turistik bölgede şehrin geri kalanından izole olup doğu egzotizmini yaşayabilirsiniz.
Killing Fields (Ölüm Tarlaları)
Phnom Penh’in 15 km kuzeybatısında bulunan Ölüm Tarlaları (Choeung Ek Memorial) ve Tuol Sleng Soykırım Müzesi, ülkenin tarihini anlamak açısından en önemli yerler. Burada eskiden okul olan Security Prison 21’de (Güvenlik Ofisi 21) insanların öldürüldüğü yerleri, Kamp S-21’de işkence çektikleri yerleri görebiliyorsunuz. Bu kampta Pol Pot rejiminin Hitler’i bile gölgede bırakacak bir şekilde binlerce insana uyguladığı vahşet karşısında üzüntüden deliye dönüyorsunuz. Tarlalardan topladıkları kuru kafaları, etrafı kazdıkça her yerden kemik çıktığını öğrendiğinizdeyse insan olduğunuzdan utanıyorsunuz.
Sihanoukville
Ülkenin en popüler kıyı şehri olan Sihanoukville, hem hareketli gece hayatı hem de iyi plajları ve ekonomik konaklama seçenekleriyle oldukça popüler bir tatil beldesi.
Koh Rong
Deniz-kum-güneş seviyorum diyorsanız, Sihanoukville ile beraber ikinci adresiniz burası olmalı. Sihanoukville’den hızlı feribotlarla Koh Rong’a kolaylıkla geçilebiliyor. Burası aynı zamanda Türk Adası olarak anılıyor.
Preah Vihear Tapınağı
Preah Vihear Tapınağı, Khmer İmparatorluğu tarafından inşa edilen ve Preah Vihear’daki Dângrêk Dağları’ndaki bir uçurumun tepesinde bulunan Khmer Hindu tapınağı. Preah Vihear Tapınağı, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Koh Ker
Koh Ker (tarihi ismiyle Lingapura veya Chok Gargyar), Khmer İmparatorluğu’nun önemli bir şehriymiş. M.S 928-944 yılları arasında, Kral Jayavarman IV ve Kral Harshavarman II hükümdarlığı döneminde Khmer İmparatorluğu’nun başkenti olmuş. Koh Ker, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Sambor Prei Kuk Tapınak Kompleksi
Sambor Prei Kuk Tapınak Kompleksi’nin tarihi 6.-9. yüzyıl arasında hüküm süren Chenla Krallığı’na kadar uzanıyor. Burası Kral I. Isanavarman tarafından merkezi kraliyet tapınağı ve başkent olarak kurulmuş ve Isanapura olarak adlandırılmış. Sambor Prei Kuk Tapınak Kompleksi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Kamboçya eşsiz bir ülke. İnsanı derinden etkileyen bir enerjisi var.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Ne kadar çok zorluk yaşamışlar. Halimize şükretmeliyiz.
Aynen öyle
Okul dergisi için bilgilerinizi kullandık. Çok aydınlatıcı olmuş. Çok teşekkür ederiz.
Haber verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bütün öğrencilere başarılar diliyorum.
Video çöplüğünden sonra gezen gören birinin yorumlarını okumak iyi geldi. güzeldi.
Sağolun yorumunuz için, yazımı beğenmenize sevindim.
Merhabalar .. 10 günlük orta halli bir gezi için ne kadar bütçe ayırmamız gerekir sizce . Teşekkürler
Fiyatlar o kadar değişti ki güncel durum hakkında yorum yapamıyorum maalesef.