Kuzey Kıbrıs – Tanrıça Afrodit’in İzinde

Akdeniz’in Sicilya ve Sardunya’dan sonra 3. en büyük adası olan Kıbrıs, 10.000 yıllık tarihinin her döneminde cazibesini ve önemini koruyan bir ada. Kıbrıs’ta misafirperver halkın her zaman gülümseyen yüzüyle tanışabilir, lezzetli yemeklerden tadabilir, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan caretta carettaları gözleyebilir, çok sayıdaki tüplü dalış noktalarında su altını keşfe çıkabilir, yürüyüş parkurlarında doğayla baş başa kalabilir ve de eşsiz kumsallarda deniz-güneş-kum üçlemesi yapabilirsiniz.

Karpaz

Günümüzde Kıbrıs maalesef sanki sadece kumarhane merkezi olarak gibi anılıyor. Halbuki adada çok daha fazlası var. Ayrıca kumarhaneler öyle bir duman altı ki ben kumar oynuyor bile olsaydım gidemezdim.

Girne

Adanın ismi hakkında çok tez olsa da en çok kabul görenine göre “Kıbrıs metali” yani “bakır” anlamına gelen Latince “aes Cyprium” ya da kısaltılmış hâliyle “Cuprum”’dan geliyor.

Kıbrıs harita Kaynak:Wikipedia (By United States Central Intelligence Agency – CIA World Factbook: Cyprus. Archived from the original on 3 June 2003., Public Domain, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=19014)

Adada ilk insan izi M.Ö 8000 yılında başlamış. Neolitik dönemden günümüze dek Fenikeliler, Asurlular, Mısırlılar, Ptolomeler, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Lüzinyanlar, Venedikliler, Osmanlı İmparatorluğu ve İngilizler burada izler bırakmış.

Burası aşklara konu olmuş bir ada. Aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit burada doğmuş, Adonis’e burada âşık olmuş. Kral Pygmalion kendi yaptığı kusursuz kadın heykeline burada âşık olmuş. Marcus Antonious aşkının bir ifadesi olarak Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya bu adayı hediye etmiş.

Akdeniz’de nesli tükenmekte olan yeşil kaplumbağa ve caretta carettalar mayıs-eylül ayları arasında adanın sahillerini ziyaret ediyorlar. Yavru kaplumbağaların denizle kavuşmasını izlemek istiyorsanız, kaplumbağa gözlem gezilerine katılabilirsiniz. Ancak kısıtlı sayıda rezervasyon yapıldığından erken davranmanızı öneririm.

Kuzey Kıbrıs’a nasıl gidilir?

Kuzey Kıbrıs’a ulaşım sadece hava yolu ve deniz yoluyla mümkün.

Eğer hava yoluyla gidecekseniz; İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Trabzon, Bursa, Hatay, Gaziantep, Antalya’dan Lefkoşa’daki Ercan Havalimanı’na 1-1,5 saatlik direkt uçuşla gidiliyor.

Eğer deniz yoluyla gidecekseniz; Mersin Limanı’ndan, Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı’ndan, Mersin’in Anamur Limanı’ndan Girne’ye düzenli feribot seferleri var. Sefer sayısı kış aylarında azalsa da devam ediyor. Feribotlarda Ekspres Deniz Otobüsü ve Yolcu Feribotu+arabalı feribot seçenekleri var. Ekspres Deniz Otobüsü seferleri Anamur’dan 1,5 saat, Taşucu Limanı’ndan 2,5 saat, Mersin Limanı’ndan 4 saatte Girne’ye varıyor. Yolcu Feribotu seferleri 8-10 saat arasında sürüyor. Feribot fiyatları güne ve feribot tipine göre değişiyor.

Kuzey Kıbrıs’a vize almak gerekiyor mu?

Kuzey Kıbrıs’a vizesiz ve de pasaportsuz, sadece nüfus cüzdanınızla gidebilirsiniz. Ancak dikkat! Eğer pasaportunuzla giriş yapacaksanız damga vurdurmayın. Pasaportunda KKTC damgası olanlar Yunanistan’a giriş yapamıyor.

Kuzey Kıbrıs’ta (KKTC) gezilecek yerler listesi

Buyrun Kuzey Kıbrıs gezilecek yerler listesine.

Girne

Bizans, Lüzinyan ve Venedik izleri taşıyan Girne (Kyrenia), adanın en gözde tatil beldelerinden biri. Beşparmak Dağları ve Akdeniz arasındaki dar kıyı şeridinde yer alan kent, tarihi ve doğal güzellikleriyle de göz kamaştırıcı. Buraya kumar oynamaya, ya da deniz-kum-güneş üçlemesi yapmaya gelebilirsiniz ama bence bu kentte bunlardan çok daha fazlasını bulacaksınız.

Girne Limanı

Lapta

Defineler şehri Lapta; bozulmamış dokusu, tarihi ve doğal değerleri ile günümüzde adanın turizminin merkezi konumunda. Kesin kuruluş tarihi bilinmese de zengin yer altı su kaynakları ve bereketli topraklara sahip olması buranın eski dönemlerden itibaren iskan edilmesini sağlamış. Homeros’a göre burası M.Ö 1200’lü yıllarda Troya Savaşı’ndan dönen Akalar tarafından Salamis ve Baf kentleriyle birlikte kurulmuş.

Babil Bahçeleri

Gazimağusa

Her köşesi gizem dolu Gazimağusa (ya da Mağusa), hem tarihi zenginliği hem altın rengi kumsallarıyla göz alıcı bir şehir. Adanın tek derin su limanına sahip olan şehri adanın kültür gezilerinin de baş rollerinde yer alıyor. % 97’si hâlâ deniz ve kumun altında gömülü olan antik şehir Salamis, Kıbrıs kültür turlarının ilk durağı.

Salamis – Gazimağusa

Lefkoşa

Antik çağlardan başlayarak tarih boyunca feodal beylerin, düklerin, kralların, lordların, soyluların, baronların, şövalyelerin, paşaların hüküm sürdüğü Lefkoşa; günümüzde Kıbrıs Cumhuriyeti (Güney Kıbrıs) ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti. Bu özelliğiyle de dünyada iki ülke arasında bölünmüş tek başkent.

Lefkoşa

Güzelyurt

Güzelyurt’un antik dönemde Yunanistan’dan göç eden Spartalılar tarafından tanrıça Afrodit için kurulduğu rivayet ediliyor. Her yıl haziran, temmuz aylarında düzenlenen Güzelyurt Portakal Festivali bölgede düzenlenen en önemli etkinliklerden birisi.

Aziz Mamas Manastırı

Lefke

Lefke; zengin bakır madenlerine yakın, tarihi ve doğal zenginlikleriyle eşsiz güzelliğe sahip bir yer. Burada Trodos Dağları’na hâkim manzaraya hayran kalacak, portakal, hurma ve ceviz ağaçlarına bayılacaksınız.

Vouni Sarayı

Akdeniz Köyü

Akdeniz Köyü‘nün 6 km’lik sahili, caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağalarının Kıbrıs’ta yumurtladığı en uzun sahil. Burası sahil biyologları ve çevreci gönüllüler sayesinde koruma altında. Akdeniz Natura Bölgesi’nde bulunan köy ormanda toplayacağınız mantar, ayrelli (kuşkonmaz), daha pek çok organik sebze, meyve ve de medoş lalesi gibi pek çok endemik bitkiye ev sahipliği yapıyor.

Akdeniz Köyü

Karpaz

Karpaz; upuzun altın sarısı kumsalları, el değmemiş doğası ve geçmişin görkemine tanıklık eden tarihi kalıntılarıyla adanın en özel yerlerinden biri. Adanın kuzeydoğusunda yer alan Karpaz; caretta carettaları, yeşil kaplumbağaları ve de yabani eşekleriyle adını duyuruyor. Adada bulunan endemik bitki türlerinin yaklaşık % 75’inin burada bulunması da bölgeyi daha önemli hâle getiriyor.

Karpaz sahilleri

Kıbrıs mutfağı

Tarih boyunca pek çok medeniyetin etkisi altında kalan ada, yemeklerine de bunu yansıtmayı başarıyor. Kıbrıs mutfağı lezzetleri arasında hellim, çakıstes, şeftali kebabı, molehiya sayılabilir. Kıbrıs’ta nerede yemek yenir diyecek olursanız da Kıbrıs lezzet duraklarında bunları tatmanızı önereceğim.

Kıbrıs’ta sofraya önce mezeler geliyor

Kıbrıs neden bu kadar güzel?

Hep söylüyorum, her yer insanla güzel, diye. Kıbrıs halkı da bunun en güzel ispatı. Herkes misafirperver ve güler yüzlü. Kime denk gelseniz bi’ gavecik içelim mi? diye soruyor, herkes sizinle sohbet etmek için fırsat kolluyor. Bizim Türkiye’de büyük şehirlerde unuttuğumuz sıcak komşuluk ilişkileri burada hâlâ devam ediyor. Yalnız bunların hepsi bir yana, beni en çok herkesin ülkesine âşık olması etkiledi. Burada herkes yaşadığı adadan hayranlıkla bahsediyor. Son zamanlarda ne yazık ki pek çok sebepten ötürü Türkiye’de insanları etkisi altına alan ülkeyi terk etme psikolojisinden burada eser yok.

Kıbrıs’a gelmeme vesile olan ve beni köydeki evlerinde ağırlayan Akdeniz köyü muhtarı Tarık Bozalan ve güzel eşi Nazlı’ya, Kültür Dairesi Müdürü Nilay Tunçalp’a, eski eserler Güzelyurt sorumlusu Emine Hanım’a, Lefke ve Güzelyurt bölgesini gezdiren KTREB Başkanı Yusuf Nidai’ye, Gazimağusa’yı gezdiren Osman Haklıgil’e, beni Girne’deki otelleri White Pearl Hotel’de misafir eden Birol Bebek ve Gülsüm Gözenler’e, yine de Girne’de misafir olduğum Lord’s Palace (Hotel / Spa / Casino)‘a ve beni Lapta’daki oteli Lapida Hotel‘de misafir eden KTOB Başkanı Fethi Özboğaç’a ne kadar teşekkür etsem az. Benim gözümde her biri güzel Kıbrıs insanını temsil ediyor. Bu kadar harika insanla tanışmak ise benim şansımın bir göstergesi.

İnsanın yaşadığı yeri sevmesi gibi güzel bir his yok. Eğer siz de Kıbrıs’ı ve insanlarını yakından tanımak istiyorsanız yavru vatanı bir an önce ziyaret etmelisiniz.