Ülkemdeki en anlamlı gezilerimi, memleketimin en özel köşelerini keşfederken yaşıyorum. Şimdiki durağımsa milyonlarca yılda oluşan doğa harikalarını görmek ve buram buram Doğu Anadolu rüzgârı koklamak için geldiğim Kapadokya (Cappadocia) olacak. Ülkemin en özel yerlerinden biri olan Kapadokya’da Göreme Millî Parkı, Derinkuyu ve Kaymaklı Yer altı Şehirleri, Karain Güvercinlikleri, Karlık Kilisesi, Yeşilöz Theodoro Kilisesi ve Soğanlı Arkeolojik Alanı; UNESCO Dünya Karma Miras listesinde yer alıyor. Kapadokya’nın ismi geçmişte bölgede kurulan Kapadokya Krallığı’ndan geliyor. Onun da eski ismi “Katpatuka” yani Pers dilinde “Güzel Atlar Ülkesi”.
Kapadokya bölgesi milyonlarca yıl önce Erciyes, Hasandağ ve Güllüdağ volkanik dağlarının püskürmesiyle oluşmaya başlamış. Daha sonraki patlamalarda bazalttan oluşan sert kayalar yumuşak tüf tabakasının üzerini kaplamış ve bu tabakayı korumuş. Volkanlardan püsküren bu maddelerle şekillenen plato başta Kızılırmak olmak üzere akarsu ve göllerin tabakaları aşındırmasıyla da bugünkü şeklini almış.
Bölgede yerleşim prehistorik dönemde başlamış, Asur, Hitit, Frig, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıkları yaşanmış.
Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan ilk Hristiyanlar buranın yer altı şehirlerine yerleşmeye başlamışlar. Bölgede 200’den fazla yer altı şehri ve 1.000’den fazla kilise olduğu söyleniyor.
Gelin, UNESCO Dünya Karma Miras listesinde yer alan Kapadokya’yı birlikte keşfedelim.
Kapadokya’da gezilecek yerler listesi
İçindekiler
- 1 Kapadokya’da gezilecek yerler listesi
- 1.1 Erciyes Dağı
- 1.2 Yer Altı Şehirleri
- 1.3 Uçhisar
- 1.4 Ürgüp
- 1.5 Göreme Açık Hava Müzesi
- 1.6 Paşabağı (Rahipler Vadisi)
- 1.7 Zelve Açık Hava Müzesi
- 1.8 Devrent Vadisi
- 1.9 Ortahisar
- 1.10 Ihlara Vadisi
- 1.11 Pembe Vadi (Kızılçukur – Hayal Vadisi)
- 1.12 Avanos
- 1.13 Güray Müze
- 1.14 Gümüşler Manastırı
- 1.15 Mustafapaşa (Sinasos)
- 1.16 Kapadokya’da yapmadan dönme!
Kapadokya bölgesi; Aksaray, Nevşehir, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin birleşimi olarak tanımlanıyor. Kayalık Kapadokya bölgesiyse Uçhisar, Göreme, Avanos, Ürgüp, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresi olarak biliniyor.
Erciyes Dağı
Kapadokya turu için Kayseri’den başlangıç yapacaksanız, uçaktan iner inmez dağ havası almak üzere Erciyes Dağı’na gidebilirsiniz. Buranın kayak merkezi o kadar hoş ki özellikle kış tatili yapmayı seviyorsanız bayılacaksınız.
Başı dumanlı Erciyes öyle heybetli ki görüp de etkilenmemek mümkün değil. Soğuk hava sevmiyor olmama rağmen sırf Erciyes uğruna tekrar yollara düşmeye şimdiden hazırım.
Yer Altı Şehirleri
Bugüne kadar tespit edilen 200’den fazla yer altı şehri var. En büyükleriyse Derinkuyu ve Kaymaklı. Sadece % 10’u gezilebilen yer altı şehirleri yaklaşık 30.000 kişiyi barındırabilecek kapasiteye sahip.
İlk Hristiyanlar, Roma imparatorlarının yağma ve baskınlara karşı korunmak amacıyla girişleri gözle fark edilmeyecek şekilde mağara oyuklarına şehirler inşa etmişler. Başka bir teoriye göreyse bu yerleşimler Frigler tarafından M.Ö. 8. yüzyılda Asurlular’dan korunmak üzere bir askeri üs olarak inşa edilmiş. Bir teoriye göre de M.Ö 9500 yılında son Buzul Çağı’ndan sonra yapılmış. Bu teorinin ortaya atılmasının sebebi de yakınlarında keşfedilen antik nehirde bulunan baltanın yer altı şehirlerinin yapılmasında kullanılan baltayla uyum göstermesi.
Bu yer altı şehirlerinde uzun süre dışarı çıkmadan yaşayabilmek için mutfaklar, erzak depoları, su kaynakları, şarap imalathaneleri, ibadethaneler, havalandırma sistemleri yapılmış. Mağaralardaki yumuşak tüfün aşağı doğru derinlemesine oyulması ve bunun yapım teknikleri konusunda ise günümüzde hâlâ yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu yer altı yerleşimlerinde kaç kişi yaşadığını ise hâlâ tam olarak bilmiyoruz.
Derinkuyu yer altı şehri panik atak hastalarının girmesini tavsiye etmeyeceğim, indikçe inen, adı gibi oldukça derin bir yerleşim. Kaymaklı ise 4 katı açığa çıkarılan, derine doğru değil, yatay inşa edilmiş bir şehir. İçindeki erzak depolarına bakılınca da çok sayıda insanın yaşadığını düşündürüyor.
Derinkuyu’ya geldiğinizde 1856 yılında Sultan Abdülmecid tarafından yapılan Üzümlü Kilisesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Uçhisar
Uçhisar Kalesi’nin nefis manzara var.
Ürgüp
Kapadokya’nın merkezi konumundaki Ürgüp özellikle gece ışıklarında oldukça etkileyici.
Göreme Açık Hava Müzesi
Göreme, Kapadokya bölgesinin en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. En önemli özelliğiyse içinde 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar yoğun bir manastır hayatının yaşanmış olması.
Ören yerindeki en önemli kiliseler içinde Kızlar ve Erkekler Manastırı, Tokalı Kilise, Karanlık Kilise, Elmalı ve Çarıklı Kiliseler sayılabilir.
Göreme Açık Hava Müzesi’nin girişindeki Tokalı Kilise bence bölgenin en etkileyici kilisesi. Kilisenin en önemli özelliklerinden biri nefteki 10. yüzyıla ait freskler ve 11. yüzyılda eklenen yarım kubbedeki eklemeler. 12 havariye ait freskleri barındıran kilisede İsa Peygamber’in ve azizlerin hayatından sahneler de bulunuyor. Kilisenin en eski bölümü 10. yüzyıla tarihleniyor. Yeni bölümündeyse İncil’den sahneler bulunuyor.
Paşabağı (Rahipler Vadisi)
Paşabağı (Keşişler Vadisi – Rahipler Vadisi) şapkalı peri bacalarıyla tanınıyor. Sütuncu Simeon (Aziz Stylite) bu vadinin ortasındaki bir peri bacasında inzivaya çekilmiş.
Zelve Açık Hava Müzesi
İçinde pek çok kilise ve manastır olan Zelve ören yeri, bölgenin en güzel yerlerinden biri. Burası 9. ve 13. yüzyıllarda Hristiyanlar’ın önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olmuş. Rahiplere ilk dini seminerler bu yörede verilmiş.
Zelve 3 vadiden oluşuyor. 1. vadide İkonaklastik Dönem öncesine tarihlenen Balıklı ve Üzümlü Kilise, 2. vadide Kutsal Haç Kilisesi, 3. vadide ise köy meydanı, köyün camisi ve kubbe şeklinde bir kaya kütlesinin içine oyulmuş bir manastır kompleksi yer alıyor.
Devrent Vadisi
Devrent farklı şekillerde Peri Bacaları’na sahip olan bir vadi.
Ortahisar
Ortahisar özellikle kalesiyle çok etkileyici olan bir kasaba. Kalesi yüzlerce yıl savunma amaçlı kullanılmış.
Ihlara Vadisi
Tüfler, nehirler ve yağmurun etkisiyle başka yerlere taşınırken derin vadiler oluşturmuş. Bunların en çok ziyaret edileni de Melendiz Deresi tarafından aşındırılan 14 km uzunluğundaki Ihlara Vadisi. Vadi boyunca yürüyüş yapmak, yöreyi yakından tanımak için harika bir fırsat.
Bu arada vadilerde sıklıkla görülen güvercinliklerden de bahsetmeliyim. Bu güvercinlikler hem güvercinlere yuva oluyor hem de yörenin en önemli meyveleri olan üzümlere ve kayısılara gübre oluyor.
Pembe Vadi (Kızılçukur – Hayal Vadisi)
Kapadokya turu yapıp hiçbir yer görmesem bile Pembe Vadi’de yaptığım yürüyüşün benim için dünyalara bedel olduğunu söyleyebilirim. Bu kadar yıllık gezginliğimde hafızama yer eden en özel etkinliklerden birisi Machu Picchu’ya giden yolda İnka yolunu yürümek olmuştu. Pembe Vadi yürüyüşü ise benim için neredeyse İnka yolu yürüyüşü ile eşdeğer güzellikte oldu. Tüflere dokunarak oyuklardan geçtik, yol üzerine serpiştirilmiş üzüm bağlarını ve şaraphaneleri gördük. Hepsi Kapadokya’nın büyülü atmosferi ile birleşerek Kapadokya gezisinin en anlamlı birkaç saatini oluşturdu.
Avanos
Kızılırmak kıyısındaki Avanos’a gidince Hitit döneminden bize miras kalan çömlek yapımını yerinde izleyebiliyorsunuz.
Güray Müze
Güray Müze çömlekçiliğin yapıldığı Avanos’ta atalarımızdan kalan eserleri görebileceğimiz bir müze. 3 bölümden oluşan müzenin 1. bölümünde İlk Çağ’dan 20. yüzyıla kadar Anadolu ve Yakındoğu’da yapılan çömlek ve seramiklerin orijinalleri, 2. bölümde son yüzyılda yaşamış ve hâlâ yaşayan dünyaca ünlü seramik sanatçılarımızın eserleri, 3. bölümde ise sergi salonu, kütüphane ve kafe bulunuyor.
Gümüşler Manastırı
Gümüşler Manastırı, Niğde ilinin Gümüşler kasabasında bulunuyor. Büyük bir kaya kitlesinin içine oyulan manastır, bölgenin en büyük ve günümüze en iyi korunarak gelen manastırlardan biri. İçinde bulunan gülümseyen Meryem ana ikonunun dünyada eşi benzeri yok. Bu nedenle manastırın önemi oldukça büyük.
Mustafapaşa (Sinasos)
Lozan Antlaşması gereğince 1924’teki mübadeleyle Yunanistan’ın Jerveni Köyü’nde yaşayan Müslüman Türkler Mustafapaşa’ya, Mustafapaşa’daki Ortodoks Rumlar da Yunanistan’a yerleştirilmiş. Günümüzde Mustafapaşa’da camilerin ezan sesi, kiliselerin çan sesleriyle karışıyor.
Kapadokya’da yapmadan dönme!
Kapadokya’da bunları mutlaka yap!
- Bölgenin gizemini tepeden görmek için Kapadokya’da balon turu yap
- Tüflere dokunarak uyuyabileceğin bir kaya otelde kal. Mesela benim konakladığım Millstone Cave Suites harika bir kaya otel.
- Peribacalarının içinde Kapadokya at turu yap. Ata binmek ancak bu kadar keyifli olabilir!
Kapadokya’ya her geldiğimde çok keyif alıyorum. Burası hem ülkemizin hem dünyanın en güzel yerlerinden biri.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Yazınızı çok beğendim. Tur olursa memnun olurum .
Remzi Durmaz
iPhone’umdan gönderildi