Doğu Asya’da bir ada ülkesi olan Japonya; tam 6.852 adadan oluşuyor. Kuzeyde Hokkaidō’nun karlı dağlarında dünya standartlarında kayak merkezleri, ortada Hac güzergâhları, mabetleri, tapınakları, bahçeleri, imparatorluk sarayları, güneyde Okinawa’nın subtropikal kumsalları derken; Japonya herkesi kendine hayran bırakan bir ülke. Marco Polo 13. yüzyılda burayı “Zipangu” yani “Altın Ülkesi” olarak tanıtmış. Günümüzdeyse Japonya, ismini Kanji karakterleri olan “güneş” ve “köken”den alıyor ve “Doğan Güneşin Ülkesi” olarak tanımlanıyor. Kültürel zenginliğiyle, doğal güzellikleriyle, leziz yemekleriyle, misafirperver insanıyla turistleri kendine çekmeyi başaran Japonya’da hem doğu egzotikliğini hem de en gelişmiş teknolojiyi bir arada buluyorsunuz. Japonya’nın dünyanın en temiz ve en kuralcı ülkelerinden biri olduğunu da söylemeliyim. Bilim, teknoloji, finans ve endüstriyel tasarım üzerine zengin lisans ve lisansüstü programları, Toyota, Canon, Nissan, Sony gibi dünyanın en ünlü şirketlerinde çalışma imkânlarıyla burası gençleri de kendine çekiyor.

Japonya

Kyoto – Kiyomizu-dera Tapınağı

Japonya UNESCO zengini bir ülke; 20 Dünya Kültür Mirası, 5 Dünya Doğa Mirası, 22 Somut Olmayan Miras, 6 yaratıcı şehirler ağına dâhil kenti (Hamamatsu – Müzik, Kanazawa – Zanaat ve Halk Sanatları, Kobe – Tasarım, Sapporo – Medya Sanatları, Sasayama – Zanaat ve Halk Sanatları, Tsuruoka – Gastronomi) var.

Kyoto sokaklarında çok sayıda kimonolu var

UNESCO Somut Olmayan Miras listesinde tiyatrolar (Nôgaku, Ningyo Johruri Bunraku kukla, Kabuki), Ojiya-chijimi, Echigo-jofu (Niigata Eyaleti, Uonuma bölgesinde rami kumaşı yapma teknikleri), Oku-noto, Aenokoto, Hayachine Kagura, Akiu no Taue Odori, Dainichido Bugaku, Daimokutate, geleneksel Ainu dansı, Kumiodori (geleneksel Okinawan müzikal tiyatrosu), Yuki-tsumugi (ipek kumaş üretim tekniği), Mibu no Hana Taue (Mibu, Hiroşima’da pirinç ekme ritüeli), Sada Shin Noh (Shimane, Sada Tapınağı’nda kutsal dans), Nachi no Dengaku (Nachi Ateş Festivali’nde düzenlenen dini bir performans sanatı), Washoku (özellikle Yeni Yıl kutlamaları için Japonlar’ın geleneksel beslenme kültürleri), Washi (geleneksel Japon el yapımı kağıt işçiliği), 33 adet Yama, Hoko, Yatai figür festivalleri, Raiho-shin (maskeli ve kostümlü tanrıların ritüel ziyaretleri), ahşap mimarinin korunması ve gelecek nesillere iletilmesi için geleneksel beceriler, teknikler ve bilgiler, Furyu-odori (insanların umutları ve dualarıyla dolu ritüel danslar) var.

Japonya Tarihi

Japonya topraklarındaki ilk insan izleri M.Ö 30.000’li yıllara kadar uzanıyor. İlk yerleşimcileri Kuzey Asya’dan gelen halklar olmuş. M.Ö 8.000-M.Ö 3. yüzyıl arasındaki dönem Jomon kültürü dönemi olarak isimlendiriliyor. Takip eden 600 yıllık dönem Yayoi kültürü dönemi olarak anılıyor. Ülkenin ilk kurucu imparatoru yarı mitolojik bir karakter olan Jimmu Tenno olmuş. Jimmu’nun tahta oturduğuna inanılan M.Ö 11 Şubat 660, Japonya’nın millî kuruluş günü kabul ediliyor.

538 yılında Budizm, Kore’den Japonya’ya yayılmış. Bu dönemde imparator aileleri Budizm’e büyük yakınlık duymuş, asilzade sınıfıysa geleneksel inanç olan Şintoizm’e bağlı kalmış. Shinto (Şinto) dininde üstün güçlere sahip olduğuna inanılan, kami adı verilen Tanrılar varmış. Bu Tanrılar, Gök Tanrıları ve Yer Altı Tanrıları olarak ikiye ayrılmış. İyiliği temsil eden güçlerin göğe yakın, kötülük tanrılarının yer altında yaşadığına inanılmış.

710-784 yılları arasında Nara dönemi yaşanmış ve bu dönemde Japon kültürünün temelleri atılmış. Başkent Nara’dan Heian’a (bugünkü Kyoto) taşınınca Heian dönemi başlamış. 794-1185 yılları arasında yaşanan Heian döneminde sanat, edebiyat, yüksek kültür öne çıkmış, samuray sınıfı güçlenmiş.

Japonya

Tokyo – Sensō-ji Tapınağı (Asakusa Kannon Tapınağı)

Japonya Tarihi

1185 yılında Kamakura Şogunluğu kurulunca Heian dönemi son bulmuş. Kamakura Şogunluğu, Japonya’yı yöneten ilk şogunluk (feodal yönetim) olmuş ve 1333 yılında Moğol saldırıları nedeniyle yıkılana dek hüküm sürmüş. 1336-1573 yılları arasında ikinci şoğunluk olan Aşikaga Şogunluğu hüküm sürmüş. 1603-1867 yılları arasında üçüncü şogunluk olan Tokugawa (Edo) Şogunluğu hüküm sürmüş. Halk bu dönemde ağır hayat şartları ve vergi yükleri altında ezilmiş, Japonya kendini dış dünyaya kapatmış.

1868 yılında şogun yönetimine son verip tahta çıkan İmparator Meiji, Japon modernleşmesinin öncüsü olmuş. Meiji Restorasyonu olarak bilinen politika ve uygulamalarıyla Japonya’yı dünyanın en önemli devletleri arasına sokmayı başarmış, teknik gelişmelerle kalkınmayı hızlandırmış, okul ve eğitim sistemini yenilemiş.

19. yüzyılın sonlarından itibaren Japonya tarihinde büyük savaşlar var; Çin-Japon Savaşı, Rusya-Japon Savaşı, 1. Dünya Savaşı, 2. Çin-Japon Savaşı, 2. Dünya Savaşı gibi. Son olarak 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya ve 9 Ağustos 1945’te Nagasaki’ye atılan atom bombalarının ardından ülkede yüz binlerce kişi öldü, ülke büyük oranda tahrip oldu, alt yapı hizmetleri ve ekonomi çöktü. Savaştan sonra imparatorun yetkileri sınırlandırıldı ve ülke 1952’ye kadar müttefik kuvvetlerin kontrolünde kaldı.

20. yüzyılın ikinci yarısında müthiş bir büyüme ve kalkınma süreci geçiren Japonya; siyasal, ekonomik ve bilimsel alanda dünyanın en güçlü ülkeleri arasına girmeyi başardı. 1947 yılında kabul edilen anayasayla parlamenter sistemi kabul eden anayasal monarşiyle yönetiliyor.

Japonca’da 3 alfabe var; Hiragana, Katakana ve Kanji. Hiragana ve Katakana alfabelerindeki karakterler seslere dayalı ve hepsi bir heceyi ifade ediyor. Kanji ise anlama dayalı, karakterler belli bir anlam ifade ediyor. Okumak ve yazmak için 10.000’den fazla olan Kanji karakterlerinden en az 2.000 tanesini bilmek gerekiyor.

Japonlar o kadar iş ve başarı odaklı ki neredeyse tüm hayatları boyunca çalışıyorlar. Ancak her yıl ortalama 100.000 kişi borçları, başarısız geçen sınavları, iş kaybı ya da boşanma nedeniyle intihar ediyor. Japon ritüelistik intiharına seppuku (hara-kiri) deniyor.

Ülkede çok az sayıda çöp kutusu var. Yanınızda bir torba bulundurup çöpünüzü taşımanız, çöp kutusu gördüğünüzde ayrıştırarak atmanız gerekiyor.

Eğer sigara içiyorsanız (neyse ki hiç sevmem), Japonya turu sırasında zorlanabilirsiniz. Çünkü Japonya’da sokakta sigara içmek yasak! Sigarayı sadece izin verilen belirli alanlarda içebiliyorsunuz.

Japonya

Nagasaki’de Glover Garden’dan Megami Bridge manzarası

Japonya nerede? Japonya’ya nasıl gidilir?

Doğu Asya’da bir ada ülkesi olan Japonya; Japon Denizi ile Kuzey Pasifik Okyanusu arasında bulunuyor. Bir adalar devleti olduğu için hiçbir ülkeyle kara sınırı yok, kıyı şeridi toplam 29.751 km.

Japon Takımadaları kuzeyden güneye 3.000 km uzunluğunda bir alana yayılıyor ve Japonya’yı oluşturuyor. Toplamda 6.852 adadan oluşan Japon Takımadaları’nın 430’unda yerleşim bulunuyor. Japon Takımadaları’nın 4 ana adası var: Hokkaidō, Honshū, Shikoku ve Kyūshū. Bu ana adalar birbirine JR demiryoluyla bağlı. Bu ana adaların en büyüğü olan Honshū, Japon Anakarası olarak adlandırılıyor.

Eğer tüm ülkeyi gezecekseniz ve çok defa hızlı trene binmeyi düşünüyorsanız, gitmeden önce JR Pass alabilirsiniz. JR Pass, tüm Japonya’yı yüksek hızlı trenle gezebileceğiniz bir bilet. 1-2-3 haftalık alınabiliyor. HIS Travel, Türkiye’de bu bileti satan tek yetkili acente. Biletiniz ücretsiz kargoyla evinize gönderiliyor, Japonya’da da biletinizi aktifleştiriyorsunuz (https://www.hisglobal.com.tr/japan-rail-pass). Ancak JR Pass hiç ucuz değil. Eğer Japonya’ya gidince kart almak isterseniz, doldurulabilir Suica veya Pasmo kartlarından birini alabilirsiniz. Bu kartlar JR Pass’tan çok daha ucuz.

Google haritalara gideceğiniz yeri yazarsanız; toplu taşımayı nasıl kullanacağınızı, hangi trenin kaç para olduğunu, hangi trenin saat kaçta kalkacağını, kaçta varacağını görebilirsiniz. Bunun için de kesintisiz internet bağlantınız olması çok önemli. Çünkü Japonya’da toplu taşımayı anlamak, master tezi yazmak kadar zor. Bunun için de gitmeden önce e-SİM almanızı öneririm. Ben airalo aldım, Japonya’ya iner inmez kullanmaya başladım. Eğer siz de almak isterseniz, YAPRAK8270 koduyla ilk alışverişinizde 3 USD indirim yapıyorlar. Bir de içinize su serpeyim, Japonlar aşırı yardımsever. Kime ne sorarsanız sorun, yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Önemli not! Trene girerken satın aldığınız bileti atmıyorsunuz, çıkışta okutuyorsunuz.

Ülkede döviz büroları çok az ve döviz kuru komisyonları çok fazla olduğundan yanınızda mutlaka Japon Yeni getirmenizi öneririm. Ayrıca çoğu yerde kredi kartı geçmiyor, nakit paranız olması gerekiyor.

Tokyo Uluslararası Havalimanı’na (HND) ve Narita Uluslararası Havalimanı’na (NRT) direkt uçuşlar 11 saat sürüyor. Çok sayıda aktarmalı uçuş da bulunuyor.


Japonya’ya vize almak gerekiyor mu?

Japonya’ya seyahat edecek Türk vatandaşları, Türkiye ile Japonya arasındaki vize muafiyet anlaşması uyarınca, turizm ve iş ziyareti amacıyla yapacakları seyahatlerde 3 ay süreyle vizeden muaf.

Ülkeye gitmeden önce https://vjw-lp.digital.go.jp/en/ sayfasında hesap oluşturmanız, sonra ülkeye giriş ve gümrük formu doldurup QR kodlarını indirmeniz gerekiyor. Bunu yapmazsanız ülkeye girişte kâğıt formlar dağıtılıyor. Önce giriş formunu, pasaporttan geçip bagajınızı aldıktan sonra da gümrük formunu doldurup teslim etmeniz gerekiyor. Ülkeye hayvansal gıda sokmak yasak. Gümrük formunda yanınızda hayvansal gıda getirmediğinizi beyan ediyorsunuz. Eğer bagajınızda bulurlarsa büyük cezası var.

Japonya’ya ilk olarak Windstar Cruises ile katıldığım Japonya cruise turunda gittim. Bu Japonya turu için Emirates ile uçtum. İlk kez uçtuğum Emirates, hizmet kalitesiyle beklentimin üzerindeydi. Emirates, dünya çapında 150’den fazla varış noktasına uçuyor. Bünyesinde 160’dan fazla farklı ulustan çalışanı bulunuyor. Yolcularla kendi dillerinde iletişim kurmak, Emirates imzalı misafirperverliğin temel bir parçası olarak kabul edildiğinden, Emirates proaktif olarak çok dilli bir kabin ekibini bünyesinde barındırıyor. Emirates kabin ekibi, toplamda 70’ten fazla dil konuşabiliyor. Emirates’in şu an için Dubai-İstanbul arasında günde 3 uçuş olmak üzere, haftada toplam 21 seferi var. Uçakları geniş gövdeli; bunlardan biri havayolunun amiral gemisi A380, diğer ikisi Boeing 777ER ile gerçekleşiyor. Emirates ayrıca sürdürülebilirlik kapsamında pek çok adım atıyor. Bunlar arasında yakıt açısından daha verimli olan çok genç bir filoya sahip olması, yılda 500 tondan fazla cam ve plastiği geri dönüştürmesi, dijital menülere geçerek 1.000 ton kâğıt tasarrufu sağlaması sayılabilir.

Emirates

Gezinizi festival dönemine denk getirmek isterseniz, ülkenin 3 önemli festivali var: Kyoto’da Gion Matsuri (1-31 Temmuz), Tokyo’da Kanda Matsuri (15 Mayıs’a en yakın cumartesi-pazar günleri), Osaka’da Tenjin Matsuri (24-25 Temmuz) festivalleri çok ünlü. Bir de tabii sakura (kiraz çiçeği) mevsiminde buraya gelmek isteyebilirsiniz. Sadece 2 hafta açan sakura ağaçları, mevsim koşullarına göre mart ayı sonu veya nisan ayı başında tam çiçekleniyor.

Japonya hakkında enteresan bilgiler

✔️ Burası bir volkan ve deprem ülkesi. 111 aktif volkan var. Her yıl yaklaşık 1.500 deprem oluyor.
✔️ Okur-yazar oranı % 100
✔️ 100 yaşının üzerinde yaklaşık 50.000 kişi var
✔️ Ölülerin % 99’u mezarlıklarda artık yer kalmadığı için yakılıyor
✔️ Japonya’daki trenler dünyanın en dakik trenleri arasında yer alıyor
✔️ 4 rakamı uğursuz kabul ediliyor
✔️ Noodle yani erişte yerken ağız höpürdetmek yemeği beğendiğin anlamına geldiğinden çok iyi bir davranış kabul ediliyor
✔️ Japonlar, Noel günü KFC (Kentucky Fried Chicken) önünde saatlerce sıra bekliyorlar ve klasik Noel yemeği olarak KFC’den kızarmış tavuk Noel menüsü yiyorlar.
✔️ İnsanların imzaları yok, hanko olarak bilinen mühürleri var. İsimlerinin Kanji karakterlerine çevrildiği hanko, ipek veya bitki bazlı macundan yapılıyor. Yetişkinlerin genellikle 3 hankosu oluyor; kişisel yazışmalar için, banka için, kimlik için.
✔️ Japonya 5 milyon otomat ile dünyada en fazla otomat olan ülke. Otomatlardan içecek, pil, çiçek, aklınıza ne gelirse alabiliyorsunuz.

Japonya’da otomatlar

Japonya’da gezilecek yerler listesi

Japonya’ya özgü yerli Shinto dininin özünde ata ruhlarına tapma ve doğal dünyayla uyum var. 6. yüzyılda Asya kıtasından Japonya’ya yayılan Budizm ise ruhani aydınlanma sağlamış, kurtuluş öğretisi olmuş. Her iki din de Japon kültürü ve mimarisi için ilham kaynağı yaratmış. Günümüzde Japonya gezilecek yerler listesi de çoğu 1.000 yaşını geçen görkemli Shinto mabetlerinden, ihtişamlı Budist tapınaklarından, sanat eseri niteliğindeki bahçelerden, II. Dünya Savaşı’nın kanlı günlerini yansıtan anıtlardan, Fuji Dağı gibi etkileyici doğal güzelliklerden oluşuyor.

794-1185 yılları arasında yaşanan Heian döneminde gece teması üzerine şiirler yazılmış, gece şenlikleri düzenlenmiş ve yakei denilen gece manzarası seyretme kültürü yaratılmış. Günümüzde Japonlar yakei seviyor ve gece manzarası turizmi adında yeni bir turizm şekline sahipler. Gece manzarası izlemekle kalmıyorlar, gece manzarasının güzelliğini ve arkasındaki kültürü de kalpten seviyorlar. Gözlem platformlarından panoramik gece manzarası izliyorlar, ışık ve renk gösterileriyle hareketlenen yerlerin keyfini çıkarıyorlar.

Japonya’nın güney kıyılarında seyreden Japonya cruise gemi turları, dünyanın en popüler cruise rotaları arasında yer alıyor. Bunda Japonya’nın zengin kültürünün de etkisi var. Muhteşem millî parklar, gökdelenlerle dolu şehirler derken; Japonya tecrübeli gezginler için en güzel destinasyonlar arasında yer almaya devam edecek gibi görünüyor. Ben de dünyadaki tüm gemiler arasında en lükslerinden biri olan Windstar Cruises ile bir Japonya cruise turuna katıldım.

Japonya

Japonya cruise turuna Amerikalı seyahat ve yemek yazarı Sucheta Rawal ile gittim

Burası Yasujirō Ozu filmlerinin, Haruki Murakami romanlarının, Hayao Miyazaki mangalarının ve animelerin diyarı… Benim de okuduğum pek çok kitap ve izlediğim pek çok film (ki bunlar arasında 1980 yılı yapımı Shogun, 2005 yılı yapımı gerçek hikâyeden esinlenen Bir Geyşanın Anıları, 2003 yılı yapımı gerçek hikâyeden esinlenen Son Samuray ve daha bir çok film var) bana Japonya’yı merak ettiriyordu. X kuşağı olarak çocukluğumda Şeker Kız Candy ile büyümüştüm, şimdi de Z kuşağı olan yeğenim mangalar ve animelerle büyüyordu. Kısacası Japonya, 7’den 70’e tüm ailemi etkisi altına almayı başaran tek ülkeydi. Bu nedenle Japonya turu yapacağımı söylediğimde yeğenimin gideceğim için kıskandığı tek ülke oldu. Umarım onunla da bir gün Japonya turu yapar, ülkenin güzelliklerini birlikte keşfederiz…

Tokyo

Üçüncü şogunluk olan Tokugawa Şogunluğu’nun başladığı 1603 yılında Ieyasu Tokugawa, Edo şehrini feodal hükümetin merkezi olarak seçmiş. 1868 yılında şogun yönetimine son verip tahta çıkan İmparator Meiji, imparatorluğun başkentini Kyoto’dan Edo’ya taşımış. Edo’nun adını da “Doğu’nun Başkenti” anlamına gelen Tokyo olarak değiştirmiş.

Japonya

Tokyo – Sensō-ji Tapınağı (Asakusa Kannon Tapınağı)

Ülkenin başkenti olan Tokyo, 40 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık şehri. Şehirde geleneksel Asakusa bölgesini, İmparatorluk Sarayı’nı, elektronik mağazalarıyla tanınan Akihabara’yı, tapınakları, mabetleri, bahçeleri gezebilirsiniz. Şehir dışına çıkarsanız; Tokyo Disneyland, hem çocukların hem de yetişkinlerin eğlenceli vakit geçirebileceği bir tematik park. Şehir dışında yer alan ve Japonya’nın eski başkentlerinden biri olan Kamakura’da tarihe tanıklık edebilirsiniz.

Le Corbusier’nin Mimari Çalışması, Modern Akıma Olağanüstü Bir Katkı; UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Bu kategori içinde Fransız-İsviçreli mimar Le Corbusier’in çeşitli ülkelerde 17 bina projesi var, Tokyo’da da Ulusal Batı Sanatı Müzesi bu kategoriye dâhil. Ogasawara Adaları (Chichi-jima, Haha-jima, Muko-jima, Iwo-jima); UNESCO Dünya Doğa Mirası listesinde bulunuyor.

Osaka

Osaka Prefektörlüğü’nde bulunan Osaka şehri, Japonya’nın önemli bir finans merkezi ve ülkenin kozmopolit şehirlerden biri. Kita (Kuzey-Yukarı Şehir) kentin alışveriş ve iş merkezi, Minami (Güney-Aşağı Şehir) ise eğlence bölgesi. Osaka’da Japon mutfağı lezzetleri olan sushi (çiğ deniz ürünleri, sebzeler ile şeker, tuz, sirkeli pirinçten yapılan geleneksel yemek), sashimi (çiğ deniz ürünleri), okonomiyaki (börek), takoyaki (kızarmış ahtapot topları), kushikatsu (harç ile kaplanan kızarmış şiş), udon (kalın erişte) deneyebilirsiniz. Şehir dışına çıkıp Universal Stüdyoları’nı ve Osaka Aquarium Kaiyukan’ı ziyaret edebilirsiniz.

Japonya

Osaka Limanı

Osaka Prefektörlüğü’ndeki Mozu-Furuichi Kofungun, Antik Tümülüs Kümeleri; UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Kobe

Kobe, Osaka Körfezi’nde yer alıyor. Kendine özgü sığır eti ve limanı çevreleyen dağların muhteşem manzarasıyla tanınıyor. Şehirde bulunan ve 3. yüzyıla tarihlenen Ikuta Tapınağı, Japonya’nın en eski Shinto tapınakları arasında yer alıyor.

Kobe

Kyoto

Kyoto, Osaka, Kobe; Keihanshin metropolitan alanını oluşturuyor. 794-1868 yılları arasında Japonya’nın başkenti olan Kyoto, 1.000 yıllık başkent olarak anılıyor. Kyoto Tarihi Anıtları, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Bu anıtlar içinde tam 17 tane anıt var; Kamigamo Jinja, Shimogamo Jinja, Tō-ji, Kiyomizu-dera, Enryaku-ji, Daigo-ji, Ninna-ji, Byōdō-in, Ujigami Jinja, Kōzan-ji, Saihō-ji, Tenryū-ji, Kinkaku-ji, Ginkaku-ji, Ryōan-ji, Nishi Hongan-ji, Nijō-jō.

Kyoto – Kiyomizu-dera Tapınağı

Kyoto’da 17. yüzyıldan bu yana eğlence hayatında erkek müşterilere şarkı, dans, sohbet ve oyunlarla eşlik eden geyşalarla (geiko) veya 13-18 yaş arasındaki acemi geyşalarla (maiko) tanışabilirsiniz. Arashiyama’ya gidip bambu bahçelerini görebilirsiniz. Chashitsu adı verilen çay odalarında sadou (“çaya giden yol” anlamına gelen çay seremonisi) ritüeline katılıp matcha (Japon yeşil çayı) hazırlanışı ve zarafetle bardaklara servis edilişine tanıklık edebilirsiniz. Bu özel ritüelde matcha ve yanında çay yapraklarının tatlarını dengeleyen bazı tatlılar servis ediliyor.

Geyşa

Nara

Nara, Kyoto’nun 42 km güneyinde yer alıyor. 710-784 yaşanan Nara döneminde başkent olan Heijō-kyō (bugünkü ismiyle Nara), ülkenin ilk başkenti olma özelliğini taşıyor. Şehrin tarihi anıtları (Budist tapınakları, Shinto mabetleri, Heijō Sarayı’nın kalıntıları) 8. yüzyılda Japon başkentindeki yaşamın canlı bir kanıtını sunuyor. Antik Nara’nın Tarihi Anıtları, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Hōryū-ji Bölgesindeki Budist Anıtları, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Nara – Kōfuku-ji Tapınağı

1880 yılına tarihlenen Nara Parkı, âdeta bir geyik çiftliği gibi. Özellikle sakura zamanında ziyaretçi akınına uğruyan park, Todai-ji Tapınağı’na ev sahipliği yapıyor.

Wakayama/Nara/Mie prefektörlüklerindeki Kii Sıradağları’ndaki Kutsal Yerler ve Hac Yolları, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Fuji Dağı

Fuji Dağı; Hac merkezi kabul ediliyor, sanatçılara ve şairlere ilham kaynağı oluyor. Fujisan, kutsal yer ve sanatsal ilham kaynağı; UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. En güzel Fuji Dağı manzarasını Arakurayama Sengen Parkı (Yamanashi Prefektörlüğü), Yamanakako (Yamanashi Prefektörlüğü), Kawaguchiko (Yamanashi Prefektörlüğü), Shiraito Şelalesi’nden (Shizuoka Prefektörlüğü) izleyebiliyorsunuz.

Japonya

Fujiyoshida’daki Chureito Pagoda’dan Fuji Dağı manzarasını çekmek için 398 basamak tırmanmak gerekiyor

Fujisan Hongū Sengen Taisha Mabedi, Fuji Dağı’nın güneybatı eteklerindeki Fujinomiya şehrinde yer alıyor. Tapınak Fuji Dağı’na tırmanmak isteyenler için geleneksel bir başlangıç ​​noktası konumunda bulunuyor. Fujisan Hongū Sengen Taisha Mabedi; Fujisan, kutsal yer ve sanatsal ilham kaynağı kategorisinde (Fuji Dağı, Fuji Beş Göller, Fujisan Hongū Sengen Mabedi, Kitaguchi Hongū Fuji Sengen Mabedi, Yamamiya Sengen Mabedi, Murayama Sengen Mabedi, Suyama Sengen Mabedi, Higashiguchi Hongū Fuji Sengen Mabedi, Kawaguchi Sengen Mabedi, Fuji Omuro Sengen Mabedi, Oshino Hakkai, Miho no Matsubara) UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Hiroşima

İlk atom bombası 6 Ağustos 1945’te Hiroşima‘ya atıldı. Ölü ve yararlıların sayısı yüz binleri aştı. Savaş sonrasında şehir yeniden inşa edildi. Barış Anıtı Parkı ile savaşın kanlı günleri gelecek nesillere hatırlatılıyor. Parktaki Atom Bombası Kubbesi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Hiroşima Barış Anıtı Parkı

Miyajima

Hiroşima Körfezi’nde, Hiroşima’nın 21 km güneybatısında yer alan Miyajima Adası (Itsukushima), kutsal kabul edilen bir ada. Seto İç Denizi’ndeki ada yüzlerce yıl sadece Shinto ve Budist rahiplerin yaşadığı bir yer olmuş. Çünkü insan ayaklarının adayı kirlettiğine inanılmış. Ada günümüzde ziyaret edilebiliyor ve turist akınına uğruyor. Itsukushima Mabedi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Miyajima – Itsukushima Jinja Otorii (Grand Torii Gate)

Nagasaki

Hiroşima’dan sonra ikinci atom bombası 9 Ağustos 1945’te Nagasaki’ye atıldı. Ölü ve yararlıların sayısı yüz binleri aştı. Şehirde Nagasaki Barış Parkı’nı gezebilir, Nagasaki Atom Bombası Müzesi’nde dolaşabilirsiniz.

Japonya

Nagasaki Barış Parkı

Nagasaki Prefektörlüğü ve Kumamoto Prefektörlüğü’ndeki Gizli Hristiyan Yerleri (Ōura Katedrali, Hara Kalesi, Hirado Adası), UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Nikkō

Nikkō; Tochigi prefektörlüğünde, Nikko Millî Parkı’nın girişinde yer alan bir kasaba. Yüzyıllar boyunca Shinto ve Budist ibadetinin merkezi olmuş. En çok da Japonya’nın en iyi dekorasyona sahip tapınağı Toshogu ve Tokugawa şogunluğunun kurucusu Tokugawa Ieyasu’nun mozolesine ev sahipliği yapmasıyla tanınıyor. Nikkō Mabedleri ve Tapınakları (Futarasan Jinja, Rinnō-ji, Nikkō Tōshō-gū), UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Nikkō

Yakushima

Japonya metrekare başına düşen insan oranı çok yüksek olan bir ülke. Ancak bunun yanında ülkenin ⅔’ü ormanlarla çevrili. Kagoshima prefektörlüğündeki Ōsumi Adaları’ndan biri olan Yakushima Adası da “Okyanusun Alpler‘i” olarak anılıyor. Yakushima Adası’nın yaklaşık % 20’sini kaplayan Yakushima Adası’nın sıcak/ılıman antik ormanı, UNESCO Dünya Doğa Mirası listesinde bulunuyor. Yakushima Adası’ndaki Jōmon Sugi, cryptomeria Japonica (Japon sedir ağacı) arasında en yaşlı ve en büyüğü. 2.170 ile 7.200 yaşı arasında olduğu tahmin ediliyor.

Japonya

Yakushima

Nagano

Japon Anakarası olarak adlandırılan Honshū Adası’nda bulunan Nagano; kaplıcaları, kar maymunları (Japon makakları), birinci sınıf kayak merkezleriyle adını duyuruyor.

Nagano ve kar maymunları

Hokkaidō

Japonya’nın ana adalarının en kuzeyindeki Hokkaidō; volkanları, doğal kaplıcaları (onsen) ve kayak merkezleriyle tanınıyor. Daisetsuzan Millî Parkı, Asahi Volkanı’na ev sahipliği yapıyor. Shikotsu-Tōya Millî Parkı kaldera göllerini, jeotermal kaynakları ve Fuji Dağı’na benzeyen Yōtei Dağı’nı içeriyor. Shiretoko Millî Parkı, UNESCO Dünya Doğa Mirası listesinde bulunuyor. Popüler kayak merkezleri arasında Rusutsu, Furano ve Niseko var. Kar maymunları (Japon makakları) buranın endemik canlısı olmasa da Hakodate’de bir kaplıcada yaşıyorlar. Vahşi doğada da 1998 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan Nagano’daki Yamanouchi’de görülüyorlar.

Hokkaido ve kar maymunları

Hokkaido’nun bir özelliği de kar, kum ve denizin buluştuğu plajları olması. Mesela yoğun kar yağışının görüldüğü kış mevsiminde Otaru Dream Plajı’na giderseniz; bembeyaz kar, altın sarısı kum, masmavi deniz arasındaki kontrastı görebiliyorsunuz.

Shikoku Henro

Shikoku Henro (Şikoku Hac Rotası); 1.200 kilometre uzunluğunda bir Hac rotası. 9. yüzyılda Budist rahip Kūkai’nin (Kōbō Daishi) eğitim aldığına veya vakit geçirdiğine inanılan 88 resmî tapınak ve çok sayıda diğer kutsal alanı içeriyor. Shikoku Hac yolunda yürüyüş, ortalama günde 30 km yüründüğünde yaklaşık 6 hafta sürüyor.

Okinawa

Okinawa Adaları; Okinawa Prefektörlüğü’nde, ülkenin en güneyindeki yerleşik ve ıssız 160 adadan oluşuyor. Okinawa’ya uçuşların ana merkezi ana adadaki Naha Havaalanı. Adalara feribotlarla da ulaşılıyor. Okinawa, “Japonya’nın Hawaii Adaları” olarak anılıyor. Adaların turkuaz suları dünyanın en güzel scuba dalış noktalarına ev sahipliği yapıyor. Okinava Prefektörlüğü’ndeki Ryukyu Krallığı’nın Gusuku Siteleri ve İlgili Özellikleri (Tamaudun, Sonohyan-utaki Ishimon, Nakijin Kalesi, Zakimi Kalesi, Katsuren Kalesi, Nakagusuku Kalesi, Shuri Kalesi, Shikinaen, Seifa-utaki), UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Japonya’da 100 yaşını geçen kişilerin çoğu Okinawa Adası’nda yaşıyor. Netflix belgeseli 100 Yıl Yaşamak – Mavi Bölgelerin Sırları, adanın yaşam tarzını anlatan güzel bir belgesel. İzlemenizi öneririm.

Ishigaki

Binlerce yıllık tarihi olan Japon kültüründen bahsederken kimono denilen giysilerini, ikebana denilen çiçek süsleme sanatını, sadou denilen geleneksel çay seronomisini, origami denilen kağıt katlama sanatını, geleneksel yemeği sushiyi, millî sporu sumo güreşini, savunma sanatları judoyu, karateyi, kendoyu, yaşam amacını betimleyen ikigai kavramını sayabiliriz. Bir de Japonya’da başlayıp dünyaya yayılan ilginç ve üzücü bir akımdan bahsetmeden edemeyeceğim. Jouhatsu ya da johatsu, hiç bir iz bırakmadan insanların buharlaşmasına yani yaşadıkları hayatı terk edip nereye gittiklerini, ne yaptıklarını gizlemelerine deniliyor.

Kyoto’da Kimono Ormanı’nda kimonolu genç kızlar

Japonya eşi benzeri olmayan, herşeyiyle büyüleyici bir ülke… Çocukluğumdan beri gitmeyi istediğim, gideceğim belli olduğunda da kalbimi güm güm attırmayı başaran ülke, gözümle gördüğümde beni asla hayal kırıklığına uğratmadı. Çocukluk hayallerim gerçeğe döndüğünde anladım ki o zamandan beri beslediğim nahif hislerim yersiz değilmiş, Japonya bütün övgüleri gerçekten de hak eden, hayran olunacak bir ülkeymiş…

Japonya Cruise Turu - Japonya Gemi Turları

Windstar Cruises ile Japonya cruise turu – Osaka Fotoğraf:Windstar Cruises

Japonya kabarık gezi haritamda beni en çok etkileyen ülkelerden biridir. Gördüğüm en disiplinli, en düzenli, en temiz, en saygılı ülkedir. Nahif, güler yüzlü ve özür dilemeyi erdem kabul eden insanıyla, derin kültürüyle, leziz yemekleriyle, özgür ruhuyla; Japonya en sevdiğim ülkeler arasındadır. İster şehir merkezinde dapdaracık kapsül otellerde kalın, isterseniz kırsal bölgelerde kökenleri Edo dönemine dayanan geleneksel Japon hanları Ryokanlar’da konaklayın, bu ülkenin herşeyine hayran olup döneceğinize eminim.

Keşfetmeniz dileğiyle…