Japonya’nın Nagasaki şehri, Kyushu Adası’nda ve aynı isimli Prefektörlüğü’nde bulunuyor. II. Dünya Savaşı sırasında 9 Ağustos 1945’te şehre atılan atom bombasıyla yüzbinlerce kayıp veren Nagasaki, dünya tarihine nükleer saldırıya maruz kalan ikinci ve son şehir olarak geçti. Bombanın etkisi patlamadan sonra da devam etti ve onbinlerce kişi radyasyonunun etkisine maruz kalarak hayatlarını kaybetti. Savaş sonrasında yeniden inşa edilen şehir, günümüzde nükleer silahları yasaklama hareketlerinin ruhani bir merkezi olarak önem taşıyor. Nagasaki Prefektörlüğü ve Kumamoto Prefektörlüğü’ndeki Gizli Hristiyan Yerleri (Ōura Katedrali, Hara Kalesi, Hirado Adası), UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Enola Gay isimli ABD bombardıman uçağı Little Boy (Küçük Çocuk) kod adlı tarihin ilk atom bombasını 6 Ağustos 1945 günü Hiroşima’ya attı. Hiroşima’dan sonra daha da yıkıcı olan Fat Man (Şişman Adam) kod adlı tarihin ikinci atom bombası 9 Ağustos 1945 günü Nagasaki’ye atıldı. Ölü ve yaralıların sayısı yüzbinleri aştı.
Nagasaki’ye ilk olarak Windstar Cruises ile katıldığım Japonya cruise turunda geldim. Bu geziye gelirken Emirates ile uçtum. İlk kez uçtuğum Emirates, hizmet kalitesiyle beklentimin üzerindeydi. Emirates, dünya çapında 150’den fazla varış noktasına uçuyor. Bünyesinde 160’dan fazla farklı ulustan çalışanı bulunuyor. Yolcularla kendi dillerinde iletişim kurmak, Emirates imzalı misafirperverliğin temel bir parçası olarak kabul edildiğinden, Emirates proaktif olarak çok dilli bir kabin ekibini bünyesinde barındırıyor. Emirates kabin ekibi, toplamda 70’ten fazla dil konuşabiliyor. Emirates’in şu an için Dubai-İstanbul arasında günde 3 uçuş olmak üzere, haftada toplam 21 seferi var. Uçakları geniş gövdeli; bunlardan biri havayolunun amiral gemisi A380, diğer ikisi Boeing 777ER ile gerçekleşiyor. Emirates ayrıca sürdürülebilirlik kapsamında pek çok adım atıyor. Bunlar arasında yakıt açısından daha verimli olan çok genç bir filoya sahip olması, yılda 500 tondan fazla cam ve plastiği geri dönüştürmesi, dijital menülere geçerek 1.000 ton kâğıt tasarrufu sağlaması sayılabilir.
Nagasaki’de gezilecek yerler listesi
İçindekiler
Japonya‘nın Nagasaki şehrinde gezilecek yerler listesi insanın kalbini kıran ve derinden üzen yerlerden oluşuyor. Şehirde Nagasaki Barış Parkı’nı gezebilir, Nagasaki Atom Bombası Müzesi’nde dolaşabilir, savaşın korkunç etkisini yerinde hissedebilirsiniz.
Eğer Nagasaki’ye özel bir lezzet tatmak isterseniz 16. yüzyılda Portekizli tüccarlar tarafından Japonya’ya getirilen castella kekini deneyebilirsiniz.
Nagasaki Barış Parkı
Nagasaki Barış Parkı, 1 Nisan 1955 tarihinde şehre atılan atom bombası nedeniyle hayatını kaybedenleri anmak için inşa edildi. Atom Bombası Müzesi ve Barış Anıtı Salonu’nun yanında yer alıyor.
Parkta Urakami Katedrali’nin beton duvarının kalıntıları hâlâ görülebiliyor.
Parkın kuzey ucunda heykeltıraş Seibo Kitamura tarafından yaratılan 10 metre yüksekliğindeki Barış Heykeli dikkat çekiyor. Heykelin sağ eli nükleer silah tehdidini, uzatılan sol eli sonsuz barışı simgeliyor. Katlanan sağ bacak meditasyonu, uzatılan sol bacak ayağa kalkıp dünya insanlarını kurtarma girişimini ifade ediyor. Heykelin önünde atom bombası kurbanlarının ve hayatta kalanların isimlerini içeren siyah mermer bir blok bulunuyor.
Nagasaki Belediyesi tarafından her 9 Ağustos günü parktaki heykelin önünde Barışı Anma Töreni düzenleniyor. Bu törende hem kurbanlar anılıyor hem de Nagasaki Belediye Başkanı dünyaya barış bildirgesi veriyor.
Nagasaki Atom Bombası Müzesi
Nagasaki Atom Bombası Müzesi ilk olarak 1955 yılında açıldı. 1996 yılında yeni müze yapıldı. Nagasaki Atom Bombası Müzesi; Barış Parkı ve Barış Anıtı Salonu’nun yanında yer alıyor. Müzede nükleer silah geliştirme tarihi, şehre yapılan atom bombası saldırısı, bombalamayla ilgili fotoğraflar ve belgeler sergileniyor. Müzeyi gezmek her ne kadar insana ağır gelse de tarihten ibret almak için çok dikkatli gezilmesi gerektiğini düşünüyorum. Japonlar da aynı şekilde düşünüyor olacak ki küçük çocuklar bile okullarıyla müzeyi ziyarete geliyorlar.
2003 yılında müzenin hemen yanında Atom Bombası Kurbanları için Ulusal Barış Hatırat Salonu açıldı.
Kōshi-byō Konfüçyüs Tapınağı ve Çin Tarih Müzesi
1893 yılına tarihlenen Kōshi-byō Konfüçyüs Tapınağı, Çinli filozof Konfüçyüs’a adanmış. Tapınağın avlusunda her biri yaklaşık 2 ton ağırlığında olan ve Konfüçyüs’ün müritlerini betimleyen gerçek boyutlu 72 taş heykel var.
1983 yılında tapınağın arkasında Çin Tarih Müzesi yapıldı.
Glover Garden
Âdeta bir açık hava müzesi olan Glover Bahçesi, İskoç tüccar Thomas Blake Glover tarafından inşa edilmiş. Bahçe 1863 yılında tüccarın kendisi için yaptığı ve yaşadığı Glover Konutu’na ev sahipliği yapıyor. Japonya’daki en eski batı tarzı villa olan Glover Konutu, Japonya’nın Meiji Restorasyonu Yapıları arasında UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor.
Suwa Mabedi
1614 yılına tarihlenen Suwa Mabedi, bir Shinto mabedi. Mabede 277 basamak tırmanarak ulaşılıyor. Yaklaşık 400 yıldır kutlanan Nagasaki Kunchi Festivali, her yıl 7-9 Ekim tarihlerinde burada düzenleniyor.
Çin Mahallesi
Nagasaki Çin Mahallesi, şimdiye kadar gezdiğim ülkelerdeki en temizi. Buradaki restoranlarda Çin etkisiyle hazırlanan Japon lezzetlerinin tadına bakabilirsiniz.
Hamamachi Shopping Arcade
Eğer alışveriş yapmak istiyorsanız gelmeniz gereken yer Hamamachi Shopping Arcade olmalı. Upuzun AVM’de aradığınız her şeyi bulabilirsiniz.
Ōura Katedrali
Ōura Katedrali (Japonya’nın Yirmi Altı Kutsal Şehit Bazilikası), 1864 yılında tamamlanmış. Katedral Nagasaki Başpiskoposluğu’na bağlı.
Urakami Katedrali
Urakami Katedrali (Urakami Tenshudō veya Kusursuz Gebelik Katedrali), 1853’te Japon hükûmetinin sakoku politikasının sona ermesinden sonra Kakure Kirishitan tarafından 1877 yılında kurulmuş ve binası 1925 yılında inşa edilmiş. 9 Ağustos 1945’te Nagasaki’ye atılan atom bombasıyla tamamen yıkılan katedral, 1959’da yeniden inşa edildi ve 1980’de orijinal Fransız tarzı ile restore edildi.
Dejima
Nagasaki Körfezi’nde yapay bir ada olan Dejima, 1634 yılında Tokugawa Iemitsu tarafından Portekizliler’le ticaret yapmak amacıyla inşa edilmiş. Ada 1641-1859 yılları arasında yalnızcılık politikası (sakoku) sırasında Hollanda’nın ticaret karakolu olarak hizmet vermiş.
Hiçbir savaşın kazananı yoktur! Albert Einstein’ın ünlü sözünü kendimize hatırlatmakta fayda var… “III. Dünya Savaşı’nın kimler arasında ve hangi silahlarla yapılacağını bilemem ama IV. Dünya Savaşı taş ve sopalarla olacak”…
Nagasaki gezisi de Japonya turu sırasında en üzücü, en ibretlik gezilerden biri oluyor. Burayı görüp de etkilenmemek, insanlık dersi almamak mümkün değil.
Yaşadığı acıları bilmeseniz ve sadece bugünkü hâline baksanız, Nagasaki’nin savaş geçirdiğini, yeniden inşa edildiğini asla tahmin bile edemezsiniz. Nagasaki günümüzde gerçekten de çok güzel bir şehir. Küllerinden yepyeni ve capcanlı doğmayı başaran bu şehri ben de hep çok güzel hatırlayacağım…
Keşfetmeniz dileğiyle…
Siz de fikrinizi belirtin