Ürdün ya da resmî adıyla Ürdün Haşimi Krallığı, Orta Doğu’da bulunan bir Arap ülkesi. Ülkenin resmî dini İslam, resmî diliyse Arapça. Ancak buranın bahsi geçtiğinde gözünüzde klasik bir Arap ülkesi canlandırmayın. Çünkü Ürdün, Orta Doğu’nun geneliyle karşılaştırıldığında göreceli olarak modern bir ülke. Ne de olsa burada dünyanın yeni 7 harikasından biri olan Petra, çöl kumlarına bakarken meditasyon yapabileceğiniz Wadi Rum ve 25 km uzunluğundaki Kızıldeniz sahilinin derin maviliklerine dalabileceğiniz Akabe var.
Bu topraklarda yerleşim çok eskilere dayanıyor. Dünyanın en eski yerleşimleri M.Ö 8000 yılında Ain Ghazal, Al-Beidha ve Jericho şehirlerinde kurulmuş.
Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılan bölge, 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altında kalmış.
Orta Doğu’nun kurtarılmış bölgelerinden biri olarak görülen Ürdün, bölgedeki çatışmalardan ve güç mücadelesinden büyük ölçüde uzak kalmayı başarıyor. Ürdün ve Mısır, İsrail‘le barış yapan az sayıdaki Arap ülkesi arasında bulunuyor.
Burası Orta Doğu’da petrol üretemeyen az sayıdaki ülkeler arasında yer alıyor. Ekonomisi hizmet sektörüne, turizme ve yabancı yardıma dayanıyor.
Ürdün’e nasıl gidilir?
İçindekiler
İstanbul’dan Amman’a 2 saat 10 dakika, İstanbul’dan Aqaba’ya 2 saat 45 dakika süren direkt uçuşlar bulunuyor. Ayrıca aktarmalı uçuşlar var.
Ürdün’e vize almak gerekiyor mu?
T.C. diplomatik, resmi ve umuma mahsus pasaport hamilleri karşılıklı olarak yapacakları turizm amaçlı seyahatleri veya transit geçişlerinde toplam ikamet süresi ilk giriş tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 6 ay içinde 90 günü geçmemek kaydıyla vizeden muaf.
Ürdün’de gezilecek yerler listesi
Ürdün gezilecek yerler deyince tabii ki akla ilk olarak dünyanın yeni 7 harikasından biri olan Petra ve çöl kumlarının arasında Bedevi çadırlarında kalabileceğiniz Wadi Rum geliyor.
Wadi Rum
İşte benim gözümde Ürdün’deki en eşsiz yer! Wadi Rum (Ay Vadisi) % 80’i çöl olan Ürdün’ün en güzel çöl bölgesi. Kayalık dağların milyonlarca yılda rüzgar erozyonuna uğramasıyla oluşan Wadi Rum, ülkenin en yüksek noktası olan Jebel Ram’ı da 1.700 metrelerde içinde barındırıyor. Wadi Rum Koruma Alanı, UNESCO Dünya Karma Miras listesinde bulunuyor.
Wadi Rum, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ile yapılan savaşta T.W. Lawrence ve Sherif Hussein’in izledikleri güzergâh üzerinde bulunuyor. Lawrence of Arabia filmi burada çekilmiş.
Dünyada kaç yer sizi Mars’a gelmiş gibi hissettirebilir? Belki sadece Wadi Rum! Nerede olduğunuzu unuttuğunuz anlarda güneşin doğuşunu veya batışını izleyebilir, safariye çıkabilir, Bedevi kamplarında veya uzay üssünü andıran kamplarda konaklayabilir ve pembemsi çölün güzelliğinde meditasyon yapabilirsiniz. Konaklama demişken… Mesela Bubble Luxotel Wadi Rum, çölün ortasında büyüleyici bir otel.
Petra
Göçebe asıllı Nebatiler’in, Romalılar’ın, Bizanslılar’ın, Müslümanlar’ın ve Haçlılar’ın miraslarıyla dolu olan Petra; Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki topraklar üzerinde yer alıyor. Dünyanın yeni 7 harikasından biri olan Petra, şüphesiz ki Ürdün’ün adını dünya gezi listelerinde baş sıralara çıkarıyor. Petra, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Nebati şehri Petra, ulaşılması neredeyse imkânsız olan bir noktada, Wadi Musa Kanyonu’nun duvarlarının oyulmasıyla inşa edilmiş. Kervanları soyan korsan kabileler olan Nebatiler burayı kurup bir lojistik merkez ve başkent olarak kullanmışlar. Kuzey Arabistan’ın Semitik kabileleri tarafından M.Ö 800 yıllarında kullanılmaya başlanan kent, en parlak dönemini Romalılar’ın yerleştiği 2. yüzyılda yaşamış.
7. yüzyılda Müslüman döneminin başlamasıyla birlikte kent, gözden uzak ve kendi hâlinde bir yaşam sürmeye başlamış. Olumlu anlamda kademeli olarak yerleşim ve gelişim olmasına rağmen sevkiyatların kervanlarla yapılmasıyla birlikte şehrin önemi giderek azalmaya başlamış. 1812 yılında İsviçreli İbrahim bin Abdullah (asıl adı Johann Ludwig) tarafından keşfedilene kadar da varlığı sadece Bedeviler tarafından biliniyormuş.
Amman
Ürdün Haşimi Krallığı’nın başkenti, en büyük şehri ve Amman eyaletinin merkezi Amman; Doha ve Dubai ile birlikte Arap dünyasının en önemli 3 merkezinden biri. Ülkede ekonominin, sanatın, eğlencenin kalbi burada atıyor.
Amman-Kudüs arasındaki eski otoyol üzerinde bulunan As-Salt (Salt), eski bir ticaret şehri ve idari merkezmiş. As-Salt – Hoşgörünün ve Kent Misafirperverliğinin Mekânı, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Quseir Amra (Amra’nın küçük kasrı), 723-743 yılları arasında Emevi halifesi II. Velid Velid İbn Yezid tarafından yaptırılmış. Bu çöl kaleleri, Erken İslam sanat ve mimarisinin en önemli örnekleri arasında sayılıyor. Quseir Amra, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Ürdün Nehri üzerinde yer alan Al-Maghtas, Vaftizci Yahya tarafından İsa’nın vaftizinin yapıldığı yer olarak kabul ediliyor. Hristiyanların Buraya Hac için geliyor. Vaftiz Bölgesi “Ürdün Ötesindeki Bethany” (Al-Maghtas), UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Medeba (Madaba)
Medeba (Madaba); ülkenin ortabatı kesiminde, Amman’ın yaklaşık 30 km güneyinde bulunuyor. Şehrin en önemli yapısı olan St. George Kilisesi’nin tabanındaki mozaikte Kutsal Topraklar Kudüs’ün bilinen en eski haritası görülüyor. M.S 6. yüzyıla tarihlenen bu mozaik harita, Lübnan’ın Cübeyl kentinden Mısır’ın Teb şehrine kadar olan bir bölgeyi kapsıyor ama günümüze sadece Nablus’tan Mısır’a kadar olan alanı kapsayan parçası ulaşmış. Madaba, Zanaat & Halk Sanatları dalında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Programına dâhil.
Umm ar-Rasas (tarihi adıyla Kastron Mefa’a), Madaba’nın 30 km güneydoğusunda, Ürdün Çölü’nün yarı kurak bozkır bölgesinde yer alıyor. Buranın Yeremya Kitabı’nda adı geçen İncil’deki Mephaat yerleşim olduğu düşünülüyor. Um er-Rasas (Kastrom Mefa’a), UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Jerash Antik Kenti
Jerash Antik Kenti, başkent Amman’ın 50 kilometre kuzeyinde yer alıyor. M.Ö 2. yüzyılda kurulan kent, oldukça iyi korunan Roma ve Bizans kalıntılarına sahip. Jerash Antik Kenti, Doğu ile Batının Kadim Buluşma Noktası olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde bulunuyor.
Lut Gölü (Dead Sea)
Lut Gölü, deniz seviyesinden 420 metre aşağıda olması nedeniyle dünyanın en derin noktası ve 2. en tuzlu suya sahip gölü. Tuz oranı % 30’un üzerinde olan su yüzeyinde hiç batmadan durabiliyorsunuz. Lut Gölü’nün sodyum zengini çamurunun da iyileştirici özelliği var. Lut Gölü’nde Hilton Dead Sea’de konaklayabilir, karşı kıyıda Filistin’in Batı Şeria bölgesini izleyebilirsiniz.
Akabe (Aqaba)
Akabe (Aqaba), Ürdün’ün Kızıldeniz‘deki tek liman kenti. Bir iç deniz olan Akabe Körfezi özellikle de zengin su altı canlılığıyla ülkenin ünlü bir cazibe merkezi. Bu sularda 20’den fazla dalış noktası, 500 mercan resifi, 1.200 balık türü ve 1.000 kabuklu deniz canlısı olduğu söyleniyor. Bu özelliğiyle de Akabe dalış bölgeleri özellikle tüplü dalış sporuna gönül verenleri kendisine çekiyor.
Orta Doğu genelde hep ilgimi çeken bir coğrafya olmuştur. Ancak Ürdün, hele hele Wadi Rum ve Petra, görülmesi gereken cevherlerin içinde hep başı çekecek…
Siz de fikrinizi belirtin