Tanzanya denince benim aklıma ilk gelen safari parkı Serengeti’dir. Serengeti ve Kenya’da onun devamı olan Mara, milyonlarca yıldır çok az değişmiş manzaraları göz önüne serer. Dünyanın en büyük otçul sürüsü olan wildebeest (antilop), zebra, gazel ve zürafalar bu kocaman otlağın en önemli canlılarıdır. Serengeti’nin ekolojik sistemini bu otçul hayvanların göçü belirliyor. 3.000 kilometrelik bu yolculuk, yeryüzünün en büyük ve en uzun hayvan göçü kabul ediliyor. Serengeti Millî Parkı, UNESCO Dünya Doğa Mirası listesinde bulunuyor.
Yağmurların başlamasıyla birlikte yaklaşık 2 milyon hayvan kurak ayları geçirdikleri tepelerden yağışlı ayları geçirecekleri Serengeti’ye akın ediyor. Yemiş oldukları otlar 3-5 cm olunca oraya dönüp tekrar otluyorlar. Neticede sürekli taze ve yumuşak ot yiyebilmek için daireler çizerek dolaşıyorlar. Antiloplar kısa ve körpe otları yerken zebralar da kurumaya yüz tutan uzun otlarla besleniyor.
Serengeti adı Masai dilinden geliyor. Siringet “sonsuz” demek. Serengeti 15 bin km²’lik yüzölçümüyle insana sonsuzluğun ne demek olduğunu hissettiren, uçsuz bucaksız bir park. Etrafta milyonlarca hayvan var. Kasım ayında burada olduğum için Kenya’dan göç eden hayvanların çoğunu burada görüyorum. Serengeti’de sonsuzluk, yaban hayatıyla muhteşem bir uyum içinde birleşiyor.
Serengeti’ye giriş biraz enteresan. Önce Ngorongo’ya giriş yapıyorsunuz. 3 saat arazide gittikten sonra da Serengeti parkının girişine ulaşıyorsunuz.
Serengeti – Safari
Serengeti’ye girmeden önce yolda bizi milyonlarca antilop ve zebra karşıladı. Hele Büyük Göç zamanı burada inanılmaz fazla sayıda hayvan oluyor. Çimenlerin yeşili bile görünmüyor, her yer bu sürülerle siyaha boyanıyor.
Antilopların gözlerini dikip dikkatli dikkatli bakıyor olmalarıysa hayranlık uyandırıyor. Sanki birşey söyleyecekmiş gibi bakışlarını bakışlarıma değdirdiler, sonra da arka bacaklarını attıra attıra koşarak uzaklaştılar. Bu antiloplar çok komik hayvanlar vesselam.
Serengeti’ye gelince neden Tanzanya’da Kenya’daki sıcaklığı hissetmediğimi anladım. Parkın içinde anormal bir kalabalık var. Kenya’daki sakinlikten ve Serengeti’nin devamı olan Masai Mara‘nın nispeten az sayıdaki misafirinden burada eser yok. Sanki turistlerin hepsi Tanzanya’ya gelmiş! Hâl böyle olunca da turistlere Tanzanya’da sadece ticari gözle bakılıyor. Bu sözlerim lütfen yanlış anlaşılmasın! Serengeti eşsiz güzellikte bir yer. Sadece olayın insani boyutundan yani yerli halkla aramda kurmaya çalıştığım yakınlıktan ve duygularımdan bahsediyorum.
Serengeti’de akbaba gibi üşüşmek deyiminin anlamını çözdüm. Ölü bir antilopun üzerine üşüşen akbabalar birbirleriyle kavga etmekten yemeğe zor fırsat buluyorlardı.
Serengeti – Konaklama
Akşam olduğunda Serengeti’nin içindeki kampıma yerleştim. Tanzanya’da kamp yerini seçerken çok dikkatli olmak gerekiyor. Budget camp denen düşük bütçeli kamp yerlerinde küçük çadırların içinde matların üzerinde uyuyorsunuz. Üst sınıf kamp yerlerindeyse çadırlar çok büyük ve içlerinde tuvalet/duş var. Benim de gelmeden önceki en önemli kriterim içinde tuvalet/duşu olan çadırlarda kalmaktı. Buralar için de ödediğim fiyat farkına fazlasıyla değdi. Shuhudia Adventure Camp, bu Afrika seyahatimde kaldığım en güzel ve en özel yer oldu.
Kamp görevlileri odaya gider gitmez çadırın dışındaki su deposuna duş almam için ılık su doldurdu. Bu depodaki su ancak bir kişinin duş almasına yetecek kadardı. Dışarıda biri bekleyip sürekli bana suyun yetip yetmediğini sordu. Birden kendimi prenses gibi hissetmeye başlamıştım. Birileri sürekli benimle ilgilenir vaziyetteydi.
Duştan sonra kamp ateşinin başında oturdum. Parıldayan yıldızları seyrettim. Sonsuzluğun içinde samanyolunun altında huzuru yaşadım.
Yatağıma yattığımdaysa Serengeti parkınındaki yaban hayatını dinleyerek uyumaya hazırdım. Hayvanların ayak sesleri çadırımın içime girdi, ulumaları bütün gece yanıbaşımdaydı, kuş cıvıltıları saat alarmımın yerini aldı. Bu kamp bana Tanzanya’yı sevdiren yer olmuştu ❤.
Safari deneyimi
Saat 6:30’da safari başladı. İlk olarak balayına çıkmış 3 aslanı izledik. Bunlarınki meğerse 3 kişilik balayı oluyormuş.
Bazı yerlerde (tabii safarilerde değil) aslanlarla yürüme imkânınız var. Ben burada hemen bir parantez açıp aslanlarla yürümenin şartlarını sıralayım. Belki bir gün yapmak kısmet olur, kim bilir?
- Yanına yanaştığın aslan 12 aydan 1 gün bile fazla olmamalı
- Aslanla asla göz göze gelmemelisin
- Aslanın asla önünden yürümemelisin
- Aslanı bir adım geriden takip etmelisin
- Aslanın asla başını ve boynunu okşamamalısın. Ancak sırtına dokunabilirsin
- Yürürken asla ani hareket yapmamalısın
Serengeti’de balon turları da var. Bu sonsuz otlağı havadan balonla görmek muhteşem olsa gerek. Bir gün onu da yapmak kısmet olur diye umut ediyorum.
Safari boyunca bol sayıda aslan, zebra, antilop, zürafa, su aygırı ve fil gördük. Soyu tükenmekte olan gergedanı Serengeti’de görmek maalesef kısmet olmadı. Safarilerin en önemli özelliği de zaten bu: Her gün o günkü katılımcılara özel bir şov düzenleniyor ve o gün için kısmetlerinde ne varsa o kadarını görebiliyorlar. Ne bir eksik ne bir fazla…
Serengeti’de beni en çok sonsuzluk hissinin etkilediğini söylemeliyim. Saatlerce safari aracında gidip hiç bir hayvan görmeden de dönebilirsiniz. Ama gözünüzün uzandığı en uç noktaya bile insan elinin değmediğini bilmek muhteşem bir his.
Hele o yıldızları izlemek yok mu, işte onun tarifi yok. Burada akşamlar bir başka güzel, samanyolu bir başka derin. Burası bir başka âlem…
Keşfetmeniz dileğiyle…
2018 i bilmem ama 2019 da buralara o yıllanmış botlarımla gitme niyetindeyim ✌️. Aslan 12 ay 1 gün olunca yanına yanaştırmıyor, nereden anlayacağım vatandaşın yaşını
Bak o yaş anlama meselesini ben de bilmiyorum :-) , ama aslanla yürüyüşü belli yerlerde yaptırıyorlar. İnşallah biliyorlardır diye umut ediyorum :-) .