St John şövalyelerinin izleriyle dolu olan Rodos (Rhodes) Adası, On İki Adalar’ın en büyüğü. Burası antik dünyanın 7 harikasından biri olan Rodos Heykeli’ne ev sahipliği yapıyor. Orta Çağ Şehri Rodos, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Şövalyeler adası olarak bilinen Rodos, sunduğu güzellikler ve tarihi zenginliği nedeniyle oldukça fazla turist çekiyor. Bu da hiç şaşırtıcı değil! Adanın merkezindeki Orta Çağ eserleri arasında gezinirken insan kendisini zaman yolculuğuna çıkmış gibi hissediyor. Burası kesinlikle Yunan adalarının en özellerinden biri.
Rodos Adası’na nasıl gidilir?
İçindekiler
- 1 Rodos Adası’na nasıl gidilir?
- 2 Rodos Adası’nda gezilecek yerler listesi
- 2.1 Eski Şehir
- 2.2 Rodos Kalesi (The Palace of the Grand Masters of the Knights of Rhodes)
- 2.3 Şövalyeler Sokağı
- 2.4 Sokrates Caddesi
- 2.5 Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi
- 2.6 Rodos Heykeli (Kolossos)
- 2.7 Akropol
- 2.8 Yeni Şehir
- 2.9 Filerimos Tepesi
- 2.10 Kelebekler Vadisi
- 2.11 Eski Kamiros Şehri
- 2.12 Kallithea Plajı
- 2.13 Faliraki
- 2.14 Ladiko ve Anthony Quinn Koyu
- 2.15 Yedi Kaynak Vadisi (Epta Piges)
- 2.16 Panagia Tsambika Manastırı ve Tsambika Plajı
- 2.17 Charaki Plajı
- 2.18 Lindos Köyü
- 2.19 Agios Pavlos limanı ve plajı
Rodos’a Bodrum, Marmaris, Fethiye‘den kalkan feribotlarla gidebilir, biletinizi dilerseniz günü birlik, dilerseniz birden fazla gün kalmak üzere alabilirsiniz. Ancak adayı hakkıyla gezmek, merkeziyle birlikte köylerini de görmek istiyorsanız en az 4 günlük bir program yapmanızı öneririm.
Ayrıca Yunan adaları gemi turuna katılarak da adaya ulaşabilirsiniz.
Rodos Adası’nda gezilecek yerler listesi
Rodos büyük bir ada olduğu için gezilecek yerleri de oldukça fazla. Konaklama için en azından 1 gece merkezde, tarihi eski şehre her an inebileceğiniz bir yerde kalmanızı öneririm. Ben Royal Aparthotel City Center’da kaldım. Otel lüks olmasa da temizliği ve konumu sayesinde oldukça rahat ettim.
Şimdi Rodos gezilecek yerler listemize bir bakalım.
Eski Şehir
Adada ilk görülecek yer Orta Çağ’da kurulan ve 6 kapıdan içine girilen kale içindeki Eski Şehir bölgesi. Atlı şövalyelerin gezdiği dar sokaklar ve kalenin mistik havası oldukça ilgi çekici. Saatlerce yürüseniz bıkmazsınız. Her köşe başında da mutlaka ilginizi çekecek bir tarihi kalıntı ya da restoran bulabilirsiniz.
Rodos Kalesi (The Palace of the Grand Masters of the Knights of Rhodes)
Rodos Kalesi önceleri Hospitaller Şövalyelerine ait olan hisar, saray, karargâh ve kale olarak kullanılmış. Kanuni Sultan Süleyman devrinde Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş ve şövalyeler adadan kovulmuş.
Şövalyeler Sokağı
Şövalyeler Sokağı adı verilen sokak eski çağlarda şövalyelerin konaklaması için han olarak kullanılmış. Sokağın girişinde yer alan Arkeoloji Müzesi de eski zamanlarda şövalyelerin hastanesiymiş.
Sokrates Caddesi
Eski Şehir’deki Sokrates Caddesi adanın en hareketli sokaklarından biri. Burada yüzyıllık ağaçların altındaki kafelerde keyif yapabilirsiniz.
Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi
1793 tarihinde Hafız Ahmed Ağa tarafından inşa ettirilen kütüphanede Ahmed Fethi Paşa tarafından İstanbul’dan getirtilen bir kısmı el yazması olan yapıtlar bulunuyor.
Rodos Heykeli (Kolossos)
Eski Şehir ile Yeni Şehir arasında yer alan Mandraki Limanı’nın girişinde antik dünyanın 7 harikasından biri kabul edilen Rodos Heykeli (Kolossos) varmış. 32 metre boyunda tunçtan yapılmış dev heykel Yunan Güneş Tanrısı Helios’un heykeli imiş. Heykelde Tanrı Helios’un elinde bir meşale varmış. Heykelin bacaklarının arasından da gemiler geçerek limana giriyormuş.
Günümüzde Rodos Heykeli yerinde bu heykeli simgeleyen Elefos ve Elefina isimli 2 geyik heykeli var.
Akropol
Rodos Akropolü, şehir merkezine yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bir stadyum ve Apollon Tapınağı’ndan oluşuyor.
Yeni Şehir
Yeni şehir yeni yapılar ve pek çok alışveriş merkezi ile dolu.
Rodos merkezindeki keyifli gezimin ardından araba kiralayarak adanın diğer kısımlarını keşfe başladım.
- Adanın kuzeyinde görülmesi gereken yerler
Filerimos Tepesi
Ialissos Köyü’nde Aziz John tarafından 20. yüzyıl başında yaptırılmış olan manastırın görülmesi gerekiyor.
Kelebekler Vadisi
Eski Kamiros Şehri
- Adanın doğusunda görülmesi gereken yerler
Kallithea Plajı
Kayalıkların arasındaki bu plaj sıcak termal havuzlarıyla ünlü.
Faliraki
Burası Rodos merkeze 15 km uzakta kalıyor. Güzel plajları ve cıvıl cıvıl eğlenceli hayatıyla tam bir eğlence merkezi. Ben sezon sonu gittiğimden pek fazla hareket göremedim.
Ladiko ve Anthony Quinn Koyu
Çam kokularıyla beni karşılayan koy gerçekten görülmeye değer. Hatta burası için Lindos yolunda görülmesi gereken en güzel yer diyebilirim.
Anthony Quinn koyunun neden bu ismi aldığını anlatayım:
Anthony Quinn, Rodos Adası’nda Navaron’un Topları filminin çekimleri sırasında bu plaja hayran kalmış. Yunan hükümeti de burayı ona hediye etmiş. 1984 yılındaysa Yunan hükümeti koyu kendisinden geri alınca mirasçılarıyla davalık olmuş. Ancak adı hâlen koyla birlikte anılıyor.
Yedi Kaynak Vadisi (Epta Piges)
Doğa yürüyüşü yapmak için güzel bir mekân gibi görülse de yürüyüş yolu işaretlenmemiş. Bu nedenle vadiye ulaşma girişimim yolu bulamadığımdan başarısızlıkla sonuçlandı. Görünen o ki sırf ben değil bu yola çıkan hiç kimse de yolu bulamamıştı. O nedenle pek tavsiye edemeyeceğim.
Panagia Tsambika Manastırı ve Tsambika Plajı
300 basamakla çıkılan manastırın müthiş bir panoramik manzarası var. Tsambika plajı da hem kumsalı hem kayalıklarıyla güzel bir mola ve denize girme imkânı sunuyor.
Charaki Plajı
Kumsalı güzel ama o kadar güzel plajın içinde buraya özellikle gitmeniz gerektiğini söyleyemeyeceğim.
Lindos Köyü
Lindos Köyü adanın doğusundaki en çok turist çeken bölgelerden biri. Tepesindeki kalesi ve kalenin manzarasıyla biliniyor. Kaleye ulaşmak için eşek taksiler kullanılıyor.
Gelir gelmez beni büyüleyen bu köyde Eleftheria Studios’daki odama yerleşir yerleşmez kendimi merkez plajındaki sulara bıraktım. Bu küçük koydaki plaj turkuaz rengi deniziyle öyle muhteşemdi ki sudan çıkasım gelmedi.
Kaybolduğum ara sokaklar ve Akropolis’e çıkarken uğradığım hediyelik eşya mağazaları, Lindos’un güzelliğini gözümün önüne bir kez daha serdi. Santorini Adası‘nda Oia Köyü ne kadar özelse Rodos Adası’nda da Lindos Köyü bana aynı şekilde ayrıcalıklı geldi.
Akşam Oasis Taverna Lindos’da yediğim Greek Plate (biber dolma, musakka, yaprak sarma, cacık, patates salata ve barbunyadan oluşan Yunan Tabağı) Lindos gezisindeki akşamı güzel noktalamamı sağladı. Zaten Yunan adaları demek meze demek, deniz ürünleri demek, eğlence demek…
Agios Pavlos limanı ve plajı
İsmini Aziz Paul’dan alan Agios Pavlos limanı ve plajı hem Lindos’un hem de tüm adanın en çok görülmesi gereken yeri. Daha fazla zamanım olsa Rodos Adası’nda hiç ayrılmak istemeyeceğim tek yer burası olurdu.
Yalnız Lindos halkını Rodos merkezindeki insanlar kadar sıcak kanlı bulmadığımı belirtmeliyim. Turist fazlalığından bıkkınlık mı var bilmem ama bana çok güler yüzlü ve yardımsever gelmediler. Ayrıca genel olarak adalıları biraz tembel de buldum. Hayat burada daha yavaş ilerliyor . Bizim alışık olduğumuz tarzda gece geç vakitlerde ve sabah erken saatlerde restoran ve barları açık bulmak mümkün değil. Lindos’tan ayrılırken sabah 9:00’da kahvaltı edecek yer bile bulamadım. O derece turiste hizmet yoktu!
Yine de herşeye rağmen Lindos’u görünce bir kez daha anladım ki Rodos turu Lindos’suz olmazmış. Lindos’un dar sokaklarındaki kafeler, barlar, birbirinden güzel dekoruyla her saniye ziyaretçilerini büyülüyor.
Yine görüşeceğiz seninle Rodos. Sadece şimdilik hoşçakal…
Siz de fikrinizi belirtin