Geçmişin sakin sünger kasabası Bodrum, bugün adını hem eşsiz koyları hem iklimi hem de eğlencenin sabaha kadar sürdüğü gece hayatıyla duyuruyor. Ben de uzunca bir süre yılın yarısını burada keyifle geçirip geri kalan yarısında her gün burayı özlemekle yetindim. Sonra baktım olacak gibi değil, kalktım buraya yerleştim. Bodrum’da aşk başkadır derler ama inanın Bodrum’la aşk bambaşka.

Bodrum

Ege’nin bu güzel sahil kasabası tarihte Halikarnassos, Petrium, Sıravolos, sonra da Bodrum olarak anılmış. Ev sahipliği yaptıkları arasında da tarihin babası Herodot, Kaptan-ı Derya Turgut Reis, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı, ünlü şairimiz Neyzen Tevfik, sanat güneşimiz Zeki Müren ve de son olarak bendeniz varız.

Bodrum Kalesi’nde gün batımı

Burası elbetteki doğal güzelliğiyle ünlü. Ancak festivalleri de bu Ege kasabasını ayrı bir güzelleştiriyor. Yaz ayları boyunca konserler, klasik müzik festivali, bale festivali derken bu Ege kasabasında mutlaka herkese hitap edecek bir etkinlik var. Tabii ben de eksik kalmıyorum, mümkün olduğunca bu etkinliklere katılıyorum.

Yalıkavak – Tilkicik Koyu

Burayla ilgili tanıtmak istediğim birşey daha var: Türkiye’de sadece Milas‘tan çıkarılan zultanit, ışığa göre renk değiştiren 5 taştan biri. Zultanit gün ışığında pembe veya açık kahverengi görülürken akşam rengini yeşile döndürüyor. Bodrum’a geldiğinizde zultanitle yapılan takılardan satın alabilirsiniz.

Bodrum’da gezilecek yerler listesi

Bodrum gezmekle bitmez ama yine de Bodrum yarımada ve civarında gezilecek yerler listesi hazırladım.

Bodrum

Bodrum Koyları

Merkezinin yanı sıra Çökertme, Mazı, Turgutreis, Gümüşlük, Yalıkavak, Gündoğan, Göltürkbükü, Torba, Yalıçiftlik, Gümbet, Bitez ve Ortakent sahilleri büyüleyici. Tabii bu sahillerden burada kısaca bahsetmek yetmez, daha sonraki yazılarımda buraları uzun uzadıya anlatacağım.

Gümüşlük

Gündoğan

Yalıkavak

Mazı

Çökertme

Myndos Kapısı

M.Ö 360 yılına tarihlenen Myndos Kapısı, Karya Satrabı Mausolos tarafından şehrin surları üzerine inşa edilmiş. Gümbet mezarlığının yanıbaşında yükselen Myndos Kapısı, Halikarnassos’u düşman akınlarından korumak üzere savunma amacıyla inşa edilen ve varlığı bilinen iki anıtsal kapıdan birisi. Gümüşlük’e giden yola açıldığı için Myndos Kapısı olarak adlandırılmış. Bu kapılardan diğeri olan Mylasa Kapısı ise maalesef günümüze ulaşamamış.

Bodrum

Myndos Kapısı

Bodrum Kalesi ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi

Bodrum Kalesi‘nin üzerine kurulu olduğu yer, antik çağlarda bir adaymış. Daha sonra burası ana karayla bağlanarak yarımadaya dönüşmüş. Saint Jean Kalesi olarak da adlandırılan kale de işte buraya St Jean şövalyeleri tarafından kurulmuş. Yapımına 1406 yılında başlanan kale, dünyanın orijinal 7 harikasından biri olan Mausoleion’un taşları kullanılarak inşa edilmiş. Osmanlı döneminde bir süre hapishane olarak kullanılmış. Ünlü denizci Oruç Reis burada mahkum olmuş.

Bodrum Kalesi

Kale günümüzde Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak kullanılıyor. Müzeyi ziyaret etmekse insanı ister istemez insanı antik çağlarda bir gezintiye çıkarıyor. Size de mutlaka bu müzeyi ziyaret etmenizi öneririm. Hem buraya kadar gelmişken surların üzerinden önünüzde uzanan eşsiz manzarayı da izleme şansını yakalayacaksınız.

Bodrum Arkeoloji Müzesi

Mausoleion Kalıntıları

Karya Satrabı Mausolos adına hem karısı hem de kızkardeşi olan II. Artemisia tarafından yaptırılan anıt mezar Halikarnas Mozolesi, aynı zamanda antik dünyanın 7 harikasından biri. Yapımı M.Ö 355 yılında başladığı sanılan anıt mezarın günümüzde maalesef sadece kalıntıları mevcut.

Bodrum

Mausoleion Kalıntıları

Burayı gezerken 36 sütunla çevrili, 55 metre yükseklikteki orijinal hâlini ve anıtın en üzerindeki atlı araba ile Mausolos ve II. Artemisia’nın mermer heykellerini gözümde canlandırdım. Kim bilir, buralarda neler yaşandı, kimler geldi geçti tarih kokan bu topraklardan…

Antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Mausolos’un Mezarı; mimari açıdan tabanında Pers, ortasında Yunan, üstünde de piramit olmasından dolayı Mısır mimarisini birleştirerek 3 medeniyetin bir ürünü olarak ortaya çıkmış. En üstte 4 at bir savaş arabasını çekiyor ve karı-koca ayakta dikiliyorlar.

Bodrum

Halikarnas Mozolesi

Antik Tiyatro

Mausolos dönemine ait 13.000 kişi kapasiteli tiyatro, günümüzde festivallere ve konserlere ev sahipliği yapıyor. Tarihin içinde yapılan bu etkinlikleri annemle birlikte ben de kaçırmıyorum.

Antik Tiyatro

Zeki Müren Sanat Evi

Zeki Müren’in evini ve ona ait eşyaları görmek için Zeki Müren Sanat Evi’ni ziyaret etmelisiniz. Bodrum Paşası olarak da anılan Sanat Güneşimiz Zeki Müren, bana göre Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük sanatçısı. Bu sanatçının evinde gezinmek ve şöhreti içinde ne kadar mütevazı yaşamış olduğunu görmekse oldukça etkileyici.

zeki-muren-evi

Zeki Müren Sanat Evi

Zeki Müren Sanat Evi

Bodrum

Zeki Müren Sanat Evi

Bodrum Deniz Müzesi

2011 yılında açılan Bodrum Deniz Müzesi, denizcilik kültürünü yansıtan bir müze. Geleneksel Tekne Modelleri Koleksiyonu, Cevat Şakir Kabaağaçlı Özel Koleksiyonu, Jeff Hakko Tarihi Dalgıç Malzemeleri Koleksiyonu, Hasan Güleşçi Deniz Kabukları Koleksiyonu gibi koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor.

Bodrum Deniz Müzesi

Pedasa Antik Kenti

Pedasa Antik Kenti, Bodrum’un en eski yerleşik halkları arasında yer alan Leleg’lerin yaklaşık üç bin yıllık yerleşim yeri. Antik kentin girişi Konacık tarafından, kalıntıları Torba sırtlarına kadar uzanıyor. Giriş bölümünde sol tarafta Athena Kutsal Alanı, karakol binası, sur duvarları ve şehir kalıntıları bulunuyor. Bu alan özel mülkiyete ait, üstelik internet üzerinden satışa bile sunuldu! 1. derece sit alanı ilan edilen bir antik kent neden kamulaştırılmıyor diye kendime sormadan edemiyorum. Acaba buranın bir arkeopark hâline getirildiği günleri görebilecek miyiz?

Pedasa Antik Kenti

Leleg Yolu

Bodrum’un en eski yerleşik halkından biri olan, yarımada üzerindeki ilk kültürlerden birisi Lelegler’in eski antik yerleşimlerini görebileceğiniz Leleg Yolu için tarihi Likya ve Karya yollarının Bodrum Yarımadası’na dayanan batı uzantısı diyebiliriz. 88 kilometre uzunluğundaki Leleg Yolu, Etrim Köyü’nden başlayıp Turgutreis Sabancı Parkı’na kadar uzanıyor. Bağlantı yollarıyla birlikte Leleg Yolu 185 kilometreye kadar ulaşıyor. Parkur ortalama 5 günde yürünebiliyor. Leleg Yolu’nun tamamını yürümeyi planlayanlar için önümüzdeki günlerde 5 kamp yeri yapılacak. Leleg Yolu üzerindeki volkan krateri, piramit mezarlar, anıt mezarlar eminim benim olduğu kadar sizin de beldeye olan hayranlığınızı artıracaktır.

Leleg Yolu

Sandıma

Yalıkavak’ın eski yerleşimi olan Sandıma, 600 yıl boyunca hayvancılık ve zeytincilik yapılan bir Türkmen köyü olmuş. 116. Osmanlı şeyhülislamı Ömer Lütfi Efendi 1817 yılında Sandıma’da doğmuş. Köyde yaptırdığı çeşme hâlâ akıyor. 1891 yılında İstanbul Küçük Çamlıca’da yaptırdığı Bodrumi Ömer Lütfi Efendi Camisi de günümüze bıraktığı eserler arasında sayılıyor. Partinapas Kayası’nın güney eteklerine kurulan köy, 50 yıl önce tamamen terk edilmiş. Halkı da bugünkü Yalıkavak merkeze göç etmiş. Günümüzde tamamen harabe bir görünümü olan köy, oldukça dik ve dar bir vadinin böldüğü iki mahalleden oluşuyor. Yapılar birbirinin önünü kesmeyecek şekilde inşa edilmiş. Köy bugünkü kaderine terk edilmiş hâliyle bile oldukça etkileyici. Yakın zamanda köyün orijinal konumu ile yeniden hayata döndürülmesi ve turizme kazandırılması ile ilgili bir proje üzerinde çalışılıyor.

Sandıma

Karakaya

Gümüşlük sırtlarındaki Karakaya, yaklaşık 800 yıl önce Peksimet Dağı’nın kayalık eteklerinde kurulmuş. Adını da kurulduğu kocaman kara kayadan alıyor. Köyün ilk olarak korsan saldırılarından korunmak amacıyla kurulduğu, sonra da korsanların yaklaşık 300 yıl burada yaşadığı söyleniyor. Köyde bulunan 60 kadar evin yaklaşık yarısı anıtlar ve koruma kurumu gözetiminde restore edilmiş, diğer yarısı ise yıkık durumda. Gümüşlük’ü kuş bakışı gören manzarasına ise doyum olmuyor.

Karakaya

Uyku Vadisi

Gökçeler Köyü’nde bulunan Uyku Vadisi’ne geldiğinizde Hamza Bey Çayı’nın yanında doğa yürüyüşü yapabilir, restoranlarda alabalık tadabilir, Yarasa Mağarası’na gidip yarasaları görebilirsiniz.

Uyku Vadisi

Bargilya

Güllük Körfezi’nin hemen yanı başındaki Bargilya, hem tarihiyle hem de doğasıyla dikkat çeken bir yerleşim. İsmini mitolojide adı geçen Bellerophon’un kanatlı atı Pegasus’u öldüren Bargylos’tan alıyor. Köyde lüks olmasa da samimi atmosfere sahip restoranlar var. Bargilya Köyü’nün yamaçlarındaki Bargilya Antik Kenti ise çok fazla kalıntısı olmasa da tarihi zenginlikleri sunan bir antik şehir.

Bargilya

Bodrum Merkez Yeme-İçme-Eğlence Mekânları

Bodrum her ne kadar sabahlara kadar süren gece hayatı ve eğlence mekânları ile adını duyursa da trend olacak yeni gastro anlayışına ve marka değeri katan çok özel mekânlara da sahip. Bu yazımda Bodrum merkezdeki birkaç mekânı sizin için listeledim. Diğer özel mekânlar için de bir Bodrum gastronomi turu yapabilir veya size hitap eden bir Bodrum kahvaltı mekânı deneyebilirsiniz.

İki Sandal Meyhanesi

Kumbahçe’deki İki Sandal Meyhanesi, iddia ediyorum ki Türkiye’nin en güzel meyhaneleri sıralamasında ilk 10’a girer. Hem çeşit hem lezzet açısından olağanüstü diyebileceğim mezelerden mümkün olduğunca çok sayıda denemenizi öneririm. Manzaradan zaten bahsetmiyorum. Zira efsane!

İki Sandal Geleneksel Meyhane

Marina Yacht Club Bodrum

İşte benim en favori eğlence mekânım! Marina Yacht Club, Bodrum Limanı’nı ve tarihi Bodrum Kalesi’ni gören eşsiz manzarası ile Bodrum’un merkezindeki en gözde mekânlardan biri. Burası canlı müzik performansları, farklı lezzetler sunan restoranı, barı, odun ateşinde pizzaları ile İtalyan mutfağı lezzetlerini tadabileceğiniz Caffe del Corso ile çok güzel bir yer.

Marina Yacht Club Bodrum

Kısmet Lokantası, Konacık

Türkiye’deki en iyi esnaf lokantaları arasında yer alan Kısmet Lokantası’nda tamamen yöresel malzemeler kullanılıyor. Menüsündeki keşkek, etli arapsaçı ve şevketi bostan çok leziz.

Kısmet Lokantası

Köfteci Bilal

Tam merkezde yer alan restoranda köfte, Türk mutfağı ızgaralar çok leziz.

Köfteci Bilal’de yaprak ciğer

Deniz Kabuğu Meyhane

Çoğunlukla Girit mezeleri yapan meyhaneye mutlaka uğramanızı öneririm. Mezeler ve deniz ürünleri tam bir efsane.

Deniz Kabuğu’nda şevketi bostan

Deniz Kabuğu’nda kalamar ızgara

Zai

Burası bir kütüphane. Evet, yanlış duymadınız, Bodrum’da artık bir kütüphanemiz var! Konacık’ta asırlık zeytin ağaçlarının gölgesindeki Zai Bodrum, kahve içerken kitap okuyabileceğiniz, imza günlerinden söyleşilere kadar pek çok etkinliğe katılabileceğiniz yeni nesil bir kütüphane. Bana sorarsanız Zai eşi emsali olmayan bir yer. Zaten gün geçtikçe popülaritesinin artması da bunun bir göstergesi. Bence mutlaka gelip kendi gözlerinizle görmelisiniz.

Zai Bodrum

Bodrum’da En Çok Ne Seviyorum?

Bodrum’un mis kokulu havasını, su sporları içinde en popüleri olan Bodrum tüplü dalış (scuba diving) olanakları sunmasını, sahip olduğu Türkiye’nin en güzel denizini, Türkiye’nin en güzel plajlarını, Türkiye’nin en popüler su altı dalış noktalarına sahip olmasını seviyorum. Bu cennette hem su üzerinden hem de su altından fazlasıyla keyif alıyorum.

Bodrum dalış

Bodrum’da tüplü dalış Fotoğraf: Cem Özoral

Burada insanın her aradığını bulabilmesi güzel. Tekne turuyla henüz el değmemiş koyları keşfe çıkmak da mümkün, hareketli çarşısında gezinmek de. Binlerce yıllık tarihi zenginliği olan antik kent gezileri de yapabilirsiniz, çam ormanlarıyla kaplı yerlerde doğa yürüyüşüne de çıkabilirsiniz. Hem pencerelerden sarkan begonvillerin renklendirdiği bembeyaz evlerle güzel burası hem de sahilinden el sallayan kalesiyle. Lüksü de yaşayabilirsiniz burada, mütevazı tatili de. Her tercihe bir cevap buluyor burası, herkese kendini sevdiren doğal güzellikleri ile…

Halikarnas Balıkçısı ile özdeşleşen dizelerde dediği gibi:

Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin
Sanma ki sen, geldiğin gibi gideceksin
Senden öncekiler de böyleydiler
Akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler

Yokuş başı

Nereli olduğun değil, nereli hissettiğin önemliymiş. Ben de kendimi tüm kalbimle Bodrumlu hissediyorum.

Memleketimi sizin de keşfetmeniz dileğiyle…