Leros Adası (İleryoz), Yunanistan’ın 12 adası’ndan (Dodekanisos) biri. Adını turizmle henüz çok fazla duyurmayan ada; benim gibi gezginlerin keşfine hazır, Türk dostlarını kucaklamayı bekliyor. Turistik bir ada, bol aktivite ve alışveriş imkânı arıyorsanız, burası sizi mutlu etmeyebilir. Ancak yeni bir adayla tanışmak, insan kalabalığından uzak kalarak huzur duymak, leziz yemeklerin tadına bakmak istiyorsanız; Leros sizin adanız olacaktır.
Adanın tarihi antik çağlara dayanıyor. 1500’lü yıllardan itibaren 400 yıl boyunca Osmanlı hâkimiyetinde kalan ada; daha sonra İtalyanlar’ın, son olarak da 12 adalarla birlikte Yunanistan’ın hâkimiyetine girmiş. Bu nedenle adada hem Osmanlı’nın hem de İtalya’nın izlerini görüyorsunuz.
Adanın Lakki Limanı oldukça korunaklı. İç hat seferleri de bu liman üzerinden yürütülüyor. Asıl büyük yerleşimse yüzü Türkiye’ye dönük olan Agia Marina Limanı.
Turistik Yunan adalarıyla karşılaştırıldığında burası oldukça sakin ve sessiz. Henüz turistlerle çok fazla tanışamayan ada halkıysa oldukça güler yüzlü ve misafirperver.
Leros Adası’na nasıl gidilir?
İçindekiler
Adaya Bodrum merkez ve Turgutreis’den direkt feribot seferleri var. 3 farklı firmanın yaptığı seferleri Leros feribot linkinden inceleyerek en iyi fiyat garantisiyle rezervasyonunuzu yapabilirsiniz.
Leros Adası’nda gezilecek yerler listesi
Adaya Agia Marina Limanı’na feribottan iner inmez gümrük çıkışında bekleyen tur otobüsleri oluyor. Adayı gezmek için ya bu turlara katılın ya araba kiralayın ya da taksi tutun. Aksi takdirde günü birlik bile geldiyseniz, tüm gün liman bölgesinde sıkıntıdan patlayabilirsiniz.
Aya (Agia) Marina
Adanın merkezi olarak tanımlanabilecek Aya (Agia) Marina kasabası şirin görünümüyle çok hoşunuza gidecek. Adanın en etkileyici binalarına da ev sahipliği yapan kasabada aynı zamanda adanın 2 limanından biri de yer alıyor. Bu şirin kasabanın sokaklarında gezebilir, kafelerinde Yunanlılar’ın ünlü soğuk kahvesi frappe içip keyifli zaman geçirebilirsiniz.
Panagia Kalesi (Santa Maria Kalesi)
Agia Marina limanının üzerindeki Roma kalesinin 11. yüzyılda inşa edildiği düşünülüyor. Kaleye ulaşmak için yaklaşık 500 basamak çıkmak gerekiyor. Ancak emin olun ki bu uzun tırmanışa da değiyor.
Tarihi kalenin kendisi kadar manzarasının da çok etkileyici olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. En güzel Leros manzarasını buradan izleyeceksiniz.
Kazılar sırasında burada M.Ö 7. yüzyıldan kalma bir mezar ortaya çıkarılmış.
Agios Isidoros Şapeli
Bir kaya adacığı üzerine inşa edilen şapel, Alinda bölgesinde yer alıyor. Burası konumu nedeniyle adanın en ilgi çekici yerlerinden biri.
Pandeli
Pandeli bence Leros Adası’nın en güzel yeri. Denizin neredeyse içinde yer alan restoranları, pırıl pırıl denizi, tepesinde salınan yel değirmenleri, bir tarafından da el sallayan kalesiyle kesinlikle görülmeye değer. Özellikle gün batımında manzarası baş döndürücü güzellikte oluyor.
Platanos
Agia Marina ile Panteli’nin ortasında bulunan Platanos, adanın idari merkezi. Ada halkı genelde Platanos bölgesinde yaşıyor.
Platanos’un meydanına uğrayıp ada halkıyla sohbet edebilirsiniz. Küçücük yerde adanın tadına daha çok varacaksınız.
Lakki Limanı
Lakki Limanı Yunanistan’daki Art Deco mimarisinin en iyi örneklerinden biri. Burası 1923’te Mussolini’nin mimarları tarafından tasarlanmış. Diktatörün isteklerine aykırı olmasına rağmen şehir merkezi daha sonra Platanos Köyü’nün yukarısına taşınmış. Bana sorarsanız oldukça küçük olan liman bölgesinin pek de gezilecek bir yeri yok.
Leros Adası restoranları
Gelelim Leros Adası yeme-içme mekânlarına:
Mylos Fish Restaurant
Adanın en ünlü tavernasında yeldeğirmenine nazır deniz ürünlerinin tadına bakabilirsiniz. Özellikle de Simi karideslerini denemenizi öneririm.
Apostolis
1962’den beri hizmet veren Apostolis, Panteli’nin en gözde mekânlarından biri. Ayaklarınız neredeyse pırıl pırın suların içindeyken deniz mahsullerinin tadına bakmanın keyfine paha biçilmez.
Taverna Dimitris O Karaflas
Tripadvisor’da ilk sırada yer alan ve çok popüler bir yer olarak bilinen restoranın Panteli koyunu tepeden gören efsane bir manzarası var. Sahibi Dimitris herkesle çok ilgileniyor. Menü çok zengin değil ama herşey çok lezzetli. Ahtapot carpaccio denemenizi öneririm.
Deniz ürünlerini ve mezeleri nefis manzaralarda yemek, bir tatlı huzur almak için Leros’a en azından bir günlüğüne gelmelisiniz. Yunanlı dostlarınız sizi kapıda karşılayacak, siz de buradan en sevdiğiniz adalardan biri olarak bahsedeceksiniz.
Çok güzel anlatmışşın kısa ve öz. Buraya kesin gitmeli ..