Fransız bölgesi Québec eyaletinin başkenti olan Québec City (Quebec City) 1985 yılından beri UNESCO Dünya Miras listesinde yer alıyor. Quebec City hem doğası, hem kültürüyle sadece Kanada’nın değil, Kuzey Amerika’nın da açık ara en etkileyici şehri.
Quebec City’ye nasıl gidilir?
Eğer Türkiye’den Quebec City’ye gidecekseniz direkt seferler bulunmuyor. Aktarmalı uçuşlarla uçuş süresi ve bekleme süresi dahil en kısa 16 saatte Quebec City’ye ulaşabilirsiniz. Diğer yol ise 10 saat süren direkt uçuşlar ile önce Montreal‘e gelmek. Montreal‘den 45 dakikalık iç hat uçuşu ile, araba kiralayarak karayolu ile, Orleans Express otobüs (https://www.busbud.com/) veya VIA Rail (https://www.viarail.ca/en) trenle 3 saatte Quebec City’ye gelebilirsiniz.
Bu arada hazır Québec City civarına gelmişken bir Kanada turu yapayım diyorsanız Kanada gezilecek yerler yazıma da bir göz atmanızı öneririm.
Bu kente ilk gidişim ızdırapla hatırladığım anılarım arasında yer alıyor. Soğuk bir aralık ayında sokakta 2 dakika bile durmanın mümkün olmadığı günlerde neden gittiğimi bilmeden Québec City yollarındaydım. Bu aşırı soğuk hava benim hayal dünyamın çok dışındaydı. Bir yanım bu yeni şehri keşfetmek için beni zorlarken soğuktan hissetmediğim parmaklarım bana artık kapalı mekânlara girmem için sinyal vermeye başlamıştı. Burası gerçekten klasik Kuzey Amerika şehirlerinden oldukça farklıydı. Yine de ne kadar güzel olursa olsun telaffuz etmekte bile zorlandığım – 40 °C’ler benim ne yazık ki keyif almama izin vermiyordu.
Buraya bir sonraki gidişimi soğuk bir kış gününe değil yaprakların renk değiştirdiği ve gördüğüm olağanüstü güzellikler nedeniyle bu ülkede sevmeye başladığım ılık bir sonbahar gününe denk getirdim. Ve üçüncü seferimde de sıcak bir haziran ayının bir hafta sonunda, Toronto’dan önereceğim Taipan Tur (http://www.taipantours.com) ile buraya gittim.
Quebec City gezilecek yerler
Quebec City 1608’de Saint Lawrence Nehri’nin kenarına kurulmuş. Tarihi eski merkezi (Vieux-Québec) Meksika hariç Kuzey Amerika’da halen surları olan tek şehir. Québec City’nin tarihi şehir merkezi Upper Town (Üst Şehir) ve Lower Town (Alt Şehir) olarak ikiye ayrılıyor.
La Citadel de Québec, (Üst Şehir)
Yapımına 1750 yılında Fransızlar’ın başladığı, İngilizler tarafından güçlendirilen kale Saint Lawrence Nehri’ni ve çevresini kontrol etmek amacıyla yapılmış. Burada 200 yıllık ahşap Dufferin Terrace üzerinde yürümek bir ömre bedel.
Chateau Frontenac, (Üst Şehir)
1800’lerin sonunda Canadian Pacific Railway şirketi için yapılan bina 1940’larda Roosevelt ve Churchill buluşmasına ev sahipliği yapmış. 1893’ten beri de otel olarak kullanılan Chateau Frontenac şehrin simgesi olmayı hak edecek estetikte bir yapı.
Plains of Abraham, (Üst Şehir)
1759 yılında Fransa – İngiltere arasındaki savaş burada olmuş.
Hotel du Parlement (Québec Parlamentosu), (Üst Şehir)
Hotel du Parlement 1877-1886 yılları arasında inşa edilen ve Québec Parlamentosu’na ev sahipliği yapan bina.
Musee Naval de Québec (Québec Deniz Müzesi) 1968 yılında Association des marins de la vallée du Saint-Laurent tarafından kurulmuş.
Vieux Port (Eski Liman), (Alt Şehir)
St. Lawrence Nehri kıyısındaki Eski Liman bir marinaya, cruise gemisi terminaline ve pek çok küçük sevimli caddeye ev sahipliği yapıyor. Burada Rue Saint‑Paul, Rue Sous‑le‑Cap, Rue Sault-au-Matelot ve Rue Saint-Pierre caddelerinde gezintiye çıkabilirsiniz.
Place Royal, (Alt Şehir)
Şehir 1608 yılında Samuel de Champlain tarafından kurulduğunda Place Royal merkeziymiş.
Basilique-Cathédrale Notre-Dame-de-Québec, (Alt Şehir)
Notre Dame Katedrali ve Hotel De Ville (Belediye Binası) şehrin içindeki görkemli yapılardan. İki yapının arasındaki ufak park ise dinlenmek ve etrafı izlemek için ideal. Katedralden Saint Jean kapısına kadar uzanan cadde (Rue St.-Jean) ise restoran, kafe, bar, sanat galerileri ve hediyelik eşya satan dükkânları ile günün hemen her saatinde canlı.
Burası kış kutlamalarının yapıldığı ve buz heykellerinin sergilendiği Kış Festivali, silueti ile kentle özleşmiş olan tarihi Château Frontenac Oteli ve de buzdan yataklarda yatılan Hôtel de Glace (Buz Otel) ile ünlü. Oysa ben kış mevsimi bana göre değil diyerek kış mevsiminde buraya gelmemeye ve Buz Otel‘de kalmamaya kendi kendime söz verdim.
Montmorency Şelaleleri
Montmorency Şelaleleri tarihi şehrin sadece 12 km uzağında yer alıyor. Eyaletin en yüksek şelalesi.
Sainte-Anne Kanyonu
Sainte-Anne Kanyonu şehrin 30 km uzağında yer alıyor.
Basilica of Sainte-Anne-de-Beaupre
Basilica of Sainte-Anne-de-Beaupre bazilikası Sainte-Anne Kanyonu‘nun yakınında yer alıyor.
Quebec City öylesine etkileyici ki beni Toronto‘da ziyarete gelen anneme Kuzey Amerika’da görülmesi gereken en romantik şehir olarak burayı tavsiye ettim. Onu da hemen buraya getirdim. Konakladığımız Château Frontenac Oteli ise şehir ziyaretimizi unutulmaz kıldı. Graffitilerle dolu dar sokaklarında kaybolduğumuz, sokak çalgıcılarını dinlediğimiz romantik şehir doğu Kanada turumuza damgasını vurdu. Şehirde İngilizce’nin çok az, kulağımızı okşayan Fransızca’nın ise yoğunlukla konuşulması ise Kanada‘nın Fransız bölgesinde Avrupa havasını hissetmemizde oldukça etkili oldu.
Masal gibi olduğunu düşündüğüm, kendi küçük, ama ruhu büyük Quebec City uzun kış mevsiminden nasibini alsa da bahar ve yaz aylarında Kuzey Amerika ve Kanada gezilerine eklenmesi gereken bir destinasyon. Burayı görürseniz siz de bana hak vereceksiniz. Hem belki Hôtel de Glace (Buz Otel)’de kalmaya bile gelirsiniz. Belli mi olur?
Keşfetmeniz dileğiyle…