Québec eyaletinin en büyük şehri olan Montréal (Montreal), Kanada’nın da ikinci büyük kenti. Paris’ten sonra dünyada en çok Fransızca konuşulan Montreal, Kuzey Amerika’nın en güzel şehirlerinden biri. Tasarım alanında UNESCO yaratıcı şehirler ağına dâhil. 1976 Yaz Olimpiyatları ve Expo 67 gibi birçok uluslararası organizasyona ev sahipliği yapmasıyla tanınıyor. Sinema (Montréal Film Festivali), müzik (Montréal Jazz Festivali) gibi kültürel aktiviteleri ve festivalleri ile burası dünyada adını duyuruyor.

Bir de gurur duydukları Cirque du Soleil (Güneşin Sirki) var tabii. Montreal merkezli sanat topluluğu, eskiden sokak sanatçısı olan Guy Laliberté ve Daniel Gauthier tarafından 1984 yılında kurulmuş. Olağanüstü heyecanlı gösterileri tüm Kanada’da gururla gösteriliyor. Hatta sadece Kanada’da değil, turneyle gittikleri her yerde. Örneğin Las Vegas’ta sadece oraya özel “O” gösterileri var.

Montreal, Ottawa ve Saint Lawrence Nehirleri’nin birbirine karıştığı noktadaki Montréal Adası üzerinde kurulmuş. Bu haliyle burası Büyük Göller’i Atlas Okyanusu’na bağlayan Saint Lawrence Deniz yolu üzerinde önemli bir liman kenti.

Montreal’e nasıl gidilir?

Eğer Türkiye’den Montreal’e gelecekseniz İstanbul – Montreal direkt uçuşları 10 saat sürüyor. Ayrıca aktarmalı uçuşlar bulunuyor.

Bense buraya bir kaç kez geldim. Bu gezilerimin bazılarını kendim bireysel gezi planladım, bazılarında da Toronto’dan Taipan Tur (http://www.taipantours.com/)’un turlarına katıldım. Bu turlar benim gibi otobüs yolculuğunu seven ve araba kullanmaktan hiç hoşlanmayanlar için çok ideal. Oldukça iyi çalışıyorlar, güzel yerlerde kalıyorlar ve de ücretleri kişinin kendi gitmesine göre daha hesaplı oluyor. En büyük dezavantajları ise gidilen kente doyamadan başka bir kente doğru yola çıkmaları. Ben de turlarla geldiğim seferlerde burada Avrupa havasını yeterince yakalayamadım ama en azından kısa da olsa kendimi Kuzey Amerika kıtasında Yeni Dünya görüntüsünden uzak bir diyarda hissedebildim.

Montreal

Montreal

Buraya bir kez de bir uzun hafta sonunda sadece tango yapmak için geldim. Uzun süre pistlerden uzak kalmış biri olarak dans kariyerimi yeniden başlatmak benim için doğru bir karar olmuştu.

Montreal

Montreal gezilecek yerler

Montreal capcanlı ve yaşayan bir şehir. Toronto’dan sonra hareketliliği, ruhu, cıvıltılı gece hayatı, binaların nostaljisi neredeyse sinir bozucu güzellikte. Hani şu soğuğu olmasa neredeyse Kanada’nın en yaşanılası şehri bile diyeceğim ama burası Toronto’dan bile soğuk! Nisan ayının başlangıcında Toronto’da manolya ağaçları çiçek açmışken buradaki ağaçlar hâlâ kupkuruydu.

Montreal sokakları

Şehrin değişik yerlerinde Montréalli şarkıcı Leonard Cohen ile karşılaşıyorsunuz. Zaten ruhu olan kent Leonard Cohen’in sesinden kulaklarınıza hitap ederken gözlerinize de daha güzel gözüküyor.

Mont Royal Park

Mont Royal Park, Montrealliler’e açık hava etkinlikleri ve sporları için imkân sağlıyor. Burası yaz-kış tam bir eğlence yeri.

St Joseph Oratory

Mont Royal’deki St Joseph Oratory tepeden nefis bir şehir manzarası görüyor.

Montreal – St Joseph Oratory

Parkın içindeki Lac Aux Castors’u keyifli bir yürüyüş yapmak için tavsiye edebilirim. Sanat eseri niteliğindeki heykelleri görmek için de parkın hemen yanındaki mezarlığa gidebilirsiniz.

Montreal

St Joseph Oratory’den manzara

Notre Dame Bazilikası

1829’da açıldığında Kuzey Amerika’nın en büyük kilisesi olan Notre Dame Bazilikası’nın asıl albenisi iç dekorunda gizli. Luciano Pavarotti’nin 1978’de verdiği konser ya da Celine Dion’un 1994’teki gösterişli düğünü de boşuna değil burada oldu. Ha bu arada bazilikada evlenmek için bir servet harcamanın yanında 2 yıl da beklemek gerekiyor. Biz normal vatandaşlar ise mumlarımızı yakıp dileklerimizi dilemekle yetiniyoruz.

Montreal

Montreal – Notre Dame Bazilikası

Le Viuex Montréal (Old Montréal – Montreal Tarihi Şehir)

Eski Şehir bölgesi kentin en çok görülmesi gereken yeri. Çoğunluğu 17. ve 19. yüzyıldan kalan binalara ve müzelere ev sahipliği yapıyor.

Le Viuex Montréal

Eski Şehir bölgesinin en işlek meydanı olan Jacques-Cartier Meydanı, ismini 1535’te buraya ayak basan Fransız kâşif-gezginden alıyor. Jacques Cartier 1534-1536 yılları arasında Saint-Laurent Körfezi’ne girerek bugünkü Montreal kentine kadar ilerleyip Kanada’yı bulmuş. Cartier Kanada’ya Kızılderililer’de köy veya yerleşim alanı anlamına gelen Kanata ismini vermiş. İşte şimdi denizcinin ismini taşıyan bu meydan ve civarı da günümüzde hem Montreal halkının hem de turistlerin gözdesi.

Montreal

Jacques-Cartier Meydanı

Le Plateau

Le Plateau alışveriş mekânlarını ve güzel manzaralı yerleşim bölgelerini birleştiriyor. Dışarıya açılan merdivenleriyle ünlü Montreal evlerinin en güzel örneklerini görmek isterseniz Plateau’da gezinmenizi öneririm.

Montreal

Le Plateau Kaynak:Wikipedia (By Chicoutimi – Own work, Public Domain, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=7721698)

Ville Souterraine

Gökdelenler, McGill Üniversitesi kampüsü, kiliseler ve müzeler, soğuk kış günleri için 32 kilometre uzunluğundaki Ville Souterraine (The Underground City – Yer Altı Şehri) yer altı alışveriş mekânları ile birleştirilmiş. Montrealliler hiç yeryüzüne çıkmadan burada hayatlarına devam edebiliyorlar.

Parc Jean-Drapeau

Parc Jean-Drapeau’da yeşil alana adanan Dünya Fuarı bölgesinin etrafında yapay plaj, büyük bir havuz ve Montreal Kumarhanesi var.

Montreal

Biosphere Kaynak:Wikipedia (By Ralf Roletschek – Own work, GFDL 1.2, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=61794223)

Hochelaga-Maisonneuve bölgesi

Montreal şehir merkezinin birkaç kilometre kuzeyinde yer alan Hochelaga-Maisonneuve bölgesinde Olimpik Stadyum, Insectarium, Jardin Botanique ve Biodome’u görebilirsiniz.

Biodome

Montreal şehir manzarası

Olimpik Park 1976 Yaz Olimpiyatları için inşa edilmiş. Bugün şehrin önemli bir spor kompleksi. Burada 165 m yüksekliği ve 45 derecelik açısıyla dünyanın en eğimli, en yüksek kulesi olan Montreal Kulesi’ne fünikülerle çıkıp şehri tepeden izleyebilirsiniz.

Şehir manzarasında Jacques-Cartier Köprüsü gözüküyor

The Rialto Theatre

The Rialto Theatre şehrin en değişik binalarından birisi.

Montreal

The Rialto Theatre Kaynak:Wikipedia (By Jeangagnon – Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=15854841)

Montreal hareketli caddeler

  • Rue Sainte-Catherine
  • Rue Sherbroke
  • St Laurent Boulevard
  • Rue St Denis

Montreal’de nerede yemek yenir?

Buraya kadar gelmişken Québec eyaletinin meşhur yemeği poutine (üzeri bol soslu – peynir veya kıyma – patates kızartması) yiyerek enerji depolayabilirsiniz. Ayrıca Eski Şehir’deki restoranları ve barları keşfe çıkabilirsiniz.

Poutine Kaynak:Wikipedia (By User: (WT-shared) Jpatokal at wts wikivoyage, CC BY-SA 4.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=22922605)

Çılgın gece partilerinin doyasıya yaşandığı kentte bar/restoran olarak tavsiye edilenler bunlar:

Fu shi Montréal

Montreal’e gelmişken Uzakdoğu lezzetleri tatmak isterseniz burayı deneyebilirsiniz.

Au pied de cochon

Yemeklerin hepsinin içinde domuz eti var.

Au petit extra

Nispeten salaş olan restoran öğlen yemeği için iyi bir alternatif.

L’express Montréal

Restorana rezervasyon ile gidiliyor. Tatlı olarak 2 kişi paylaşılabilecek ile flottant (yüzen ada) öneriliyor.

Bonaparte Montréal

Montreal merkezde şık ve üst sınıf bir restoran.

Le Commensal

Vejeteryan restoran öğle yemeği için iyi bir alternatif.

W Hotel Montréal

Barı popüler.

Hotel Le St James

Barı popüler.

Birbirinin kopyala yapıştır örneği olan Kuzey Amerika şehirlerinden sıkılmış olabilirsiniz. Oysa Montreal öyle mi? Eski şehri gezerken restoranlarda soluklanabilir, bir yandan da tarihi dokuyu koklayabilirsiniz. Hele bir de festivallerine gittiyseniz burada Avrupa havası solumaya bayılacaksınız.