Doha, Qatar (Katar)’ın başkenti ve en büyük şehri. Ülkenin doğusundaki Basra Körfezi kıyısında yer alıyor. Ülke nüfusunun % 40’ı Doha şehir merkezi ve banliyölerinde yaşıyor. Şehir aynı zamanda ülkenin ekonomik merkezi ve Katar’ın 7 belediyesinden biri. Burası çölün ortasında dantel gibi işlenmiş ve hepsi ayrı ünlü mimarın ürünü olan sanat eseri gökdelenleri, Maldivler’e alternatif Banana Adası, çöl safarisi ve misafirperver insanı ile insanı etkisi altına alan ve de bir geçiş noktası olmaktan çok daha fazlasını hak eden bir şehir. Doha’nın büyük bir ticaret ve alışveriş merkezine dönüştürülüp Ortadoğu’da Dubai ile yarışır bir şehir olması planlanıyor.
Doha’ya yolum daha önce birkaç kez düşmüştü, ama ziyaretim Doha Hamad Uluslararası Havalimanı’ndan öteye geçememişti. Buraya kadar gelip de ülkeyi görememek ise içimde bir ukte olarak kalmıştı. Şimdi yine 2 uçuşum arasında Doha’da 23 saatlik aktarmam olduğu için şehri kısa da olsa tanımaya fırsatım oldu.
Annemle Namibya uçuşumuz öncesinde Doha’da aktarma yaptık. Burada ülkeye vizesiz girdik. Ülkeyle ilgili en önemli kurallardan birisini hemen söyleyim: Ülkeye girerken x-ray’den geçiriliyorsunuz. Katar’da içki tüketimi yasak olduğu için çantanızda içki sokamıyorsunuz.
Doha gezilecek yerler
Havalimanında gümrükten çıktıktan sonra 5-6 numaralı bantların arasında otobüs bileti satışı yapılıyor. Oradan biletinizi alıp 777 numaralı otobüse binerek şehrin kalbindeki Souq Waqif’e gidebilirsiniz.
İslam Eserleri Müzesi
Şehirde görülmesi gerekenlerin başında, yapay bir ada üzerinde bulunan İslam Eserleri Müzesi geliyor. Kendi mimari yapısı ile de önemli bir merkez olan müze Louvre Piramidi’nin de mimarı olan, Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi 100 yaşındaki Çin asıllı Amerikan mimar I.M. Pei tarafından tasarlanmış. Müze 13. yüzyıl İslam mimarisinden aldığı öğeleri geometrik şekillerle birleştiriyor. Müzede sergilenen eserler kuşkusuz çok değerli, ancak beni en çok müzenin mimarisi ve lokasyonu etkiledi. Burada körfeze karşı nefis fotoğraflar çekeceğinizin garantisini veririm.
Bu müze benim Doha’da en çok beğendiğim yerlerden birisi oldu. Gelirseniz kaçırmamalısınız! Hele bir de gece ışıklarında buraya gelirseniz West Bay’ın ışıl ışıl manzarasına doyamayacaksınız.
Souq Waqif
Doha’nın tarihi merkezindeki labirent gibi düzenlenen çarşı oldukça hareketli. Bana sorarsanız burası bizim Kapalıçarşı’nın tırnağı olamaz. Kalitesiz birkaç mağaza dışında ben bir enteresanlığını göremedim. Restoranların olduğu bölge ise hareketli. Özellikle gece çok güzel oluyor. Restoranlarda Ortadoğu mutfağını tatmadan dönmeyin.
Falcon Souq ve Şahin Hastanesi
Ortadoğu’da 5.000 yıldır yapılan şahin yetiştiriciliği, ülkenin önemli bir kültürü. Burada fiyatı 50.000 USD’den başlayan şahinlerden satın alabilirsiniz. Hastane Souq Waqif’in içinde.
Corniche
Şehrin gökdelenlerle dolu finansal merkezinden tarihi kent merkezine kadar uzanan 7 km uzunluğundaki sahil yolu.
West Bay
Buradaki gökdelenler size kendinizi mini Manhattan’da, fakat otantik bir ambiyansta, enteresan bir film sahnesinde hissetmenizi sağlıyor.
Katara Kültür Köyü
Katar’ın kültürel geçmişinden esinlenerek kerpiç yapılardan inşa edilmiş bir kültür köyü. Katara Sanat Merkezi, Katar Müzik Akademisi, Katar Film Enstitüsü, Opera Salonu, sanat galerileri ve restoranlara ev sahipliği yapıyor. Ben burayı nedense çok güzel bulmadım.
Quartier Canal
Venedik’ten esinlenerek yapılan bölgede kanal boyunca yürüyüş yapabilirsiniz. Oldukça hareketli olan bölgeyi beğeneceğinize eminim.
Zekreet ve çöl safarisi
Motorsiklet, 4×4 cip ya da ATV ile kumda hız yapmanın heyecanına varabilir, fantastik bir çöl deneyimi yaşayabilirsiniz. Bölgenin kuzeyindeki Al Zubarah Kalesi’nin de bulunduğu UNESCO Dünya Mirası kapsamındaki arkeoloji alanını ve Arabistan temalı filmlere ev sahipliği yapan Film City’yi ziyaret etmelisiniz.
The Pearl
Ülkenin inci avcılığıyla sağladığı geçmişinden esinlenerek tasarlanan devasa bir ada. Burası kuşbakışı içinde inci bulunan 3 istiridyeye benziyor.
The Pearl’ü nasıl bulduğuma gelince: Ortadoğu otantikliğini rahatsız etmeyen bir modernlikle süsleyen bölgeye bayıldığımı söyleyebilirim. Evet, burada paranın gücünü yoğunlukla hissediyorsunuz, ama kendinizi asla resmin dışında da hissetmiyorsunuz. Sahil boyunda yürürken gün batımını izlemeye de doyum olmuyor.
Banana Island
Doha’dan 25 dakikalık deniz yolculuğuyla ulaşılan yapay ada Maldivler’in alternatifi olarak adlandırılıyor.
Villagio Mall
Venedik model alınarak inşa edilen bir AVM. İçinde bir de tema parkı var. Louis Vuitton, Prada, Burberry, Chanel gibi marka mağazaların arasında gondolla gezinerek vitrinlere bakabilirsiniz. Yüzünüzü gökyüzüne döndürdüğünüzde göreceğiniz bulutlar sizi şaşırtmasın! AVM’nin tavanı kapalı, ama tavandaki bulut deseni buraya adeta açık hava izlenimi veriyor.
Mathaf
Arap Modern Sanat Müzesi. Eski bir okul binası, Jean-François Bodin’in dokunuşlarıyla müzeye dönüştürülmüş. Kraliyet ailesinin çağdaş sanat koleksiyonu, sergilenen eserler arasında.
Katar Ulusal Müzesi
Fransız mimar Jean Nouvel tasarımı olan müze bir çöl gülünden esinlenerek tasarlanmış.
Ramazan aylarında şehirdeki tüm restoranlar iftara kadar kapalı. İftardan sonra Katarlılar şehirdeki kafe ve restoranlarda şişa dedikleri nargileyi içiyorlar. Şehir ünlü Michelin yıldızlı restoranlara ev sahipliği yapıyor.
Burayla ilgili hislerim ise karışık. İran’la karşılaştırdığımda bence burası daha tutucu. Kadınların çoğu, özellikle de geleneksel yerlerde, sadece gözleri açık dolaşıyor. Nerde İran’ın o süslü, havalı kadınları? Turistlere ise bir yaptırımları olmaması güzel. Biz başımız açık dolaştık. Hiç rahatsız eden olmadı ve kendimizi hiç tehdit altında hissetmedik.
Bir de burada her yerin anormal temiz olduğunu söyleyebilirim. Yerlerde hiç çöp görmedik. Adeta bal dök yala idi. Marinayı çevreleyen demirleri bile ova ova temizlediklerini gördük. O derece pırıl pırıldı.
Geniş yollar trafiği rahatlatmış. Yüksek katlı binalarda bir Ortadoğu tadı var. Kesin olan şu ki Doha’da şehir planlamacılığı oldukça başarılı yapılmış.
Gezgin arkadaşım Emel’in couchsurfing sitesi aracılığıyla tanıştığı ve beni de tanıştırdığı Belal’den bahsetmezsem ona haksızlık etmiş olurum. Belal bir buçuk yıldır Doha’da yaşayan Filistin asıllı bir Ürdünlü. Gün içinde çalıştığı için bize eşlik edemedi, ama sabah 3.00’te Doha’ya indiğimiz anda bizi havalimanından alıp şehri gezdirmeyi bile teklif etti. Ben tabii ki bu teklifini kabul etmedim, ama açıkçası çok da duygulandım.
Havalimanının sessiz odalarında biraz uyuduktan sonra şehre indik. Belal de işten çıkar çıkmaz yanımıza gelip bize katıldı. Bizi arabasıyla gezdirdi. O kadar zaman ayırması yetmezmiş gibi bir de nefis bir akşam yemeği ısmarladı. Ortadoğu misafirperverliğini bize sonuna kadar hissettiren Belal’e ne kadar teşekkür etsem az. Dünyanın her yerinde kalbi güzel, gönlü zengin insanlar var. Bizim tek yapmamız gerekense onların varlığına inanmak.
Son söz olarak kültür, sanat, tarih görmek isteyenler İran’a, paranın gücünü ve modern Ortadoğu esintisini görmek isteyenler Katar’a gitsin derim. Ben ve annem burayı keyifle gezdik ve de oldukça beğendik. Darısı başınıza 🙂 .
Yorum
4 YorumMürüvet Gündüz
Şub 16, 2018Valide Sultan takipçi sayını arttıracak bence…. Sevgiler…..
yaprakgurdal
Şub 16, 2018Ahaha görmüş müdür paylaşımımı sence? (görmüştür di mi? 🙂 )
Mürüvet Gündüz
Şub 21, 2018Görmüştür görmüştür…. bu yazunda görmişse diğer paylaşımlarda görmüştür…
yaprakgurdal
Şub 22, 2018Görmüştür diye umut ediyorum 🙂 .