Petrol çağına gelindiğinde dünyanın 2. en büyük petrol rezervine sahip olan İran’ın petrol gücünü keşfederek zenginleştiğini ve modernleştiğini biliyoruz. Ancak 1 Nisan 1979 İslam Devrimi ile İran İslam Cumhuriyeti kuruldu ve İran şeriat kurallarıyla yönetilen bir ülke hâline geldi. Bu nedenle de İran’ı ziyaret etmek isteyen herkes (ben dâhil) önyargılarımıza teslim olduk, İran bizler için artık çok gidilesi bir yer olmaktan çıktı. Oysa nereden bilebilirdik buranın bambaşka bir âlem olduğunu, bizi kültür bombardımanına tutacağını, kalbimizi bırakıp döneceğimizi ve misafirperverliklerini her daim gülümseyerek hatırlayacağımızı?

İran harita Kaynak:Wikipedia (P30Carl – Own work,Bu vektörel grafik Inkscape ile oluşturuldu. .Aquarius.geomar.deThe map has been created with the Generic Mapping Tools: http://gmt.soest.hawaii.edu/ using one or more of these public-domain datasets for the relief:ETOPO2 (topography/bathymetry): http://www.ngdc.noaa.gov/mgg/global/global.htmlGLOBE (topography): http://www.ngdc.noaa.gov/mgg/topo/gltiles.htmlSRTM (topography): http://www2.jpl.nasa.gov/srtm/বাংলা | English | français | italiano | 日本語 | македонски | sicilianu | +/−Bu dosyanın,GNU Özgür Belgeleme Lisansı’nın 1.2 sürümü ya da Özgür Yazılım Vakfı tarafından yayımlanmış daha yeni sürümlerindeki koşullara uygun şekilde vedeğişmeyen bölümler, ön kapak metni ve arka kapak metni olmaksızın,kopyalanması, dağıtılması ve/veya değiştirilmesine izin verilmiştir.Lisansın bir kopyası, GNU Özgür Belgeleme Lisansı başlıklı bölümde yer almaktadır., CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=7690071)
İran M.Ö 4000’lere dayanan tarihiyle dünyadaki en eski sürekli uygarlıklardan birine ev sahipliği yapıyor. İlk dünya imparatorluğunu kuran Persler bu topraklarda yaşam sürmüş. Petrol çağındaysa burası oldukça modern bir ülke hâline geldi. Ancak Şah’ın İngiltere ve Amerika lehine aldığı bazı kararlar İran’ın çıkarlarını gözetmedi, bu nedenle de Şah’ın halk arasında popülaritesi zayıflamaya başladı. Şah’ı göndermek isteyen herkes en büyük muhalifi Humeyni’yi destekledi. Nihayetinde 1 Nisan 1979’da İslam Devrimi gerçekleşti ve İran İslam Cumhuriyeti kurularak ülke şeriat kurallarıyla yönetilmeye başladı.
İdam cezasına çarptırılan Şah, siyasi sığınmacı olarak Mısır’a kaçtı. 1980 yılında da Mısır’da öldü. Devrik İran Şahı Muhammed Rızâ Pehlevî’nin mezarı Mısır‘ın başkenti Kahire‘deki Al-Rifa’i Camii’nin içinde yer alıyor.

Mısır, Kahire’de Al-Rifa’i Camii’nin içinde yer alan Rızâ Pehlevî Mezarı
Şeriat kurallarıyla yönetiliyor olsa da İran’da kadınların tesettür, çarşaf giyme zorunluluğu yok. Başlarının sadece yarısını bir örtüyle kapatmaları yeterli. Ayrıca kalçayı belirgin bir şekilde göstermeyecek şekilde uzun tunikler giymeleri, vücutlarını çok fazla sarmayacak, kol ve bacaklarını tam kapatacak kıyafetleri tercih etmeleri gerekiyor. Turist kadınların baş örtüsü düşüp saçları açılsa bile örtülerini hemen kaldırdıklarında çok katı davranmıyorlar. Ahlak polisi her yerde karşınıza çıkıyor, dikkatli olmak da gerekiyor ama bir hatanızı görürlerse sizi kolunuzdan tutup hapse atacaklar gibi bir yanılgıya da kapılmanız doğru değil.
İran’a nasıl gidilir?
İçindekiler
İran‘a uçakla gitmeyi düşünüyorsanız; İstanbul’dan Tahran, Tebriz, İsfahan, Şiraz ve Meşhed’e 3-4 saat süren direkt uçuşlar var. Ayrıca aktarmalı uçuşlar da bulunuyor.
Eğer karayoluyla İran’a gidecekseniz, biraz maceraya hazır olmalısınız. Size bu konuda dev bir hizmet verip 2 alternatif sunacağım:
- Sınırımıza en yakın yere kadar uçakla gitmek. Sonrasında otobüsle seyahat etmek
- Tüm yolculuğu otobüsle yapmak.
Eğer sınırımıza en yakın yere uçakla gidip kara yoluyla devam etmek istiyorsanız 2 alternatifiniz var:
- Önce Erzurum’a uçakla gidip oradan otobüsle 310 km uzaktaki Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki Gürbulak Sınır Kapısı’na devam edebilirsiniz. Eğer bütün yolculuğunuzu otobüsle yapmak istiyorsanız, Ağrı’ya otobüsle gelip terminalden Gürbulak Sınır Kapısı’na başka araçla devam edebilirsiniz. Gürbulak Sınır Kapısı ile İran Bazargan Sınır Kapısı arasında olan 1 km’lik yol için 7/24 ücretsiz servis araçları var. Bazargan’a geçtikten sonra taksi ile 5 km uzaklıktaki Maku’ya, oradan da Tebriz üzerinden giden otobüslerle Tahran’a gidebilirsiniz.
- Önce Hakkâri’ye gidip Yüksekova ilçesindeki Esendere Sınır Kapısı’ndan İran’a geçiş yapabilirsiniz. Burası Yüksekova’ya 41 km uzakta bir sınır kapısı.
Eğer seyahat etmek için zaman kısıtlamanız yoksa, tren yolculuğu yaparak İran’a gitmeyi düşünebilirsiniz. Sadece Ankara – Tahran yolculuğunun 33 saat sürdüğünü bilin yeter! Türkiye ile İran arasındaki demiryoluyla yolcu bağlantısı Ankara – Tahran – Ankara arasında haftada 1 gün çalışan ve 1. sınıf kuşetli vagonlardan oluşan Trans Asya treni ve Van – Tahran – Van arasında haftada 1 gün çalışan ve 1. sınıf kuşetli vagonlardan oluşan tren ile sağlanıyor.
Eğer arabayla gezecekseniz, yol kenarındaki Pers kervansarayları (Deyr-e Gachin, Noushirvān, Āhovān, Parand, Robāt-e Sharaf, Anjireh Ājori, Anjireh Sangi, Abbās Ābād Tāybād, Jamāl Ābād, Qelli, Fakhr-e Dāvūd, Sheikhali Khān, Maranjāb, Amin Ābād, Gabr Ābād, Mahyār, Gaz, Kūhpāyeh, Mazinān, Mehr, Zafarāniyeh, Fakhr Ābād, Sarāyān, Qasr-e Bahrām, Mayāmey, Abbās Ābād, Miāndasht, Zeynoddīn, Meybod, Farasfaj, Īzadkhāst, Bisotūn, Ganjali Khān, Yengeh Emām, Khājeh Nazar, Goujebel, Sāeen, Titi, Dehdasht, Khoy, Bāgh-e Sheikh, Neyestānak, Chehel Pāyeh, Khān, Deh Mohammad, Tāj Ābād, Chāh kūrān, Kharānaq, Rashti, Borāzjān, Chameshk, Afzal, Bastak, Saʿadossaltaneh), UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Bunların bir kısmını görebilirsiniz.
Ayrıca çeşitli şehirlerde yer alan Pers Bahçeleri’ni gezmeyi ihmal etmeyin. Pers Bahçeleri (Pasargad, Bagh-e Eram, Bagh-e Chehel Sotun, Bagh-e Fin, Bagh-e Abas Abad, Bagh-e Shahzadeh, Bagh-e Dolat Abad, Bagh-e Pahlavanpur, Bagh-e Akbariyeh), UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
İran’a vize almak gerekiyor mu?
Türkiye ile İran arasında yapılan anlaşma çerçevesinde iki ülke vatandaşları yapacakları ziyaretlerde vizeden muaflar. Dolayısıyla İran ziyaretlerinizi geçerliliği bulunan bir pasaportla vizeye ihtiyaç duymaksızın yapabilirsiniz.
Tavlanın doğduğu topraklar
Buralar tarihi değerinin yanı sıra tavla oyununun da doğduğu topraklar. Nasıl mı?
Eski zamanlarda Hint İmparatoru Pers İmparatoru’na bir mektupla birlikte satranç oyununu hediye olarak gönderir. Mektubunda oyunla ilgili hiçbir açıklama yapmaz ama şöyle bir mesaj yazar: Pers İmparatoru’na, kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor, kim daha ileriyi görüyor ise o kazanır. İşte hayat budur.
Pers İmparatoru dönemin en alim veziri olan Büzür Merih ile bu mesajı paylaşır ve oyunu çözmesi ve kendisinin de karşılık olarak Hint İmparatoru’na hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini ister. Vezir haftalar boyunca çalıştıktan sonra gönderilen satrançta her taşın hareketini ve oyunun stratejisini çözer. 10 günde de tavlayı icat eder ve imparatora sunar. Hint imparatoruna tavla oyunuyla birlikte şu mesaj gönderilir: Hint imparatoruna, evet kim daha çok düşünüyor, kim daha iyi biliyor, kim daha ileriyi görüyor ise o kazanır ama biraz da şanstır. İşte hayat budur.
Bin bir gece masalları
İran, aynı zamanda Bin Bir Gece Masalları’nın doğduğu ülke. Horasan (“güneşin yükseldiği yer” anlamına geliyor) eyaletinden çıkan Bin Bir Gece Masalları, vezirin kızı Şehrazat’ın Sasani Şahı Şehriyar’a anlattığı hikâyelerden oluşuyor. Bu hikâyeler arasında Alaaddin’in Sihirli Lambası, Sinbad, Ali Baba ve Kırk Haramiler gibi masallar var.
Bin Bir Gece Masalları’na göre Sasani Şahı Şehriyar ve kardeşi Şahzaman ava gittiklerinde eşleri tarafından aldatıldıklarını öğrenmişler. Şehriyar bunun üzerine tüm kadınlardan intikam almaya ant içmiş, her gece bir kızla evlenip sabahına öldürtmeye başlamış. Ülkede neredeyse kız kalmamış. Bunun üzerine vezirin kızı Şehrazat kadınları bu zulümden kurtarmaya karar vererek kendini feda etmiş ve Şehriyar’la evlenmiş. Evlendiği gece kardeşi Dünyazat’a masal anlatmak istemiş. Masalı Şah Şehriyar da dinleyip beğenmiş. Böylece Şehrazat her gece masal anlatmaya, şafak sökünce yarıda kesip ertesi günü devam etmeye başlamış. 1001 gece boyunca masal anlatmış, bu arada 3 çocuk doğurmuş. Şah Şehriyar bu dönemde Şehrazat’ın sadakatine inanmış. Birlikte mutlu yaşamışlar.
İran’da gezilecek yerler listesi
Bir kaç yıl önce gezmeyi hayal ettiğim ülkeleri listelediğimde İran bunlardan birisi olmazdı. Oysa Türkiye’ye kesin dönüş yaptığımdan beri hep buranın methini duymak bende iyiden iyiye bir merak uyandırmıştı. O zaman şimdi İran zamanıydı.
Bodrum’daki komşum Mehdi ve eşi Tahere sayesinde İran kapıları bana ve anneme açıldı. Rotamızı Tahran – Qom – Kashan – İsfahan – Şiraz olarak belirledik. Mehdi bizi havaalanında karşıladıktan sonra tek yön 920 kilometre olan bu yolu arabayla alacaktık.
İran içinde seyahat edecekler için tren de iyi bir alternatif. Hazar Denizi’ni Basra Körfezi’ne bağlayan 1.394 kilometre uzunluğundaki Trans-İran Demiryolu, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
İran’a gelmeden önce çok heyecan duymuş olsam da Tahran’a indiğimizde uçaktan çıkmadan önce kendi tercihim olmadan şeriat kuralları gereği başımı örtmek zorunda kalmam hiç hoşuma gitmedi. Kısıtlanmaya ve kuralcılığa hiç gelemeyen özgür ve asi ruhum, şeriatı daha yaşamadan bile sevmememe sebep oldu. İran’da kalacağım süre boyunca kadınların başının sadece yarısını bir örtü ile kapatmasının yeterli olduğunu görecek ama bundan bile zorunlu kural olduğu için rahatsızlık duyacaktım. Oysa herkes kendi tercihleriyle giyimine karar verse, ister başını kapatsa, ister açsa, kimse de bunu yargılamasa hayat çok daha güzel olmaz mıydı?
Para mevzusu İran’da baya bi’ kafa karıştırıcı. Aralık 2015 itibariyle 1 $ karşılığı ortalama 30.000 riyal ediyor. Halk ise kendi kendine paradan bir sıfır atmış ve bu paraya tümen demiş. Yani 1 $ karşılığı 3.000 tümen oluyor.
İran’da internete bağlanmak ciddi sıkıntı. İnternet çok yavaş. Zaten o kadar az yerde wi-fi var ki insan sanal dünyadan ister istemez uzaklaşıyor. Facebook bağlantısı yok ama Instagram engellenmemiş. En azından kısıtlı bağlantı kurulduğu zamanlarda Instagram üzerinden FB’a fotoğraf yüklemek mümkün. İranlı gençler zaten pek FB kullanmıyor. Şu ana kadar adını duymadığım birkaç uygulamayla sosyalleşiyorlar. (Bu arada VPN üzerinden FB bağlantısı yapabilirsiniz)
Geziniz sırasında şeriatin varlığını en çok hissettiren kahverengi/beyaz cübbeli ve sarıklı mollalardan uzak durmaya çalışın. Fotoğraflarını çekmeye de kalkışmayın.
Tahran
Tahran, hem İran’ın başkenti hem de en büyük şehri. Aynı zamanda İslam devrimi mücadelesinde önderlik yapan şehir. Şehirdeki Gülistan Sarayı, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Burası zıtlıkların başkenti, kuzey Tahran zenginliğin ve modernliğin simgesiyken güney Tahran fakir ve muhafazakâr yaşamı yansıtıyor. Bu zıtlıklar kadınlarda da görülüyor; çador denilen yerlere kadar uzanan örtüyü kullanan kadınlar da var, saçının yarısı açık, bol makyajlı, erkeklere göz temasından kaçınmayan, boyalı dik kaşları yarım ay şeklini tamamlamadan yarı yolda kesilen, burunları estetikli kadınlar da var.

Sa’dabad Sarayı Müzesi (Sa’dabad Kültürel Kompleksi) – Tahran
Bana sorarsanız, sadece Tahran’a gelmek size ülke hakkında net bir fikir vermeyecektir. Kalabalık ve kaos derken Tahran’ı sevmeme ihtimaliniz çok yüksek, oysa İran’ın çok farklı güzellikleri var.

Golestan Sarayı (Gülistan Sarayı) – Tahran
Qom
Qom (Kum)’un hangi devirde kurulduğu bilinmese de şehrin en eski kalıntısının Akamenid (Pers) İmparatorluğu devrinden kalma olduğu söyleniyor. Büyük İskender’in yıkımına uğrayan şehir, günümüzde İran İslam Devrimi’nin temellerinin atıldığı kent olarak ünlü. Medreselerinde 30.000’e yakın mollanın eğitim gördüğü, devrimi kuran ve koruyan mollaların tamamına yakınının yetiştiği Kum; mollalar şehri ve Ayetullahlar kenti olarak biliniyor.

Fatima Masume Türbesi – Qom (Kum)
Kashan
Orta İran Sıradağları’nın eteğinde, Kevir Çölü’nün batısında, eskiden önemli olan bir kervan yolu üzerinde yer alan Kashan; orijinalini koruyan kent dokusuyla dikkat çekiyor. Eski bir kervan yolunun üzerinde olduğu için çok otantik ve tarihi mekânları var. Kashan; seramik ve çini işleri, ipek ve yün halıları, gül bahçeleri ve gül suyu ile meşhur. Şehirdeki Fin Bahçeleri, Pers Bahçeleri kategorisi içinde UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Kashan
İsfahan
İran İslam mimarisinin başkenti İsfahan; 16.-17. yüzyıllarda altın çağını yaşamış, bugün de aynı görkemini yansıtıyor. Mimarisi ile büyülemekle kalmıyor; sanat, edebiyat ve felsefenin de merkezi olması nedeniyle tarihten süzülerek gelen kültür birikimini size şehre adımınıza attığınız anda hissettiriyor. Aynı zamanda zanaat & halk sanatları dalında UNESCO yaratıcı şehirler ağına kabul edilmesiyle adını duyuruyor. İranlılar’ın Dünyanın yarısı olarak tanımladığı ve tarihi açıdan İran’ın kalbi olarak bilinen İsfahan, adımınızı attığınız anda güzelliğini gözler önüne seriyor. Şehirdeki Nakş-ı Cihan Meydanı ve Cuma Camii, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.

Nakş-ı Cihan Meydanı – İsfahan
Şiraz
Şiraz, Zağros Dağları’nda 1.600 metrelerde kurulmuş ve günümüze dek dokusunu korumayı başarmış bir kent. Burası unvanları olan bir yerleşim: Güller şehri deniyor, İran edebiyatının ünlü şairleri Hafız ve Sadi Şirazi burada yaşadığı için şairler şehri olarak anılıyor. Kentin Farsça’da anlamıysa “Sır Şehri”. Günümüzdeyse buraya “İran’ın kültür başkenti” deniliyor.
Bir zamanlar uçsuz bucaksız üzüm bağları olan ve şarap tadımı için Avrupa’dan turlar yapılan kent, şeriattan nasibini aldı. Dünyaca ünlü Shiraz şarabının ana vatanında artık şeriat yönetimi nedeniyle hiç üzüm bağı yok. Yüzlerce yıl öncesine dayanan şarap yapma geleneği 1979 İslam devrimiyle son buldu. Şarap imalathaneleri kapatıldı, bağlar söküldü, bu kültür yok edildi.

Şiraz
Persepolis
İlk dünya imparatorluğunu kuran Persler’in kendilerine yakışan başkenti olan Persepolis, M.Ö 6 yüzyıl sonlarına doğru Pers Kralı I. Darius tarafından kurulmuş. İranlılar bu tarihi yere Taht-ı Cemşid yani Cemşid’in Tahtı adını vermişler. Burası yazlık saray ve tören alanı olarak kullanılmak üzere yapılmış. İran turu sırasında en etkileneceğiniz yer kesinlikle Persepolis olacak. Persepolis, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Yakınındaki Pasargad, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Pasargad Antik Bahçesi, Pers Bahçeleri kategorisi içinde UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. İçinde bulunduğu Fars eyaletindeki Sasani Arkeolojik Peyzajı (Bishabpur, Firouzabad, Sarvestan), UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Persepolis
Tebriz
Tebriz, Doğu Azerbaycan Eyaleti’nin yönetim merkezi ve ülkenin en büyük dördüncü şehri. Tarihi baharat yolu üzerinde kurulu bir şehir olmasından ötürü birçok medeniyetin ve kültürün merkezi olmuş. 350 yıl önce yaşanan büyük deprem sonrası birçok tarihi eserini kaybetse de şehir tarihin izlerini saklı ara sokaklarda ve beklenmedik yerlerde göz önüne seriyor. Tebriz Tarihi Çarşı Kompleksi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Tebriz Kaynak:Wikipedia (Di Panomara_of_Tabriz.jpg: Hoseinb007derivative work: Msanta20 – Questo file deriva da: Panomara of Tabriz.jpg:, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=33217354)
Yezd
Yezd ülkenin orta kısmında yer alan Yezd Eyaleti’nin yönetim merkezi. Uçsuz bucaksız bir çölün ortasına kurulan Yezd, Zerdüşt dininin de merkezi. Yezd Tarihi Şehri, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Şehirdeki Dowlatabad Bahçesi (Dolat Abad), Pers Bahçeleri kategorisi içinde UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Yezd
İslamiyet’ten önce ülkenin resmi dini Zerdüştlük’müş. Zerdüştlük, insanlık tarihinin ilk tek tanrılı dini kabul ediliyor. Bu nedenle günümüzdeki üç semavi dini etkilediğini söyleyebiliriz. Zerdüşlüğün 3 temel ilkesi var: İyi düşün, iyi söyle, iyi davran. Zerdüştlük felsefesinde su, toprak, ateş kutsal sayılıyor. Ateşe, aydınlığa veya Güneş’e bakılarak ibadet ediliyor. Işığın ve aydınlıkların Tanrı Ahura Mazda’nın fiziksel temsili olduğuna inanılıyor. Bununla ilişkili olarak ateşin, iyi ve kötüyü birbirinden ayıran Tanrısal bir güce sahip olduğu düşünülüyor.
İran Mutfağı
İran, Orta Asya ve Orta Doğu arasında kalan coğrafyasının getirdiği konumu ile sahip olduğu zengin bir kültür mutfak kültürüne sahip.
Ash Reshteh
Ash reshteh, noodle (kalın erişte)’li aşı çorbası. İran mutfağında 50’den fazla noodle çorba çeşidi var. Ot, fasulye, mercimek, noodle ve zerdeçal ile yapılan çorba oldukça popüler.

Ash reshteh
Kebap ve pilav
İran mutfağının olmazsa olmazlarından. Basmati pirinç, safran ve tuz ile yapılan İran pilavı muhteşem bir lezzet vadediyor ve sofralarda her yemeğe eşlik ediyor.

Kebab
Ghorme sabzi
Kısık ateşte pişirilen kuru fasulye, kurutulmuş limon, kişniş, maydanoz, tere, büyük parça et, soğan
Abgoosht (dizi)
Kısık ateşte ve güveçte pişirilmiş kuzu gerdan, nohut, sarımsak, soğan, salça, domates, patates

Abgoosht (dizi)
Ghimenesa
Lepe denen nohut benzeri bir bakliyat, çok ince kıyılmış et, kuru limon, safran kısık ateşte pişiriliyor. Yanında kızartılmış küp papates ve közlenmiş domatesle servis yapılıyor.
Salad shirazi
Ghorme sabzi ve ghimenesa’nın yanında gelen salata-limon, tuz, karabiber, zeytinyağı sosunda küçük kıyılmış domates, salatalık, soğan ve acı yeşil biber.
Komşumuz İran’a gitmek, yanıbaşımızdaki dostumuzu yakından tanımamızı ve insanlarının sıcaklığıyla kültürünün derinliğini daha iyi anlamamızı sağlıyor.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Siz de fikrinizi belirtin