ABD’nin en kalabalık şehri olan NYC bir parçası olduğu New York Eyaleti ile karıştırıldığı için İngilizcede New York City veya The City Of New York olarak da anılıyor. Ticaret, finans, medya, sanat, moda, araştırma, teknoloji, eğitim ve eğlence sektöründeki katkılarından dolayı küresel kent olarak adı geçen ve önemli bir uluslararası diplomasi merkezi olan kent Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’ne de ev sahipliği yapıyor ve dünyanın kültür başkenti olarak tanımlanıyor.
NYC dünyanın en büyük doğal limanlarından birinin üstüne kurulmuş bir kent. New York borough adı verilen 5 borough (Manhattan, Brooklyn, Queens, The Bronx, Staten Adası) 1898 yılında tek şehir olarak birleştirilmiş.
New York’a nasıl gidilir?
Haftanın her günü İstanbul‘dan New York’un Newark, New York JFK veya La Guardia havalimanlarına direkt sefer düzenleniyor. Uçuş süresi 11 saat olan bu seferler aktarmasız olarak gerçekleşiyor. Ayrıca aktarmalı seferler de bulunuyor.
New York’a gitmek için vize gerekiyor mu?
Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahat edecek tüm T.C. vatandaşlarının pasaport ayrımı yapılmaksızın vize alması gerekiyor. Bordo (Umumi), Yeşil (Hususi), Gri (Hizmet) ve Siyah (Diplomatik) pasaport sahibi tüm T.C. vatandaşları ikamet ettikleri şehir fark etmeksizin Ankara ve İstanbul‘da bulunan Amerikan Konsolosluğu’na vize başvurusunda bulunabiliyorlar.
ABD’ye giriş yapmak isteyen yabancılar için Amerika vize prosedürleri 2 gruba ayrılıyor. En fazla 6 aylık kısa süreli giriş yapmak isteyen kişilerin ticari, turistik, aile ziyareti, konferans, dil okulu gibi farklı seyahat amaçlarına göre Amerika Göçmen Olmayan Vizesi başvurusunda bulunmaları gerekiyor. Uzun süreli yerleşim nedeniyle ABD’ye göç etmek isteyen kişilerin Amerika Göçmen Vizesi başvurusu yapması gerekiyor.
Amerika Göçmen Olmayan Vizesi başvurusunda online olarak sistem üzerinde doldurulan Başvuru Formu ile birlikte vize başvuru randevusunun alınması gerekiyor. Ayrıca DS-160 başvuru formunun barkodlu çıktısıyla randevuda hazır bulunmaları şartı aranıyor. Formu doldururken ABD’ye seyahat etme amacınıza göre vize türünü dikkatlice doldurmanız ve vize ücretini ona göre yatırmanız gerekiyor. Aksi takdirde konsolosluk vize başvurunuzu red edebiliyor.
New York City gezilecek yerler
Şimdi hazırlıklı olun! Güneşi bile az göreceğiniz, gökdelenlerin gölgesinde kendinizden geçeceğiniz, kalabalıktan bunalacağınız, ama hayranlığınızı gizleyemeyeceğiniz bir şehre hoşgeldiniz. Burası ABD’nin en güzel şehirleri listesinde başrollerde yer alan bir kent.
New York’ta ne kadar zaman geçirirseniz geçirin bence yeterli gelmeyecektir. Yine de şehrin kalbi durumundaki Manhattan Adası‘nda gezilecek yerlerden bahsedeyim.
Times Square
Adını New York Times’ın 1904 yılında buraya taşınmasıyla alan Times Meydanı ziyaretçilerini büyüleyen, ışıltılı ve şık otellerin, restoranların bulunduğu ve yeni ofislerin kurulduğu dünyanın en ünlü meydanlarından biri. Manhattan’ın en canlı ve eğlence dolu yeri olan meydan 7/24 uyumuyor.
Statue of Liberty (Özgürlük Anıtı)
ABD denince pek çok kişinin ve de benim aklına gelen ilk şey Özgürlük Anıtı. Fransızlar’ın Amerika’nın 100. yılı nedeniyle hediyesi olan bu heykel Özgürlük Adası’nda yükseliyor.
Brooklyn Köprüsü
Bu köprü Manhattan’ı Brooklyn ile birleştiriyor. 1883 yılında açılan köprü yapıldığı yıllarda dünyanın en uzun asma köprüsüymüş.
Empire State Binası
NYC’nin bu en bilinen gökdeleninin tepesine çıkmadan Manhattan gezisini tamamlamış sayılmazsınız.
Hani bir çok Hollywood yapımı filmde gördüğünüz, şehri tepeden izleyebileceğiniz, gökdelenlerin üzerinde bulutlara yakınken nefes alabildiğiniz bir yer burası. Tom Hanks ve Meg Ryan’ın çok sevdiğim Sleepless in Seattle filminin kavuşma sahnesinin geçtiği yer…
Central Park
Manhattan’ın merkezindeki Central Park hayranlık uyandıracak güzellikte bir yer. Bu kadar pahalı bir şehirde bu denli büyük bir yeşil alan (tam 340 hektar) ayırmaları ve de korumaları gerçekten de takdir-e şayan. Manhattan’ın ciğeri olan bu parkta piknik yapanlarla, müzisyenlerle, sportif faaliyetlerde bulunanlarla ve de çok sayıda sincapla karşılaşacaksınız.
Rockefeller Merkezi
ABD’li ünlü petrol sanayicisi John D. Rockefeller’ın tek oğlu John D. Rockefeller Jr. Manhattan’da bir opera binası yapılması amacıyla 1928’de 250 milyon dolara 90.000 m²’lik alan satın almış. 1929’da New York borsasının çökmesi ve Büyük Buhran’ın başlamasıyla opera binası projesi askıya alınmış. ABD’de işsizliğin artması ve işletmelerin kepenklerini kapatmasıyla opera binası projesi iptal edilirken Rockefeller Jr. satın aldığı alanda bir iş merkezi kurarak Amerikalılar’a istihdam yaratmayı hedeflemiş.
Günümüzde ABD’nin önemli şirketlerinden Comcast, NBC ve General Electric gibi şirketlerin ofislerinin bulunduğu Rockefeller Center’ı günde ortalama 400 bin kişi ziyaret ediyor.
Chrysler Binası
Chrysler Building mimarların gözdesi, Amerika’nın en bilinen Art deco tarzındaki gökdelen. Manhattan’ın doğu tarafındaki Turtle Bay bölgesinde yer alıyor.
Grand Central Terminal (Büyük Merkez Terminali)
Restore edilen Grand Central Terminal günümüzde restoranlara dönüştürülmüş durumda.
Fifth Avenue (5’inci Cadde)
Marka mağazaların bulunduğu cadde aynı zamanda şehrin en göz alıcı caddesi. Burada gezinirken kendinizi dünyanın en zenginleri arasında hissedeceksiniz.
Madison Square Garden (MSG)
Ünlü Flatiron Binası ve Metlife Kulesi Madison Square Garden (MSG) meydanında yükseliyor.
United Nations HQ
United Nations HQ (Birleşmiş Milletler Genel Merkezi) Birleşmiş Milletler’e ait bir kompleks. 1952’de kompleks inşasının bitmesinden beri Birleşmiş Milletler’in resmi karargâhı olarak fonksiyon göstermiş. Manhattan’ın Turtle Bay mahallesinde East River’a bakan bir alanda bulunuyor. Ana bina Secretariat şehrin ilk uluslararası stilli binalarından.
Wall Street
Dünyanın bir numaralı finans merkezi. Wall Street‘in simgelediği finans merkezindeki kurumlardan birçoğunun binaları çok uzun olmayan bu caddede veya yakın noktalarda bulunuyor.
Burada bulunan boğa heykelinden de bahsedeyim: Arturo Di Modica, Wall Street’te New York Borsası’nın önüne bir gecede Charging Bull heykeli dikmiş. Bu boğa heykeli kısa sürede bir şehir efsanesi haline gelmiş ve uluslararası bir simge olmuş. Günümüzde heykelin önünde fotoğraf çektirmek bir gelenek halinde.
Aziz Patrik Katedrali
Katolik Kilisesi’ne bağlı olan ve Neo-gotik tarzda oluşturulan katedral şehrin 5. Caddesi üzerinde. James Renwick Jr. tarafından dizayn edilen ve 1878 yılında açılan yapı New York eyaletinin Katolik Başpiskoposluk idare binası olarak hizmet veriyor.
1 World Trade Center (Dünya Ticaret Merkezi-1)
11 Eylül 2001’de terörist saldırılar sonucu yıkılan World Trade Center / WTC Memorial (Dünya Ticaret Merkezi) yerine yapılan yeni gökdelen 1 World Trade Center New York City’nin en yüksek binası oldu. İkiz Kuleler’in yıkılmasının ardından inşaatına başlanan yeni Dünya Ticaret Merkezi tepesine yerleştirilen radyo-televizyon vericisi işlevi görecek çelik kuleyle birlikte 541 metre yüksekliğe ulaştı. Bina Amerika Birleşik Devletleri’nin bağımsızlığını ilan ettiği yıla atfen 1776 adım yani 541 metre yükseklikte inşa edildi. Gökdelen sadece Amerika Birleşik Devletleri’nin en uzun binası olmakla kalmadı. Aynı zamanda dünyanın en uzun üçüncü binası oldu.
American Museum of Natural History (Amerikan Ulusal Tarih Müzesi)
American Museum of Natural History hayvan ve bilim severlerin tercihi bir müze.
Ellis Adası
Göçmen müzesine ev sahipliği yapan Ellis Adası aynı zamanda Amerika’ya göçmen giriş kapısı.
Metropolitan Müzesi
Metropolitan Museum of Art ya da kısaca the Met Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en büyük sanat müzesi. Dünyada en çok ziyaret edilen sanat müzelerinden biri. Kalıcı koleksiyonu 12 küratörlük bölümü arasında bölünmüş 2 milyondan fazla eser içeriyor. Müzenin kalıcı koleksiyonu klasik antik ve eski Mısır’dan gelen eserler, hemen hemen tüm Avrupa ustalarından gelen tablolar, heykeller ve kapsamlı bir Amerikan ve modern sanat koleksiyonundan oluşuyor. Müze Afrika, Asya, Okyanus, Bizans, Hint ve İslam sanatından oluşan geniş bir koleksiyonu barındırıyor.
Solomon R. Guggenheim Müzesi
Solomon R. Guggenheim Museum bir modern sanat müzesi. 1959 yılında açılan yapıda 20. yüzyıl resim ve heykelleri sergileniyor. Dünyanın en büyük Kandinsky koleksiyonu da sergilenen eserler arasında.
MoMA
MoMA bir modern sanat müzesi. 1929 yılında kurulan MoMA’da Van Gogh, Dali, Picasso, Matisse gibi devlerin eserleri sergileniyor.
Çin Mahallesi
New York’ta Kuzey Amerika’nın en büyük Çin mahallelerinden biri var. Buraya kadar gelmişken mutlaka Çin restoranlarının birinde tadım yapmalısınız.
SoHo
SoHo harika restoranlar ve sanat galerileriyle etkileyici bir semt. Sanatın ruhunu burada bulacaksınız.
Harlem
Bunların yanında pek turistik gezi yapamayacağınız yerler de var New York’ta. Dünyanın en zengin şehrinin fakir ve kara yüzü olan Harlem gibi. Evsizlerle dolup taşan bu zenci mahallesi ürkütücü olduğu kadar üzücü de.
NYC’ye hep Toronto‘dan uzun hafta sonlarında katıldığım turlarla gittim. Taipan ve Safeway oldukça iyi çalışan ve de çok ekonomik olan turlar. Tek dezavantajları kocaman metropolde sadece birkaç saat geçiriyor olmaları. Manhattan Limanı’ndan tekne turlarıyla çıkıp Özgürlük Anıtı’nı izlemek, Time Square’de gökdelenlerin arasında dolaşmak, Empire State’in tepesinden dev kente hayranlıkla bakmak çok güzel olsa da devasa büyüklükteki High Park’ın içinde kaybolacak vakit bulamamak, SoHo’da bohem takılamamak, Çin Mahallesi’ndeki lezzetleri tadamamak hep birşeyleri eksik bırakıyor.
Toronto‘da yaşamış olmama rağmen Manhattan’a her geldiğimde kendimi gökdelenlerin arasında kaybolmuş gibi hissetmişimdir. Halbuki Toronto merkezde de çok sayıda gökdelen var, ama buradaki yoğunluk sanki bir başka. Hani Times Square’in renkliliği olmasa kendimi burada boğuluyor gibi hissedebilirim, ama şehrin hareketi ve cıvıltısı insana gökyüzünü görmediğini unutturuyor NYC’de.
Buradaki tarihi anıtlar ve sanatsal yapılar ise beni hep kendine hayran bırakmıştır. Sürekli yeni keşifler yapılabilecek NYC’de öğrenciliğimi geçirmiş olmayı isterdim, ama İstanbul’un kalabalığından kaçmış biri olarak da burada yaşamayı tercih etmeyeceğimi söylemeliyim.
NYC’ye defalarca gitmek, şehrin hareketli hayatına kıyısından da olsa dahil olmak ve mümkün oldukça Broadway şovları izlemek istiyorum. Burası her gelişimde bende heyecan uyandıran, gezmeye doyamadığım, ABD’nin en görülesi yerlerinden biridir.