Genelde başkentler sıkıcı olur diyenlerden misiniz? O zaman sizi bir istisnayla tanıştırayım: Yeni Dünya’nın merkezi olan ABD’nin başkenti Washington, DC. Burası ABD’nin başkenti ve herhangi bir eyalete bağlı olmadığından çok özel bir konuma sahip. Washington, DC; District of Columbia denilen özel statüde bir bölge olarak kabul ediliyor. Kentin belediye başkanı var ama valisi yok. Kenti kongrede temsil eden kongre üyesi bulunuyor. Ancak bu kongre üyelerinin oy hakkı bulunmuyor. Benzer bir şekilde bölgeyi temsil eden senatör de yok. Bu açıdan burası dünyada başka örneği bulunmayan bir statüye sahip. Kendi başına bir eyalet olmayan Washington, DC hiçbir eyaletin sınırları içinde yer almıyor. Doğrudan federal devlete bağlı. Burası ayrıca benim gözümde ABD’nin en güzel şehirleri arasında yer alıyor.

Washington, DC’ye nasıl gidilir?

Haftanın her günü İstanbul’dan Washington, DC’ye direkt sefer düzenleniyor. Uçuş süresi 12 saat olan bu seferler aktarmasız olarak gerçekleşiyor. Ayrıca aktarmalı seferler de bulunuyor.

Washington, DC’ye gitmek için vize gerekiyor mu?

Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahat edecek tüm T.C. vatandaşlarının pasaport ayrımı yapılmaksızın vize alması gerekiyor. Bordo (Umumi), Yeşil (Hususi), Gri (Hizmet) ve Siyah (Diplomatik) pasaport sahibi tüm T.C. vatandaşları ikamet ettikleri şehir fark etmeksizin Ankara ve İstanbul’da bulunan Amerikan Konsolosluğu’na vize başvurusunda bulunabiliyorlar.

ABD’ye giriş yapmak isteyen yabancılar için Amerika vize prosedürleri 2 gruba ayrılıyor. En fazla 6 aylık kısa süreli giriş yapmak isteyen kişilerin ticari, turistik, aile ziyareti, konferans, dil okulu gibi farklı seyahat amaçlarına göre Amerika Göçmen Olmayan Vizesi başvurusunda bulunmaları gerekiyor. Uzun süreli yerleşim nedeniyle ABD’ye göç etmek isteyen kişilerin Amerika Göçmen Vizesi başvurusu yapması gerekiyor.

Amerika Göçmen Olmayan Vizesi başvurusunda online olarak sistem üzerinde doldurulan Başvuru Formu ile birlikte vize başvuru randevusunun alınması gerekiyor. Ayrıca DS-160 başvuru formunun barkodlu çıktısıyla randevuda hazır bulunmaları şartı aranıyor. Formu doldururken ABD’ye seyahat etme amacınıza göre vize türünü dikkatlice doldurmanız ve vize ücretini ona göre yatırmanız gerekiyor. Aksi takdirde konsolosluk vize başvurunuzu red edebiliyor.

Washington, DC’de gezilecek yerler listesi

Washington, DC özellikleri müzeleriyle çok canlı bir şehir.

The White House (Beyaz Saray)

Beyaz Saray, ABD başkanının resmi ikâmetgâhı. Yalnız öyle saray gibi kocaman bir bina görmeyi beklemeyin. Burası gayet mütevazı, nispeten de küçük sayılabilecek bir bina.

Washington, DC

The White House

US Capitol Building (Amerikan Kongre Binası)

Kongre Binası, Amerika Birleşik Devletleri’nin yönetim merkezi.

Washington, DC

US Capitol Building

Washington Monument (Washington Anıtı)

169 metreyle dünyanın en yüksek anıtı olan bu dikilitaş ilk ABD başkanı George Washington anısına yapılmış.

Washington, DC

Washington Monument

Lincoln Memorial (Lincoln Anıtı)

Abraham Lincoln’un anısına yapılan anıt; hoşgörü, doğruluk ve kararlılığı simgeliyor.

Washington, DC – Lincoln Memorial

Smithsonian Natural Museum of Natural History (Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi)

Eğer zamanınız kısıtlıysa ve sadece tek bir müze gezecekseniz bile burayı kaçırmamalısınız. Herkes elmas görme peşinde koşarken ben özellikle fosilleri ve de fotoğraf sergisi bölümlerini gezmekten çok keyif aldım. Burası gerçekten de çok güzel bir müze.

Washington, DC

Smithsonian Natural Museum of Natural History

Tidal Basin

Burası Potomac Nehri ve Washington Kanalı arasında yapay bir göl. Ulusal sakura festivali her yıl Batı Potomac Parkı’nın yanındaki bu göl kenarında oluyor. Tidal Basin’in yanındaki binalar arasında Jefferson Anıtı, Martin Luther King, Jr. Ulusal Anıtı, Franklin Delano Roosevelt Anıtı, George Mason Anıtı var.

Washington, DC

Tidal Basin

Jefferson Memorial (Thomas Jefferson Anıtı)

Tidal Basin’de bulunan bu Neoklasik anıt, ABD’nin üçüncü başkanı olan Thomas Jefferson’ın anısına 1943 yılında John Russell Pope tarafından tasarlanmış. Beyaz mermerlerle kaplı anıtın iç mekânının merkezinde Jefferson’ın bronz heykeli yükseliyor. Duvarlar Jefferson’a ait çeşitli alıntılarla (Bağımsızlık Bildirgesi’nden, yazdığı diğer belgelerden veya mektuplarından sözler ile) süslü.

Washington, DC – Thomas Jefferson Memorial

Reflection Pool

Abraham Lincoln Anıtı’nın önündeki Reflection Pool (Yansıma Havuzu) ve arkasındaki anıtla onlarca kez deklanşöre basacaksınız.

Washington, DC

Reflection Pool

Washington Anıtı ve Kongre Binası arasında pek çok müze var. Bu müze cenneti başkentte en az birkaç tanesini seçip gezmenizi tavsiye ederim. Örneğin çok beğendiğim Ulusal Tarih Müzesi’ni yakınındaki diğer müzelerle birlikte defalarca gezebilirim.

Washington, DC

Sakura festivali (cherry blossoms festival) ve paskalya tatili nedeniyle kent, bu hafta sonu çok kişiye ev sahipliği yapıyordu. Kuzey Amerika’nın hiç bir şehrinde şu ana kadar görmediğim bir kalabalık vardı. Ne yazık ki çok ağır geçen kış nedeniyle Japonya‘dan gönderilen 2.000 sakura ağacı hâlâ çiçek açmayı bekliyordu. Yine de parıldayan güneş ve uçurtma uçuran yüzlerce insanın havada yarattığı renk cümbüşü, festivalin amacını bir nebze olsun yerine getirmişti.

Burası tertemiz, cıvıl cıvıl, görülmesi gereken bir şehir. Toronto‘dan her gelişimde çok keyif aldığım şehirde annemle birlikte geldiğimizde de yine ilk ziyaretimdeki kadar heyecan hissettim. Annemin de benim gibi burayı çok sevdiğini ve ABD’nin en güzel şehirlerinden birisi olarak ilan ettiğini de ayrıca söylemeliyim.