Beytüllahim (Bethlehem), Filistin kontrolündeki Batı Şeria’nın merkezinde yer alıyor. Hristiyan inancına göre Hz. İsa buradaki bir mağarada doğmuş. Bu nedenle Beytüllahim, Hristiyanlar için çok kutsal ve en çok Hristiyan Hacı adayları tarafından ziyaret ediliyor. İsa’nın Doğum Yeri: Doğuş Kilisesi ve Hac Yolu, Bethlehem; UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Hz. İsa’nın doğduğu dönemde burası Roma İmparatorluğu’nun Yahudiye eyaletine bağlıymış. Hz. İsa’nın doğduğuna inanılan mağaranın üzerine Roma İmparatoru Konstantin’in annesi Helena tarafından bir kilise inşa edilmiş. Church of The Nativity (Kutsal Doğum Kilisesi) adındaki kiliseden mağaraya giriliyor. Mağarada 14 yıldızlı bir figür yer alıyor. Bu figürün üzerinde “Hz. İsa bakire Meryem’den burada doğdu” anlamına gelen Latince bir yazı görülüyor. Yıldızın 14 kolu Hz. İbrahim’den Hz. Davut’a kadar 14 nesli, Hz. Davut’tan Babil Sürgünü’ne kadar 14 nesli, Babil Sürgünü’nden Hz. İsa’ya kadar 14 nesli sembolize ediyor. Hz. İsa’nın tam olarak bu yıldızın bulunduğu yerde doğduğuna inanılıyor.
Beytüllahim – Bethlehem hakkında bilgiler
İçindekiler
- 1 Beytüllahim – Bethlehem hakkında bilgiler
- 2 Beytüllahim’de gezilecek yerler listesi
- 2.1 Bayt Sahur – Beit Sahour
- 2.2 Church of The Nativity – Kutsal Doğum Kilisesi
- 2.3 Grotto of The Nativity – Kutsal Doğum Mağarası
- 2.4 The Church of St Catherine
- 2.5 Omar Camii
- 2.6 Milk Grotto – Süt Mağarası Şapeli
- 2.7 The Wall – Batı Şeria Duvarı
- 2.8 The Walled Off Hotel
- 2.9 Artas Manastırı (The Closed Paradise Monastery)
- 2.10 Süleyman Havuzları
- 2.11 Battir Bahçeleri
Bölgede Taş, Bakır, Bronz ve Demir Çağları’ndan beri insan varlığının kalıntıları bulunmuş. Bu erken dönemlerde insanlar mağaralarda yaşıyormuş. M.Ö 700 yılında Beytüllahim kısmen önemini kaybetmiş. Kudüs’e su kanalı yapıldıktan ve suyun bir kısmı şehre verildikten sonra Roma ve Yunan dönemlerinde yeniden önemli bir merkez hâline gelmiş. Günümüzde ise Hz. İsa’nın doğum yeri olduğu için çok önemli bir Hac merkezi olarak ziyaret ediliyor.
Beytüllahim sedef ve zeytin ağacı işlemeciliğiyle ünlü. En eski üretim olan sedef, 14. yüzyılda buraya gelen Fransisken rahipleri tarafından tanıtılmış. Sedef ilk olarak Kızıldeniz‘den getirilmiş. Günümüzdeyse Avustralya, Yeni Zelanda ve Filipinler‘den ithal ediliyor. Sedef obje üretimine daha sonraları zeytin ağacından yapılan ürünler eklenmiş. Üretilen tüm el işlemesi dini objeler hem buraya gelen Hacı adayları ve turistler tarafından satın alınıyor hem de dünyanın her yerine ihraç ediliyor. Bu ürünlerden satın almak isterseniz, The Holy Land Handicraft Cooperative Society oldukça iyi bir yer. 1981 yılında kurulan kooperatif, kooperatife üye aileler tarafından yönetiliyor.
Yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, Shepherds’ Tower Restaurant iyi bir tercih.
Beytüllahim’de gezilecek yerler listesi
Gelin, şimdi Filistin‘in Beytüllahim şehrini gezelim.
Kutsal topraklara geldiğinizde Beytüllahim’de konaklamayı değerlendirebilirsiniz. Burası Kudüs’e sadece yarım saat uzaklıkta, oteller de neredeyse yarı fiyatına. Turistler kontrol noktalarından sorgusuz geçebiliyor, sadece İsrail tarafına dönerken sorgu yapılıyor.
Ben de hep Beytüllahim’de kaldım. Otelim Bethlehem Hotel turist gruplarıyla doluydu. Yemekleri de gayet güzeldi.
Eğer Beytüllahim merkezde lokallerin gittiği küçük bir restoranda yemek yemek isterseniz, Abou Ramy Grills’in yemekleri çok lezzetli.
Bayt Sahur – Beit Sahour
Bayt Sahur (Beit Sahour), Ruth kitabında (Rut 3:5) bahsedilen Booz tarlalarının ortasında yer alıyor. Anlamı “gece uyumayan şehir”. Melekler, İsa’nın doğumunu çobanlara burada müjdelemiş ve şöyle demişler “Korkma! Çünkü sana bütün insanlara büyük bir sevinç getirecek bir müjde veriyorum.” Bu nedenle bu kutsal alana Shepherds’ Field yani Çoban Tarlası deniyor.
Buradaki bir kuyu var, Hz. Yakup tarafından karısı Rahel’in ölümünden ve Beytüllahim’de gömülmesinden sonra yaptırılmış. Burası Meryem’in Kuyusu olarak ziyaret ediliyor.
Kehanete göre Roma İmparatorluğu Yahudiye eyaleti valisi Büyük Hirodes, ileride kendisini tahttan indirecek bir erkek çocuğunun doğduğunu duymuş. Bunun üzerine Beytüllahim civarında doğan bütün erkek çocukların öldürülmesini emretmiş. Hz. Meryem bunu öğrenince Mısır’a kaçmaya karar vermiş. Yolda bu kuyudan su içmek istemiş ancak kuyu o kadar derinmiş ki içememiş. Kuyudan kovayla su dolduran kadınların birinden kovasından su vermesini istemiş. Kadın reddetmiş. Meryem bunun üzerine kuyuya seslenerek “Ey kuyu, kalk da senden içip gideyim” demiş. O anda mucize gerçekleşmiş ve su yükselmeye başlamış. Meryem suyu içince su tekrar dibe inmiş.
Shepherds’ Field’da bir Rum Orthodoks Kilisesi var.
Shepherds’ Field’da bir de Katolik Kilisesi var.
Bait Sahour çok turistik bir bölge olduğu için çok sayıda restoranı da var. Bunlar içinde Shepherds Nai Restaurant güzel bir restoran.
Church of The Nativity – Kutsal Doğum Kilisesi
Hz. İsa’nın doğduğuna inanılan mağaranın üzerine Roma İmparatoru Konstantin’in annesi Helena tarafından bir kilise inşa edilmiş. Church of The Nativity (Kutsal Doğum Kilisesi) adındaki kiliseden mağaraya giriliyor.
Grotto of The Nativity – Kutsal Doğum Mağarası
Burası Hz. İsa’nın doğduğu mağara. Tam doğduğu yerde 14 yıldızlı bir figür yer alıyor.
The Church of St Catherine
Saint Catherine Kilisesi veya Saint Catherine Şapeli, Doğuş Bazilikası’nın kuzey kesimine bitişik olan bir yapı. Katolik Kilisesi’ne bağlı olan kilisenin altında bir mağara kompleksi var.
Omar Camii
1860 yılında inşa edilen tek minareli Hz. Ömer Camii 637 yılında Beytüllahim’e gelen Hz. Ömer’e ithafen yapılmış. Hz. Ömer buraya geldiğinden Hristiyanlar’ın dinlerini özgürce yaşamasına izin verdiği için arsası da Rum Ortodoks Kilisesi tarafından verilmiş.
Milk Grotto – Süt Mağarası Şapeli
Hz. Meryem Büyük Hirodes’dan kaçarken bebeği İsa ile bu mağaraya sığınmış. İnanışa göre de İsa’yı emzirirken memesinden süt dökülmüş ve taş bembeyaz olmuş. Şüt Mağarası Şapeli de bu mağaranın üzerine yapılmış.
The Wall – Batı Şeria Duvarı
Ayrım Duvarı, İsrail Batı Şeria bariyeri veya daha çok bilinen ismiyle İsrail Duvarı, Batı Şeria’daki Yeşil Hat üzerinde yer alıyor. İsrail bu duvarın teröre karşı bir güvenlik unsuru olduğunu söylüyor. Ancak şöyle bir sıkıntı var, bu duvar nedeniyle Filistinliler kutsal bir mekân olan Rahel’in Türbesi’ni ziyaret edemiyor. Hz. Rahel; Hz. Yakup’un en sevdiği karısı, Hz. Yusuf ve Hz. Bünyamin’in annesi. Hz. Yusuf’u doğururken Efrat yakınlarında ölmüş, türbesi de bu bölgeye yapılmış.
Batı Şeria Duvarı yıkılan Berlin Duvarı’ndan bile yüksek ve de aynı Berlin Duvarı’nda olduğu gibi graffitilerle dolu. İnsan böyle bir duvarın var olduğunu görünce büyük bir üzüntü hissediyor.
The Walled Off Hotel
The Walled Off Hotel şimdiye kadar gördüğüm hiçbir otele benzemiyor. İçinde Banksy’nin orijinal sanat eserleri, Filistin tarihini anlatan bir müze ve bir sergi alanı var.
Banksy kim mi? Bansky gerçek adı ve kimliği doğrulanmayan bir İngiliz sokak sanatçısı, politik aktivist ve film yönetmeni. Eserlerinde Bansky imzası kullandığı için bu isimle anılıyor.
Artas Manastırı (The Closed Paradise Monastery)
Artas Vadisi, Filistin’de tarımın ilk yapıldığı yerlerden biri. 1901 yılında bu vadide bir İtalyan rahibe tarikatı tarafından inşa edilen Hortus Conclusus Manastırı, uzun yıllar yerel topluluğa eğitim ve diğer hizmetler sağlamış.
Süleyman Havuzları
Bölgenin ilk barajı olan Süleyman havuzları, dikdörtgen şeklindeki 3 büyük su deposundan oluşuyor. Kimin yaptırdığı tam olarak bilinmiyor ama Kral Süleyman tarafından yapıldığı sanılıyor. Yağmur ve pınar suları havuzlarda toplanıp kanallarla vasıtasıyla Beytüllahim ve Kudüs’e nakledilirmiş. Burası günümüzde piknik alanı olarak hizmet veriyor.
Battir Bahçeleri
Battir Köyü’nde taraçalandırılan tarım arazisi ve sulama sistemi var. Burası 4.000 yıllık bir tarım arazisi olarak hâlâ ekiliyor. Batı Şeria Duvarı’nın buradan geçme durumu olunca aktivistler ayaklandı, UNESCO devreye girdi. Filistin: Zeytinler ve Asmalar Ülkesi – Güney Kudüs’ün Kültürel Peyzajı, Battir; UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine dâhil edilerek koruma altına alındı.
Beytüllahim hem olağanüstü bir ruhani merkez hem de kültürel olarak keşfedecek çok yeri var. İnsanları çok misafirperver. Kudüs’e çok yakın ve konaklamak için çok daha ucuz. Yemekleri güzel. Sokakları bana Mardin’in sokaklarını anımsattı, belki de o nedenle kendimi hiç farklı bir coğrafyadaymış gibi hissetmedim. Çok beğendim ve de çok etkilendim.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Güzel bilgiler vermişsiniz, bir teşekkür yorumu yazayım dedim.
2008 yılında İsrail’e bir görev icabı gitmiştim. Telaviv, Kudüs, Ölü deniz, Masada’yı gezip bir kibutzda kalmıştım. O zamanlar dijital fotoğraf makineleri yaygın değildi, facebook ise yeniydi. O günlerden fotoğrafım kalmadı malesef :(
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Yazılarım faydalı oluyorsa ne mutlu bana.
Fotoğraflarınızın olmamasına üzüldüm. Seyahatlerimden geriye kalan en kıymetli hazinem fotoğraflarım oluyor. Umarım barış dolu günlerde oralara tekrar gitmeniz ve fotoğraf çekmeniz kısmet olur.