Endonezya’nın eşsiz güzellikteki Raja Ampat adaları dünyanın sayılı doğa harikaları arasında yer alıyor. Burası ülkenin turistik bölgelerinden biri değil. Burası hâlâ bakir, hâlâ el değmemiş, hâlâ insan tarafından tahribata uğramamış. Çünkü Raja Ampat ulaşılması çok zor bir noktada ve bu sebeple de medeniyete çok uzak! En çok su altı tutkunlarının gözdesi olan ve dünyanın en güzel dalış noktaları arasında yer alan bölge doğaseverler, maceraperestler ve gerçek huzurun ne olduğunu tatmak isteyenler tarafından tercih ediliyor.
Burada pek çok yer adeta Avatar filminden sahneler sunarcasına mistik ve güzel. Tunç Yavuzdoğan’ın çektiği ve kapak fotoğrafında kullandığım Wayag buranın eşsiz doğasına sadece bir örnek. Zaten daha uçağınız inerken kendi kendinize şaşkınlıkla soruyorsunuz: Ben nereye geldim? Bu bir hayal mi yoksa gerçek olabilir mi?
Raja Ampat hakkında bilgiler
Raja Ampat; Papua Yeni Gine Adası’nın batısında, Endonezya’ya ait Kuş Kafası Yarımadası denilen bölgede yer alan 46.000 km²’de 1.500 adet adadan oluşan bir archipelago (takımadalar, adalar grubu).
Yerel dilde “4 krallık” anlamına gelen adalar, adını bölgedeki 4 adaya (Salawati, Batanta, Waigeo ve Misool) hükümdarlık eden mitolojiden alıyor. Burası ülkenin en büyük doğal parkı ve dünyanın en canlı okyanusları Mercan Üçgeni’nin tam ortasında yer alıyor.
Buranın nüfusu 47.000 civarında. Halkı Aborijinler dâhil pek çok etnik grubu kapsayan Avustronezya ırkından geliyor.
Bölgeyi oluşturan adalarda bulunan köylerin çoğunda elektrik bile yok. Yani köylerin dış dünyayla hiç bir bağlantıları yok. Köylüler cep telefonu, TV gibi şeylerden bi’ haber yaşıyorlar. Avladıkları balıklarla karınlarını doyuruyorlar. 4-5 yaşındaki çocukların tek başlarına kano kullandıklarını gördüğümde duyduğum hayreti ise anlatabilmem mümkün değil. Onun dışında günlerini kumların üzerinde eğlenerek geçiriyorlar. Medeniyetten uzak olmak sanki beraberinde mutluluğu getirmiş gibi…
Adaların kendilerine has binlerce endemik kuş, bitki ve çiçek türleri var. Tropik kuşlar, yarasalar, kelebekler, ilginç yağmur ormanı canlılarının yanı sıra yabani orkideler ve endemik siyah orkideler de adalarda gözlemlenebiliyor. Kuş gözlemleme ile ilgiliyseniz burada tropik kuşların olağanüstü sesleriyle güne uyanmaya bayılacaksınız.
Raja Ampat yıl boyu ziyaret edilebilecek bir bölge. Hava ve su tropik bölgelerde alışık olunduğu gibi her zaman sıcak. Bölgesel tropik yağmurlar yıl boyunca herhangi bir vakitte görünebiliyor ve kısa sürüyor. Su sıcaklıkları yıl boyunca 28-29 °C, hava sıcaklıkları ise 28-32 °C civarında seyrediyor.
Raja Ampat’a nasıl gidilir?
Dünya üzerindeki son cennet olan Raja Ampat ulaşılması çok zor bir noktada yer alıyor. Zor derken, Jakarta’ya geldikten sonra 2 iç hat uçuşu ile Sorong’a, sonra da yaklaşık 2 saat sürat teknesi ile konaklayacağınız adaya gitmekten bahsediyorum. Beklemeleri, uçuşları, transferleri üst üste eklediğinizde İstanbul’dan çıktıktan sonra cennete ulaşmak için önünüzde tam 36 saat var! Ancak burayı özel yapan da uzaklığı nedeniyle insan elinin değmemiş olması. Buraya gelince etkilenmemek, büyüsüne kapılmamak mümkün değil. Güzel sandığımız medeni hayatların aslında ne kadar boş olduğunu burada gerçek cenneti gördüğünüzde çok daha net kavrıyorsunuz.
Bölgede ne yazık ki kaliteli konaklama yerleri yok denecek kadar az. Tunç Yavuzdoğan bölgede bir dalış resortu (Papua Explorers Dive Resort) açarak bu sorunu çözüme ulaştırmış. Medeniyetten uzakta yokluk içinde var edilen bu resortu uzaktan bile olsa bir kez görmenizi öneririm. Burada dünyanın en güzel dalış noktalarında dalarak Raja Ampat dalış deneyimi yaşayabilirsiniz.
Şimdiye dek gezdiğim ülkeler içinde çok beğendiklerim ve beni çok etkileyenler olmuştur. Ancak Raja Ampat sayesinde Endonezya’yı artık bambaşka bir yere koyuyorum. Hem insanların birbirine karşı hoşgörülü tavrı beni çok etkiledi hem de el değmemiş ve tarifi zor güzellikler bende derin izler bıraktı. Buradan içim titreyerek ve çok üzülerek ayrıldım. Yolun 36 saat sürmesi bile umurumda değil artık. Fırsat çıktığı an biliyorum ki kendimi yeniden burada bulacağım.
Sayende o kadar güzel yerler görüyoruz ki ne diyeceğimi bilemiyorum. Böyle bir güzellik karşısında adeta dilim tutuldu. Üşenmeyip 36 saat yol gittiğin ve bize buraları gösterdiğin için sana çok teşekkürler.
Yol benim de gözümde büyümedi değil, ama gidince de fazlasıyla değdi.
Buraları gösterebiliyorsam ne mutlu bana. Okuyan herkes sağolsun ❤️
Yaprak, özentiden elim ayağım titredi. Kıskandım . Ellerine sağlık
Ah canım, çok sağol. Dur daha yolda yazılar var, onları okuyunca daha çok kıskanırsın :-) .
Sevgiler