Asya’nın en büyük deltası olan Mekong Deltası; Mekong Nehri’nin sularını denize bıraktığı, Vietnam’ın güneybatısındaki 39.000 km²’lik bölgeyi ifade ediyor. Su tarafından kaplanan bölgenin yüzölçümü mevsimden mevsime değişiyor. Vietnamlılar bu bölgeye nehrin deltada 9 kola ayrılarak denize ulaşması nedeniyle “Dokuz Ejder Deltası” veya deltanın çevresi pirinç tarlaları ile çevrili olduğundan “Pirinç Çanağı” adını veriyor. Delta, ülkenin pirinç üretiminin % 60’nı karşılıyor.
Önce biraz Mekong Nehri’nden bahsedeyim. Mekong Nehri, Çin, Myanmar (Burma), Tayland, Laos, Kamboçya ve Vietnam olmak üzere 6 ülkeden akıyor. 4.350 km uzunluğunda. İçinde yaklaşık 1.000 tür balık, 20.000 tür bitki, yüzlerce tür kuş, sürüngen ve memeli yaşıyor.
Mekong Deltası ise güneybatı Vietnam’da Mekong Nehri‘nin kollar hâlinde Güney Çin Denizi’ne döküldüğü bölge. Ho Chi Minh City (Saigon)’nin güneyinde yer alan Mekong Deltası, ülkenin pirinç üretiminin önemli bir kısmını karşılıyor. Burası Vietnam’ın kırsal yaşamına tanıklık etmek üzere gelinebilecek oldukça etkileyici bir yer.
Mekong Deltası’na nasıl gidilir?
Vietnam‘ın Ho Chi Minh City şehrinde kalkan Mekong Deltası turlarında günü birlik ve kalmalı olmak üzere birkaç opsiyon var. Eğer günü birlik turlara katılacaksanız My Tho-Ben Tre turu şehre daha yakın olduğundan daha çok tercih ediliyor. Cai Be-Vinh Long turuysa şehre daha uzak bir bölgeye gidiyor. Bu turda Cai Be Floating Market (Yüzen Çarşı) ziyaret ediliyor.
Eğer My Tho-Ben Tre turuna katılırsanız, önce My Tho Şehri’ne geliyorsunuz. Burası Ho Chi Minh Şehri’nden 1,5 saatte uzaklıkta yer alıyor. Bu şehre geldikten sonra tekne ile Mekong Nehri’nin çamur rengindeki sularında ilerliyorsunuz. 45 dakikalık yolculuktan sonra Chau Thanh Bölgesi’ndeki Thoi Son Adası’na geldiğinizde motorlardan iniyorsunuz. Burada birkaç oturma sırasından oluşan, devrilmemesi için dengeyi sağlayacak şekilde her sıraya bir veya iki kişinin oturduğu, kürekle hareket ettirilen sampanlara biniyorsunuz. Bu yolculuk sırasında her iki tarafı hindistan cevizi ağaçları, palmiye ağaçları ve bitkilerle kaplı dar kanallarda, inanılmaz güzellikteki doğal bir ortamda ilerliyorsunuz.
Sampanların durduğu küçük iskelelerde hijyenden uzak yemek yerleri ve yöresel ürünlerin satıldığı sergiler bulunuyor. Bu ürünlerin en korkuncuysa içinde ölü yılan ve akrep bulunan (ve doğal afrodizyak olduğu iddia edilen) şaraplar. Dener misiniz bilmem.
…ve de cesaret edebilirseniz arı kovanlarını elliyorsunuz.
Bir diğer iskelede ise işkenceye hazırlıklı olun! Çünkü don ca tai tu denilen ve kötü seslerle icra edilen korkunç bir müziği dinleyeceksiniz. Böyle söylediğim için üzgünüm. Ancak bu sesler hakikaten feci kulak tırmalıyor.
Ho Chi Minh City ziyaretinizde en azından 1 gününüzü ayırıp Mekong Deltası turuna mutlaka katılmalısınız. Kırsaldaki Vietnam yaşam tarzını, yerel halkın kültürünü buraya geldiğinizde daha net anlayacak, Vietnam turunuzu hafızanıza kazımış olacaksınız.
Siz de fikrinizi belirtin