Âdeta masallardan çıkmış izlenimi uyandıran Svaneti, Gürcistan’ın kuzey ucuna uzanan Kafkas Dağları’nın kadim halkı Svanlar’ın yüzyıllardır yaşadığı bir bölge. Svanlar’ın yeşil memleketi Svaneti, gizli cennet vadileri, vahşi buzulları, çılgınca akan akarsuları ve ulaşılması zor yüksek zirveleri ile bölgeyi ziyaret eden insanların hayatları boyunca unutamayacakları kadar etkileyici bir coğrafya. Büyüleyici doğası ile beraber Orta Çağ mimarisi ve yaşantısından izler sunan Svaneti, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.

Mulakhi Köyü’nde Svan kuleleri, Kaf Dağları ve inekler

Kaf Dağları’nın hikâyesini bilir misiniz? Ateşi çalıp insanoğluna veren Prometheus’un babası Zeus tarafından zincire vurulduğu Kaf Dağları’nı… Her gün ciğerinden bir parça kopartılarak kartallara yedirtildiği ancak yarı tanrı, yarı insan olduğu için yenen ciğerinin her gün kendisini tazelemesi sonucu acısı hiç bitmeyen Prometheus’un dağlarını… İşte Svaneti bu hikâyede geçen Kaf Dağları’nın en yüksek 10 zirvesini coğrafyasında barındıran bir bölge. Öylesine vahşi, öylesine güzel…

Kaf Dağları’nın efsanesi bununla da sınırlı değil. Burası zümrüdüanka kuşunun yaşadığı ve insan gözüyle göremeyeceği yükseklikte uçtuğu dağlar. Efsanelere göre zümrüdüanka kuşu kendi ölümünün yaklaştığını hissedince kendine dallardan bir yuva inşa ediyor ve sonrasında bilinmeyen bir sıvıyla bu yuvayı sıvıyor. Ardından güneş ışınları kuru dalları yakıyor. Kuş yanıp ölüyor ama sonrasında küllerinin arasından yeniden bir anka kuşu olarak doğuyor. Bu nedenle anka kuşu birçok dinde yeniden varoluş veya diriliş sembolü olarak ifade ediliyor.

Svaneti

Mestia

Yusuf Hayaloğlu ne de güzel anlatmış şiirinde…

Prometheus’tum zincire vurulurken dağlarda,
Ciğerimi kartallara yedirdim
Spartaküs’tüm köleliğin çığlığında,
Arslanlara yem oldum, tükendim
Kör kuyuların dibinde Yusuf’tum,
Kerbela çölünde Hüseyin
Zindanlarda Cem Sultan,
Sehpalarda Pir Sultan
Ve Madımak’ta otuz yedi can…

Kaçıncı yok oluşum,
Kaçıncı var oluşum bu?
Tanrılardan ateş çaldım
Yüzyıllarca tutuştum, üst üste yandım
Bir anka kuşu gibi anne,
Bir anka kuşu gibi
Kendimi külümden yarattım..

Kısa Svaneti tarihçesi

Gürcistan’a altın çağını yaşatan Kraliçe Tamar (1184-1213) döneminde Svaneti’de Hristiyan kültürü hızla yayılmış. Svanlar, Tamar’ı âdeta bir tanrıça saymışlar.

Mestia’da Kraliçe Tamar heykeli

Svaneti’nin merkezi Mestia ile bölgedeki bazı Svan köylerinde düşmanlardan korunmak için yapılan dev kuleler ve taş evler, Gürcistan’ın Orta Çağı’nı günümüze taşıyor. Bölgede çoğu 9.-13. yüzyıllar arasında inşa edilen bu eşi benzeri olmayan kuleler, mucizevi bir biçimde yüzyıllardır varlığını sürdüren bir kültürün en görünür mirasları olarak günümüze ulaşıyor.

Mestia’da Svan kuleleri

Moğollar, Gürcistan’ı istila etmelerine rağmen hiçbir zaman Svaneti’ye ulaşamamış. Bölgenin zor ulaşım olanakları ve geleneksel kule tipi evleri, halkı istilacılardan korumuş. Gürcü krallarının özel bazı eşyaları bile ulaşılması imkânsız olan bu bölgede saklanmış.

Sert ve katı görünümlü Svanlar, göçebe olmadan binlerce yıldır bu yüksek dağlarda yaşamayı başarmışlar. Ancak kendi dillerine, kendi kültürlerine, kendi hukuklarına, kendi mitolojisine hep sahip çıkmışlar. Svanlar, Gürcülerle bile sadece mevsimlik işçi olarak ilişki kurmuş, bu vahşi ve zor coğrafyanın ulaşılamaz noktalarında diğer medeniyetlerden izole biçimde asırlarca yaşamış. Kültürlerini korumalarını da işte böyle herkesten uzak kalmalarına borçlular.

Adalet durumuna gelince: Svanlar hâlen kendi kurallarıyla yaşamaya devam ediyor. Yukarı Svaneti’de yaşayan Svan halkı, geleneklerini bugün bile aynı şekilde devam ettiriyor. Kan davası hâlen var. Suçlu gördükleri insanları barındırmıyorlar. Bu topraklardan göç etmeye zorunlu bırakıyorlar.

Svanca’nın kurtarılması için çalışmalar yapan Norveçli akademisyen Richard Baerug, Svaneti için şöyle diyor: Svaneti yaşayan bir etnografya müzesi. Dünyanın başka hiçbir yerinde Orta Çağ Avrupası’nın töre ve geleneklerini sürdüren bir yer bulamazsınız.

Mulakhi Köyü

Svaneti’ye Nasıl Gidilir?

Svaneti’ye ulaşmak için birkaç alternatifiniz var:

Havayolu

Eğer havayoluyla gelecekseniz, Mestia’daki Queen Tamara Havalimanı’na Natakhtari (Tiflis)’den haftanın 6 günü, Kutaisi’den haftanın 2 günü uçak seferleri var. Uçuş 1 saat sürüyor.

Tren

Tiflis’ten Zugdidi’ye gece treni ile gelebilirsiniz. Zugdidi tren istasyonundan Mestia’ya marshrutka (minibüs) ile devam edebilirsiniz.

Otobüs

Tiflis-Mestia arasında marshrutka (minibüs) her gün Samgori-Navtlugi istasyonundan saat 7:00’de kalkıyor. Ayrıca her gün Vagzali istasyonundan saat 7:00’de marshrutka kalkıyor. Yolculuk 9 saat sürüyor.

Zugdidi tren istasyonundan Mestia’ya marshrutka kalkıyor. Yolculuk yaklaşık 4,5 saat sürüyor.

Kutaisi otobüs terminalinden Mestia’ya marshrutka kalkıyor. Kesin bir tarifeleri yok. Dolduğu zaman kalkıyorlar. Ama genelde saat 9:00’da kalkmış oluyorlar. Yolculuk 6 saat sürüyor.

Batum-Mestia arasında marshrutka kalkıyor. Yolculuk yaklaşık 8,5 saat sürüyor.

Svaneti Turları

Bölgeye turla gelmeyi düşünüyorsanız, trekking turları düzenleyen acentelerle gelebilirsiniz. Bense hem trekking hem kültür gezisi karışımlı bir tura katıldım. Turun organizasyonunu arkadaşım Mehmet Altay yaptı. Katılımcılar içinde kardeşim, eski arkadaşlarım ve diğer güzel gezginler vardı. Mehmet sağolsun, bu zorlu coğrafyada çok rahat bir gezi deneyimlememizi sağladı. Bölgenin güzelliği bizim sohbetlerimizle süslendi. Yeni dostluklar pekişti. Hepimiz evimize hayran, mutlu, huzurlu döndük. Minik sürprizler, güzel yemek organizasyonları da gezinin bonusları olarak anılarımızda yerini aldı. Kendisi bu bölgeye ve dünyanın her yerine turlar organize ediyor. Instagram’dan DM gönderip iletişime geçebilirsiniz. (Instagram: mehmetaltie / (541) 537-1225)

Tur organizasyonunu yapan arkadaşım Mehmet Altay ile harika bir gezi oldu

Svaneti turu ile ilgili hemen uyarımı yapayım: Zorlu doğa şartlarına adapte olurum, dağ bayır saatlerce sorunsuz yürürüm, gerekirse tırmanırım, lüks konaklama imkânı olmasa da konaklarım, restoranlarda hesabı kafama fırlatırcasına atsalar da dert etmem, diyorsanız gelip buranın eşsiz güzelliğine tanıklık edebilirsiniz. Aksi takdirde Svaneti asla size göre bir yer değil. Lüks, konfor ve rahatlık arayanlardansanız siz bence Svaneti görüntülerinin benzerini yakalayabileceğiniz İsviçre’ye gitmelisiniz. Evet, burayı İsviçre ile kardeş ilan etmek pek yanlış bir yakıştırma olmaz!

Svaneti’de gezilecek yerler listesi

Svaneti yolu bol virajlı ve yemyeşil. Dudak uçuklatan virajlar arasında nefesinizi kesen manzaraları izliyorsunuz. Yol üzerinde Enguri Barajı’nı da görüyorsunuz. Enguri Barajı, Enguri Nehri’nde bulunan 271 m gövde yüksekliğinde bir baraj. Avrupa’nın en yüksek 2., dünyanın ise 6. barajı olma özelliğini taşıyor. Barajın elektrik kablo döşemeleri toprak altından yapılmış.

Bölgeye geldiğinizde Mestia’da konaklayarak günü birlik çevre gezileri yapabilirsiniz.

Mestia

Yukarı Svaneti Bölgesi’nin merkezi Mestia kasabası, 1.500 metrelerde yer alıyor. Kendinizi Alpler’in eteklerine gelmiş gibi hissettiren yerleşim, restore edilmiş pansiyon olarak kullanılan evler, şık restoranlar ile dağ ve ormanın kavuştuğu benzersiz bir manzara ile süslü.

Mestia

Mestia son yıllarda Kafkasya’nın en popüler turizm merkezlerinden birisi hâline geldi. Dünya Bankası’nın desteğiyle yapılan tesisler, havaalanı (Kraliçe Tamar Havaalanı’na sadece 12 kişilik uçaklar inebiliyor ama olsun), ülkenin alçak bölgelerine ulaşımı sağlayan beton yollar, uygun fiyatlı kayak merkezi, yürüyüş ve at binmek için patikaların işaretlenmesi, buraya olan ilgiyi arttırdı. Bir zamanlar haydut hikâyeleri ile ünlü dağlar, o günlerini artık çoktan geride bıraktı.

Mestia ve Kafkaslar

Yüzlerce yıl öncesinden kalan Svaneti bölgesine özgü yaklaşık 20-30 metrelik taş kuleler, buraya benzersiz bir görünüm veriyor. Bu kulelere 4-7 kat arası katmandan çıkılıyor. Her katmana çıkan merdiven üst kata çekilip merdiven girişi taş bir kapakla kapatılıyor. Böylece düşmanların yukarı katlara ilerlemesi engelleniyor. Svanlar düşmanı püskürtmek için böyle dikkat çekici yapılara imza atmışlar. Kuleler ayrıca kan davalılarından korunmak için kullanılmış.

Mestia

Svaneti Müzesi

Svan tarih ve kültürünü öğrenmek için Svaneti Müzesi’ne uğramalısınız. Müze oldukça zengin eserlerle dolu.

Svaneti Müzesi

Khergiani Dağcılık Müzesi

Svanların gururu dağcı Mikheil Khergiani’nin doğduğu ev, müze-ev olarak hizmet veriyor. 1932-1967 yıllarında yaşayan ünlü dağcı, Kraliçe Elizabeth II tarafından dağların kaplanı unvanı verilmesiyle tanınıyor.

Khergiani Dağcılık Müzesi

Hastavali Kayak Merkezi, Zuruldi Dağı

Hastavali Kayak Merkezi, gözde kayak pistlerinin olduğu bir yer. Teleferikle 2.340 m yükseklikteki Zuruldi Dağı’na çıkıp 3.750’den başlayıp 5.201 metreye kadar varan zirveleriyle Kafkaslar’ın bütün çatılarını seyre dalabilirsiniz. Buradan Mestia’ya teleferikle inerken ünlü çift zirveli Ushba Dağı’nı izleyebilirsiniz.

Zuruldi Dağı’ndan Mestia’ya teleferikle inerken 4.710 m ve 4.695 metrelik 2 zirveye sahip Ushba Dağı’nı izliyorsunuz

Chalaadi Buzulu

Chalaadi Buzulu, “Kafkaslar’ın K2’si” olarak adlandırılan Ushba Dağı’nın en büyük buzullarından biri. Burası aynı zamanda dünyanın yürüyerek ulaşılabilen en alçak buzulu.

Chalaadi Buzulu, Mestia merkeze 12 km uzaklıkta yer alıyor. Araçla gidilen son noktadan sonra 2 km kadar bir yürüyüş rotası ile buzulun içine ulaşıyorsunuz. 2.200 m yüksekliğinde müthiş buzula deli dolu hiç durmadan akan dereleri takip ederek ulaşıyorsunuz.

Grubumuzla Chaladi Buzulu’nun altındayız

Yürüyüş rotası orta zorlukta. Eğer buzulun altında nefis fotoğraflar çekmek istiyorsanız bu rotayı kaçırmamalısınız.

Chaladi Buzulu altında serin sulardayız

Ushguli, Shkhara Buzulu

Ushguli, 2.100 m ile Avrupa’da yıl boyunca yaşamın olduğu en yüksek rakımlı köy topluluğu. 4 köyden oluşuyor. UNESCO koruması altında. Köyde Svan kuleleri, Svan Evi Müzesi ve manastırı görülmesi gereken yerler arasında.

Svaneti

Ushguli

Mestia’dan yola çıktıktan sonra Yukarı Svaneti Bölgesi’ni oluşturan Bogeshi, Kalal gibi küçük büyük bir çok köyden geçerek Ushguli’ye varılıyor. Yolun bir kısmı oldukça bozuk. Asfalt yok. Bu nedenle 40 km yol 3 saatte alınıyor. Ancak yol çalışmaları devam ediyor ve zaman içinde tamamlanacak. Bugünkü koşullarda bu yolu normal araçlarla almak imkânsız olduğundan 4×4 Delica kiralamak gerekiyor.

Grubumuzun en yakışıklısı Ali Kaan, Ushguli’de Kaptanımız Sado’nun kollarından havalara uçtu

Eğer buradan buzula yürümek istiyorsanız, 5.195 m ile Gürcistan’ın en yüksek noktası olan Shkhara Dağı’nın buzuluna, Enguri Nehri’nin doğduğu yere varacaksınız. Shkhara Dağı, Kuzey Kafkaslar’ın en yüksek dağı. Svanca 9 dağ anlamına geliyor.

Svaneti

Ushguli

Ancak buzul yürüyüşü yapmasanız bile Ushguli’nin eşsiz manzarası sizi büyülemeye yetecek. Burası açık ara Svaneti bölgesinin en güzel ve en etkileyici yeri.

Svaneti

Ushguli

Qoruldi Gölleri

Mestia’da Khergiani Kuleleri’ni geçerek orman patikasına girince Qoruldi göllerine yürüyüş başlıyor. Ekstra zorlu bir patikadan 3.000 m üzeri dağlarla ve buzullarla çevreli yemyeşil yaylayı aşarak göllere varılıyor.

Mazeri Vadisi, Ushba Buzulu – Shdugra Şelalesi

Mestia’dan 22 km yol gelip Mazeri Vadisi’ne varılıyor. Buradan Rus sınır karakoluna gitmek için oldukça zorlu bir yürüyüş yapmanız gerekiyor.

Svaneti

Kardeşimle Mazeri Vadisi’ndeyiz

Grubumuzla birlikte Ushba Buzulu’ndan akan sularla oluşan şelaleleri görmek üzere Becho Köyü’nde aracımızdan ayrılıp Mazeri Vadisi’ni takip ederek orman içi patikalardan yürüdük. Mazeri Köyü’nden Shdugra Şelalesi’ne 9 km yürüyüşle ulaşılıyor. Rusya sınırına sadece 40 kilometre uzaklıktaki Shdugra Şelalesi, Gürcistan’ın en yüksek şelalesi.

Svaneti

Mazeri

Dünyaca ünlü çift zirveli Ushba Dağı’nın güney zirvelerini gördüğünüzde bu güzellik karşısında gözlerinize inanamıyorsunuz. Kafkas Dağları’ndaki 4.710 m ve 4.695 metrelik 2 zirveye sahip Ushba Dağı’nın muazzam ama bir o kadar da sert bir dağ görüntüsü var. Ushba Dağı bir çok dağcının hayallerini süsleyen bir dağ. Kafkasların Matterhorn’u, Kafkasların İkiz Cadısı, Kötü Hava Cadısı gibi yakıştırmaları var.

Svaneti

Mazeri

Jabeji, Mulaki, Tetnuldi Köyleri, Tviberi Buzulu

Jabeji, Mulaki, Tetnuldi, Yukarı Svaneti Bölgesi’nin büyük köyleri arasında. Burası bir zamanlar Yukarı Svaneti Birliği’ni oluşturan önemli noktalardanmış. Buralarda en eski Svan kulelerini görebilir, domuzların, ineklerin özgürce gezinmesine ve kırsal yaşama tanıklık edebilirsiniz.

Svaneti

Mulakhi Köyü

Eğer buzulları görmek istiyorsanız, Mulakhi ya da Tviberi Nehri’ni izleyerek yürüyüş yapabilirsiniz. Yaklaşık 6 km’lik yürüyüşün ardından 2.310 m’deki Qvitlodi ve Tviberi buzullarına varılıyor. Yol üzerinde şelaleler, geçitler, mağaralar, kale yıkıntıları, yolun sonunda 4.618 m yüksekliğindeki Tikhtingen Dağı ve hava izin verirse Kafkas Dağları’nın panoramik görüntüsü görülüyor.

Svaneti’de Nerede Yemek Yenir?

Mestia küçük bir yerleşim olduğu için çok fazla restoran ve kafesi yok.

Laila

Buranın en ünlü kafesi. Akşamları canlı müzik oluyor.

Sunseti

Dışarıdan baktığında pek kendini belli etmeyen restoranda özellikle Hinkali (Khinkali) yemenizi öneririm. Khinkali bohça şeklinde, büyükçe ve içi kıymalı bir tür mantı.

Svaneti iklimi sert, insanı sert ama güzellikleriyle insanın içini yumuşacık yapan bir yer. Burası aynı zamanda doğa şartlarının bölge kültürünü ne kadar çok etkilediğini de öğreten bir yer. Sert dağların eteklerinde yaşayan insanlar da oldukça sert karakterli oluyor. Zorlu doğa insanları ister istemez hayata karşı mücadeleci yapıyor. Ancak Svaneti dünyanın en özel yerlerinden biri. Burası aynen bitmesini istemeyeceğiniz bir rüya gibi. Doğanın gücü karşısında aslında küçücük olduğumuzun, hayatta basit şeylerin çok değerli olduğunun göstergesi. Gelip gördüğüme, burayı tanıdığıma ne kadar mutlu olduğumu anlatmak ise gerçekten zor.

Keşfetmeniz dileğiyle…