Dünyanın en eski şehirlerinden biri, antik Yunanistan’ın lider kenti olan Atina; günümüzde de Yunanistan’ın hem başkenti hem ekonomik, kültürel, ulusal merkezi. Adını savaşçı bilgelik tanrıçası olan Athena’dan alıyor. Mitolojik tanrıları, tanrıçaları, efsaneleri, sabahlara kadar süren taverna eğlenceleri, spor aktiviteleri ve bütün yıla yayılan festivalleri ile Atina ziyaretçilerine tek bir gezide çok çeşitli tatlar sunuyor. Atina Akropolü, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Daphni (Atina), Hosios Loukas (Boeotia), Nea Moni (Sakız) Manastırları; Yunanistan’ın farklı bölgelerinde olmalarına rağmen aynı Bizans dönemi mimarisini ve estetiğini yansıttığı için tek kategori altında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyorlar.
Mitolojiye göre Atina adını Tanrı Poseidon ve Tanrıça Athena arasında geçen bir yarışma sonucunda almış. Poseidon ve Athena şehrin koruyucu tanrısı olmak istemişler, şehre hediyeler sunmuşlar. Poseidon deniz gücünü sembolize eden taze su kaynağı, Athena ise barış ve zenginliği sembolize eden bir kutsal zeytin ağacı hediye etmiş. Kent zeytin ağacını kabul etmiş. Böylelikle kente tanrıçanın ismi verilmiş.
Buranın kalbi Akropolis’te attığı için o bölgede konaklamakta fayda var. Biz de değerlendirmeleri çok yüksek olan Ilissos Hotel’de konakladık. Gürültülü bulduğumuzdan çok beğenmesek de fiyatı hesaplı ve temiz bir oteldi. Ayrıca yakınındaki Smile restoranda gayet lezzetli yemekler yedik.
Atina’ya birkaç kez geldim. İlk gelişimde fazla gezemedim ama ikinci gelişimde kardeşim Demet sağolsun, biletinden otel rezervasyonuna kadar her türlü organizasyonu yaparak bana bu güzel hafta sonunu armağan etti. Böylece iki kardeş baş başa yollara döküldük.
Atina’ya ilk gelişim gemi seyahatiyle olduğundan şehirde çok az zaman geçirmiş ve hiç birşey anlamadan geri dönmüştüm. Sadece Akropolis ziyareti yaparak ayrıldığım bu kent, meğer her köşesinde sürprizlerle doluymuş. Keşfedilmesi gereken Avrupa başkentleri sıralamasında da başlarda yer alıyormuş.
Atina’da gezilecek yerler listesi
İçindekiler
- 1 Atina’da gezilecek yerler listesi
- 1.1 Akropolis
- 1.2 Parthenon
- 1.3 Propylaea
- 1.4 Athena Nike Tapınağı
- 1.5 Erechtheion
- 1.6 Herodes Atticus Odeonu
- 1.7 Dionysus Tiyatrosu
- 1.8 Atina Asklepieion
- 1.9 Akropol Müzesi
- 1.10 Plaka
- 1.11 Anafiotika
- 1.12 The Tower of the Winds (Horologion of Andronikos Kyrrhestes)
- 1.13 Roma Forumu
- 1.14 Antik Agora (Klasik Agora)
- 1.15 Hadrian Kütüphanesi
- 1.16 Monastiraki
- 1.17 Apostolou Pavlou Yaya Yolu
- 1.18 National Garden (Ulusal Bahçe)
- 1.19 Syntagma (Anayasa) Meydanı
- 1.20 Bizans ve Hristiyan Müzesi (Byzantine And Christian Museum)
- 1.21 Kolonaki
- 1.22 Gazi
- 1.23 Daphni Manastırı
- 1.24 Korint Kanalı
Atina gezilecek yerler bakımından oldukça zengin bir şehir. En keyifli bulduğumuz yerleri, trafiğe kapalı dar sokaklarıyla bize Bodrum‘u hatırlatan Monastiraki ve Plaka bölgeleri oldu.
Atina’da alışveriş yapmayı düşünüyorsanız siesta saatlerini göz önünde bulundurmalısınız. Küçük esnaf pazartesi, çarşamba, cumartesi günleri saat 9:00-15:30 arasında, salı, perşembe, cuma günleri 9:00-14:30 ve 17:30-21:00 arasında açık. Yılda 4 pazar günü indirim dönemlerinde de 9:00-15:30 arasında açık oluyorlar.
Akropolis
Akropolis ismi Akro-Yüksek, Polis-Şehir kelimelerinden geliyor. Atina Akropolü, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Akropolis’in en önemli yapıları, yapılış sırasına göre şöyle: Parthenon, Propylaion, Athena Nike Tapınağı, Erekhtheion.
Parthenon
Parthenon, Akropolis’in en büyük tapınağı, aynı zamanda dünyanın en ünlü arkeolojik kalıntısı. M.Ö 4. yüzyılda tapınak olarak yapılan yapı Tanrıça Athena’ya adanmış, kentin hazinesi burada barındırılmış. Burası 6. yüzyılda Bizanslılar tarafından kilise olarak kullanılmış, 15. yüzyılda Osmanlılar tarafından camiye dönüştürülmüş.
Propylaea
Propylaea, Akropolis’in giriş kapısı. Kemerleri Pentelik mermerinden yapılmış.
Athena Nike Tapınağı
M.Ö 5. yüzyılda yapılan Athena Nike Tapınağı, Tanrıça Athena ve Tanrıça Nike’a adanmış. Ancak Osmanlı döneminde yıkılmış, yerine su bataryası kurulmuş. 19. yüzyılda batarya kaldırılmış, altında kalan orijinal yapının kalıntılarıyla yeni bir tapınak inşa edilmiş.
Erechtheion
Erechtheion M.Ö 5. yüzyılda yapılmış. Tanrıça Athena ve Tanrı Poseidon-Erechtheus’un ortak kült merkezi kabul ediliyor.
Herodes Atticus Odeonu
Herodes Atticus Odeonu (Herodeion veya Herodion), M.S 161’de tamamlanan ve 1950’de yenilenen bir müzik evi. Modern çağda Maria Callas, Frank Sinatra, Nana Mouskouri, Luciano Pavarotti, Yanni, Sting, Elton John gibi ünlüler burada konser verdi.
Dionysus Tiyatrosu
Dionysus Tiyatrosu, iki kez doğan Şarap Tanrısı Dionysus’a adanmış.
Atina Asklepieion
Atina Asklepieion, antik Yunan dünyasında ilkel hastaneler olarak hizmet veren birkaç asklepieia’dan biri. M.Ö 419-418 yıllarında Peloponez Savaşı sırasında, büyük olasılıkla vebanın doğrudan bir sonucu olarak Telemachos Acharneas tarafından tanrılar Asklepios ve Hygieia’nın onuruna yapılmış.
Akropol Müzesi
Bernard Tschumi tarafından inşa edilen Akropol Müzesi, Akropolis Tepesi’nin güney doğusunda, antik çağlarda “kutsal kaya” olarak bilinen yolun üzerinde bulunuyor. Yunan Tunç Çağı, Roma Dönemi, erken Bizans Dönemi’ne ait eserlerin sergilendiği müzede 14.000’den fazla eser var.
Akropol Müzesi’nde antik çağ kalıntılarının üzerinde tabanı cam olan zeminde yürüyorsunuz. İnsan müzede gezerken kendini âdeta o devirlere uzanan bir zaman yolculuğu çıkmış gibi hissediyor. Pek çok kişi de müze girişindeki kalıntıların arasında dilek dileyip kuyu gibi bir alana bozuk para atarak dileklerinin gerçekleşeceğine inanıyor. Oldukça etkileyici bulduğumuz bu müzeyi mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.
Plaka
Labirent sokaklarıyla dikkat çeken Plaka bölgesi, Neo-klasik mimariye sahip. Bölge Atina antik merkezdeki yerleşim alanları üzerine inşa edilmiş.
Buradaki kafelerde tarihi kalıntılar eşliğinde frappe (soğuk kahve) ve bagel (Yunanlılar’a özgü simit) ile kahvaltı edebilirsiniz. Tren yolu boyunca müziği davetkâr olanları seçip souvlaki ya da moussakka deneyebilirsiniz. Souvlaki asıl domuz etinden yapılıyor ama dana, kuzu ve tavuk eti versiyonları da var. Pidenin içinde soğan, domates ve cacıkla sunuluyor. Moussakka da bildiğiniz bizim kıymalı patlıcan musakka. Biz restoranlardan Ciccus ve Erato’yu denedik. Hiç pişman olmadık.
Genelde lokallerin geldiği Mnisikleous Caddesi harika bir yer. Doğrusu henüz çok fazla turistik olmamasına şaştık kaldık.
Brettos bölgenin ünlü mekânlarından biri. İçinde yüzlerce likör çeşidi var.
Anafiotika
Anafiotika aslında Plaka bölgesinin bir bölümü. Kral Othon’un sarayını yapmak üzere Anafi Adası’ndan gelen inşaat işçileri tarafından kurulmuş. Gelenler evlerini ve sokaklarını kendi adalarını hatırlatacak şekilde inşa etmişler. Çok hoş bir havası var.
Anafiotika daracık sokakları, bembeyaz taş evleri, portakal ve dut ağaçları ve graffitileri ile çok etkileyici bir yer. Buradaki sokak aralarında karşımıza hiç beklenmedik kafeler ve ufacık dükkânlar çıktı. Zaten şehirde gördüğümüz tüm graffitilere bayıldık diyebiliriz. Neredeyse boş dükkân kepengi görmediğimiz kent, hafızamıza graffitileriyle kazındı.
The Tower of the Winds (Horologion of Andronikos Kyrrhestes)
Rüzgâr Kulesi (The Tower of the Winds – Horologion of Andronikos Kyrrhestes), Roma Agorası’nda saat kulesi işlevi gören sekizgen şekilli Pentelik mermer bir kule. Dünyanın ilk meteoroloji istasyonu olarak kabul ediliyor.
Roma Forumu
Plaka ve Monastiraki bölgelerinin arasında yer alan Roma Forumu, şehrin ticaret merkezi olarak İmparator Augustus tarafından M.Ö 19-11 yılları arasında inşa edilmiş. Daha sonra İmparator Hadrian döneminde yeniden yapılandırılmış, genişletilmiş, ana avlusu döşenmiş.
Antik Agora (Klasik Agora)
Antik Atina Agorası (Klasik Agora), ticari, toplantı veya konut amaçlı bir toplanma yeriymiş. Sanat ve spor faaliyetleri burada düzenlenmiş, halk Agora’da toplanıp şehirle ilgili kararları tartışmış.
Hadrian Kütüphanesi
Hadrian Kütüphanesi, M.S 132’de Roma İmparatoru Hadrian tarafından yaptırılmış.
Monastiraki
Monastiraki Meydanı, hem antik bir alan hem de modern binalarla çevrili bir meydan. Her zaman cıvıl cıvıl olan meydana geldiğinizde sırf etrafı izleyerek bile oldukça keyif alıyorsunuz.
Monastiraki Meydanı’ndaki Tsisdarakis Camii, Osmanlı döneminin izlerini taşıyor.
Apostolou Pavlou Yaya Yolu
Bize en çok keyif veren gezintilerden biri de son gecemizde keşfettiğimiz Akropolis’in yanıbaşındaki Pavlou’da yaptığımız yürüyüş oldu. Trafiğe kapalı bu yaya yolu üzerinde yürürken bir yandan Akropolis’in muhteşemliğini izlemek bir yandan sokak müzisyenlerini dinlemekten daha güzel ne olabilirdi ki?
National Garden (Ulusal Bahçe)
Şehirde gördüğümüz en yeşil ve doğanın güzelliğini gözler önüne sunan yer ise National Garden (Ulusal Bahçe) idi. Şehrin içinde böyle bir parkın olmasını kendi ülkemizde göremediğimiz yeşillikleri düşünerek, e birazcık da kıskanarak gezdik. Bu kenti hem sanatı hem tarihi hem doğayı koruyabildiği için kutladık.
Syntagma (Anayasa) Meydanı
Atina’da her yol bir şekilde Syntagma (Anayasa) Meydanı’na çıkıyor. Meydanın karşısındaki Parlamento Binası’nın önünde askerlerin nöbet değişimini izleyebiliyorsunuz.
Bizans ve Hristiyan Müzesi (Byzantine And Christian Museum)
Bizans ve Hristiyan Müzesi (Byzantine And Christian Museum), bir Bizans sanatı müzesi. 1914 yılında kurulan müzede M.S 3. yüzyıldan Orta Çağ’a kadar yaklaşık 25.000 eser sergileniyor. Müzenin içini gezmek kadar bahçesinde gezinmek bile çok keyifli.
Kolonaki
Eğer tarihi bölgeden biraz uzaklaşmak isterseniz Syntagma’dan kentin Nişantaşı’sı olan Kolonaki’ye yürüyebilirsiniz. Burası yeme-içme-keyif olayını yaşayabileceğiniz şık bir bölge.
Gazi
Gazi bölgesi gece hayatı ve kulüpleriyle ünlü. Âlemlere akmak isteyenlerin geleceği yer burası.
Daphni Manastırı
Daphni (Dafni) Manastırı, Atina merkezinin 11 kilometre kuzeybatısındaki Chaidari banliyösünde bulunuyor. 11. yüzyıla tarihleniyor. Daphni (Atina), Hosios Loukas (Boeotia), Nea Moni (Sakız) Manastırları; Yunanistan’ın farklı bölgelerinde olmalarına rağmen aynı Bizans dönemi mimarisini ve estetiğini yansıttığı için tek kategori altında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyorlar.
Korint Kanalı
Eğer şehir dışına çıkmak isterseniz Atina’nın yaklaşık 80 km uzağındaki Korint Kanalı’nı görmeye gidebilirsiniz. Korint Kanalı veya Gördes Kanalı, Yunanistan’ın kuzey kara topraklarını Mora Yarımadası’ndan ayıran ve tümüyle yapay olan bir kanal. Adrenalin depolamak isteyenler kanalda bungee jumping de yapıyor.
Sürprizlerle dolusun sen Atina. Her köşen tarih ve sanat kokuyor. Her girilen sokağında ziyaretçilerini bambaşka bir ruhla karşılıyorsun. Kaybolduğumuz sokaklarında kardeşimle bana da muhteşem bir hafta sonu geçirttin. Efharisto poli…
Keşfetmeniz dileğiyle…
Siz de fikrinizi belirtin