Küçük Dünya | Gezi Rehberi
Menu
  • Ana Sayfa
  • Türkiye
    • Akdeniz
    • Doğu Anadolu
    • Ege
    • Güney Doğu Anadolu
    • İç Anadolu
    • Karadeniz
    • Marmara
  • Yurt Dışı
    • Avrupa
      • Almanya
      • Andorra
      • Arnavutluk
      • Avusturya
      • Belçika
      • Bosna-Hersek
      • Bulgaristan
      • Çekya
      • Estonya
      • Finlandiya
      • Fransa
      • Hırvatistan
      • Hollanda
      • İngiltere
      • İrlanda
      • İspanya
      • İsviçre
      • İtalya
      • Karadağ
      • Kıbrıs Cumhuriyeti
      • KKTC
      • Letonya
      • Macaristan
      • Makedonya
      • Monako
      • Polonya
      • Portekiz
      • Romanya
      • Sırbistan
      • Slovakya
      • Slovenya
      • Ukrayna
      • Vatikan
      • Yunanistan
    • Kafkaslar
      • Ermenistan
      • Gürcistan
    • Uzak Doğu
      • Brunei
      • Endonezya
      • Filipinler
      • Hindistan
      • Kamboçya
      • Laos
      • Maldivler
      • Myanmar
      • Tayland
      • Tayvan
      • Vietnam
    • Orta Asya
      • Kazakistan
      • Kırgızistan
      • Özbekistan
    • Orta Doğu
      • BAE
      • İran
      • Katar
      • Ürdün
    • Afrika
      • Fas
      • Kenya
      • Mısır
      • Namibya
      • Tanzanya
      • Uganda
    • Kuzey Amerika
      • ABD
      • Kanada
    • Karayipler
      • Bahama Adaları
      • Cayman Adaları
      • Curaçao
      • Dominik Cumhuriyeti
      • Jamaika
      • Küba
    • Orta Amerika
      • Honduras
      • Kosta Rika
      • Meksika
    • Güney Amerika
      • Peru
  • Dalış
  • Otel Önerileri
  • Seyahat İpuçları
  • Hakkımda
  • Basındayım
  • İletişim
Küçük Dünya | Gezi Rehberi
  • Ana Sayfa
  • Türkiye
    • Akdeniz
    • Doğu Anadolu
    • Ege
    • Güney Doğu Anadolu
    • İç Anadolu
    • Karadeniz
    • Marmara
  • Yurt Dışı
    • Avrupa
      • Almanya
      • Andorra
      • Arnavutluk
      • Avusturya
      • Belçika
      • Bosna-Hersek
      • Bulgaristan
      • Çekya
      • Estonya
      • Finlandiya
      • Fransa
      • Hırvatistan
      • Hollanda
      • İngiltere
      • İrlanda
      • İspanya
      • İsviçre
      • İtalya
      • Karadağ
      • Kıbrıs Cumhuriyeti
      • KKTC
      • Letonya
      • Macaristan
      • Makedonya
      • Monako
      • Polonya
      • Portekiz
      • Romanya
      • Sırbistan
      • Slovakya
      • Slovenya
      • Ukrayna
      • Vatikan
      • Yunanistan
    • Kafkaslar
      • Ermenistan
      • Gürcistan
    • Uzak Doğu
      • Brunei
      • Endonezya
      • Filipinler
      • Hindistan
      • Kamboçya
      • Laos
      • Maldivler
      • Myanmar
      • Tayland
      • Tayvan
      • Vietnam
    • Orta Asya
      • Kazakistan
      • Kırgızistan
      • Özbekistan
    • Orta Doğu
      • BAE
      • İran
      • Katar
      • Ürdün
    • Afrika
      • Fas
      • Kenya
      • Mısır
      • Namibya
      • Tanzanya
      • Uganda
    • Kuzey Amerika
      • ABD
      • Kanada
    • Karayipler
      • Bahama Adaları
      • Cayman Adaları
      • Curaçao
      • Dominik Cumhuriyeti
      • Jamaika
      • Küba
    • Orta Amerika
      • Honduras
      • Kosta Rika
      • Meksika
    • Güney Amerika
      • Peru
  • Dalış
  • Otel Önerileri
  • Seyahat İpuçları
  • Hakkımda
  • Basındayım
  • İletişim
Seyahat ipuçları

Süha Derbent ve “Vahşi” Dünyası

yazan yaprakgurdal
Mar 10, 2017 2193 1 6
Paylaş

Dünyaya açılmak, benim için bir yaşam biçimi. Vahşi doğa ise dünyanın güzelliklerinin içindeki en kıymetli parça. Hep doğadan neler öğrenebiliriz, aslında modern sandığımız izole hayatlarımız içinde neleri kaçırıyoruz diye sorgular haldeyim. Bu vesileyle yıllarını vahşi doğayı fotoğraflamaya adamış olan Süha Derbent ile tanıştım. Yaptığımız söyleşi de Süha Derbent‘in “vahşi dünyası”nı görmemi ve onun penceresinden Afrika‘ya daha yakından bakmamı sağladı.


Süha Derbent kimdir?

1963 İstanbul doğumlu olan Süha Derbent, 30 yıldır fotoğrafçılık yapıyor. 80’den fazla ülkede vahşi yaşamı, özellikle de büyük kedileri fotoğraflayan Süha Derbent, soyu tükenmekte olan hayvanlara dikkat çekmek amacıyla da projeler organize ediyor. Benim en çok ilgimi çeken projelerinden birisi ise 2015 yılında Ruanda devleti tarafından ülkenin görsel arşivini oluşturmak üzere davet edilmesi ve bu proje kapsamında 10 gün boyunca dağ gorili aileleriyle birlikte yaşaması oldu.


Süha Derbent’in arşivinde 2 milyondan fazla fotoğraf var. 2016 yılında TAV Tourism ile Nature by Süha Derbent markasını oluşturan fotoğrafçı, TAV desteği ile The Wild Side of Kenya‘nın Yaban Yüzü adlı kitabını yayınladı. TAV Tourism “Nature by Süha Derbent” markası altında özel projelerin yanı sıra vahşi yaşam fotoğrafçılığı, seyahat organizasyonu, seyahat sağlığı ve hayvan davranışı konularında kişi ve kurumlara danışmanlık hizmeti veren Süha Derbent, kişiye özel butik seyahat organizasyonları ve kurumsal projeler hazırlıyor.

Süha Derbent’in The Wild Side of Kenya’nın Yaban Yüzü adlı kitabı

Süha Derbent ile yaban hayatı fotoğrafçılığı üzerine bir röportaj

Şimdi gelelim sorularımı içtenlikle yanıtlayan fotoğrafçıyla mesleği ve hayatıyla ilgili söyleşimize…


Kitapların var, vahşi doğa fotoğrafı çekiyorsun, safaride danışmanlık yapıyorsun. Peki sence senin mesleğinin tanımı sende nedir?

Ben rehberlik yapmıyorum. Benim seyahatlerimde bir rehber oluyor. Yaptığım işi hayvan davranışı danışmanlığı ve fotoğraf danışmanlığı olarak tanımlayabiliriz. En uygun zamanda, en çok fotoğrafın alınacağı yeri belirliyorum ve seyahate gittiğimizde de katılımcıların fotoğraf çekimine destek sağlıyorum.


Safariden korktuğu için katılmayanları biliyorum. Peki safarilerde tehlike var mı?

Korku, bilinmeyenlere karşı olur. Temel olarak hayvanları rahatsız etmedikçe hayvanların insanlara saldırma eğilimi yok. Önemli olan hayvanların hangi davranışlarımızı taciz olarak kabul ettiğini bilmek ve bu hareketlerden kaçınmak. Ben de bu konuda insanları bilgilendiriyorum ve insanları yapmamaları gereken davranışlar konusunda uyarıyorum. Safari sırasında araçtan inmek, hayvan araca çok yakınken yüksek ses çıkarmak, yine hayvan araca çok yakınken elini kolunu araçtan çıkarmak, yapılmaması gereken hareketlere örnek olarak verilebilir. Ben bir kurumsal çatı altında bütün güvenlik önlemlerini alıyorum ve TAV Tourism “Nature by Süha Derbent” markası altında bu hizmetlerim devam ediyor.


Hayal etmek haricinde hayat ritminde devam etmeni neler motive ediyor?

Ben sürekli projeler oluşturuyor ve bunları pazarlamaktan çok keyif alıyorum. Seyahatte olduğum zamanlar zaten çok keyifli geçiyor. İstanbul’a döndüğümde de turlarımın pazarlaması için çalışmaktan keyif duyuyorum. Şehirde olmayı çok sevmiyorum. Gittiğim yerlerde bulununca şehre adapte olmak zor. İstanbul’da olup çalışmadığım zamanlarda ise genelde evimde zaman geçiriyorum. İyi bir film izleyicisi ve iyi bir müzik dinleyicisiyim. Bunun dışında da hayvan davranışlarını inceleyip yeni projeler üretiyorum.


Hâlâ hayal kuruyor musun? Dışardan bakıldığında bütün hayallerini gerçekleştirmiş gibi görünüyorsun

Hayal kurmak bir alışkanlık ve ben de tabii ki hayal kuruyorum. Hâlâ hayvan davranışlarını araştırıyorum ve artık az ihtimal olsa da daha önce çekmediğim kareleri çekmeyi hedefliyorum. Benim için en büyük keyif, beraber gittiğim insanların istedikleri kareleri fotoğrafladıkları anlardaki yüz ifadelerini görmek. Nasıl daha farklı bir hayat yaşardım diye düşündüğümde ise yine bu hayatı seçerdim diyorum. Hedefine ulaşmak için hayatının birçok yerinden ödün verebilirsin ve buna da alternatif bedelleri ödeyerek erişebilirsin.


Bu hayat tarzının sosyal hayatına bir dezavantajı yok mu?

Şehirde yaşayan insanlar kadar arkadaşlarımla görüşemiyorum, ama ben çok zaman geçirmektense kaliteli zaman geçirmeyi tercih ediyorum. Hayatımla ilgili bir çok şeyden ödün verdim. Meselâ gece hayatım yok ve çok sevdiğim birkaç restoran dışında dışarıda yemek yemiyorum. Benimle görüşmek isteyenlerle genelde evimde görüşüyorum.


Vahşi hayvanları çekiyorsun, ama sence en vahşi canlı insan değil mi? Neden insanları çekmiyorsun?

Ben istemediğim hiçbir şeyi yapmayan biriyim. Bu işi yapmak istedim, başka bir iş yapmayı düşünmedim. Ayrıca ben bu işe başladığımda en azından Türkiye’de bu alanda başka kimse yoktu. Şu anda bile tek işi bu olan, profesyonel olarak sadece bu alanda para kazanan benden başka kimse yok.


Vahşi doğa fotoğrafçılığına ilk olarak nasıl adım attın?

Seyahat, kültür ve yaşam biçimlerini fotoğraflamakla işe başladım. Doğada olmaktan mutlu olduğum için de bu işe yönelmeye karar verdim. Önce yurt dışından, sonra Türkiye’den sponsorlar buldum. Eskiden fotoğraf çekmek için seyahat eden biriyken şimdi orada olmak için fotoğraf çeken birine dönüştüm. Benim için hayvanlarla yaşadığım karşılaşma, ürettiğim fotoğraftan daha kıymetli ve değerli. Fotoğraf çekmek, artık benim oraya ulaşmam için bir araca dönüştü.


Doğayla başbaşa olarak sistemden, popüler kültürden ve kalabalıklardan mı kaçıyorsun? Yaptığın iş senin kaçış yolun mu?

Evet, çünkü insanın doğaya ait olduğunu hissediyorum. Köklerimizin orada olduğunu, şehirde çok gereksiz bilgiler öğrendiğimizi düşünüyorum. Artık o gereksiz bilgileri de unutup işime yaramayacak bilgileri edinmemeye çalışıyorum.


Senin en sevdiğin iş arkadaşın kediler mi? Bir sıralama yapacak olursan en korktuğundan en az korktuğuna hangi hayvanları sayabilirsin?

Hayvanlardan korktuğumu söyleyemem. Ben hepsini seviyorum. Kediler arasında en sevdiğim hayvanı soruyorsan bunun kaplan olduğunu söyleyeceğim. Kaplan, dünyada üzerine en çok söz söylenmiş, kitap yazılmış, film çevrilmiş, efsane olan bir hayvan. Çok estetik, çok utangaç, çok zor bulunan, bulununca da yanında çok az kalmana izin veren ve tek yaşayan bir hayvan. Zaten Leonardo da Vinci kaplan için “doğanın baş yapıtı” demiş. Ben de bunun üzerine bir söz söylenemeyeceğini düşünüyorum. Bunun yanı sıra filleri çok seviyorum. İnsana müthiş huzur veriyorlar. Dağ gorillerini büyük ilgiyle takip ediyorum. 2015 yılında Ruanda devleti tarafından ülkenin görsel arşivini oluşturmak üzere davet edildim. Uzunca bir süre Ruanda’nın doğal yapısını ve dağ gorillerini görüntüledim.Goriller % 97 DNA olarak bizimle aynılar, ama bizden çok kaslılar ve güçlüler. Hiç avlanmadan yaşıyorlar. Otçullar. Bizden çok güçlü olmalarına rağmen genetik olarak hiçbir şekilde zarar verme eğilimi taşımıyorlar. Bu da insan olarak biraz utanç duymama sebep oluyor.



Safari ücretlerini neler belirliyor?

Selektif turizm yapıldığı için tesisler oldukça kaliteli. Bu nedenle fiyatlar nispeten yüksek. Ayrıca rant ve para getirmeyen hiçbir şey dünyada varlığını sürdüremiyor. Bu arazilerin orada maden aranmaması, fabrika kurulmaması için para getirebilmesi gerek. Bunun adına da eko turizm deniyor ve işte buralarda eko turizm yapılıyor.


Gezilerini nasıl planlıyorsun? Gidilecek yer, fotoğrafı çekilecek hayvan, o hayvanla ilgili araştırma, fotoğrafın seçimi ve basımını nasıl belirliyorsun?

Bir yere eğer ilk kez gidiyorsam 1 yıla yakın yazışıyorum. Çünkü yaban hayatında çalışmak oldukça pahalı ve gittiğimizde mümkün olan en kısa sürede en fazla hayvan ve davranışını görmeye çalışıyoruz. Sürecin içindeki riskleri ve şans payını minimize etmemiz şart. Daha önce giden insanlarla görüşüp teknik ekipmanı belirliyoruz. İklim koşullarına, hayvanı göreceğimiz mesafeye göre bu ekipmanlar değişiklik gösterebiliyor. Bunların hepsinin planlanması uzun bir süreç. Dönüşte de fotoğrafların ayrılması söz konusu. Fotoğrafların seçimini ben yapsam da ekibim düzeltmeleri ile ilgileniyor. Yayımıyla ilgili de gelen talebe göre değerlendirme yapıyoruz.


Kendi alanında ve alanın dışında kimleri takip ediyorsun?

Kendi alanımda dünyada bir çok fotoğrafçı var. Ben Frans Lanting, Jim Brandenburg ve Michael “Nick” Nichols’u takip ediyorum. Benim alanımın dışında takip ettiklerim ise Steve McCurry ve Sebastiao Salgado.


Fotoğraf senin için sanat mı?

Benim için değil. Çektiğim hayvan zaten güzel. Doğru ışıkta, doğru kadraj yaptığında, doğru pozladığında ve doğru anda deklanşöre bastığında güzel fotoğraf çekiliyor. Sanat bu kadar ucuz olmamalı. Benimkine belgesel diyebiliriz.


Öncelikle yoğun temposu içinde bu söyleşiye zaman ayırdığı için Süha Derbent’e çok teşekkür ediyorum. Benim için keyifle geçen bu sohbet, umarım onun görselleri eşliğinde size de keyifli bir okuma sağlayacak.


Süha Derbent‘in sosyal medya hesaplarını takip etmek için:

http://www.suhaderbent.com/
https://www.instagram.com/suhaderbent/
https://www.facebook.com/suhaderbentwildlifephotography

TAV Tourism eşliğinde Süha Derbent’le birlikte belgeselin içinde olmak için:

https://www.tavport.com/

Röportajı gerçekleştiren Küçük Dünya‘yı takip etmek için:

https://facebook.com/kucukdunyayaprak/
https://www.instagram.com/kucukdunyayaprak/

Bunu paylaş:

  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pinterest'te paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Linkedln üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Daha fazla
  • Tumblr'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Pocket'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Reddit üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
Paylaş
Yazar
yaprakgurdal
Yazılarımda da hem bir gezi rehberi olmayı, hem de anılarımı kaleme alıp heyecanımı paylaşmayı hedefledim. Umarım okuyarak sizler de bana katılırsınız ❤️

Önceki

İstanbul’dan Hafta Sonu Kaçamağı - Ağva

Sonraki

Azınlık Cemaatlerinin İzinde İstanbul

Kayıt olun, yeniliklerden ilk sizin haberiniz olsun!

Küçük Dünya Facebook

Küçük Dünya İnstagram

kucukdunyayaprak

Tam zamanlı gezgin 🧿🇹🇷🇨🇦
Travel blogger🌍, ZOOM, Gurme, TOURMAG magazines’ editor, scuba diver
71 countries, more to go
Next ➡️ ?

Instagram post 2195808957343516395_204426644 🇹🇷Tayland’ın en güzel adasıyla tanışmaya hazır mısınız? O zaman blog yazıma beklerim. Link profilde.

https://kucukdunya.com/taylandin-huzur-adasi-koh-kood/ 🇨🇦Koh Kood is Thailand’s most beautiful and untouched island. Wrote about it in the blog today. Link is in my profile.
@turizmtayland
Instagram post 2193442486584041881_204426644 🇹🇷Daha 10 gün önce Koh Kood’da denize girerken şimdi İzmir’de donuyorum 😂. Şaka bir yana, seyahatlerin en büyük zorluğu saat ve iklim değişikliklerine adapte olmak oluyor. Bu gezimde sadece 20-25 °C ısı farkına maruz kaldım, ama hele Kanada’da yaşarken kışın gittiğim tropik yerlerde 70 °C ısı farkına maruz kaldığımı bilirim! Evet yanlış duymadınız, bir yerde hava -40 °C iken 3 saatlik uçuşla gittiğiniz yerde 30 °C olabiliyor!

Gelelim bugüne: Aslında bugün bir Aizonai gezisine davetli olarak katılacaktım, ama hava koşulları nedeniyle uçak iptal olunca tur da iptal oldu. O nedenle İzmir’in biraz daha fazla tadını çıkaracağım. Daha sonra başka yollarda buluşmak üzere sevgiyle kalın! 🇨🇦Only 10 days ago I was enjoying the tropical weather in Koh Kood, but it is already winter here in Turkey now.

@turizmtayland
Instagram post 2189265653806210347_204426644 🇹🇷Ben bitti demeden gezi bitmez 😂 Bangkok’taki son günümde Ancient City’deydim. Hani olur da Tayland’da geçirecek sadece 1 gününüz varsa buraya gelip ülkenin özel binalarının replikalarını bir arada görebilirsiniz. Son günümde tüm Tayland’da bir gezinti yaptığıma göre şimdi memleketime dönebilirim.
🇨🇦The trip is not over unless I say it is over 😂. I visited the Ancient City in Bangkok today. This place shows the replicas of all the major buildings in Thailand.
Instagram post 2188377430594913352_204426644 🇹🇷Ayrılmaya hiç hazır olmasam da her gezinin bir sonu var. Bugün Luang Prabang’a ve Laos’a veda edeceğim. Bu sessiz, sakin, araba gürültüsünden uzak şehir, görülecek en güzel yerler arasında.
🇨🇦Last but not least... time to say good-bye to Laos.. for now..
Instagram post 2187654586726474042_204426644 🇹🇷Luang Prabang’da bir gün... Eski Fransız villalarının muhteşem butik oteller olarak yenilenmesi ve Güneydoğu Asya'daki en iyi aşçıların buraya taşınması ile turizm patlaması yaşayan kent, bir yandan zaman durmuş gibi bir izlenim bırakıyorken bir yandan da o denli modern ve lüksü yaşatıyor.

Şehrin inanılmaz bir atmosferi var; sakin ve dingin, aynı zamanda da lüks ve konforlu. Nehir kenarındaki restoranlar ve oteller genelde yabancılar tarafından satın alınmış. Gördüğüm kadarıyla buranın tadını da en çok onlar çıkarıyor. 🇨🇦A day in Luang Prabang... The best chefs have moved here, French style villas have been turned into luxurious hotels and then the city has become popular for the tourists.

And still feeling the vibes.. everywhere in this beautiful land.
Instagram post 2187083020145980141_204426644 🇹🇷Laos’tan hepinize merhaba.

Buraya Tayland gezim sonrasında Bangkok’ta yaşayan arkadaşımla birlikte geldim. Sadece 3 gün kalacağım, ama biliyorum ki yolum çok geçmeden buraya tekrar düşecek.

Laos, içinde çok değişik özellikler barındıran bir ülke. Ülkenin çok büyük bir bölümü el değmemiş ormanlardan oluşuyor. Kuzeyde ormanlarla kaplı dağlar, güneyde ise 4.000'den fazla nehir adası olağanüstü bir görüntü sergiliyor. Ülkenin yollarının büyük bir bölümü bozuk. Trafik sağdan akıyor. Şehirlerde ise hayat bambaşka. UNESCO koruması altındaki tarihi kraliyet şehri Luang Prabang'da monklar yüzlerce yıllık manastırların arasında sessizce geziniyor.

Bugün günü birlik bir tur alarak şehir dışındaki Pak Ou Mağarası ve Kuang Si Şelâlesi’ne gittik. Laos az sayıda iyi koşulda yola ve çok fazla dağlık araziye sahip olduğu için nehir ülkenin başlıca ulaşım yolu olarak kullanılıyor. Mağaraya da tekneyle gittik. Nehir boyunca el değmemiş doğayı hayranlıkla izledik. Şelâle ise olağanüstüydü.

Arkası yarın... 🇨🇦Hello from Laos.

This is an untouched and amazing country. Roads are in terrible condition though and best way to travel is by boat along the river. That’s why Mekong cruises are quite popular here.

Today took a day tour and visited Pak Ou Caves and Kuang Si Falls. They both were so beautiful, but travelling along the river was the best experience.

Will be discovering more in Luang Prabang tomorrow, a UNESCO World Heritage site.
Instagram post 2186362142969994961_204426644 🇹🇷Laos’a hoşgeldim, sefa geldim. Burası sanki Tayland’ın 100 yıl önceki hali gibi (hoş ben Tayland’ı 100 yıl önce görmedim, ama olsun). Her yer sessiz, sakin, huzur dolu. Daha iner inmez içim enerji doldu. Henüz yeni geldiğim için daha fazla izlenimi yarın paylaşacağım.
🇨🇦Laos welcomed me warmly. So peaceful, so quiet and I am already feeling the good vibes here.
Instagram post 2185386396529190149_204426644 🇹🇷Tayland’dan herkese günaydınnnnn. Dün akşam Bangkok’ta uzun zamandır gitmek istediğim bir şova gittim: Siam Niramit.
❤️
Burada şov öncesi Tay köyü ziyareti yapabiliyorsunuz. El işçiliği, yüzen pazarlar, etnik kabileler gördüğünüz ve 100 yıl öncesini canlandıran bu köy, size Tay kültürünü tanıtıyor.
❤️
Şov öncesi açık alanda gösterilerle Tay dansları hakkında fikir sahibi oluyorsunuz.
❤️
Dilerseniz ekstra ücretle açık büfeden yemek yiyorsunuz.
❤️
Şov bölgesine geçince fotoğraf ve video çekimi yasak. O nedenle şovdan görsel paylaşamıyorum. Ancak dışarda çekim yapılıyor.
❤️
Şovda Tayland’ın tarihçesi danslar ve eşsiz dekorlarla canlandırılıyor. Buralara yolunuz düşerse bu şovu kaçırmamanızı öneririm.
❤️
Bugün artık dinlenme günüm. Yarın hiç gitmediğim bir ülkeye, Laos’a yolcuyum. Paylaşımlarıma devam edeceğim.
❤️
Sevgiyle yollarda kalın...
❤️
🇨🇦Siam Niramit is a must see show in Bangkok and Phuket. I have seen the show last night in Bangkok. It tells a lot about Thai culture. Thai village and the dances during the show was amazing.
❤️
Tomorrow heading to a country I haven’t visited before: Laos.
❤️
C’ya on the road.
Instagram post 2184814239818325900_204426644 🇹🇷Koh Kret adası, burada yapılan el işçiliği ürünleri, en çok da seramikleri ile ünlü. Tamamen yerel Tay kültürünü görebileceğiniz ada hiç turistik değil, hatta biz kahve içecek yer bile bulamadık. Ancak burası benim Bangkok civarında belki de en beğendiğim yer oldu. Bozulmamış, pırıl pırıl, nehrin ortasında eşsiz bir adadan sevgiler hepinize.
🇨🇦Koh Kret is famous with handicraft.
Devamı... Takip Et

Namibya Gezisi

  • Kızıl Namib Çölü: Namib Naukluft Ulusal Parkı
    Mar 10, 2018
    Kızıl Namib Çölü: Namib Naukluft Ulusal Parkı
  • Namib Çölü ve Atlas Okyanusu’nun Kavuşması: Swakopmund
    Mar 4, 2018
    Namib Çölü ve Atlas Okyanusu’nun Kavuşması: Swakopmund
  • Safari Cenneti Etosha Ulusal Parkı
    Şub 24, 2018
    Safari Cenneti Etosha Ulusal Parkı
  • Kırmızı Renkli Kadınlar Kabilesi: Himbalar
    Şub 21, 2018
    Kırmızı Renkli Kadınlar Kabilesi: Himbalar

Bumerang – Yazar Kafe

Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe

Okumak İsteyebilirsiniz

Genç gezginler için Avrupa turu – İnterbus
Eki 5, 2016

Genç gezginler için Avrupa turu – İnterbus

Üst Sınıf Yolculuk – Business Class Uçuş
Mar 22, 2017

Üst Sınıf Yolculuk – Business Class Uçuş

Ruhu Olan Dans – Arjantin Tango
Şub 14, 2016

Ruhu Olan Dans – Arjantin Tango

Gitmek mi zor, kalmak mı? – Göçmenlik
Ağu 8, 2016

Gitmek mi zor, kalmak mı? – Göçmenlik

Yorumlar

6 Yorumlar
  1. yazan
    GEZİYORUM ÖYLEYSE VARIM
    Mar 10, 2017 Cevapla

    Yaprakçım tebrik ederim güzelim.Harika bir söyleşi olmuş. Severek takip ettiğim Süha Derbent’i daha da yakından tanımış oldum.

    • yazan
      yaprakgurdal
      Mar 10, 2017 Cevapla

      Sağol Sema’cığım. Benim için de çok keyifli bir söyleşi oldu 🙂

  2. yazan
    Şükran meydan
    Mar 10, 2017 Cevapla

    Bir rüyaya daldım okurken bir baktım ki yazı bitmiş 🙂 nasıl güzel anlatmış . Bayıldım doğrusu , teşekkürler Yaprak hanım

    • yazan
      yaprakgurdal
      Mar 10, 2017 Cevapla

      Çok güzel değil mi 🙂

  3. yazan
    Gonul
    Oca 10, 2018 Cevapla

    Suha Derbent’e tesekkurler Bu guzel resimler icin.Yaprak hanim roportaj cok keyifli olmus..

    • yazan
      yaprakgurdal
      Oca 10, 2018 Cevapla

      Çok teşekkür ederim Gönül Hanım. Süha Bey’in fotoğrafları ile birlikte çok keyifli bir röportaj oldu.

      Sevgiler

Yorum Bırakın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Copyrights © 2016 Küçük Dünya. Tüm hakkı saklıdır.
Başa dön