Küba kabarık gezi haritamda en sevdiğim ülkelerden biri. Buraya her gidişimde daha çok bağlanıyor, her ayrıldığımda kalbimi bırakıp dönüyorum. Ülkenin bir de su altıyla tanışmak ise bu eşi benzeri olmayan ülkeyi daha da çok sevmemi sağlıyor, kendimi buraya daha fazla ait hissetmeme neden oluyor. Bu yazımda ise size ülkenin özel bir bölgesi olan Santa Lucia‘dan (St Lucia) ve St Lucia dalış (scuba) maceralarımdan bahsedeceğim.
St Lucia dalış (scuba)
Küba’yı defalarca ziyaret ettim. Ancak bir keresinde sadece tüplü dalış yapmak için geldim. Niyetim burada mümkün olduğunca fazla sayıda dalış yapmak, St Lucia su altı ile yakından tanışmaktı.
Burada hemen bir not düşeyim: Dalış gezisine gitmeden önce dalış ihtiyaç listesi yazımı gözden geçirip yola eksiksiz malzeme ile çıkmanızı öneririm. Çünkü konforunuz ne kadar iyi olursa, o kadar rahat ve güvenli dalışlar yaparsınız.
St Lucia su altı
Santa Lucia’da konakladığım otelin önünde upuzun bir mercan resifi uzanıyordu. Resif boyunca tam 30 dalış noktası vardı. Hatta buranın Avustralya’nın Great Barrier Reef’inden sonra dünyanın en büyük mercan resifi olduğunu söyleyenler bile vardı.
Buradaki dalışlar gerçekten güzeldi. Karayip adaların havasını hissettiren dalışlarda bolca tropik balık görme şansı vardı. Su sıcaklığı yıl boyunca 23-30 C arasında değişiyordu. Akıntı yok denecek kadar azdı. Görüş oldukça iyiydi, 40 metrenin altına düşmüyordu.
Sahile sığınan ve sonradan batan korsan gemileri, doğal hayata yuva olmuş, dalgıçlara da eşsiz görüntüler sunuyordu. Keşfedecek çok sayıda gemi batığı dalışları da zenginleştiriyordu.
Buranın bir özelliği daha vardı: Burası Küba’da köpekbalığı dalışı yapılan tek dalış noktasıydı. Benim de buraya tatil planlarken isteğim bu boğa köpekbalığı (bullshark – Carcharhinus leucas) dalışını yapabilmekti.
Ne yazık ki köpekbalığı dalışı yapmayı planladığım günden 1 gün önce kulağımı dalış sırasında açamadım. Doktora gidip antibiyotikli kulak damlası kullanmak zorunda kaldım ve doğal olarak bir süre tekrar dalış yapmam yasaklandı. Bu arada gördüğüm doktor, bana 1 hafta önce olan bir olayı anlattı. Köpekbalığı dalışı sırasında dalgıç köpekbalığını beslerken yemi yanlışlıkla koluna düşürmüş, köpekbalığı da yeme yönlenmiş olduğu için dalgıçın kolunu koparmış. Galiba ben ucuz atlatmıştım!
Uzun lafın kısası benim dalış tatili olarak hayal ettiğim 1 hafta sadece deniz-kum-güneş üçlüsüyle kısıtlı kalacaktı.
Bu yazım için fotoğraflarını veren değerli su altı fotoğrafçılarından Tacettin Sağlar‘a da eşsiz görseller için buradan teşekkürlerimi gönderiyorum.
Küba’nın bende kelimelerle anlatamadığım bir etkisi var. Havası, suyu, kültürü, insanları, beni sürekli kendine çekiyor. Kim bilir dalış için tekrar ne zaman gidebileceğim, ama eminim bir gün yine derin maviliklerinde buluşacağız!
Yorum
2 YorumGEZİYORUM ÖYLEYSE VARIM
Mar 20, 2017Fotoğraflar müthiiiiş… Küba benim de çok merak ettiģim bir ülke. Haydi o zaman belki bir gün birlikte
yaprakgurdal
Mar 20, 2017Yarın desen hazırım 🙂