Türkiye’nin oksijen diyarı Ordu; Karadeniz Bölgesinde, Orta ve Doğu Karadeniz bölümünde yer alan bir ilimiz. Bölgenin en temiz kumu ve bölgenin en uzun kıyı şeridine sahip. Kıyı şeridinde birbirinden güzel koylar, mesire yerleri, doğal ve sağlıklı plajlar var. Çok sayıda şelale ve yaylaya ev sahipliği yapıyor. Hatta şöyle söyleyim: Siz Ordu’nun dereleri diyerek türküler söylüyor olabilirsiniz ama Ordu’da o kadar çok şelale gördüm ki benim aklıma Ordu deyince artık direkt şelale geliyor.

Ordu’da gezilecek yerler listesi

Buraya daha 2 ay önce bir Karadeniz turu sırasında gelmiş, sadece Boztepe’yi ve sahilini görerek ayrılmıştım. Oysa şimdi gezgin bloggerlar olarak katıldığımız etkinlik sayesinde burayı yaşayabilme fırsatım vardı. Ordu Valiliği’nin 4 mevsim Ordu projesiyle bol hatıra sığdırdığım kent, doyamadan ayrıldığım bir şehir oldu.

Ordu sahili

Kaldığım süre boyunca doyamadığım 6 kilometrelik sahil, yürüyüş ve spor yapanlarla dolup taşıyor.

ordu

Ordu sahili

ordu

Ordu sahili

ordu

Ordu sahili

Kurul Kalesi

Gezginler olarak keşfimiz Kurul Kayası arkeolojik sit alanında başladı. Kazı çalışmaların hâlâ devam ettiği alanda yer alan Kurul Kalesi kent merkezine 13 km uzaklıkta Bayadı Köyü içinde sarp kayalıklar üzerine kurulmuş antik bir yerleşim. 420 basamakla 157 metreye inen bir dehliz, dehlizin yanında da bir su sarnıcı var. En yüksek noktasıysa deniz seviyesinden 571 m yükseklikte. Kazılarda bulunan tarihi eserlerin M.Ö 1. yüzyıla ait olduğu keşfedilmiş. Kurul Kalesi’nin de Helenistik dönemin sonunda Anadolu’nun en büyük siyasi güçlerinden biri olan Pontus Krallığı’nın büyük kralı VI. Mitridates tarafından kurulduğu ortaya çıkarılmış.

Kurul-Kalesi

Kurul Kalesi

Geçtiğimiz günlerde Kurul Kalesi ve yerleşmesinde Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt başkanlığında 25 arkeolog tarafından yürütülen kazı çalışmaları sırasında yaklaşık 200 kg ağırlığında ve 110 cm boyunda tahtında oturan ana Tanrıça Kibele heykeli bulundu. Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt, bulunan bu Tanrıça Kibele heykelinin Türkiye’de yerinde bulunan ilk mermer heykel olduğunu belirtti.

Kurul-Kalesi

Kurul Kalesi

Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi

Kurul Kalesi’nden sonra buradan çıkarılan eserlerin sergilendiği Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi’ne gittik. Konak 1896’da Paşaoğlu Hüseyin Efendi tarafından yaptırılmış. Bahçesiyle birlikte 625 m²’lik bir alanda olan konağın taşları Ünye‘den, ahşap malzemesi Romanya’dan getirilmiş. 1987’de onarımı tamamlanan konak müze olarak hizmete açılmış. Müzedeki Herme, Apollon, Dionysos ve Pan tanrı tasvirleri benim en çok ilgimi çeken eserler oldu.

Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi

Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesi

Karaoluk (Çiseli) Şelalesi

Artık doğayla kucaklaşma zamanıdır diyerek Karaoluk (Çiseli) Şelalesi’ne yollandık. Mayolarını getirenler şelaleye atladı. Bense mayo getirmememin verdiği üzüntüyle yüzenleri uzaktan izlemekle yetindim. Oysa ki bu şelalede yüzmek şahane olacaktı.

Karaoluk (Çiseli) Şelalesi

Medreseönü

Şelalenin ardından Medreseönü beldesindeki Üstün Kardeşler’de nefis deniz manzarasında köfte ve pirzolalarımızı yedik. Karadeniz kıyısındaki bu nefis restoran bir dahaki ziyaretlerim için de kesinlikle listemde.

Medreseönü

Medreseönü

Medreseönü

Medreseönü

Yason Burnu

Kentin kuşkusuz en popüler olan yeri işte bu Yason Burnu Yarımadası. Burası güzel ülkemizde en güzel gün batımının yaşandığı nadir yerlerden de biri. Perşembe ilçesinin 15 km batısında Çaytepe Köyü sınırları içinde kalıyor. Deniz kenarında olması 1869 yılında yapılan kilisenin onarılarak ziyarete açılması ve aslına uygun çevre düzenlemesi ile turizm cazibe merkezi hâline geldi. Yason Burnu’nun bir özelliği de burada tüplü dalış (scuba) yapılıyor olması. Burası Türkiye’nin en güzel dalış noktaları arasında yer alıyor.

yason-burnu

Yason Burnu

Hemen dip not olarak Perşembe ilçesinin önemli bir özelliğinden de bahsedeyim: Burası uluslararası bir ağ olan Cittaslow yani Sakin Kentler Birliği’ne üye oldu. Cittaslow, 1999 yılında İtalya’da kurulan bir belediyeler birliği. Birliğe üye olmak isteyen kentler, birliğin düzenlediği kriterler üzerinden değerlendiriliyor.

Yason Burnu

Altın Post Efsanesi (Argonot Efsanesi)

Yunan mitolojisinde zenginliği ve iktidarı simgeleyen Altın Post’u aramak için Argo adlı gemiyle Ege Denizi’nden Karadeniz’e açılan Argonotlar’ın efsanevi lideri Iason’dan ismini almış. Yarımada aynı zamanda Hristiyanların 3. yüzyılda buraya gelerek Işıklar Bayramı adını verdikleri tören kutlamalarıyla da biliniyor.

Yason Kilisesi

Yason Burnu’nda Hagios Nikolaos adıyla da bilinen Yason Kilisesi var. Bu kilise 1869’da yörede yaşayan Rumlar tarafından yaptırılmış ve ziyarete açılmış.

Yason Kilisesi

Taşbaşı Kilisesi

1853 yılında yapılan kiliseyi sadece dışından görmemize rağmen oldukça beğendiğimi söyleyebilirim. Karadeniz manzarasındaki kilisenin bahçesi heykellerle dolu.

Taşbaşı Kilisesi

Boztepe

Daha önceki gezimde de uğradığım, kentin adının duyulmasına büyük katkı sağlayan Boztepe’ye teleferikle çıkıp gece ışıklarında yemeğimizi yedik. Boztepe’de mutlaka deniz manzaralı bir tesiste oturup en azından çay-kahve molası vermelisiniz. Sosyal tesisleri, muhteşem doğası ve ayaklar altındaki manzarasıyla Boztepe kentin baş tacı.

Boztepe

Boztepe

Gaga Gölü

Bizim kısa bir mola için uğradığımız Gaga Gölü nefis yansımalarıyla çok güzel fotoğraf imkânı sunuyor.

gaga-golu

Gaga Gölü

Olukdüzü Mevkii, Sarıçiçek Yaylası

Çatalpınar Belediyesi’nin davetlisi olarak kahvaltı etmek için gittiğimiz, bize ikramlarını esirgemeyen güler yüzlü halkı nedeniyle ayrılmak istemediğimiz Sarıçiçek Yaylası; şüphesiz bize gezimizin en güzel anlarını yaşattı. Bulutlara yaptığımız yolculukta sisler içine serilen doğal ürünleri yedik. Teyzelerimin el emeği gözlemeleri bu kadar mı lezzetli olur, armut pekmezi de mi varmış, petek balın tadı böyle miydi, dedirten kahvaltımızın ardından sıra bahçelerden fındık toplamaya gelince daha önce yaşamadığımız mutluluğu tattık Sarıçiçek’te. Fındıkları dalından toplamak, doğayla baş başa olmak, o mis gibi havayı solumak bizim şehirde unuttuğumuz ama asıl yaşamayı istediğimiz güzelliklermiş meğer.

Olukdüzü Mevkii, Sarıçiçek Yaylası’nda fındık

Olukdüzü Mevkii, Sarıçiçek Yaylası’nda fındık ağacı

Olukdüzü Mevkii, Sarıçiçek Yaylası

Çatalpınar Akkaya’da Cem Evi ve Akkaya Kalesi

Akkaya’daki Cem Evi’ne misafir olduk. Ardından tırmandığımız Akkaya Kalesi’ndeyse kendimizi doğanın derinliği içinde küçücük hissettik.

Akkaya Kalesi

agac-pozu

Akkaya Kalesi

Uzundere Şelalesi

Uzundere Şelalesi 100 metrenin üzerinde akan suyuyla bölgenin en büyük ve güzel şelalesi. Aybastı ilçesine bağlı Uzundere Köyü’nde yer alıyor. Fotoğraf çektirirken ayaklarımız dondu ama değdi.

uzundere-selalesi

Uzundere Şelalesi

Perşembe Yaylası ve Menderesler

Yine çok etkilendiğim bir yayla, yine muhteşem bir mekân. Menderesler kıvrım kıvrım akan küçük akarsulara deniyor. Aybastı ilçesindeki Perşembe Yaylası’nda bulunan ve 38 km boyunca akan bu mendereslerin ise dünyada sadece birkaç örneği var. Mendereslerin üzerine sis çökmüş hâliyse insana bir başka huzur veriyor. Bir de şunu söyleyeyim: Bu yaylada kekikle beslenen kuzuların etleri çok lezzetli oluyor!

persembe-yaylasi

Perşembe Yaylası

menderesler

Perşembe Yaylası ve Menderesler

Hoynat Adası

Hoynat Adası, Perşembe ilçesine bağlı bir ada. Ada Ramazan Köyü sınırları içerisinde Hoynat Tüneli’nin yanında yer alıyor. Üzerinde küçük surlar ve su kalıntıları bulunuyor. Eski zamanlarda gemiciler adayı depo ve sığınak olarak kullanmış. Adada günümüzde martı ve karabatak kuşları yaşıyor. Adanın bir özelliği de burada tüplü dalış (scuba) yapılıyor olması. Burası Türkiye’nin en güzel dalış noktaları arasında yer alıyor.

Aybastı Kent Ormanı

Mangalda köfte ve pirzolalar yediğimiz, ağızda dağılan etleriyle hafızama kazınan Aybastı kent ormanı bölgenin doğal güzelliklerini de göz önüne seriyor.

aybasti-kent-ormani

Aybastı Kent Ormanı’nda mangalda pirzola

Ortaköy Şelalesi

Henüz yolu bile olmayan Ortaköy Şelalesi’ni belki de ilk biz keşfetmişizdir. Kim bilir?

Ulugöl

Ulugöl; Gölköy ilçesinde, Haruniye Köyü ile Süleymaniye Köyü sınırları içinde yer alan bir krater gölü. İl merkezine 74 km uzaklıktaki göl, kentin en büyük gölü olma özelliğine sahip. Denizden 1.200 m yükseklikte bulunuyor. Ulugöl mevkisindeki 27 hektarlık saha ise 2009 yılında Ulugöl Tabiat Parkı olarak ilan edildi. Benim oldukça beğendiğim bu küçük göl, kenarında yürüyüş yaptıktan sonra sevgimi de kazanmayı başardı.

ordu-ulugol

Ulugöl

ordu-ulugol

Ulugöl

Bolaman, Fatsa sahili

Huzurlu bir kaçamak için Bolaman benim ilk aklıma gelen yer.

ordu-bolaman

Bolaman, Fatsa sahili

Burada geçirdiğim 4 gün belki de aylarca biriktirebileceğim kadar çok hatırayla dolu. Doğal güzellikleri insan güzellikleriyle de birleşince burası gerçekten de geçilecek değil, kalınacak şehir olarak hafızalarda yer ediyor.

Bu gezimizde desteklerini esirmeyen:

  • Sn. Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu’na
  • Sn. Ordu İl Kültür Turizm Müdürü Uğur Toparlak’a
  • Sn. Aybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar’a
  • Sn. Ünye Belediye Başkan Yrd. Erhan Eren’e ve İlhan Kartal’a
  • Sn. Çatalpınar Belediye Başkanı Ahmet Türe ve Mustafa Şenel’e
  • Ordu Valiliği Basın Danışmanı Mustafa Sezer’e

Ayrıca:

  • Gezinin organizasyonunu yapan Gezginin Ayak İzleri’ne
  • Bize konaklama imkânı sunan Royal52 Otel’e
  • Bizi günlerce leziz yemekleriyle tanıştıran Aktaşlar Restoran’a
  • Veda kahvemizi sunan Fincan Kafe’ye
  • Misafirperver ve güler yüzünü esirgemeyen köy halkına ve
  • Katılımcı blogger arkadaşlarıma (Amcaoğlu, Bilinmeyen Rota, Çapulcu Yollarda, Çelebi Alper, Dünya’nın Yerlisi, Geze Geze Türkiye, Geziyorum Öyleyse Varım, Gezgin Kadınlar, Gezgin Kedi, Gezgin Martı, Gezginin Ayak İzleri, Gezmek Güzel, Giyen Bayan, Küçük Dünya, Pustoo Dünya, Seyyahça, Tadında Seyahat, Yoldaki ve Zaferin Seyir Defteri)

en içten teşekkürlerimle!

orduda-zaman

Ordu cennet Karadeniz’de keşfedilmeyi bekleyen bir cevher.

Keşfetmeniz dileğiyle…