Karadeniz’in ortasında geçmişle geleceğin iç içe girdiği bir diyar Amasra. Burası hem safir mavisi suları, hem de görkemli uygarlıklardan günümüze kalan eserleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir yer. Boşuna değil, Fatih Sultan Mehmet 1460 yılındaki fethi sırasında hayretini gizleyemeyerek yardımcısına Lala, Lala, çeşm-i cihan bura mı ola demiş Amasra için.
Şehrin antik çağlardaki adı Susam Diyarı anlamına gelen Sesamos’muş. M.Ö 3. yüzyılda şehri yöneten Kraliçe Amastris’in adı Osmanlılar’a ilham vermiş ve şehir Amasra olarak anılmaya başlamış. Kent tarih boyunca Amazon, Fenike, İonya, Karya, Aka, Pers, Pontus, Roma, Bizans ve Osmanlı yönetimine girmiş.
Bartın Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü‘nün TÜRSAB Asya Bölgesel Yürütme Kurulu Üyeleri‘ne gönderdiği davet ile Bartın info gezisine katılmak beni de bu güzel şehirle tanıştırmış oldu. Tourmag dergisi ve Kadıköy Life dergisi kurucuları Canan-Kadir Toprakkaya ve Doyasıyagez blog yazarı Oğulcan Tatar’la birlikte biz de bu gezide bulunma şansını yakaladık. Böylelikle her zaman hatıramızda kalacak nefis bir bölgeyi de seyahat haritalarımıza eklemiş olduk.
Amasra gezilecek yerler
Bartın‘ı bir önceki yazımda yazmıştım. Şimdi gelelim Bartın iline bağlı Çeşm-i Cihan olarak anılan Amasra gezilecek yerler listesine:
Amasra Müzesi
1884 yılında Deniz Müzesi olarak inşaatı başlayan bina bitirilemeyerek ancak 1982 yılında Amasra Müzesi olarak hizmete açılabilmiş. Günümüzde restorasyon nedeniyle kapalı olan müzeyi biz özel izinle gezme fırsatı bulabildik.
Bahçesinde Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerine ait eserleri barındıran müze bir taraftan da deniz kıyısında oluşuyla oldukça farklı ve özel bir müze olmuş.
Müzeden çıkınca da Küçük Liman‘a bir merhaba diyebilirsiniz.
Sana bir gün tepeden baktım ey aziz Amasra da diyebilirsiniz. Karşınızda görünen ve timsaha benzeyen bu adanın adı da Tavşan Adası.
Amasra Ceneviz Kalesi
Şimdi de gelin Amasra Ceneviz Kalesi‘nin içinde gezilecek yerleri ziyaret edelim. Bizans döneminde yapılan kale Ceneviz ve Osmanlı dönemlerinde onarımdan geçmiş. UNESCO Dünya Mirası Geçici listesinde yer alıyor.
Fatih Camisi
9. yüzyılda bir Bizans kilisesi olarak inşa edilen Fatih Camisi kentin 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından fethinden sonra camiye çevrilmiş. 1887 yılında onarım gören camide hâlâ Cuma hutbesinin kılıç çekerek okunması geleneği sürdürülüyor.
Cenova Armaları
Cenovalılar 1261-1460 yılları arasında burada hüküm sürmüş. Amasra Kalesi’nde de Cenova yönetiminde bulunan düklerin ve konsolosluk yapan ailelerin armaları bulunuyor.
Kaleden şehir manzarası da böyle.
Şapel
15. yüzyılda camiye çevrilen şapel 1930’da kapatılmış.
Burada sanata ve sanatçıya saygı var. Amasralı rahmetli Barış Akarsu‘nun heykelini Küçük Liman’da görebilirsiniz.
9. yüzyıl Bizans eseri olan Kemere Köprüsü‘nün uzaktan görünüşü böyle.
Kuşkayası Yol Anıtı
Bir de Kuşkayası Yol Anıtı‘ndan bahsedeyim. Roma İmparatoru Claudius anısına M.S 41-54 yılları arasında yapılan anıt kayalara oyulmuş insan figürü ve hakimiyeti sembolize eden bir kartal figüründen oluşuyor.
Amasra’da nerede yemek yenir?
Şimdi gelelim en anlamlı konuya: Amasra mutfağı
Işıkaltın Otel
İşte bizim ilk gün yemeğimizi yediğimiz harika manzaralı otel/restoran. Hem deniz görmek, hem balık yemek çok şahane 🙂 .
Barbunları yerken farkında olmadan parmaklarımı da yemişim 🙂 .
Ah bi’ de o çiçek salata yok mu, 10 numara 5 yıldız!
Canlı Balık Mustafa Amca’nın Yeri
İşte şehrin en ünlü balıkçısı. Amasra’ya geldiğimi sosyal medyadan ilan ettiğimde pek çok takipçim bana mutlaka buraya gelmemi söyledi. Evet, bizzat deneyimledim: Mustafa Amca’nın Yeri şöhretini hak ediyor! Bu kadar lezzetli barbun ve salata yememiştim. O derece iddialı. Ayrıca bildiğiniz salata nasıl olur da bu kadar farklı lezzette olur hâlâ çözebilmiş değilim. Sırrını bilen varsa lütfen bana da anlatsın 🙂 .
Kalamar da yediğim en lezzetli kalamardı. Söylemeden edemeyeceğim.
Tatlılar demişken ballı manda yoğurdunu ve kabak tatlısını es geçmeyelim lütfen. Aman allahım diyorum, başka da birşey diyemiyorum 🙂 .
Çeşm-i Cihan Restaurant
Balık-salata ikilisi için tavsiye edilen restoranlar arasında burası da var.
Amasra Sofrası
Eğer balık haricinde yöresel yemekleri yemek istiyorsanız buraya gelinmesi gerektiği söyleniyor. Ben balığı bulmuşken başka birşey yemedim, ama yöre halkının tavsiyelerini de iletmiş olayım.
Bartın ve Amasra Batı Karadeniz’in incileri. Siz de eksik kalmayın, hadi hemen keşfe çıkın buraları. Ben de beni bu geziye davet eden TÜRSAB Asya BYK’sı Ali Bilir‘e, Bartın İl Kültür ve Turizm Müdürü Fuat Dursun‘a ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi gönderiyorum. Sayelerinde harika bir hafta sonu geçirmiş oldum. Hem ruhum dinlendi, hem midem bayram etti 🙂 .
Yorum
2 YorumOnur
Şub 25, 2019Canli Baliga, Istanbul’dan gunu birlik gidip gelirdik Yaprakcim…Bu yaz yine bir Amasra yapmak sart oldu artik….
yaprakgurdal
Şub 25, 2019Bence her yaz Amasra yapmak şart Onurcum. Bir yaz da beraber gitsek ne güzel olur 🙂