Bir İon kenti olan Metropolis Antik Kenti, İzmir’in Torbalı ilçesinde bulunuyor. Adını Meter Gallesia isimli ana tanrıçadan alıyor. İonia-Lydia sınırında bulunması, Efes Antik Kenti ve Smyrna Antik Kenti gibi iki önemli metropolü birbirine bağlayan ticaret yolunun ortasındaki konumu nedeniyle antik çağlarda önemli bir yere sahip olmuş. Çevresindeki verimli ovalardan sağlanan gelirlerle gelişmiş, özellikle şarap üreticiliğiyle ünlenmiş. Metropolis’in bir başka önemi ise baş tanrı Zeus için inşa edilen bir kült alanına sahip olması. Dünyada ilk kez Metropolis Antik Kenti’nde baş tanrı Zeus “Krezimos” sıfatıyla anılmış.
“Ana tanrıça kenti” anlamına gelen Metropolis Antik Kenti’nin ilk yerleşimi, günümüzden 5.000 yıl önce Erken Tunç Çağı’nda Akropol’de kurulmuş. Yoğun bir etkinliğin gözlendiği Helenistik dönemde surlarla çevrilmiş, Tiyatro, Stoa, Bouleuterion (Meclis Binası) gibi anıtsal kamu binaları yapılmış.
Roma Dönemi’nde de gelişmesini sürdüren kentin ekonomisi sadece tarım ve hayvancılıkla sınırlı kalmamış. Efes-İzmir yolu üzerinde olmasından dolayı ticaret ve gümrük en önemli gelir kaynağıymış. M.S. 1. yüzyılda yaşayam coğrafyacı Strabon’a göre Metropolis’in şarabı çok ünlüymüş. Bu dönemde özellikle kentin doğu yamaçlarında, imparatorluk geleneğine uygun olarak zengin kişilerin evleri, atölyeler, dükkânlar, hamam ve gymnasium yapıları inşa edilmiş.
Bizans Dönemi’nde Piskoposluk Merkezi olan kent, imparatorluğun durumuyla bağlantılı olarak gerilemeye başlamış. 14. yüzyılda Türk akınlarına karşı yapılan kale, antik yapıların üzerinde yer alıyor. 15. yüzyıldan sonra terk edilen kent, Torbalı Ovası’na taşınmış.
Metropolis Antik Kenti nerede? Metropolis Antik Kenti’ne nasıl gidilir?
İçindekiler
Burası İzmir‘in Yeniköy ve Özbey köyleri arasında, Kocadiz Dağı’nın zeytin ve çam ağaçlarıyla kaplı eteklerinde yer alıyor. Bozdağlar (Tmolos) ve Aydın Dağları (Messogis) arasındaki Küçük Menderes (Kaystros) Havzası’nın batı ucunda, 142 m rakımlı bir tepede kurulan kent, Torbalı Ovası’na hâkim bir konuma sahip.
Metropolis Antik Kenti’nde gezilecek yerler listesi
Antik kentte akropolis, nekropolis, tiyatro, bouleuterion, Roma hamamı, kuzey mozaikli salon, Vedius gymnasionu, Zeus kült merkezi (bölgenin bir tapınma merkezi olduğunu gösteren yazıtlı sütun parçaları, bir sunak parçası ve heykel kaidesi) görülüyor.
Akropolis
Akropol yani yukarı şehir M.Ö 3000 yıllarından itibaren yerleşim görmüş.
Bouleuterion (Meclis Binası)
Bouleuterion, meclis üyelerinin toplantı yaptığı kamu binası. M.Ö 2. yüzyıla tarihlenen Metropolis Antik Kenti Bouleuterion’u 400 kişi kapasiteliymiş.
Stoa
Yağmur ve güneşten korunmak amacıyla yapılan Stoalar; dini törenlerde, siyasi ve felsefi toplantılarda, ticari ve kültürel etkinliklerde kullanılıyormuş. M.Ö 2. yüzyıla tarihlenen Stoa yapısının çatısı, Dor düzenindeki iki sütun sırası sayesinde taşınmış.
Yukarı Hamam ve Gymnasion
Metropolis Antik Kenti hamamı M.Ö 2. yüzyıla tarihleniyor. Tipik bir Roma hamamı olarak yani yıkanma işlevinin yanı sıra spor merkezi olarak da kullanılmış.
Tiyatro
Metropolis Antik Kenti’nin yaklaşık 4.000 kişi kapasitesi olan tiyatrosu Helenistik Dönem’de inşa edilmiş, Roma Dönemi’nde sahne binası genişletilmiş ve zemini mermer kaplanmış.
Peristilli Ev
Peristilli ev, sivil yaşama ait detayları aydınlatan bir yapı. Ortasında geniş bir avlu yer alıyor.
Mozaikli Salon
Tiyatronun doğu kenarına bitişik inşa edilen Roma dönemine ait geniş mekânın duvarlarında geometrik şekilli freskler, taban döşemesinde ise renkli taşlarla yapılmış iki panel mozaik görülüyor. Ana mozaiğin merkezinde tiyatro, eğlence ve şarap tanrısı Dionysos, karısı Ariadne ve mitolojik karakterler yer alıyor.
Aşağı Hamam-Palaestra
Roma Dönemi Hamamı’nın doğusundaki düzlükte bir avlu (palaestra) var. Sütunlu avlunun çevresindeki galeriler mozaik döşemeyle kaplı.
Atriumlu Evler
Metropolis Antik Kenti’nde ortasında avlu ve havuz bulunan yapılar görülüyor.
Araplıtepe Kilisesi
Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan kentin doğu yamacındaki Araplıtepe mevkinde bir erken Hıristiyanlık kilisesi var.
Metropolis Antik Kenti adı çok fazla duyulmasa da keşfedilmeyi bekleyen bir cevher. Keşfetmeniz dileğiyle…
İzmirli olarak böyle bir yeri hiç bilmediğim için utandım. Emeğine sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş.
Beğenmene sevindim. Evet, ne yazık ki adı çok duyulmamış bir antik kentimiz.