Polonya’nın başkenti Varşova (Warsaw), 2. Dünya Savaşı’ndan en fazla zarar gören Avrupa şehirlerinin başında geliyor. Savaşta bombalanan, taş üzerinde taş kalmayan Varşova; savaş sonrasında eski fotoğraflarına bakılarak ve elde kalan eski planlardan yararlanılarak yeniden inşa edilmiş. Şehrin küllerinden doğmuş olması da tabii ki hayranlık uyandırıyor. Kolay değil, Polonyalılar molozları toplayarak âdeta bir lego yaparcasına bu şehri yeniden inşa etmeyi başarmışlar! Varşova Tarihi Merkezi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Varşova

Varşova, Wisła (Vistula) Nehri’nin kenarında kurulmuş. Nehrin iki tarafı köprülerle birbirine bağlanıyor. Nehrin sağ tarafında Praga, Grochów ve Goclaw gibi yerleşim alanları var. Tüm tarihi yerlerse nehrin sol tarafında yer alıyor.

Varşova

Varşova’da gezilecek yerler listesi

Polonya‘nın başkentine hoşgeldiniz. Şimdi ister misiniz, The Pianist filminde göz yaşları içinde izlediğimiz sokakları şimdi beraber gezelim?

Stare Miasto (Eski Şehir Merkezi – Old Town)

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından 1980’lı yıllarda restore edilen Stare Miasto (Eski Şehir Merkezi), şehrin en can alıcı noktası. Taştan merdivenlerin ve kaldırımların bulunduğu bölgede otantik bir atmosfere şahit oluyorsunuz. Burada Rynek Starego Miastra’yı merkez olarak kabul edebilirsiniz. Meydanın etrafı Barok ve Gotik tarzdaki pastel renkli binalarla çevrili. Burası her türlü sokak gösterilerinin yapıldığı, gece ve gündüz son derece kalabalık, capcanlı bir meydan.

Varşova

Stare Miasto (Eski Şehir Merkezi – Old Town)

Meydanda bir elinde kılıç, bir elinde kalkan tutan Denizkızı Heykeli’ni göreceksiniz. Bu heykel âdeta Varşova’nın simgesi. Rivayete göre denizkızı Syrenka uzak denizlerden yüzerek Wisla Nehri kenarına gelmiş ve burayı beğenerek yaşamaya karar vermiş. Ancak balıkçılar ona ağlarına zarar veriyor diye kızmış. Sonradan söylediği şarkılardan etkilenerek onu sevmişler. Bir gün zengin bir tüccar denizkızını hapsetmiş. Ağlayarak şarkılar söyleyen Syrenka’yı bir balıkçı duymuş ve onu kurtarmış. Ancak Syrenka artık burada yaşayamayacağını anlamış ve şehirden ayrılmış ama ihtiyaç duydukları ân geri döneceğine dair de halka söz vermiş. O gün bugündür Syrenka şehrin koruyucusu kabul ediliyor.

Varşova

Stare Miasto (Eski Şehir Merkezi – Old Town) Denizkızı Heykeli

Place of Culture and Science (Kültür ve Bilim Sarayı)

Polonya’nın en yüksek yapısı olarak öne çıkan Place of Culture and Science (Kültür ve Bilim Sarayı), Stalin tarafından Polonya halkına savaş boyunca çektiği acıların karşılığı olarak hediye edilmiş. Bina bu dönemi simgelediği için Polonyalılar tarafından sevilmiyor. 3.000’den fazla odaya sahip olan 42 katlı binanın 30. katı ise kenti 235 m yükseklikten izlemenize imkânı veriyor. Bense bir zamanlar komünist rejimle yönetilen bir ülkenin başkentinde o rejimin simgesi olan bu gökdelen keşke geçmişin izlerini yansıtacağına geleceğe umut ışığı olabilse diye düşünmekten kendimi alamıyorum…

Varşova

Warsaw Place of Culture and Science (Kültür ve Bilim Sarayı)

Lazienki Parkı

Avrupa’nın bir başkent içindeki en büyük parkı olan Lazienki Parkı, “Bahçeli Saray” ismiyle de anılıyor. Uçsuz bucaksız yemyeşil göllerin ve güzel kokulu ağaçların (mesela mayıs ayında leylakların) bulunduğu parkın içinde yürüyüş yapabilir, çimlere uzanıp kitabınızı okuyabilir, kafesinde oturup kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

Varşova

Lazienki Parkı

Varşova – Lazienki Parkı

Chopin Müzesi

Ünlü klasik müzik bestecisi Chopin’in 200. yıl doğum günü anısına yapılan biyografik müze Chopin Müzesi, Chopin ile ilgili dünyadaki en büyük koleksiyona sahip. Müzenin odalarından birinde Ignace Pleyel’in tasarladığı ve Chopin’in kullandığı son piyano sergileniyor.

Varşova

Fryderyk Chopin Müzesi Kaynak:Wikipedia (By Szczebrzeszynski – Self-photographed, Public Domain, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=10556405)

Barbican (Barbakan)

1548 yılında mimar Giovanni Battista Venetian tarafından inşa edilen Barbican (Barbakan), bir zamanlar kentin koruyuculuğu üstlenmiş surlarıyla dikkat çekiyor. Günümüzde sanat eseri olarak ziyaretçilerini ağırlayan kaleler tarihi tasarımları sayesinde Orta Çağ dönemine ait izlenim veriyor.

Varşova

Barbican (Barbakan)

Sakson Bahçesi

Sakson Bahçesi, Polonya’nın en eski parklarından birisi. 1727 yılında Kral Augustus tarafından yapılan bahçede Güneş Saati, Meçhul Asker Anıtı, Empire Çeşmesi, Su Kulesi ve Yaz Tiyatrosu var.

Varşova

Varşova – Sakson Bahçesi Kaynak:Wikipedia (By Marcin Białek – Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=4091658)

Grób Nieznanego Źołnierza (Meçhul Asker Anıtı – Tomb Of The Unknown Soldier)

Şehrin Pilsudski Meydanı üzerinde karşınıza çıkan Grób Nieznanego Źołnierza (Meçhul Asker Anıtı – Tomb Of The Unknown Soldier), Polonya için yaşamını kaybeden tüm askerlere ithafen kurulmuş bir yapıt. Anıtın sütunları üzerinde 972-1945 yılları arası yapılan tüm savaşların isimlerine yer veriliyor. Anıtın içinde sönmeyen bir ateş var. 2 Polonyalı asker bu alevin etrafında saygı nöbetinde bekliyor.

Varşova

Grób Nieznanego Źołnierza (Meçhul Asker Anıtı – Tomb Of The Unknown Soldier) Kaynak:Wikipedia (By Andrzej Otrębski – Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=24026035)

Zamek Krolewski (Kraliyet Kalesi – The Royal Castle)

1569 yılında Giovanni Battista di Quadro tarafından restorasyon çalışmalarına tabi tutulan Zamek Krolewski (Kraliyet Kalesi – The Royal Castle), Polonya’nın resmi makamı olarak kullanılıyor. Yapıtın içinde antika mobilyalar, Avrupa goblenleri, seçkin ressamların eserleri gibi pek çok farklı koleksiyon sergileniyor. Old Town’da yükselen kalenin asıl ihtişamını ise Oval Galeri, Şövalye, Mermer, Taht ve Meclis ismindeki odalar yansıtıyor.

Varşova

Zamek Krolewski (Kraliyet Kalesi – The Royal Castle)

Wilanow Sarayı

Kral Jan III Sobieski’nin 17. yüzyılın sonlarına doğru inşa ettiği Wilanow Sarayı, kraliyet ailesi için yazlık saray olarak yapılmış. Geniş ve çok iyi düzenlenmiş büyük bir park alanı içinde yer alıyor.

Varşova

Wilanow Sarayı Kaynak:Wikipedia (Arnold Paul – Yükleyenin kendi çalışması, CC BY-SA 2.5, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=897656)

Bazylika Świętego Krzyża

Bu kilisenin önemi büyük. Neden mi? Çünkü Bestekâr ve Piyanist Chopin’in kalbi burada yatıyor. Evet, yanlış duymadınız!

Varşova

Bazylika Świętego Krzyża

Varşova Konservatuarı’ndan mezun olduktan sonra Chopin bir süre Viyana’da, sonrasında da hayatının sonuna kadar Paris’te yaşamış. 1849 yılında henüz 39 yaşındayken tüberküloz nedeniyle hayata gözlerini yummuş. Varşova özlemi hiç bitmeyen Chopin, Paris’teki Père Lachaise mezarlığında yatıyor. Ancak kalbi kız kardeşi Ludwika tarafından Bazylika Świętego Krzyża’a getirilmiş.

Bazylika Świętego Krzyża

1944 Varşova Ayaklanması Anıtı

1944 ayaklanması Polonya’yı işgal eden ve yüz binlerce Yahudi’yi sistematik bir şekilde katleden Nazi askerlerine karşı binlerce Polonyalı’nın direnişe geçmeye karar vermesiyle başlamış. Kızıl Ordu’nun Polonya’ya girerek kendilerine destek vermesini bekleyen 25.000 direnişçi ayaklanmanın ilk günlerinde oldukça başarı sağlamış. Bazı mahalleleri kontrol altına almayı başarmışlar. İngiltere başta olmak üzere müttefik güçler de uçaklarla hava birlikleri göndererek ayaklanmaya destek olmuşlar. Direnişçilerin amacı Kızıl Ordu gelene kadar direniş göstererek Kızıl Ordu’nun Polonya’yı kurtarmasına zemin hazırlamak, diğer taraftan da Stalin’e karşı güçlü kozlarla pazarlık masasına oturmakmış. Ancak müttefiklerin yetersiz müdahalesi ve Kızıl Ordu’nun desteğinden yoksun kalması sonucu direnişçiler Alman subaylarının ağır topçu atışlarına daha fazla dayanamamış. 63 gün süren direnişin ardından Alman ordusu sadece ayaklanmaya katılanları değil, sivil halkı da acımasızca öldürmüş. 15.000 kişinin öldürüldüğü 5 Ağustos 1944 ise Polonya’nın en kanlı günü olarak tarihe geçmiş.

1989 yılında ayaklanmanın 45. yıl dönümünde açılan 1944 Varşova Ayaklanması Anıtı’nda kanallardan kaçarak kurtulmayı başaran 5.000 kişi temsil ediliyor.

1944 Varşova Ayaklanması Anıtı

Muzeum Narodowe (Varşova Ulusal Müzesi – National Museum Warsaw)

3 katlı Muzeum Narodowe (Varşova Ulusal Müzesi – National Museum Warsaw)’da 8.300.000’den fazla eseri sergiliyor. Polonyalı sanatçılara ait resimlerin sergilendiği bölümü ile zemin katındaki dini objelerin sergilendiği bölümü görülmeye değer güzellikte. Antik Sanat, Yabancı Tablolar, 20. yüzyıl Polonya Sanatı, Orta Çağ Sanatı ve Polonya Dekoratif Sanati Eserleri gibi çeşitli koleksiyonlar var. Müze 1927-1932 yılları arasında Tadeusz Tolwinsky isimli kişi tarafından günümüzdeki modern binasına kavuşturulmuş.

Varşova

Muzeum Narodowe (Varşova Ulusal Müzesi – National Museum Warsaw) Kaynak:Wikipedia (By Muzeum Narodowe w Warszawie – Praca własna, CC BY-SA 4.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=11683368)

Varşova Hayvanat Bahçesi (Warsaw Zoo)

1928 yılında tasarlanan Varşova Hayvanat Bahçesi 500 farklı türe ait 5.000 hayvanı içerisinde barındırıyor. Hayvan türlerinin bir kısmı Polonya’nın çeşitli yerlerinden, bir kısmı dünyanın farklı bölgelerinden getirilmiş.

Varşova

Varşova Hayvanat Bahçesi Kaynak:Wikipedia (By Adrian Grycuk – Praca własna, CC BY-SA 3.0 pl, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=58316095)

Arkadia Biggest Mall (Arkadia Alışveriş Merkezi)

Polonya’nın en büyük alışveriş kompleksi olan Arkadia Alışveriş Merkezi 287.000 m²’lik büyük bir alanı kaplıyor. 230 dükkân, 1 sinema ve 25 restoran ile hizmet veren AVM 2004 yılından beri hem yerli halkın, hem de gelen turistlerin ihtiyaçlarını karşılıyor.

Varşova

Westfield Arkadia Kaynak:Wikipedia (By Agatstone – Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=2059624)

Biblioteka Universytetu Warszawskiego (Varşova Üniversitesi Kütüphanesi)

Labirent şeklindeki tasarımı ile ilgi çeken Biblioteka Universytetu Warszawskiego (Varşova Üniversitesi Kütüphanesi), sessiz ve ferah iç düzenlemesi ile oldukça verimli bir çalışma ortamı sağlıyor. Özel pencereleri ile ışıklandırılma yapılan binada halka binlerce kitap seçeneği sunuluyor.

Varşova

Biblioteka Universytetu Warszawskiego (Varşova Üniversitesi Kütüphanesi) Kaynak:Wikipedia (By Adrian Grycuk – Own work, CC BY-SA 3.0 pl, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=72015087)

Polin (Museum Historii Zydow Polskich)

Postmodern mimari anlayışına uygun olarak dizayn edilen Polin (Museum Historii Zydow Polskich), eski bir getto alanı olarak bilinen Murona’da yükseliyor. 2013 yılının nisan ayında ziyarete açılan müze bin yıllık Yahudi tarihini sembolize ediyor. Grazyna Pawlak’ın fikirleri ile ortaya atılan yapıtın camdan tasarlanan dış cephesinde Latin ve İbranice harflerle desteklenen Polin yazısı bulunuyor. 7 bölümden oluşan sergi alanında Yahudiler’in 10. yüzyılda başlayan tarihinden Polonya ekonomisine yaptıkları katkılara kadar pek çok ayrıntılarını öğrenme şansı yakalıyorsunuz.

Polin – Museum Historii Zydow Polskich

Pomnik Bohaterów Getta (Getto Kahramanları Anıtı)

Eski Yahudi Gettosu’nda Polin’in önünde yükselen Pomnik Bohaterów Getta (Getto Kahramanları Anıtı), 1943 yılında Getto İsyanı sırasında ölen Yahudiler’in anısına yapılmış. Alman SS ve polis birlikleri tarafından kanlı bir biçimde bastırılan Getto İsyanı sonrasında getto yıkılmış. Hayatta kalan 42.000 kişi çalışma ve toplama kamplarına gönderilmiş. Kurtulanlardan bir bölümü bir süre harabeler içinde yaşamaya devam etmiş.

Pomnik Bohaterów Getta (Getto Kahramanları Anıtı)

Zelazowa Wola

Yemyeşil, mis kokulu, kuş cıvıltıları içinde bir bahçe ve o bahçeye kondurulmuş gösterişten uzak bir ev düşünün. İşte burası Fryderyka Chopin’in doğduğu ev. Zelazowa Wola’da olmanın en büyüleyici ânı ise Chopin’in piyanosundan onun eserlerini dinlemek. Bahçenin rüya gibi atmosferine karışan notalar beni tekrar Polonya’ya getirecek gibi gözüküyor. Kendime soruyorum, yemyeşil bahçe içinde kokladığım leylaklar mıydı, yoksa Chopin’in ruhu muydu beni burada bulutların üzerinde uçuran?

Zelazowa Wola

Varşova’da yapmadan dönme!

Varşova’da bunları mutlaka yapın:

  • Chopin konserine git

Chopin konserine gitmeden, onun müziğini dinlemeden Varşova’dan dönülmez. Hatta sırf Chopin’li bir hafta sonu geçirmek için bile buraya gelebilirsiniz. Gittiğim konserin Polonya gezisinin en önemli mihenk taşlarından biri olduğunu söylemeliyim. Doğduğu evde dinlemeye başladığım müzik akşam konser salonunda devam etti ama sanat o kadar muhteşemdi ki bu bile bana hiç mi hiç yetmedi…

Varşova’da Chopin konseri

Polonya halkının azmi ve çalışkanlığı sayesinde yeniden yaratılan Varşova hem doğasının güzelliği hem tarihi zenginliği hem de Chopin’in kattığı ruh ile beni kendine hayran bırakmayı başardı. Beklentisiz geldiğim ama yüksek beğeni ile ayrıldığım kent sevdiğim Avrupa başkentleri arasında kendisine sağlam bir yer edindi.

Keşfetmeniz dileğiyle…