Ohrid (Ohri) – Ortodoks Âleminin Kudüs’ü

Kuzey Makedonya’nın incisi olan Ohrid (Ohri), havası güzel, suyu güzel, insanı güzel bir şehir. Ohridliler burası için, Tanrı cenneti çamurdan yaparken bir parça kopup Ohrid’in üzerine düşmüş, diyor. Kent Avrupa’nın en eski ve derin gölü olan Ohri Gölü’nün kenarında, Arnavutluk sınırına yakın bir konumda bulunuyor. Ohrid kenti, “Ortodoks âleminin Kudüs’ü” olarak anılıyor. Çünkü Evliya Çelebi’nin dediği gibi burada yılın her gününe bir kilise düşüyor. Kuzey Makedonya’nın güneybatı kısmıyla Arnavutluk’un doğusu arasındaki dağlık sınırın iki yanında yer alan Ohri Bölgesinin Doğal ve Kültürel Mirası; UNESCO Dünya Mirası Karma listesinde bulunuyor.

Şehre geç saatte vardığımız için ayağımızın tozuyla önce otelimize yerleştik. Sonra Restaurant Belvedere’deki Balkan gecesine katılıp pistlerde yerimizi aldık, folklor gösterisini izledik. Buraya gelince Makedon tatlısı trileçe ve dünyada sadece Ohri Gölü’nde olan alabalık pastırmka da yedik tabii.

Trileçe

Restaurant Belvedere

Restaurant Belvedere

Ohrid hakkında bilgiler

İlk yerleşimin Orta Taş devrine dayandığı bu toprakları tarihte en çok Büyük İskender’in sınırlarını Mısır‘dan Hindistan‘a kadar yaydığı Makedonya Krallığı ile tanıyoruz. Büyük İskender’in ölümünden sonra Makedonya Krallığı generalleri arasında bölünmüş. Burası da daha sonra Antigonid Krallığı, Roma, Bizans, Osmanlı egemenliğinde kalmış.

Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti’nin 6 federe cumhuriyetinden biri olan Kuzey Makedonya, 1991’deki referandumdan sonra bağımsızlığını ilan etti. Günümüzde parlamenter demokrasiyle yönetiliyor.

Ohrid’de gezilecek yerler listesi

Kent, ülkenin en turistik şehirlerinden biri. Ohri Bölgesinin Doğal ve Kültürel Mirası; UNESCO Dünya Karma Miras listesinde bulunuyor.

Ohrid gezilecek yerler listesine buyrun:

Plostad Krusevska Republika

Şehrin en önemli meydanlarından birinde 900 yıllık çınar ağacı var.

Plostad Krusevska Republika

Zeynel Abidin Paşa Tekke ve Cami ve Ali Paşa Cami

Zeynel Abidin Paşa Tekke ve Cami ve Ali Paşa Cami’leri Osmanlı izleri taşıyor.

Ali Paşa Camii

Kej Marsal Tito

Kej Marsal Tito, kıyı boyunca uzanan yürüyüş yolu. Bu yol bana şehirde en çok keyif veren yerlerden biri oldu. Dingin, huzurlu kentin enerjisini bana depolatan, teknelerdeki balıkçıları gözlemlerken kendimi onlardan biri gibi hissettiğim bu yolda sizin de mutlaka yürümenizi tavsiye ederim.

Ohrid – Kej Marsal Tito

Kej Marsal Tito

Sv Bogorodica Bolnicka ve Sv Nikola Bolnicki

Geçmişte buraya gelen denizciler şehre girmeden önce 40 gün süreyle Sv Bogorodica Bolnicka ve Sv Nikola Bolnicki kiliselerinde karantina altına alınırmış.

Holy Virgin Mary Bolnička Church ve St Nicholas Bolnički Church Kaynak:Wikipedia (By User:Vmenkov – Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=42858685)

Ohrid Çarşısı

Geleneksel atölyelerinde buraya özel inci takı satılıyor.

Ohrid Çarşısı

Sv Sofija (Ayasofya Kilisesi)

Sv Sofija (Ayasofya Kilisesi) 11. yüzyılda Ohrid Başpiskoposu için katedral olarak inşa edilmiş. Osmanlı döneminde camiye çevrilmiş. 1912’de tekrar kiliseye çevrilmiş.

Sv Sofija (Ayasofya Kilisesi)

Roma Tiyatrosu (Anticki Teatar)

Romalılar dönemindeki Anticki Teatar günümüzde yaz festivalleri sırasında konser alanı olarak kullanılıyor.

Roma Tiyatrosu (Anticki Teatar)

Tarihi Osmanlı Evleri

Ohrid, Osmanlı mimarisinden evlerle dolu bir kent. Bence ruhunu da hem göl kıyısında olmasından hem de bu evlerinden alıyor.

Tarihi Osmanlı evleri

Samoil Kalesi (Samoilova Tvrdina)

Samoil Kalesi (Samoilova Tvrdina)’nin bulunduğu alanda 3. yüzyıldan kalıntılara rastlanmış. Ancak günümüze kalan kale 10. yüzyılın sonlarında yapılmış.

Samoil Kalesi (Samoilova Tvrdina)

Sv Jovan Kaneo Kilisesi

13. yüzyıla tarihlenen Sv Jovan Kaneo Kilisesi şehrin en güzel manzarasını sunuyor.

Sv Jovan Kaneo Kilisesi

Ohrid, “Ortodoks âleminin Kudüs‘ü” olarak anılıyor. Çünkü Evliya Çelebi’nin dediği gibi burada yılın her gününe bir kilise düşüyor. Yani bu güzel şehir tam tamına 365 tane kiliseye ev sahipliği yapmış. Şehirdeki kiliseler Ortodokslar tarafından bayramlarda, Noel’de, paskalyada ziyaretçi akınına uğruyor.

Burada atlanmaması gereken bir etkinlik var: Nefis Ohrid Gölü’nde tekne turuna çıkmak. Huzur dolu gölge gezinti yapmanın tadına doyum olmuyor.

Burada insanlar çok güler yüzlü, kibar, sevecen ve de şık. Bütün bunlar birleşince şehir beklentimin çok üzerinde beğenimi kazandı. Bugünkü Kuzey Makedonya gezisinin en güzel şehri de benim gözümde Ohrid oldu. Burayı gerçekten çok sevdim. Kendimi nedense sanki buraya aitmişim gibi hissettim. Belki de kültürel yakınlığımızdan ötürü sokaklarında dolaşırken başka bir ülkede olduğumu neredeyse unuttum.

Ne yazık ki şimdi buraya hoşçakal deme vakti. Çünkü sırada Bitola var.