Atatürk’ün çok sevdiği, Manastır’ın ortasında var bir havuz, Canım havuz, Bu yurdun kızları hepsi de yavuz, Biz çalar oynarız, türküsünü bilir misiniz? İşte o havuz, Kuzey Makedonya’nın Manastır (Makedonca: Bitola) şehrinde bulunuyor. Genç Mustafa Kemal, 1896-1898 yılları arasında askeri eğitimini buradaki Manastır Askerî İdadisi’nde almış. Eleni Karinte’ye burada âşık olmuş. Nüfusunun % 95’i Makedon olduğu için ülke kültürünü en iyi burada görüyorsunuz. Bitola ayrıca film dalında UNESCO yaratıcı şehirler ağına dâhil olduğu için de adından söz ettiriyor.

Burası 1382 yılında I. Murad döneminde Timurtaş Bey tarafından Türk topraklarına katılmış. Osmanlı hâkimiyetindeyken İttihat ve Terakki’nin en önemli merkezlerinden biri olmuş. 1912 Balkan Savaşı’nda da Osmanlı’nın elinden çıkmış.

Manastır’da (Bitola) gezilecek yerler listesi

Annemle katıldığımız Balkan turu; Fly Express’in organize ettiği ve Gezinomi üzerinden satın alabileceğiniz bir tur. 6 ülkeden geçtiği düşünüldüğünde, bu kadar zorlu bir rotada tıkır tıkır işleyen ve her katılımcıyı mutlu eden bir tur olması bizim için çok önemliydi. Hatta o kadar mutlu olduk ki, yine fırsat olsa yine gideriz. Eğer sizin de gönlünüzde Balkanlar varsa, Gezinomi’yi arayarak bu turlara katılabilirsiniz. www.gezinomi.com 0850 466 7744

Balkan turu rotalarında yer alan, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp‘ten sonra en büyük kenti olan Manastır; keyifle gezilen bir kent.

Ordu Evi

Ordu Evi

Magnolia Meydanı

Şehrin kalbinde yer alan Magnolia Meydanı, Philip II heykeline (resmî olarak Heraclea’nın kurucusu heykeline), Saat Kulesi’ne, İshak Çelebi Camii’ne, Yeni Camii’ye ev sahipliği yapıyor. Şirok Sokak da buradan başlıyor.

Magnolia Meydanı

Magnolia Meydanı

Philip II heykeli (resmî olarak Heraclea'nın kurucusu heykeli)

Philip II heykeli (resmî olarak Heraclea’nın kurucusu heykeli)

Saat Kulesi

1912’de Osmanlı’nın Balkanlar’dan ayrılmasıyla birlikte kulenin üzerindeki rakamlar Roma rakamlarına çevrilmiş. Üzerine de haç konmuş.

Manastır Saat Kulesi

Manastır Saat Kulesi

İshak Çelebi Camii

1508-1509 yılları arasında inşa edilen İshak Çelebi Camii’nin (Makedonca: Isak Dzamija) içini görebilmek için namaz saatini beklemek gerekiyor.

Isak Dzamija (İshak Çelebi Cami)

İshak Çelebi Camii

Yeni Camii

Kadı Mahmud Efendi Camii (Makedonca: Jeni Djamija – Yeni Camii), Manastır kadısı Mahmud Efendi tarafından yaptırılmış. 16. yüzyıla tarihleniyor.

Yeni Camii

Yeni Camii

Şirok (Shirok) Sokak

Marsal Tito olarak adlandırılan Bitola çarşısında hâlâ Osmanlı kültürü hissediliyor. Araç trafiğine kapalı olan Şirok Sokak, 18.-19. yüzyılda yapılan binalara ev sahipliği yapıyor. Anlamı “Geniş Cadde” olan sokak üzerinde Balkanlar’ın en büyük kiliselerinden biri olan 1830 yılı yapımı Sv Dimitrija (Sv Dimitri) Kilisesi ve Yeni Camii (Jeni Dzamija) var.

Manastır - Bitola - Şirok (Shirok) Sokak

Şirok (Shirok) Sokak

Manastır - Bitola - Şirok (Shirok) Sokak

Şirok (Shirok) Sokak

Manastır Askerî İdadisi

NI Enstitüsü ve Bitola Müzesi, Atatürk’ün eğitim aldığı Manastır Askerî İdadisi’ymiş. İçindeki anı odasında büyük reformcunun hayatını anlatan fotoğraflar, savaş çizimleri, kütüphane, büst, balmumu figür sergileniyor. Eleni’nin mektubu da odanın merkezinde bulunuyor.

Manastır Askerî İdadisi

Manastır Askerî İdadisi

Annemle birlikte katıldığımız Balkan turunda Manastır Askerî İdadisi'ni de ziyaret ettik

Annemle birlikte katıldığımız Balkan turunda Manastır Askerî İdadisi’ni de ziyaret ettik

Hikâye 19. yüzyılda geçiyor: Manastır’lı güzel Eleni Karinte ve genç Mustafa Kemal, âşık olmalarına rağmen birbirine kavuşamamış. Birçok kişinin Balkanlar’ın Romeo ve Julieti olarak değerlendirdiği aşk hikâyesi, günümüzde pekçok kişide merak uyandırıyor. Belki de bu bölgedeki en büyük aşk destanını dinlemek, Manastır Müzesi’ndeki anıt odasını ziyaret etmek, Karinte’nin balkonunun altında fotoğraf çektirmek ve Eleni’nin Mustafa Kemal’e yazdığı mektubu okumak için; Türk turistler binlerce kilometre yol kat ederek Manastır’a geliyor.

Çok seneler geçti, ben hâlen her gün senden haber bekliyorum. Herhangi bir zamanda mektubumu alırsan, beni hatırla. Kağıttaki gözyaşlarımı görebileceksin. Yıllar ve olaylar geçiyor, seninle ilgili çok şeyler konuşuluyor. Mektubumu okurken başka kadını seviyorsan, mektubumu yırt. Benim seni sevdiğim kadar o kadını o kadar çok seviyorsan, kendisine hiçbir şey söyleme, senin kadar mutlu olmasını diliyorum fakat balkondaki kızı hatırlıyorsan ve başkasını sevmiyorsan, seni beklediğimi ve ömrüm boyunca bekleyeceğimi bilmeni istiyorum.

Bu satırlar, Manastırlı Eleni Karinte’nin askeri okulda eğitim alan genç Mustafa Kemal’e yüzyıl önce yazdığı mektubun bir parçası. Mektup, büyük Türk reformcunun onuruna yapılan Manastır Enstitüsü ve Müzesi’nin (Zavod i Muzej) anı odasında bulunuyor.

Eleni Karinte Evi

Atatürk’ün Müslüman, Eleni’nin Hristiyan olması nedeniyle bu büyük aşk tam yaşanamadan bitmiş. Ancak dini ve sosyal kısıtlamalar sebebiyle biten Balkanlar’ın Romeo ve Juliet hikâyesi, yüzyıl sonra bile turistleri kendine çekiyor. Büyük aşkı anlatan mektubu tek nefeste okuyan turistler, Manastır’daki Şirok Sokak’ta bulunan Eleni’nin evi önünde fotoğraf çektiriyorlar. Evin balkonuna bakarak hüzünlü aşk hikâyesini içlerinde hüzünle hissediyorlar.

Ancak bu ev ne yazık ki koruma altında değil. Ayrıca önemini anlatan bir tabelası bile yok.

Eleni Karinte Evi

Eleni Karinte Evi

Heraklea Antik Kenti

Manastır şehir merkezinin 2 kilometre güneyinde yer alan Heraklea Antik Kenti, M.Ö 4. yüzyılda Makedon Kralı II. Filip (II. Philippos) tarafından inşa edilmiş.

NI Enstitüsü ve Bitola Müzesi'nde Heraklea Antik Kenti'ndeki buluntular sergileniyor

NI Enstitüsü ve Bitola Müzesi’nde Heraklea Antik Kenti’ndeki buluntular sergileniyor

Manastır’ın ortasında var bir havuz
Canım havuz
Bu yurdun kızları hepsi de yavuz
Biz çalar oynarız

Manastır’ın ortasında var bir çeşme
Canım çeşme
Bu yurdun kızları hepside seçme
Biz çalar oynarız

Manastırın ortasında var bir pınar
Canım pınar
Bu yurdun kızları hepsi de çınar
Biz çalar oynarız

Manastır gezisinden en çok aklımda kalan, Bitola Müzesi’ne yaptığım ziyarettir. Zaten Atam’ın huzuruna bin kere de çıksam yetmez. Onu her seferinde aynı heyecanla anar, özgürlüğümüzü ve cumhuriyetimizi bize kazandırdığı için daima minnet, şükran, sevgi ve saygımı gönderirim…