Ontario Eyalet Parkları içinde en sevdiğim parklardan biridir Algonquin. Burası Toronto‘nun kuzeyinde, çok güzel bir vahşi doğa parkı. Algonquin Eyalet Parkı‘na Toronto‘dan arabayla ulaşım 3 saat kadar sürüyor.
Algonquin Eyalet Parkı hakkında bilgiler
Parkın içinde kayalıklar, binlerce göl ve yürüyüş yolları var. Burayı keşfetmenin en iyi yolu da kano ya da yürüyüş yapmak.
Yürüyüş demişken kampta tam 14 tane yürüyüş yolu olduğunu söylemeliyim. Bu yürüyüş yolları 1 km ile 10 km arasında değişiyor.
Kano veya portajdan da bahsedeyim. Nehirde kano yapıp karada da omzunun üzerinde kano taşımaya portaj deniyor. Bazı kamp yerleri araçla ulaşamayacak noktalarda olduğu için portaj ya da sadece kano yaparak ulaşılıyor. Yani anlayacağınız doğasever kampçılar biraz kano yapıp sonra kamp malzemeleri ile birlikte kanolarını da omuzlarının üzerinde taşıyarak gittikleri kamp ile bütünleşiyorlar. Tam anlamıyla vahşi doğanın içinde olmak da bu olsa gerek. Eğer kamp yapmak için buraya geliyorsanız kamp malzemeleri ile ilgili yazıma bir göz atmanızı öneririm.
Algonquin Park’ta nerede kalınır?
Burada parkın içindeki 8 çadır kampı alanında kalabilirsiniz. Eğer çadırda kalamam diyorsanız park yakınındaki Deerhurst Resort‘da konaklayabilirsiniz. Burası gerçekten de harika bir otel. Doğanın içinde konforu yakalayabileceğiniz bir yer.
Bu parka pek çok kez gittim. Hem günü birlik gidip yürüyüş yaptım, hem çadır kampında kaldım, hem de park yakınındaki Deerhurst Resort‘ta konakladım.
Kanada demek doğa demektir. Vahşi eyalet parklarının içinde yaban hayatını görmek, kamp yapmak demektir. Ülkenin sembolu akçaağaçları görmek, sonbaharda yaprakların renk değişimini izlemek demektir. Yaz-kış demeden trekking yapmak demektir. Kanoyla ve portajla ormanın el değmemiş köşelerini keşfetmek demektir. Bunların hepsini de Algonquin‘de yapabilirsiniz.
Eğer gerçek Kanada‘yı yaşamak istiyorsanız sırf inanılmaz güzel manzaralı yolunu görmek için bile Algonquin’e gelmenize değer. Benden söylemesi.