Dubrovnik & Taht Oyunları

Hırvatistan’ın başkenti Dubrovnik (ya da eski adıyla Ragusa), Dalmaçya kıyılarının en güzel şehirlerinden biri. Orta Çağ’dan kalma tarihi eserleriyle âdeta zamanda yolculuk yaptıran ve Game of Thrones dizisiyle dünya çapında ünlenen Dubrovnik, bir film seti havası hissettiren bir kent. Hırvatistan 1991’de Yugoslavya’dan ayrılırken çıkan iç savaşta Sırp saldırıları nedeniyle tarihi eserleri önemli ölçüde zarar gören şehir; tarihi dokusu, denizi, lezzetleri ve kültürel özellikleriyle insanı büyülemeyi başaran bir yer. Dubrovnik Eski Şehri, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Katıldığım Balkan turunda sırada Hırvatistan var.

Dr. Franjo Tudman Köprüsü, daha şehre girişte muhteşem manzarasıyla etkileyici bir karşılama yapıyor ve misafirlerinin kalbinde derin bir iz bırakıyor.

Dr. Franjo Tudman Köprüsü

Uzun bir tarihi geçmişe sahip olan Hırvatistan’da bulunan insan fosilleri tarih öncesi çağlardan bu yana bu bölgede yerleşim olduğunu gösteriyor.

Yakın geçmişe baktığımızdaysa, SSCB’nin ve Doğu Bloğu’nun parçalanmasıyla birlikte 1991 yılında Hırvatistan’ın bağımsızlığını ilan ettiğini görüyoruz. Ancak 1995’e kadar Sırplar ve Hırvatlar arasındaki savaş sürdü. Binlerce kişi hayatını kaybetti. Kalıcı barışsa 14 Aralık 1995’te Dayton Barış Antlaşması ile sağlandı.

Dubrovnik marina

Dubrovnik hakkında bilgiler

Dubrovnik ya da eski adıyla Ragusa, “Kral Toprakları” olarak da anılıyor. Bunun bir sebebi de Amerikan yazar George R. R. Martin’in yazdığı epik fantezi roman serisi Taht Oyunları’nın (A Game of Thrones) bazı bölümlerinin burada çekilmiş olması. Dizinin çekim mekânlarını görmek için rehberli turlara katılabiliyorsunuz.

Dubrovnik

Taht Oyunları

Bu fantastik dizinin başka nerelerde çekildiğini biliyor musunuz? Hemen söyleyeyim:

• Doune Kalesi – İskoçya
• Ward Kalesi – İrlanda
• Tollymore Ormanı – Kuzey İrlanda
• Audley’s Castle – Kuzey İrlanda
• Ballymoney Karanlık Ağaçlık – Kuzey İrlanda
• Ricasoli Kalesi – Malta
• Dubrovnik – Hırvatistan
• Ballintoy Limanı – Kuzey İrlanda
• Meteora – Yunanistan
• Svínafellsjökull Buzulu – İzlanda
• Thingvellir Millî Parkı – İzlanda
• Mývatn Gölü – İzlanda
• Essaouira – Fas
• Lokrum – Hırvatistan
• Ouarzazate – Fas

Dubrovnik’te gezilecek yerler listesi

Adriyatik’in İncisi kentte Orta Çağ’dan kalan kale surlarının içinde ve dışında gezilecek çok yer var. Dubrovnik Eski Şehri, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Pile Kapısı (Gradska Vrata Pile)

Pile Kapısı, şehrin giriş kapılarından biri. 16. yüzyılda inşa edilen kapı Dubrovnik Cumhuriyeti döneminde geceleri kapatılıyormuş, günümüzdeyse sürekli ziyaretçilere açık.

Pile Kapısı (Gradska Vrata Pile)

Stradun Caddesi

Yalnızca yayalara ayrılan Eski Şehir’in ana caddesi Stradun Caddesi, 15. yüzyılda inşa edilen Büyük Onophrian Çeşmesi (Velika Onofrijeva Fontana) ile Küçük Onophrian Çeşmesi arasında uzanıyor.

Dubrovnik – Stradun Caddesi

Çan Kulesi (Gradski zvonik u Dubrovniku)

1444 yılında inşa edilen Çan Kulesi yerel ustaların bir eseri. İlk yapıldığında çana vuran iki figür tahtadan yapılmış. Daha sonra figürler bronz olanları ile değiştirilmiş. 1667 yılında meydana gelen deprem sonrasında kule eğilmeye başlayınca 1929 yılında güvenliği tehdit etmesi gerekçesi ile yıkılmış. Yerine yenisi inşa edilmiş.

Çan Kulesi (Gradski zvonik u Dubrovniku)

Franciscan Manastırı (Franjevacki Samostan)

Üstü kapalı kemerli yol, 1317’de açılan Avrupa’nın en eski eczanelerinden biri. İçinde el yazması eserlerle dolu bir kütüphane var.

Franciscan Manastırı (Franjevacki Samostan) Kaynak:Wikipedia (By JERRYE AND ROY KLOTZ MD – Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=26641404)

Orlando Sütunu (Orlondov Stup, Roland Sütunu)

Kent festivalinin sembolü olan Orlando Sütunu 15. yüzyıl eseri.

Orlando Sütunu (Orlondov Stup, Roland Sütunu) Kaynak:Wikipedia (By Bizutage – Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=33389373)

Rektör Sarayı (Knezev Dvor)

Gotik ve Rönesans izlerini taşıyan Rektör Sarayı aynı zamanda Kültürel Tarih Müzesi’ne de ev sahipliği yapıyor.

Dubrovnik – Rektör Sarayı (Knezev Dvor)

Sponza Sarayı (Placa Sponza)

Gotik mimarisinin güzel örneği olan Sponza Sarayı’nın (Placa Sponza) hazinesinde 182 parça altın ve gümüş mahfaza sergileniyor. En önemli parçasıysa değerli taşlarla süslenmiş bir tacın içinde saklanan Aziz Blaise’nin kafatası.

Sponza Sarayı (Placa Sponza) Kaynak:Wikipedia (By JERRYE AND ROY KLOTZ MD – Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=26720647)

Aziz Saviour Kilisesi (Crkva sv. Spasa u Dubrovniku)

Büyük Onofrio Çeşmesi’nin karşısında bulunan Aziz Saviour Kilisesi (Crkva sv. Spasa u Dubrovniku) 1520 yılında inşa edilmiş. Kilisenin inşa amacı büyük bir depremin ardından Tanrıya teşekkür etmekmiş. Kilisenin inşasında kadınların taş taşıma gibi ağır işlerde çalıştığı rivayet ediliyor. Bu da yapıyı daha özel hâle getiriyor. 1667 depreminde bina zarar görmemiş. Orijinal hâli korunuyor.

Aziz Saviour Kilisesi (Crkva sv. Spasa u Dubrovniku)

Dubrovnik Katedrali

Efsaneye göre Haçlı seferlerinden dönen Richard bir kasırga sırasında denizde zor anlar yaşamış ve Dubrovnik’e sığınmış. Tanrıya teşekkür etmek için hayatının kurtulduğu bu yere bir kilise inşa etmeye söz vermiş ve bu katedrali yapmış. 12. ve 14. yüzyıllar arasında inşa edilen katedral, 1667 depreminde yerle bir olmuş. 20. yüzyılda yapılan kazı ve yenileme çalışmaları ile günümüzdeki hâline kavuşturulmuş.

Dubrovnik Katedrali

Holy Annunciation (Crkva Blagovesti) Kilisesi

1877 yılında yapılan kilise bir Sırp Ortodoks kilisesi.

Holy Annunciation (Crkva Blagovesti) Kilisesi

Dubrovik Kalesi Surları

18. yüzyılda yapılan surlara daha sonra savunma kaleleri eklenmiş. Kulelerin yanına da 120 top yerleştirilmiş. Surlardan terakota çatılarını ve Adriyatik Denizi’nin cazibeli maviliğini izleyebiliyorsunuz.

Dubrovik Kalesi Surları

Banje Plajı

Banje Plajı sadece yüzmek için değil, Eski Şehir’in körfez üzerindeki yansımalarını izlemek için de gelinmesi gereken bir plaj.

Banje Plajı

Srdj Dağı

Dubrovnik ve Adriyatik Denizi’nin panoramik manzaralarını fotoğraflamak için Srdj Dağı’nın 405 m zirvesine teleferikle çıkabilirsiniz.

Teleferikle Srdj Dağı’na çıkış Kaynak:Wikipedia (By AleGranholm – Flickr: The cablecar in Dubrovnik, CC BY 2.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=22534862)

Lokrum Adası

Lokrum Adası, Dubrovnik limanından 5 dakika mesafede yer alıyor. Ancak bu adaya giden tekne ücreti oldukça pahalı. Taht Oyunları’ndaki Qarth şehrinin seti olarak kullanılan adada Botanik Parkı’nın içinde 11. yüzyıldan kalma Benediktin Manastırı var. Burada Napolyon’un 1806’da tepe üzerinde inşa ettirdiği hisara yürüyüş yapabilirsiniz. Ölü Deniz adı verilen küçük tuzlu su gölünde yüzme molası verebilirsiniz. Ardından Rajski Vrt restoranında yemek yiyebilirsiniz.

Lokrum Adası

Korčula Adası

Adriyatik Denizi’nde Peljesac Yarımadası’nın hemen karşısında yer alan Korčula Adası, etrafı surlarla çevrili bir Orta Çağ şehrine ev sahipliği yapıyor. Adanın bir önemli özelliği de dünya tarihinin en önemli gezgini olan Marco Polo’nun doğum yeri olması.

Dubrovnik – Korčula Adası

Mljet Millî Parkı

Mljet Millî Parkı, Mljet Adası’nın kuzeybatı kısmının tamamını kaplıyor. Parkta 2 tane tuzlu göl var: Veliko ve Malo Jezero (Büyük ve Küçük Göl). Büyük Göl’ün ortasında küçük bir ada olan Melita (Sveta Marija) ve 12. yüzyıla tarihlenen bir Benediktin Manastırı var.

Mljet Millî Parkı

Dubrovnik’te ne yenir?

Adriyatik Denizi ile kucaklaşan Dalmaçya’da deniz mahsullerinin popüler olması hiç de şaşırtıcı değil.

Proto

Proto hafızalara kazınacak yemek seçenekleri sunuyor. Richard Gere ve Francis Ford Coppola’nın oturduğu masalarda safran soslu karides, patates ve sakız kabağıyla servis edilen dülger balığı ve Dubrovnik’in creme brulee’si olan rozata yiyebilirsiniz. Ayrıca Hırvatistan’a özel tütsülenmiş et, menestra (sebze ve makarnadan yapılan çorba), paşticada (şarap ile marine edilmiş Dalmaçya bifteği) ve hindili makarna öneriliyor.

Dubrovnik Otelleri

Burada Adriyatik Denizi kıyısındaki Hotel Vis’te konakladık. Gece ışıklarının denize vuruşunu odamızdan izleyerek gece boyunca bu güzel şehrin havasını soluduk.

UNESCO koruması altındaki Dubrovnik, Dalmaçya kıyılarındaki sahil yerleri, taşlı plajları, koyu mavi muhteşem denizi ve tarihi şehir merkeziyle görülesi ve yaşanası bir şehir. Her ne kadar ara sokaklarında keşifler yapmış, güzel kareler fotoğraflamış olsam da bana yetmeyen, tekrar gelme isteğini bende yoğun olarak uyandıran bir kent aynı zamanda.

Keşfetmeniz dileğiyle…