İtalya’nın başkenti Roma, kıvrılarak akan Tiber Nehri’nin iki yanından yükselen 7 tepe üzerinde kurulmuş. Âdeta açık hava müzesi görünümündeki şehri pek çok tanımla anlatabilirsiniz: Burası hem görkemli kalıntılarıyla antik bir şehirdir hem Vatikan ve yüzlerce kilisesiyle Katolik bir şehirdir hem Michelangelo ve Raffaello eserleriyle Rönesans şehridir hem de Borromini ve Bernini’nin Barok mücevheridir. Roma’nın tersten yazılışı ise amor yani “aşk” demek. Bu nedenle Roma, “adında aşk saklı şehir” olarak da biliniyor. Roma film dalında UNESCO yaratıcı şehirler ağına dâhil. Ayrıca UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Roma’nın içindeki Vatikan ülkesi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
2.800 yıllık geçmişe sahip olan kent; sırasıyla Eski Roma, Roma Krallığı, Roma Cumhuriyeti, Roma İmparatorluğu, Papalık Yönetimi, İtalyan Krallığı ve İtalya Cumhuriyeti’nin başkenti veya merkezi olmuş.
Roma’da gezilecek yerler listesi
İçindekiler
- 1 Roma’da gezilecek yerler listesi
- 1.1 Piazza di Spagna
- 1.2 Piazza Navona
- 1.3 Roma – Fontana di Trevi (Trevi Aşk Çeşmesi )
- 1.4 Piazza Venezia
- 1.5 Roma – Pantheon
- 1.6 Colosseum
- 1.7 Roma Forumu
- 1.8 Santa Maria Maggiore Bazilikası
- 1.9 San Nicola Bazilikası
- 1.10 Roma Yeraltı Mezarları (Catacombe di Roma)
- 1.11 Roma’nın en ünlü müzeleri
- 1.12 Vatikan
- 1.13 Tivoli
- 1.14 Roma’da yapmadan dönme!
Eğer ilk kez İtalya turu yapıyorsanız; Roma, Floransa, Venedik üçlüsünü rotanıza almalısınız. İtalya’nın her yeri birbirinden güzel. Ancak ilk adımınızda bu 3 şehri görmek, size İtalya hakkında genel bir fikir verecektir.
Buraya hem İtalya turu ile hem de gençlerle yaptığım otobüsle Avrupa turu sırasında geldim. Her geldiğimde de gördüm ki Roma gerçekten de Avrupa’nın en özel, en fazla tarih kokan kentlerinden biri. En önemli özelliklerinden biri de yürüyerek bile gezilebilecek kadar derli toplu olması.
Hemen bir öneride bulunayım. Eğer Roma Pass alırsanız, tek tek bilet almaya nazaran daha uygun fiyatla pek çok tarihi yeri görebilirsiniz. Ayrıca hızlı geçişten yararlanıp sıra da beklememiş olursunuz.
Piazza di Spagna
Bu meydan kentin en ünlü meydanlarından biri. Buradan gençlerin, âşıkların, seyyar satıcıların uğradığı İspanyol Merdivenleri’ne gidebilirsiniz. Kral 15. Louis için tasarlanan merdivenlerin alt kısmında Fontana della Barcaccia isimli bir çeşme var. Merdivenlerin üst kısmındaysa ikiz çan kulesiyle Fransız kilisesi Trinita dei Monti yükseliyor. Gerçi artık zarar gördüğü gerekçesiyle merdivenlere oturmak yasaklandı. Yani İspanyol Merdivenleri fotoğraflarımın artık tarihi değeri var.

Piazza del Popolo
Meydanın başka bir önemi de var: 1986 yılında burada bir fastfood dükkânı açıldı. Başta gazeteci Carlo Petrini olmak üzere pek çok kişi, mutfağıyla gurur duyan İtalya gibi bir ülkenin kalbinde böyle bir dükkânın açılmasına karşı çıktı. Tepkiler sonuç verip dükkân kapandıktan sonra Slow Food sivil toplum örgütü oluştu.
Slow Food Hareketi; yemek kavramının karın doyurmakla sınırlı olmadığını, yemek yemenin tohum aşamasından sunumuna kadar iyi, temiz ve adil olması gerektiğini savundu. Bunun üzerinde 1999 yılında bu felsefe kentsel boyuta getirilerek Cittaslow (Sakin Şehir) Birliği kuruldu.

Piazza del Popolo
Bu meydanda ressamları sanatlarını sergilerken görüp restoranlarda otururken sokak sanatçılarını izleyebilirsiniz.

Roma – Piazza Navona

Piazza Navona
Roma – Fontana di Trevi (Trevi Aşk Çeşmesi )
Trevi, “3 Yol” anlamına geliyor. Yapımcısı Nicola Salvi, çeşmenin altında 3 yer altı suyunun birleştiğini düşündüğünden bu ismi koymuş. Yapımı 30 yılda tamamlanan çeşmenin üzerinde en önemlisi Deniz Tanrısı Neptün Heykeli olmak üzere pek çok heykel var.

Fontana di Trevi
Kente gelen turistler çeşmeye 2 bozuk para atıyor: Birincisi dilekleri gerçekleşsin diye, ikincisi de buraya tekrar gelmek için. Şimdi sıkı durun: Buraya her gün tam 3.000 € para atılıyor! Atılan bu paralar daha sonra toplanıp yardım kuruluşlarına veriliyor.

Fontana di Trevi’de dilek tuttum
Buraya ilk geldiğimde Trevi Aşk Çeşmesi’nde restorasyon vardı. Bu nedenle tarihi çeşmenin fotoğrafını çekme ve suyu kalmayan tabanına bozuk para atma imkânı yoktu. Ama belediye sağolsun, buna bir çözüm getirmişti. Bozuk paraları toplamak için turistlere küçük bir alana geçip fotoğraf çekme ve bir leğene parayı atma imkânı tanımışlardı. Sonraki gidişimdeyse restorasyon tamamlanmıştı.
Piazza Venezia
Piazza Venezia adlı meydanda Vittorio Emanuele Anıtı yükseliyor.

Roma – Piazza Venezia
Roma – Pantheon
Pantheon, M.S 120’de İmparator Hadrianus tarafından yangında tahrip olan bir tapınağın üzerine yaptırılmış. Yapının ortasındaki içeriye ışık girmesini sağlayan delikten şeytanların gökyüzüne çıktığına inanılırmış. Görkemli ve zarif bir yapıt olan Pantheon, antik Roma’nın en iyi korunmuş anıtı olma özelliği taşıyor.

Pantheon
Colosseum
Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen en büyük amfitiyatro olan Colosseum’un yapımına cumhuriyetin kurucusu Vespasianus’un emriyle 72 yılında başlanmış. 80 yılında tamamlanmış. Arenanın açılış törenleri 100 gün sürmüş. Bu törenler sırasında 5.000 hayvan ve 2.000 gladyatör can vermiş. 50.000 seyirci kapasitesi olan arenanın 80’den fazla girişi var. Byron’un “gladyatörlerin kanlı sirki” dediği 50.000 kişilik 4 katlı amfiteatır için Childe Herald, Kutsal Yolculuğu’nda (1812-1818) şöyle yazmış: Colosseum ayakta kaldıkça Roma da kalacak. Colosseum yıkıldığında Roma da yıkılacak ama Roma yıkılırken dünya da onunla birlikte yıkılacak.
1999’da tamamlanan restorasyon çalışmasıyla arena yeni ve sağlam görüntüsüne kavuştu. Dünyanın yeni 7 harikasından biri olan Colosseum’u gezerken sanki o çağlarda yaşamışım hissine kapıldığımı da söylemeliyim. Roma’da olmak nasıl bir ayrıcalıksa, Colosseum’u görmek de öyle bir ayrıcalık.

Colosseum
Roma Forumu
Colosseum’un hemen yakınındaki Roma Forumu’nun sütun ve kemerlerinin arasında bu büyük kültürün sosyal, ticari ve dinsel merkezi hâlâ yaşıyor, yaşatılıyor.

Roma Forumu
Santa Maria Maggiore Bazilikası
Santa Maria Maggiore Bazilikası’nın inşaatına dönemin papasının rüyasında Meryem Ana’yı görmesiyle başlanmış. Bazilikanın yapımında altın kullanılmış.

Santa Maria Maggiore Bazilikası Kaynak:Wikipedia (By Pierre-Selim Huard – Self-photographed, CC BY 4.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=49312166)
San Nicola Bazilikası
Carcere’deki Basilica di San Nicola, Sant’Angelo’daki Forum Boarium’un yakınında bulunuyor. İlk olarak 6. yüzyılda yapıldığı sanılan kilise, 1599 yılında yeniden inşa edilmiş. Kilisede Meryem Ana’ya adanan eserler görülüyor.
Roma Yeraltı Mezarları (Catacombe di Roma)
Roma Yeraltı Mezarları (Catacombe di Roma), 2.-5. yüzyıllar arasında kullanılan dünyanın en eski mezar tünellerinden bazıları. Yer altı tünellerindeki freskler ve heykellerde erken dönem Hristiyan sembolleri görülüyor. Priscilla Yeraltı Mezarları, Meryem Ana’nın bilinen en eski tasvirini içeriyor. Kafatasları ve kemiklerle dolu Capuchin Mezarlığı, Rönesans ressamı Caravaggio’nun bir eserine ev sahipliği yapıyor.
Roma’nın en ünlü müzeleri
- Galleria Borghese. Bir sanat koleksiyoncusu olan Scipione Borghese, İtalya ve Avrupa eserlerini burada birleştirmiş. Titian, Caravaggio ve Rubens resimleri ve David heykelleri müzedeki 20 odada sergileniyor.
- Capitoline Müzesi. Krokisi Michelangelo tarafından çizilen müze, 17. yüzyıla tarihlenen bir yapının içinde bulunuyor.
- Sant Angelo. Tiber Nehri’nin üzerindeki St Angelo Köprüsü, Bernini ile öğrencilerinin melek heykelleriyle süslü. M.S 139’da Hadrianus’un mozolesi olarak yapılan Castel Sant’ Angelo’ya bu köprüden çıkılıyor. Papa Gregorius’a rüyasında başmelek Mikail veba salgınının sona erdiğini haber vermiş. Kaleye bunun üzerine bu ad verilmiş. Müzede Orta Çağ silahları sergileniyor. Müze içindeki en önemli bölümlerden birisiyse ölü küllerinin bulunduğu kapların sergilendiği Sala delle Urne.

Sant Angelo Kalesi

Sant Angelo Kalesi
- Ulusal Roma Müzesi. Roma kültürel mirasının yaşatıldığı eserler burada sergileniyor.
- Palazzo Doria Pamphilj. Bir bölümü bir ailenin özel mülkü olan sarayda resim sergisi ve 15. yüzyıl aristokratlarının yaşamına dair eserler bulunuyor.
- Villa Giulia Ulusal Etrüsk Müzesi. Ulusal Etrüsk Müzesi, Villa Giulia içinde Etrüsk uygarlığına ait eserlerin sergilendiği bir müze. Etrüskler, Tiber ile Arno nehirleri arasında yer alan Etruria bölgesinde yaşamış ve M.Ö 6. yüzyıla dek varlıklarını sürdürmüş.
Vatikan
Dünyanın en küçük ülkesi olan ve Roma’nın içinde bulunan Vatikan, Hristiyan dininin ve Katolik mezhebinin yönetim merkezi. Orta Çağ’da veba salgınlarının kaynağı olan bir bataklığın çevrelediği Vatikan, adını üzerinde bulunduğu tepeden alıyor. Görselliğiyle göz kamaştıracak özellikte olan Vatikan, 600 yılı aşkındır Papa’nın ikametgâhı. Mussolini’nin 1929’da imzaladığı Laterano Antlaşması’ndan bu yana da İtalya’dan bağımsız özerk bir devlet. Vatikan, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. Vatikan’daki San Pietro Bazilikası’nı ve 1 km²’lik meydanın panoramik manzarasını görebilmek için binlerce hacının yaptığı gibi buraya yürüyerek gelebilirsiniz.
Kentin tarihi bölgesinde yeni ve yüksek bina görmek mümkün değil. Çünkü hiç bir yapının San Pietro Bazilikası’nın kubbesini geçmesine izin verilmiyor.

San Pietro Bazilikası
Tivoli
Tivoli, Roma şehir merkezinin 28 km dışında yer alan bir yerleşim. M.S 2. yüzyılda İmparator Hadrian için yapılan Villa Adriana (Hadrian’ın Villası), UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor. 16. yüzyıla tarihlenen ve İtalyan Rönesans bahçelerinin ilk ve en iyi örneklerinden birine ev sahipliği yapan Villa d’Este, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Villa d’Este
Roma’da yapmadan dönme!
Bunları yapmadan Roma’dan ayrılmayın:
- Pizza, makarna, dondurma, tiramisu ye
İtalyan mutfağının vazgeçilmez lezzetlerini ana vatanında tatmak gibisi var mı? Üstelik bunları ille de lüks restoranlarda denemek gerekmiyor. İspanyol merdivenlerinin arka sokağındaki Pastificio Guerra dal 1918’de makarna, Pompi’de tiramisu, Giolitti’de gelato yemek gibisi yok. Buralarda bekleme sırası dışarıya kadar taşıyor. Elinize aldığınız makarnayı ve tiramisuyu sokakta yemenin keyfineyse paha biçilmiyor.

Pastificio Guerra dal 1918’de makarna yedim

Pompi’de tiramisu yedim
- Espresso barlarda kahve iç
Her köşe başında bulunan espresso barlar, kahve meraklılarını cezbediyor. Şehrin en eski kahvecilerinden Sant’ Eustachio II Caffe’de en az bir kere espresso içmeden dönmemelisiniz.
- İtalyan halkının beden dilini gözlemle
İtalyan halkı oldukça heyecanlı bir yapıya sahip. Elini kolunu bu kadar fazla kullanıp bu denli yüksek sesle konuşan bir millet az bulunur. Kavga ettiğini sandığınız insanlar, 2 dakika sonra sarılıp öpüşebiliyor. Onları uzaktan gözlemlemekse oldukça eğlenceli oluyor.
Daha önce 2 kez geldiğim kente şimdi de otobüsle Avrupa gezisinde geldim. 11.000 km’lik yolumuzun sonuna yaklaştığımız bu günlerde tahminimden az yorulmuş durumdayım. Otobüste yaş ortalamasını yükseltiyor olsam da iş gezmeye gelince herkesle yarışıyorum.
Burada bir gençlik kampında 2 gece konaklamamız var. Daha önce çadır kampında kalmış olan benim gibi bir genç için bungalov bir evde kalmak son derece konforlu olacak. Buradan sonra 3 gece hiç konaklamadan Türkiye’ye döneceğiz. O nedenle hepimiz buranın mis gibi havasının ve rahat yataklarının keyfini çıkarmaya çalışıyoruz.
Köklü geçmişini sokaklarında yürürken derinden hissettiğim, yemeklerini yerken kendimden geçtiğim (ve maalesef ekstra kiloları bana hediye bırakan), sokak sanatçılarını keyifle dinlediğim çok güzel bir şehir Roma. Tarih ve sanat dolu kente defalarca gelebilirim. Çünkü burada havada aşk kokusu var… Amor amor…
Ne kadar güzel anlatmışsın , Romayı özlediğimi farkettim ☺️
Canım, sağol Şükrancım ❤️