Ülkemizin dört bir yanında sanki cennetten koparılmış da bu dünyaya konmuş güzellikte yerler var. Bunların bir kısmı kıyıda köşede kalmış olsa da bir kısmı da aslında burnumuzun dibinde yer alıyor. Bodrum açıklarında, Gökova Körfezi içinde bulunan Orak Adası da bu güzelliklerden birisi. Şimdi size Bodrum’un en güzel noktalarından birisi olan Orak Adası’nı ve buraya yaptığım tekne turunu anlatacağım.
Orak Adası nerededir?
İçindekiler
Bodrum’un sıcağını bilenler bilir. Bodrum her ne kadar şahane olsa da sıcakları bazen bunaltacak seviyede olabiliyor. Yine böyle bir günde kendimi internette Bodrum plajları hakkında araştırma yaparken buldum. Orak Adası’nı zaten tüplü dalış gezilerimden biliyordum çünkü Orak Adası su altı güzellikleri ile adını duyuran bir bölge. Birçok profesyonel dalgıcın tüplü dalış yaptığı bu ada, Bodrum dalış noktaları arasında en özellerinden biri olarak kabul ediliyor. Issız bir ada olan Orak Adası, su üstünde zeytin ağaçlarıyla, su altında da zengin su altı canlılığı ve ilginç topografik yapısıyla adını duyuruyor. Fotoğraflarına tekrar bakınca buraya dalış için olmasa bile denizin turkuaz rengini içime çekip sessiz, sakin, huzurlu bir gün yaşamak üzere gitmeye karar verdim.
Burası Bodrum’a biraz uzak kaldığı için ulaşım sadece tekne ile mümkün. Tüplü dalış yapmayanlar için Bodrum Kumbahçe Limanı’ndan çeşitli tekneler buraya günü birlik turlar düzenliyor. Ben de yerel firma Easy Book Tours şirketinden perşembe günü için yerimi ayırttım. Neden perşembe diyebilirsiniz. Hafta sonu biraz daha kalabalık olabileceğini, eğer imkânım varsa hafta içi katılmamı tavsiye ettiler de ondan. Bana da mantıklı geldiği için bu şekilde plan yaptım.
Orak Adası tekne turları
Perşembe günü geldiğinde 10:30’da Bodrum Kumbahçe Limanı’na geldim. Tekne 11:00’de tekne kalktı ve usul usul yol almaya başladık. Bu arada tekne 4 durakta yüzme molası veriyor ama en popüler nokta Orak Adası olduğu için ve en fazla bu adanın koylarında kalındığı için bu tur Bodrum Orak Adası tekne turu olarak geçiyor.
Kızılburun
İlk durağımız olan Kızılburun’a geldiğimizde saat neredeyse 11:30 olmuştu. Kızılburun’un aslında öyle çok büyüleyici bir yanı yok ama suyun oldukça temiz olduğunu söylemeliyim. Tekne kıyının açıklarında bıraktığı için su oldukça berraktı. İyi yüzme bilmeyenler için teknede can yelekleri olduğunu ve misafirlerin kullandığını gördüm. Bu yüzden içiniz rahat olabilir. Kızılburun’da yaklaşık yarım saatlik bir yüzme molası veriliyor.
Alman Koyu
İkinci durağımız Alman Koyu oldu. Eskiden burada Almanların oteli olduğu için buraya bu isim verilmiş. Kızılburun’dan daha güzel bir koy olduğunu söyleyebilirim ama tepelerde villa inşaatları olduğu için karaya baktığınızda manzara pek iç açıcı olmayabilir. Yine de yüzmesi oldukça keyifli bir koy diyebilirim. Alman Koyu’ndan sonra ise öğle yemeği zamanı başlıyor.
Öğle yemeğinde ızgara tavuk, makarna ve salata veriliyor. Denizdeyiz, balık olsa daha iyi olmaz mı diye sorabilirsiniz. Bence de öyle ama Bodrum tekne turu firmaları menülerinde tavuk sunuyor. Ekstra ücret karşılığında balık da veriyorlar. Ben açıkçası yemeği normal buldum. Zaten tekne mutfağından çıkan bir yemeğin inanılmaz lezzetli olması da pek düşünülemez. Neticede teknelerde imkânlar oldukça kısıtlı ve restoran mutfağı ile kıyaslamak çok da doğru olmaz. Yine de yemek konusunda çok aşırı seçici değilseniz memnun kalacağınıza eminim. Bu arada teknede içecekler ekstra ücret karşılığı satılıyor. Yemek ise tur ücretine dâhil.
Orak Adası
Evet, yemekten sonra geldik tekne turunun en güzel ve en merak edilen kısmına. Yani Orak Adası’na. Saat 14:00 civarında teknemiz Bodrum Orak Adası’na demirledi. Teknenin tepesinden baktığınızda suda mavinin her tonunu görüyordunuz. Kimi yer açık mavi, kimi yer lacivert, kimi yer ise turkuaz rengi. Gerçekten suyun berraklığından ve temizliğinden büyülenmemek elde değildi. Bir ara acaba abartılıyor mu, beklentimi çok mu yükseltiyorum diye düşünüyordum ama gerçekten beklediğimden daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
Orak Adası’nda yaklaşık 1 buçuk saat mola verdik. İnanın, sudan çıkmak istemedim. Bu arada adaya da çıkabiliyorsunuz ama çıkış kısmı keskin kayalardan oluştuğu için çok tavsiye etmiyorum. Zaten ada üzerinde de görecek pek bir şey yok. Denizde yüzmesi ya da tekneden manzarayı izlemesi daha keyifli.
Tavşan Burnu
Orak Adası’ndaki harika yüzme molamızdan sonra ise artık dönüş yoluna geçtik. Tabii direkt olarak limana geri dönmedik. Dönüş yolunda bir yüzme molası daha var: Tavşan Burnu.
Orak Adası’ndan sonra en güzel koyun Tavşan Burnu olduğunu söyleyebilirim ama ben çok yorulduğum için ve biraz da güneş çarptığı içi burada yüzmedim. Tekneden yüzenleri seyretmekle yetindim.
Saat 18:30’da Kumbahçe Limanı’na döndüğümüzde hem çok yorulmuş hem de çok eğlenmiştim. Orak Adası beni her zamanki gibi çok güzel misafir etmişti.
Siz de fikrinizi belirtin