İşte İtalya’nın adı çok duyulmayan bir bölgesi: Friuli Venezia Guilia. Burası çok bilinmese de dağlardan denizlere, tarihten doğaya eşsiz güzellikleri barındıran bir yer. Ayrıca UNESCO zengini bir bölge. Tam 5 yeri UNESCO listesinde yer alıyor: Udine’de Aquileia’nın Arkeolojik Alanı ve Patrik Bazilikası (Kültür), Venedik Kalesi Palmanova (Kültür), Longobard Alanı Cividale del Friuli (Kültür), Alpler çevresindeki tarih öncesi kazık evler (Kültür), Dolomitler (Doğa).
Friuli Venezia Guilia’da gezilecek yerler listesi
İçindekiler
Friuli Venezia Guilia’ya geldiğinizde dağlardan denizlere, küçük tarihî köylerden büyük şehirlere kadar çok farklı yerleri görmeye hazırlıklıklı olmalısınız.
Bölgeden geçen Dolomitler’den de bahsetmeden olmaz. Dolomitler, Alp Dağları‘nın bir parçası. Dolomitler (Dolomit Alpleri); Veneto, Trentino-Alto Adige/Südtirol, Friuli-Venezia Giulia (Pordenone ve Udine eyaletleri) bölgelerinden geçiyor. UNESCO Dünya Doğa Mirası listesinde yer alıyor.
Ayrıca Alpler çevresindeki tarih öncesi kazık evler, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Alpler çevresindeki tarih öncesi kazık evler; İtalya, Avusturya, Fransa, Almanya, Slovenya, İsviçre’de tarih öncesi kazık yerleşim kalıntılarının bulunduğu 111 küçük bireysel alanı içeriyor.
Trieste
Slovenya sınırına 94 km uzaklıktaki Trieste, Adriyatik Denizi’ndeki Trieste Körfezi’nin kenarında yer alıyor. Bölgenin başkenti. Burası İtalya’nın en kozmopolit şehirlerinden biri. Şehrin merkezindeki sembolik meydanı, İtalya’nın birleşmesine adanmış. Duino’dan şehir merkezine kadar uzanan 15 km uzunluğundaki sahilinde mercan kayalıkları, gizli mağaralar yer alıyor.

Molo Audace’den Trieste
Eğer unutulmaz bir deneyim yaşamak isterseniz, Adriyatik Denizi’nin en kuzey kesimindeki Trieste Körfezi’nde özel bir yat turuna çıkabilirsiniz. Bu turda Miramare Kalesi ve Duino Kalesi’ni denizden görme şansı elde ediyorsunuz.

Duino Kalesi
Grado
Küçük ve sevimli bir balıkçı kasabası olan Grado; İtalya’nın Friuli-Venezia Giulia bölgesinde, Adriyatik Denizi’ndeki bir adada ve bitişiğindeki yarımadada yer alıyor. Grado’nun alanı Isonzo Nehri (Slovenca’da Soča Nehri) ve Grado Lagünü arasındaki yaklaşık 90 km² bir alanı kaplıyor. Lagünde casoni denilen sazdan çatılı basit evler dikkat çekiyor. Bu evler, Grado balıkçılarının hâlen yaşadığı evler. Balıkçılar lagünde avlanıyor, bu evlerde yaşıyor, havalar çok soğuduğunda Grado Adası’na dönüyor.
Biz ülkemizde çok tanımasak da burası aslında oldukça popüler bir turistik yer. Ayrıca kaplıca kenti olması nedeniyle de ünlü. “L’Isola del Sole” (“Güneş Adası”) olarak anılıyor. 8 km uzunluğundaki sahil boyunca oteller, evler, kamp alanları var. Lagünde teknelerler gezerken balıkçıların ilkel ama etkileyici hayat şartlarına tanıklık edebiliyorsunuz.

Grado
Pordenone
Saraylarındaki freskolar göz kamaştırdığı için Pordenone’ye “boyalı şehir” deniyor. Rönesans dönemi ressamı Giovanni Antonio de’ Sacchis burada doğmuş. Şehrin etrafını çeviren kaleler ve küçük yerleşimler, ziyaretçilerini Orta Çağ ve Rönesans dönemlerine götürüyor.
Gorizia
İşte sadece İtalya’nın değil, Avrupa’nın en ilginç şehirlerinden biri: Gorizia! Neden mi? Çünkü burası II. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında Gorizia Duvarı ile bölündü ve bir kısmı İtalya, bir kısmı o zamanki Yugoslavya topraklarında kaldı. Evleri, caddeleri, hatta mezarları bile bölünen şehrin İtalya’da kalan kısmına Gorizia, Marshal Josip Broz Tito emriyle yeniden yapılan kısmına Nova Gorica dendi. Slovenya, Yugoslavya’dan 1991 yılında ayrılıp 2004 yılında Avrupa Birliği’ne katılınca 1 Mayıs 2004 günü duvar yıkıldı. Böylelikle iki ülkenin sınırının geçtiği Transalpina Meydanı’nda sınırlar kaldırıldı. İsmi Avrupa Meydanı oldu ve dünyaya barış mesajı gönderildi. Günümüzde meydanda bir ayağınız Slovenya’da, bir ayağınız İtalya’da durabiliyorsunuz. Bu özelliğiyle de İtalya sınırlarındaki Gorizia ve Slovenya sınırlarındaki Nova Gorica, birlikte 2025 yılı Avrupa Kültür Başkenti ilan edildi. İki şehrin birlikte Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmesi de ilk kez gerçekleşti.

Gorizia – St. Ignatius Kilisesi
Udine
Adriyatik Denizi ve Alp Dağları’na yakın bir konuma sahip olan Udine, Slovenya sınırına da 40 kilometre mesafede bulunuyor. “Işıkların şehri” olarak anılan Udine, kültürel zenginliği ve hareketli hayatıyla dikkat çeken bir kent. Çok sayıda kitapçı ve restoranı var.

Udine – San Giovanni Saat Kulesi ve Liberta Meydanı
Aquileia
Antik bir Roma şehri olan Aquileia, Kuzey İtalya’nın en önemli arkeolojik alanlarından biri. Burası Geç antik çağda İtalyan Yarımadası’nda Hun İmparatoru Attila tarafından yağmalanan ilk şehir olmuş. Aquileia’nın Arkeolojik Alanı ve Patrik Bazilikası, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.

Aquileia
Palmanova
Venedik Cumhuriyeti döneminde kurulan Palmanova, Osmanlı İmparatorluğu’yla 1571 yılında yapılan İnebahtı Deniz Savaşı’nın zaferini taçlandırmak için inşa edilmiş. İtalyan mimar Vincenzo Scamozzi burayı 9 köşeli yıldız şeklindeki tasarlamış. Burası Udine merkeze 20 km uzaklıkta yer alıyor.
16.-17. yüzyıllar arasındaki Venedik Savunma Eserleri: Stato da Terra – Batı Stato da Mar kategorisi içinde UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Bu kategorideki 6 eser; İtalya (Surlarla Çevrili Bergamo Şehri, Surlarla Çevrili Peschiera del Garda, Udine’deki Palmanova), Hırvatistan ve Karadağ’da bulunuyor.
Cividale
Cividale del Friuli; Lombardlar’dan kalan tarihi yapıları ve güzel doğasıyla göz kamaştıran bir yer. Doğu Alpler’in eteklerinde, Natisone (veya Slovence’siyle Nadiža) Nehri kıyısında, Udine merkeze 15 km uzaklıkta yer alıyor. Burası Orta Çağ yapılarıyla ve doğal güzellikleriyle turistleri kendine çekmeyi başarıyor.
İtalya’daki Longobard’lar, gücün yerleri; UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Lombardlar veya Longobardlar, M.S 568-774 yılları arasında İtalyan Yarımadası’nın çoğunu fetheden bir Cermen halkı. Bu kategoriye giren 7 eser var:
- Brescia (Brescia’daki San Salvatore-Santa Giulia manastır kompleksinin bulunduğu anıtsal alan)
- Cividale del Friuli (Gastaldaga bölgesi ve Cividale’deki Piskoposluk kompleksi) – İşte burası Friuli Venezia Guilia bölgesindeki Udine içinde!
- Castelseprio (Torba Kulesi ve duvarların dışındaki kilise ile Castrum, Castelseprio’daki Santa Maria foris portas),
- Spoleto (Spoleto’daki San Salvatore Bazilikası)
- Campello sul Clitunno (Campello sul Clitunno’da Clitunno Tempietto)
- Benevento (Benevento’daki Santa Sofia Kompleksi)
- Monte Sant’Angelo’da (Monte Sant’Angelo’daki San Michele Tapınağı)

Cividale
Caneo
Isonzo Nehri kıyısında uzanan Caneo; kuş gözlemciliği, yürüyüş için ideal bir yer. Bölgedeki bisiklet parkurları çok popüler.

Caneo
Friuli Venezia Guilia beklentisiz geldiğim bir bölgeydi. Ancak çok beğenerek gezdim. Büyük şehirlerinden etkilendim, küçük yerleşimlerineyse âşık olarak döndüm. Özellikle Cividale ve Grado’ya bayıldım. İtalya bunu nasıl başarıyor bilmiyorum ama her köşesindeki saklı hazinelerini keşfede keşfede bitiremiyorum.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Siz de fikrinizi belirtin