Moldova sınırları içinde bir de facto cumhuriyet var: Transdinyester Moldova Cumhuriyeti. Burası BM üyesi hiçbir ülke tarafından tanınmayan ve tek taraflı bağımsızlığını ilan eden bir ülke. Başkenti Tiraspol. Dinyester (Rumence: Nistru) Nehri’nin batı yakasında yer alıyor. İsmi de Rumence “Dinyester Nehri’nin Ötesi” anlamına geliyor. Halk buraya Prinistrovya Cumhuriyeti (Pridnestrovie) diyor.

Moldova Cumhuriyeti, 1991 yılında SSCB’nin dağılmasının sonra bağımsızlığını kazandı. Aynı yıl Transdinyester de bağımsızlığını ilan etti. Ancak Moldova, Transdinyester’in bağımsızlığını kabul etmedi. Bunun üzerine 2 Mart 1992-21 Temmuz 1992 günleri arasında Transdinyester Savaşı oldu. Bu savaş, Transdinyester Cumhuriyeti Muhafızları ve Rusya tarafından desteklenen Kazak Birlikleri ile Moldova güvenlik güçleri arasında oldu. Savaş sonunda ateşkes ilan edildi. Transdinyester, de facto bağımsız bir cumhuriyet oldu. Ancak bağımsızlığını sadece Güney Osetya Cumhuriyeti ve Abhazya Cumhuriyeti tanıdı. Onlar da BM tarafından tanınmadığı için BM üyesi hiçbir ülke tarafından tanınmamış kabul ediliyor. Ancak turizm sayesinde Dinyester’in sağ ve sol yakası günümüzde ortak bir amaç için çalışıyor. İki yaka birlikte uyum içinde barışa katkıda bulunuyor.

Tiraspol - Rus Evi

Tiraspol – Rus Evi

Ülke, Moldova ile Ukrayna arasında yer alıyor.

Transdinyester dansçıları

Transdinyester dansçıları

Sosyalist bir cumhuriyet olan Transdinyester’in kendi siyasi yapısı, meclisi, devlet başkanı, başbakanı, ordusu, polisi var. Ancak ülke hiçbir devlet tarafından tanınmadığı için Birleşmiş Milletler’de temsil edilemiyor.

Tiraspol - Suvorov Meydanı'nda Pioneers Palace

Tiraspol – Suvorov Meydanı’nda Pioneers Palace

Herşey bir yana, burası gerçekten de bambaşka bir ülke gibi hissettiriyor. Moldova’dan çıkar çıkmaz Latin alfabesi bitiyor, tüm tabelalar Kiril alfabesine dönüyor. Para birimi değişiyor. Moldova’da Moldova Leyi kullanılırken Transdinyester’de Transdinyester Rublesi kullanılıyor.

Ekaterininsky Parkı

Ekaterininsky Parkı

Buraya vizesiz giriliyor. Ancak pasaport gerekiyor. Tanınmayan bir ülke olduğu için pasaporta damga vurulmuyor. Bunun yerine gümrük formu dolduruyor ve ülkeden çıkışta gösteriyorsunuz. Ülkede 45 güne kadar kalabiliyorsunuz. Süreyi uzatmak isterseniz, tekrar giriş-çıkış yapılıp kolaylıkla uzatabiliyorsunuz.

Ekaterininsky Parkı'nda Catherine II Anıtı - Tiraspol

Ekaterininsky Parkı’nda Catherine II Anıtı – Tiraspol

Transdinyester’de gezilecek yerler listesi

Transdinyester’in başkenti Tiraspol’e hem Ukrayna’nın Odessa şehrinden hem de Moldova’nın başkenti Kişinev’den toplu taşımayla gelebilirsiniz. Ancak bana sorarsanız, buraya geldikten sonra toplu taşımayla gezmek pek de kolay değil. Bu nedenle araba kiralamanızı ya da organize turlara katılmanızı öneririm.

Tiraspol'de toplu taşımada kullanılan elektrikli troleybüs

Tiraspol’de toplu taşımada kullanılan elektrikli troleybüs

Burada deniz olmamasına rağmen Dinyester Nehri’nin kenarında plajları var. İnsanlar yaz aylarında bu plajlarda deniz özlemini gideriyorlar. Sokakları tertemiz. Yemekleri lezzetli. Daha ne olsun?

Bender

Bender (Bendery, Tighina) şehri ülkenin sınırları içinde kalıyor. Şehirde Dinyester (Nistru) Nehri kenarındaki Tighina Kalesi, 15. yüzyıla tarihleniyor. Moldova’nın en büyük hükümdarı III. Ștefan (Stephen the Great) kaleyi ilk olarak ahşaptan inşa ettirmiş. Kanuni Sultan Süleyman 1538 yılında şehri fethedince kalenin taştan yeniden inşa edilerek genişletilmesi emretmiş.

Bender Kalesi - Transdinyester

Bender Kalesi – Transdinyester

Bender’de restoran-otel Old Bastion’da yöresel yemeklerin tadına bakabilir, dilerseniz burada konaklayabilirsiniz.

Old Bastion'da yöresel lezzetler

Old Bastion’da yöresel lezzetler

Buket Moldavii

Dubossary bölgesindeki Buket Moldavii, neredeyse 100 yıllık geçmişe sahip bir alkol fabrikası. Geleneksel klasik teknolojilerle ve orijinal tarifler kullanarak 60’tan fazla alkollü içecek çeşidi üretiyor. En özel içkileri arasında da Yurii Gagarin’in isteğiyle üretilen Cosmic balm var.

Tiraspol

Ülkenin başkenti Tiraspol, Rus general Alexander Suvorov tarafından 1792’de kurulmuş.

Şehrin merkezindeki Suvorov Meydanı; festivallere, etkinliklere ev sahipliği yapan ana meydan. Meydanın yanında yer alan Catherine Parkı, Büyük Catherine için yapılmış. Parkta anıtlar, heykeller, çeşmeler, göletler var.

Alexander Suvorov Anıtı - Tiraspol

Alexander Suvorov Anıtı – Tiraspol

Şehirde halkla kaynaşmak isterseniz, gidebileceğiniz en iyi yer Green Market (Pazar Yeri) olacaktır. Burada sebze-meyve, et, kıyafet satılan bölümler var.

Transdinyester - Tiraspol - Green Market

Tiraspol – Green Market

Tiraspol’da 5 * Rossiya Hotel’de konaklayabilirsiniz.

Aquatir

Tiraspol’daki Aquatir, bir havyar üretim merkezi. Dinyester (Nistru) Nehri’nde yaşayan ve Ukrayna’da yapılan baraj nedeniyle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan beluga, sturgeon, sterlet, bester cinsi mersin balıklarını üretip havyarlarını alıyorlar. Bu balıklar doğada ilk havyarı 20 yılda, bu tesisteyse 12 yılda veriyor. Sonrasında her 4 yılda bir havyar veriyorlar. Balıklar 100 yıl yaşıyor. Ağırlıkları 3 tona kadar ulaşıyor.

Aquatir

Aquatir

Tesis oldukça hijyenik. Üzerinize yağmurluk benzeri bir tulum, ayağınıza galoş giydiriyorlar. Tesisin içinde kesinlikle sigara içilmiyor.

Aquatir - Grubumuzda Türkiye’den Tour Andiamo sahibi Cem Polatoğlu, World Fine Selections kurucularından Hale Tokmakçıoğlu ve bendeniz vardı.

Aquatir – Grubumuzda Türkiye’den Tour Andiamo sahibi Cem Polatoğlu, World Fine Selections kurucularından Hale Tokmakçıoğlu ve bendeniz vardı.

Peki havyar nasıl üretiliyor? Havyar alınırken dişi balığın karnı 1 cm açılıyor. Masaj yaparak havyarı alıyorlar. % 15 yumurta balıkta kalıyor. Sonra balığı havuzlara geri bırakıyorlar. Hayvan da kalan yumurtalarını salıyor. Böylelikle yeni balıklar da üremiş oluyor. Burası kesinlikle çok ilginç bir tesis. Dünyanın da sayılı havyar üretim merkezlerinden biri. Transdinyester turu sırasında mutlaka görmenizi öneririm.

Transdinyester - Aquatir

Aquatir

KVINT Fabrikası

Ayrıca Tiraspol’da KVINT fabrikasında brendi üretimini görebilirsiniz. Bu fabrika dünyanın sayılı brendi fabrikalarından biri. 1897 yılında kurulduğunda sadece votka üretmiş. 1938 yılında brendi üretimine de başlamış. Hâlen brendi üretimi faaliyeti olan en eski marka. Halk, KVINT’i ülkelerinin hazinesi olarak görüyor.

KVINT Fabrikası

KVINT Fabrikası

KVINT Fabrikası

KVINT Fabrikası

Chițcani Manastırı (Noul Neamt)

Noul Neamt (Chițcani Manastırı); Bender ve Tiraspol yakınlarındaki Chițcani’de bulunan bir Ortodoks manastırı. 1861’de kurulmuş. 16 Mayıs 1962’de Sovyet yetkilileri manastırı kapatıp binaları hastane hâline getirmiş. Manastır kilisesi 1989’da yeniden açılmış. Buraya sadece erkekler girebiliyor, kadınlar alınmıyor.

Holy Ascension Novo-Nyametsky Monastery

Kitskany köyünün merkezinde bulunan Kutsal Yükseliş Novo-Nyametsky Manastırı, Ortodoks kilise mimarisinin eşsiz bir örneği. Manastır topluluğu 4 kiliseden oluşuyor: Kutsal Yükseliş Katedrali (yaz kilisesi), Varsayım Kilisesi (kış kilisesi), Aziz Nicholas (ruhban okulu) ve Kutsal Haç Kilisesi (yemekhane). Manastırda hacılar için oteller, kilise müzesi, matbaa, boyama atölyesi, kütüphane bulunuyor. Manastırın 69 metre yüksekliğindeki çan kulesinin en büyük çanı, 8.5 ton ağırlığında.

Stroentsy

Rybnitsa bölgesindeki Stroency, etkileyici küçük bir köy. Rus Mareşal Peter Khristianovich Wittgenstein, buranın güzelliğine hayran kalmış ve 19. yüzyılda bu toprakları satın almış.

Rashkov

Transdinyester’deki en eski yerleşim yeri oln Raşcov, antik kalıntılar ve pitoresk vadilere sahip. Iantarnoe ve Rașcov adlı iki köyden oluşuyor.

Sheriff Sports Complex

Bir spor kompleksi olan Sheriff Sports Complex’in içinde 3 arena, 8 tam kapasite eğitim sahası, çocuk futbol akademisi, Olimpik kapalı havuz, tenis kortları, basketbol sahası, fitness salonu var. Yerel ve uluslararası futbol maçları, turnuvalar da burada düzenleniyor.

Sheriff Sports Complex

Sheriff Sports Complex

Transdinyester turu yapmak, gezi haritama oldukça özel bir yer eklememi sağladı. Âdeta vatansız insanların ülkesine olan sevgisini yerinde gördüm. Biz dünyanın kara deliğiyiz. Buraya gelmeye nasıl cesaret ettiniz? dediklerinde içim parçalandı. Ama ben bu insanların içtenliğini ve naifliğini hissettim. Turizmle henüz tanışmamış olmalarına rağmen ne kadar verici olduklarını artık biliyorum. Buraya gelmek, benim için seyahat etmenin ve değişik kültürleri tanımanın en büyük katkılarından biri oldu.

Keşfetmeniz dileğiyle…