Sofya, Sofya Havzası üzerinde yer alan bir kent. Tarihi geçmişiyle bağlantılı olarak farklı mimari tarzda yapıları bir arada görebiliyorsunuz. 2. Dünya Savaşı sırasında büyük hasar gördüğü için binaların çoğu savaş sonrası tekrar yapılmış ama yine de Osmanlı, Bizans, Rus, Neo-Barok, Neo-Rönesans, Viyana Secession örneklerini Sofya şehir merkezindeki birçok yapıda görüyorsunuz. Sofya ayrıca film dalında UNESCO yaratıcı şehirler ağına dâhil olduğu için de adından söz ettiriyor.

Sofya

Tarihi M.Ö 8. yüzyıla kadar uzanan şehre ilk olarak bölgeye yerleşen kabileler Serdi adını vermiş. Daha sonra Roma burayı Trakyalılar’dan almış ve kente Serdika ismini vermişler. 13-19. yüzyıllar arasında Osmanlı egemenliğine giren şehir Sofya adını almış. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra bağımsızlığını kazanan kent, 1879 yılında Bulgaristan’ın başkenti olmuş.

Sofya Heykeli

Sofya’da gezilecek yerler listesi

Buraya hem Balkan turu hem de gençlerle yaptığım otobüsle Avrupa turu sırasında geldim. İzlenimlerimi şimdi sizinle paylaşabilirim.

Sofya gezilecek yerler listesine buyrun:

St Nedelya Meydanı

St Nedelya Meydanı şehrin ana meydanı.

Sofya

Sveta Nedelja (St Nedelya Meydanı)

St Nedelya Kilisesi

St Nedelya Kilisesi 1856-1863 yılları arasında Serdica şehrinin kalıntıları üzerine yapılmış.

Sofya

St Nedelya Kilisesi

Rotunda of St George

Şehrin en eski tarihi eserlerinden biri olan Rotunda of St George 4. yüzyıla tarihleniyor.

Sofya

Rotunda of St George Kaynak:Wikipedia (By No machine-readable author provided. Preslav~commonswiki assumed (based on copyright claims). – No machine-readable source provided. Own work assumed (based on copyright claims)., Public Domain, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=834561)

Ulusal Arkeoloji Müzesi

4. yüzyılda yapılan 9 kubbeli Büyük Cami’nin içindeki Ulusal Arkeoloji Müzesi ülkenin en eski müzesi.

Ulusal Arkeoloji Müzesi

Vitosha Bulvarı

Sofya’nın en hareketli caddesi olan Vitosha Bulvarı trafiğe kapalı. Bulvarın sonunda Balkanlar’ın en büyük kongre merkezi olan 1981 yapımı Ulusal Kültür Sarayı (NDK) var.

Sofya

Vitosha Bulvarı Kaynak:Wikipedia (By Julian Nyča – Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=28200056)

National Palace of Culture (NDK – Ulusal Kültür Sarayı)

Ulusal Kültür Sarayı’nın yapısı sosyalist mimarinin en eşsiz örnekleri arasında yer alıyor. Sert ve keskin hatların beton ile bütünleştiği bu heybetli yapı, şehrin en merkezi noktasında. İçinde Avrupa’nın en büyük konferans salonunu barındıran saray, yıl boyu ev sahipliği yaptığı etkinliklerle de ünlü.

Sofya

National Palace of Culture (NDK – Ulusal Kültür Sarayı) Kaynak:Wikipedia (By en:User:Cameltrader – Own work, CC BY-SA 3.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=1172667)

National History Museum (Ulusal Tarih Müzesi)

8.000 yıl öncesine ait antik eşyaların bulunduğu Ulusal Tarih Müzesi; Bulgaristan’ı gerek tarihsel, gerekse kültürel açıdan daha yakından tanımak isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerlerden. Müzede 5 bölüm var. Bulgaristan tarihi açısından oldukça önemli bir dönem olan Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyetiyse müzenin oldukça büyük bir bölümünde temsil ediliyor.

Sofya

National History Museum (Ulusal Tarih Müzesi) Kaynak:Wikipedia (By Ann Wuyts – originally posted to Flickr as Sofia – National Museum of History, CC BY 2.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=12171370)

National Art Gallery (Ulusal Sanat Galerisi)

Ulusal Sanat Galerisi, Bulgar halkının kültürel ve sanatsal gelişimi hakkında bilgi edinmek için ideal bir mekân. 1934 yılında kurulan müze, monarşinin kaldırılmasının ardından 1946’da Battenberg Meydanı’ndaki eski Kraliyet Sarayı’na taşınmış. Müzenin Orta Çağ döneminden itibaren oluşturulan 50.000 parçalık koleksiyonunun büyük kısmını 19. ve 20. yüzyıl tabloları oluşturuyor.

Sofya

National Art Gallery

Borisava Gradina Parkı

1884 yılından beri sürekli geliştirilerek büyütülen Borisova Gradina Parkı şehirden uzaklaşmadan Bulgaristan’ın muhteşem doğasıyla kucaklaşmanın en kolay yolu. Parkın içinde 1.200 hayvan türünü içinde barındıran dev bir hayvanat bahçesi var. Bulgaristan’ın dünya çapında ün kazanan Nilüfer Gölü de yine Borisova Gradina’nın içinde yer alıyor.

Sofya

Borisova Gradina Parkı Kaynak:Wikipedia (By Gergana – Urbnastyle, CC BY-SA 2.5, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=6446705)

Narodro Sabranie (Parlamento Meydanı)

Narodro Sabranie (Parlamento Meydanı)’da 1884-1928 yılları arasında yapılan Bulgaristan Parlamentosu Bulgar Bilimler Akademisi ve Rus Çarı II. Alexander’a ait olan Tsar Osvoboditel Heykeli yer alıyor.

Parlamento Meydanı (Narodro Sabranie)

Alexandar Nevsky Katedrali

Neo-Bizans tarzındaki Alexandar Nevsky Katedrali, 1882-1912 yılları arasında yapılmış. 1877-1878’de Bulgarlar’ın Osmanlı’dan kurtulmasında önemli rol oynayan 200.000 Rus, Bulgar, Ukrayna, Moldovya, Fin ve Romen askerinin anısına yapılan katedral, bağımsız Bulgar kilisesinin de merkezini oluşturuyor.

Sofya

Alexandar Nevsky Katedrali

St Sophia Kilisesi (Ayasofya Kilisesi)

Balkanlar’ın en önemli tarihi eserlerinden biri kabul edilen St Sophia Kilisesi’nin bulunduğu yerde ilki 4. yüzyılda olmak üzere çeşitli yüzyıllarda kiliseler yapılmış. Bugünkü yapıysa 6. yüzyılda Büyük Justinian döneminde yapılmış.

Sofya

St Sophia Kilisesi (Ayasofya Kilisesi)

St Nicholas Rus Çarlık Kilisesi

Ruslar 1912-1914 yılları arasında, dinlerini yaşatmak için bu Ortodoks kilisesini yapmış. Ayinlerin hâlâ Rusça yapıldığı kilisede 5 altın başlı kubbe dikkat çekiyor.

Sofya

St Nicholas Rus Çarlık Kilisesi

Banyabaşı Camii (Kadı Seyfullah Efendi Camii)

1576’da yapılan Banyabaşı Camii, Mimar Sinan’ın Balkanlar’daki en eski eserlerinden biri sayılıyor. Tek kubbesi olan bu camide ezanın durdurulması için kampanya başlatılmış. Ancak bu kampanya başarılı olmamış ve cami hâlâ ibadete açık.

Sofya

Banyabaşı Camii (Kadı Seyfullah Efendi Camii)

Sofya Heykeli

Şehre ismini veren bu heykel, Azize Sofya’nın elinde tuttuğu defne dalıyla bilgeliğin sembolü olmuş.

Sofya

Sofya Heykeli

Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu

Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu (Ivan Vazov National Theatre) 1904 yılında kurulmuş. Tiyatronun 1952-1962 arasında Krastyu Sarafov adıyla anılan binası 1907 yılında kullanıma açılmış. 1923’te yangın sonucu, 2. Dünya Savaşı’ndaysa bombalamalarla ağır hasar alan tiyatro binasının dışı her defasında aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş.

Sofya

Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu (Ivan Vazov National Theatre)

Boyana Kilisesi

Boyana Kilisesi, Boyana semtinde bulunan bir Orta Çağ Bulgar Ortodoks kilisesi. 3 bölümden oluşuyor; ilk bölüm 10. yüzyıla, ikinci bölüm 13. yüzyıla, üçüncü bölüm 19. yüzyıla tarihleniyor. Kilisenin duvar resimleri aslına uygun olarak restore edildi. Boyana Kilisesi, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.

Boyana Kilisesi Duvar Resimleri Kaynak:Wikipedia (By Interact-Bulgaria – Own work, CC BY-SA 4.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=51520021)

Bulgaristan mutfağı

Sofya gezimiz için Bulgaristan mutfağına da bir göz atalım mı?

Bulgaristan’da ne yenir?

  • Şopska salata. Peynirli çoban salata
  • Kebabçe
  • Snejanka. Yoğurtlu salata
  • Tarator
  • Akasya balı
  • Bulgar usulü güveç
  • Tikvenik (balkabaklı tatlı rulo börek)
  • Funiyki (külah tatlısı)
  • Fırında Bulgar dolması
  • Plevne tatlısı (içi cevizli incir tatlısı)

Bulgaristan’da ne içilir?

  • Shumensko bira
  • Pelin şarapları
  • Boza
  • Peşterska rakısı. Bulgar üzüm rakısı. Peşterska aslında rakının markası, ama o isimle özdeşleştiği için rakıya da peşterska diyorlar.

Trafiğe kapalı Vitosha Bulvarı Sofya’nın en hareketli caddesi. Caddede sağlı sollu barlar ve restoranlar var. Cadde üzerindeki Raffy Bar’da ördek eti yedim. Sizin de denemenizi öneririm.

Gerard Butler ile Çarpışma

Sofya gezisinin son anlarının bana en büyük sürprizi Raffy Bar’da Gerard Butler ile çarpışma sahnem oldu. Hikâyemi baştan anlatsam iyi olacak:

Gençlerle çıktığım otobüsle Avrupa turunda 11.000 km’lik Avrupa yolculuğunun son 3 gününü konaklama olmadan otobüste geçirmiştim. Yani doğruyu söylemek gerekirse 3 gündür duş almıyordum ve kendimi leş gibi hissediyordum (zaten de öyleydim). Üzerimde salaş eşofmanlarım vardı. Saçım başım dağınıktı. Bu pislik ve bu kötü görüntümle bırak Sofya sokaklarında dolaşmayı, evimde dolaşmamam gerekirdi. Gezinin son akşam yemeğini yiyeceğim restoranda en azından elimi yüzümü yıkayım diye tuvalete gittim. Yorgun ve sersem halimle tuvaletten çıktıktan sonra biriyle çarpıştım. Kafamı kaldırdığımda ise gördüğüm tanıdık yüz Gerard Butler’a aitti! Gerard’ın kalbimi delen o derin bakışları ise o noktada şaşkınlıktan hareketsiz kalmama ve ne yapacağımı bilememe sebep oldu. Kendimi aşk heyecanı çeken ergenler gibi hissetmiştim ❤.

Ah o derin bakışlar yok mu!  Gece boyunca aklımdan çıkmadı. Korkarım hiçbir zaman da çıkmayacak. Gerard geceyi yan masamda sakin ve huzurlu geçirdi, bense hep ona bakarak ve yediğimden birşey anlamayarak. PS I Love You filminin 2 dakikalık kendi versiyonumu çevirmiş olmaksa hayatımın sonuna kadar unutamayacağım bir anım olarak kalacak.

Kıssadan hisse: Kısmetin nereden geleceği belli olmaz. Siz siz olun, öyle benim gibi ortalık yerlerde bakımsız ve pis dolaşmayın.

İşte Sofya da benim hatıralarımda Gerard Butler ile hayat bulmaya devam edecek…