Beyrut’un 58 km uzağında bulunan Anjar (Aanjar – Encer), Lübnan’ın Bekaa Vadisi’nde bulunan bir yerleşim. UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor. Anjar ülkedeki diğer arkeolojik alanların aksine bir kaç tane medeniyete değil, sadece tek medeniyete ev sahipliği yapmış, onlar da Emeviler. Günümüzde kentin nüfusunun çoğunluğu ise Ermeniler’den oluşuyor.
Anjar hakkında bilgiler
Burası 8. yüzyılın başlarında Emevi Halifesi al-Walid I için bir saray-kent olarak kurulmuş. Ancak kentin al-Walid’in oğlu al-Abbas tarafından kurulduğunu söyleyen kaynaklar da var.
İsmi ise Arapça’da Ain Gerrha yani Gerrha’nın kaynağı unvanından geliyor.
Kent iki çok önemli yolun kesişimindeki bir ticari merkez olmuş: Beyrut’tan Şam’a giden yol ve Humus’u Bekaa Vadisi’nden geçerek Filistin geçişine bağlayan yol.
Bu arada dip not: Suriye’de 2011 öncesinde Şam’a başkent, Halep’e ülkenin ticaret başkenti, Humus’a da ülkenin kalbi denirmiş. Çünkü Humus, Suriye’nin tam ortasında yer alıyor.
Ancak Anjar Lübnan’daki diğer antik şehirlerin aksine sürekli değil sadece çok kısa bir süre için var olmuş. 744 yılında Halife Walid’in oğlu İbrahim, kuzeni Marwan II ile girdiği savaşta yenilince şehir kısmen yıkılmış. Bu nedenle de lanetli ilan edilip terk edilmiş.
Anjar uzun yıllar terk edildikten sonra 1939 yılında Musa Dağ bölgesinden gelen binlerce Ermeni mülteci buraya yerleştirilmiş. Suriye Ordusu da Bekaa Vadisi’ndeki ana askeri üslerinden biri ve istihbarat servislerinin karargâhı olarak Anjar’ı seçmiş.
Anjar’da gezilecek yerler listesi
Lübnan 1943 yılında bağımsızlığını kazandıktan kısa bir süre sonra burada kazılar başlamış. Antik kentteki kazılarda Büyük Saray, cami kalıntıları, güneybatı tarafındaki yerleşim yerleri, Saray II, Saray III, hamamlar ve muhtemelen var olan ilk alışveriş merkezi ve içindeki 600 dükkândan kalanlar ortaya çıkarılmış.
Anjar antik kentini çok beğendim. Ortaya çıkarılan buluntular bana buradaki tarihi zenginliği fazlasıyla hissettirdi. Emevi mirası kalıntılar arasında yürüdüm. Antik kentin ilk kurulduğu zamanki ihtişamlı hâlini hayal ettim. Neden buranın isminin fazla duyulmadığını sorguladım. Bence burası gezginleri fazlasıyla tatmin edecek tarihi ve doğal güzelliklere sahipti. Ancak sonrasında gördüğüm Baalbek öyle muhteşemdi ki burayı sildi geçti.
Siz de fikrinizi belirtin