Lübnan’ın başkenti Beyrut aynı zamanda ülkenin en büyük şehri. Beyrut; Akdeniz kıyısında, Lübnan Dağları’nın eteklerinde, üç taraflı denizle çevrilmiş bir yarımada üzerinde yer alıyor. İçinden Beyrut Nehri akan kent, “Orta Doğu’nun Paris’i” olarak anılıyor. Burası acımasız bir iç savaştan yaralar alan, sonra da küllerinden doğan bir kent. Edebiyat dalında da UNESCO yaratıcı şehirler ağına dâhil.
Şehrin geçmişi tarih öncesi dönemlere dayanıyor. 5000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülen, Fenike şehir devletlerinden biri olan şehrin adına ilk olarak M.Ö 2000 yıllarında Mısır kaynaklarında rastlanmış. M.Ö 14. yüzyılda bir Roma Kolonisi olduktan sonra önem kazanan kent 551 yılında deprem ve tsunami ile yıkılmış, 635 yılında Arap-İslam Orduları tarafından ele geçirilmiş. Bir süre Haçlılar’ın elinde kaldıktan sonra Memluklar’ın ve Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmiş. Yaklaşık 400 yıl Osmanlı idaresinde kalan şehir, I. Dünya Savaşı sonrası Fransa’nın yönetimi altına girmiş.
1950-1970 yılları arasında hızla gelişen şehir, Orta Doğu’nun ekonomi, bilim ve sanat merkezi olmuş. Ancak 1975-1991 yılları arasındaki iç savaş şehrin tamamen tahrip olmasına ve binlerce kişinin ölmesine yol açmış. Üzerine 2006 yılında başlayan İsrail-Lübnan krizinde İsrail’in hava saldırıları sonucunda şehrin özellikle güney bölgesi büyük zarar görmüş. Ne yazık ki şehirde hâlen kurşun izleri olan ve yıkılmış binaları görüyorsunuz.
Beyrut ülkedeki tüm mezheplerin ve yabancıların yoğun olarak yaşadığı bir şehir. Aynı zamanda bir tarafta lüks yaşamı, diğer tarafta yoksulluğu ve farklı yaşam tarzlarını görebileceğiniz, batı ile doğunun karışımı ile insanı sürekli şaşırtan özelliklere sahip bir yer.
Beyrut’a nasıl gidilir?
İçindekiler
- 1 Beyrut’a nasıl gidilir?
- 2 Beyrut’a gitmek için vize gerekiyor mu?
- 3 Beyrut gezilecek yerler
- 3.1 Downtown-Solidere
- 3.2 Ömer Cami (Al Omari Cami)
- 3.3 Amir Munzer Cami
- 3.4 Roma Hamam Kalıntıları
- 3.5 St. George Ortodoks Katedrali
- 3.6 St. George Maruni Kilisesi
- 3.7 Mohammed el Amin Cami – Al Amine Mosque
- 3.8 Şehitler Meydanı (Martyrs’ Square)
- 3.9 Gemmayzeh (Doğu Beyrut)
- 3.10 Sursock Müzesi
- 3.11 Achrafieh (Doğu Beyrut)
- 3.12 Beyrut Ulusal Müzesi
- 3.13 Corniche
- 3.14 Zaitunay Bay
- 3.15 Rawsheh Rock (Güvercin Kayaları)
- 3.16 Ras Beyrut (Batı Beyrut)
- 3.17 Hamra (Batı Beyrut)
- 3.18 Nahr el-Kalb
- 3.19 Jeita Grotto
- 3.20 Harissa
- 3.21 Jounieh
- 3.22 Byblos (Jbail)
- 3.23 Beyrut Otelleri
- 3.24 Gefinor Rotana Hotel
- 3.25 Beyrut’ta nerede yemek yenir?
- 3.26 MusicHall Beirut
- 3.27 Olive Garden
- 3.28 Le Pecheur
Beyrut Uluslararası Rafic Hariri Havalimanı’na İstanbul’dan 1,5 saatlik, İzmir, Dalaman, Antalya ve Adana’dan 1 saatlik direkt uçuşlarla geliniyor.
Beyrut’a gitmek için vize gerekiyor mu?
Lübnan‘a gidecek T.C. vatandaşları 180 gün içinde 90 gün süreyle vizesiz giriş yapabiliyor. Boykot Yasası gereği pasaportlarında İsrail’e giriş-çıkış damgası bulunan kişilerin ülkeye girişlerine izin verilmiyor.
Beyrut’a bireysel olarak veya seyahat şirketlerinin düzenledikleri turlarla gelebilirsiniz. Ben tek başına geldim. Ancak Beyrut ve çevresinde ulaşım ciddi sıkıntılı olduğu için lokal bir acente ile çalışmayı tercih ettim. Nakhal buranın en iyi acentelerinden biri. Giderseniz size de yardımcı olacaktır. E-mail atıp görüşebilirsiniz ✉️ incoming@nakhal.com.lb Ayarladığı otel ve restoranlar da çok başarılıydı. Rehberim de çok iyi Türkçe konuşuyordu.
Eğer herşeyi kendim ayarlayacağım diyorsanız, Lübnan’ın toplu taşıma söz konusunda size kendisini hayran edecek bir ülke olmadığına hazırlıklı olmalısınız. Bir taksi ile günlük bir fiyattan anlaşıp gezilerinizi yapabilirsiniz. Ancak mutlaka pazarlık edin.
Beyrut gezilecek yerler
Beyrut geniş bir alana yayılıyor. Bu nedenle tüm şehri yürüyerek dolaşmanız imkânsız. Biraz önce bahsettiğim gibi toplu taşıma da yok.
Downtown-Solidere
İç savaş sırasında tamamen yıkılan, Solidere Şirketi tarafından restore edilerek bugünkü görünüme kavuşturulan Downtown veya Solidere şehrin merkez bölgesini oluşturuyor.
Bu bölgenin ana meydanı çok sayıda sokağın birleştiği, etrafı tarihi binalarla çevrili yıldız şeklindeki Nejmeh Meydanı (Nejmeh Square). Trafiğe kapalı olan meydanda çok güzel restore edilmiş binaların altında çok sayıda kafe, bar ve restoran var. Ancak ne yazık ki meydan artık güvenlik nedeniyle kapalı. Geçişe izin verilmiyor. Ben de meydandaki 1897 yılında Osmanlılar tarafından yaptırılan Saat Kulesi’nin uzaktan fotoğrafını alabildim.
Ömer Cami (Al Omari Cami)
Ömer Cami pagan tapınağı ve Bizans saray kalıntıları üzerine Haçlılar tarafından 12. yüzyılda yaptırılan bir kilisenin 1291 yılında Memluklar tarafından camiye çevrilmesi ile oluşmuş. Camiye kadınların girebilmeleri için girişin hemen kenarında asılı duran uzun giysiyi giymeleri gerekiyor.
Amir Munzer Cami
Amir Munzer Cami’nin avlusunda 8 Roma sütunu var. Ancak şu anda kapalı bölgenin için kaldığından ziyaret edilemiyor.
Roma Hamam Kalıntıları
Roma hamam kalıntıları kapalı alanda kaldığından ziyaret edilemiyor.
St. George Ortodoks Katedrali
Şehrin en eski kilisesi olan Aziz George Yunan Ortodoks Katedrali bir Anastasi Romano-Bizans Katedrali üzerine inşa edilmiş. Ortodoks Başpiskoposluğu’nun merkezi olan tarihsel yapıt iç savaş sonrası gördüğü hasarlardan dolayı uzun bir süre restorasyon çalışmalarına tabi tutulmuş.
Bu kilisenin yanında Ummun Nur Şapeli ve arkasında St. Elias Katolik Kilisesi var.
Günümüzde arkeolojik eserlerin sergilendiği müze eklentisi ile birlikte tarihi dokusunu yansıtmaya devam ediyor.
St. George Maruni Kilisesi
St. George Maruni Katolik Kilisesi 1884-1894 yılları arasında inşa edilmiş.
Mohammed el Amin Cami – Al Amine Mosque
42 metre yüksekliğindeki mavi kubbesi nedeniyle Mavi Cami olarak da bilinen Mohammed el Amin Cami, Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmış. Savaş sırasında yıkılınca kısa sürede Başbakan Rafik Hariri’nin girişimiyle yenilenmiş. 10.700 m² alanı kaplayan bu büyük caminin yan tarafında Martyrs’ Square üzerinde suikasta uğrayan başbakanın çiçek, resim ve bayraklarla süslenmiş mezarının bulunduğu çadırı ziyaret edebilirsiniz.
Şehitler Meydanı (Martyrs’ Square)
Şehitler Meydanı (Martyrs’ Square) şehrin en büyük meydanı. Gösteri ve eylemlerin yapıldığı uzun, büyük meydanın ortasında I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlılar’a karşı isyan eden ve öldürülenlerin anısına yapılmış bir heykel var.
Meydanda 1975-1991 yılları arasındaki iç savaş döneminde Yeşil Hat geçiyormuş. Aynı Berlin gibi şehri ikiye ayıran bir duvar ile kent ikiye bölünüyormuş. Bu duvarın kalıntıları hâlen görülüyor. Duvarın doğusunda kalan kısım Doğu Beyrut yani Hristiyan bölgesi, batısında kalan kısım Batı Beyrut yani Müslüman bölgesi imiş.
Gemmayzeh (Doğu Beyrut)
Gouraud Street, Doğu Beyrut’un Gemmayzeh bölgesinin ana caddesini oluşturuyor. Caddede bolca bar, Fransız tarzı kafe, eğlence yeri ve restoran var. Gündüz sakin olan cadde gece eğlencenin merkezi.
Burada St. Nicholas Merdivenleri’nin hemen yakınındaki La Chef ve La Tabkha, Lübnan yemekleri ile tanınıyor.
Sursock Müzesi
Sursock Müzesi, Nicolas İbrahim Sursock girişimcileriyle 1912 yılında yaptırılmış. Çağdaş sanat müzesi tarzında dizayn edilen binada Osmanlı, Venedik ve Lübnan mimarisine özgü ayrıntılar sembolize ediliyor.
Achrafieh (Doğu Beyrut)
Achrafieh eski kiliseleri, lüks konutları, galerileri, tiyatrosu, antikacıları, alışveriş yerleri ve restoranları ile Hristiyanların yaşadığı bölgelerinden biri. Ancak Gemmayzeh gibi bu bölgenin çeşitli yerlerinde de yine savaşın izlerini görebilirsiniz.
Eski Roma sit alanının üzerinde kurulmuş olan Achrafieh bölgesinin en canlı yeri gece eğlence hayatının merkezi olan Monot Caddesi (Monot Street). Bu dar, uzun cadde ve ona bağlanan ara sokaklarda çok sayıda kulüp, bar ve restoran var.
Monot Caddesi’ne bağlanan Abdal Wahab el Inglzi Street üzerindeki Abdal Wahab, meze ve tatlıları ile ünlü, oldukça pahalı ve şık bir restoran. Aynı sokaktaki Al Mijana da lezzetli Lübnan yemekleri ile tanınan lüks restoranlardan biri. Al Falamanki çoğunlukla Lübnanlı gençlerin geldiği, eski Lübnan tarzı, iç içe geçmiş odalardan oluşan, her türlü yiyecek ve içecek bulunan, uygun fiyatlı, güzel bir restoran ve kafe.
Beyrut Ulusal Müzesi
Beyrut Ulusal Müzesi şık binası ve içindeki eserlerle mutlaka görmeniz gereken bir yer. Geçmişte Yeşil Hat’ın üzerinde bulunan müzede tarih öncesi çağlardan 19. yüzyıla kadar savaştan geriye kalan binlerce eser sergileniyor. Şehirde tek bir yer görecekseniz bile burayı atlamamanızı öneririm.
Corniche
Kilometrelerce uzunluğundaki Corniche; büyük oteller, konut olarak kullanılan gökdelenler, kafeler ve plajlarla şehrin en hareketli yerlerinden biri. Burası Beyrut’un en güzel yerlerinden biri. Hele gece ışıklarında burada gezmek çok keyifli.
Zaitunay Bay
Şehrin en güzel yerlerinden biri olan Zaitunay Bay, Corniche bölgesinin başlangıç kısmında yer alan bir marina. Tüm gününüzü geçirebileceğiniz marinada alışveriş ya da sahilde yürüyüş yapabilirsiniz.
Rawsheh Rock (Güvercin Kayaları)
Rawsheh bölgesinde Rawsheh Rock (Güvercin Kayaları) var. Dalgaların kayaları oyması sonucu oluşan denizin içindeki bu iki kaya ve çevredeki küçük mağaraları yaz aylarında küçük teknelere binerek yakından görebiliyorsunuz. Kayalıklara bakan Bay Rock Café güzel bir nargile veya kahve molası vermek için ideal bir yer.
Ras Beyrut (Batı Beyrut)
Burası şehrin batısında bulunan üniversite bölgesi. Beyrut Amerikan Üniversitesi bu üniversitelerin en büyüğü ve tanınmış olanı. Üniversitenin kara tarafındaki Bliss Street gençlerin tercih ettiği, kitapçıların, kafelerin ve ucuz yiyecek yerlerinin bulunduğu bir cadde.
Hamra (Batı Beyrut)
Yine şehrin batısında bulunan Hamra Caddesi, Hamra bölgesinin ana caddesi. Cadde mağaza, kafe, bar ve restoranlarla dolu. Ancak Hamra savaş öncesi lüks alışveriş ve eğlence bölgesi iken günümüzde bu özelliğini önemli ölçüde yitirmiş.
Nahr el-Kalb
Burada MÖ 1279-MS 2000’li yıllara kadar Lübnan tarihini gösteren kayalara işlenmiş levhalar var.
Jeita Grotto
Jeita Grotto; Beyrut’tun 18 kilometre kuzeyinde, Jounieh yolu üzerinden ayrılan Nahr El-Kalb (Köpek Nehir Vadisi)’nde yer alan bir mağara. Savaş sırasında zarar gören mağaralar 1995 yılında tekrar ziyarete açılmış. Mağara üst ve alt mağara olmak üzere 2 kısımdan oluşuyor.
Mağaralarda fotoğraf çekimi yasak. İdareden bana verilen görseli paylaşıyorum.
Harissa
Harissa; Jounieh Koyu’nun üzerinde, denizden 660 metre yükseklikte, Lübnan Dağı’nda yer alıyor. Burası 15 ton ağırlığında, beyaz renkli, bronz, kollarını iki tarafa açmış dev Meryem Ana Heykeli (Our Lady of Lebanon/Notre Dame du Liban ) ile tanınıyor. Ancak dikkat! Hazırlıklı gelin, yüksekte olduğu için çok esiyor.
Jounieh
Jounieh, Beyrut’un 21 km kuzeyindeki dağın eteklerinde kurulmuş bir yerleşim. Geçmişte küçük bir köy iken iç savaş sırasında Beyrut’tan kaçan Hristiyanlar’ın buraya yerleşmesi sonucu hızla büyümüş, şehirle âdeta bütünleşmiş. Sahili, gece kulüpleri, Harissa ve Bkerke Tepesi üzerinde yer alan Maronit Katolik Kilisesi Patrikhanesi ile tanınıyor.
Byblos (Jbail)
Byblos, Beyrut’un 37 kilometre kuzeyindeki küçük bir liman şehri. Lübnan topraklarındaki en eski ve sürekli yaşanılan yerleşim yeri olarak geçmişi 7.000 yıl öncesine dayanıyor. Fenike döneminde önemli bir şehir devleti, ticaret ve dini merkez olan Byblos daha sonra çeşitli uygarlıkların egemenliği altına girmiş, günümüze kadar da varlığını sürdürmüş. Bu nedenle şehirde farklı uygarlıklara ait kalıntıları bir arada görüyorsunuz.
Beyrut Otelleri
Beyrut’ta çok kaliteli konaklama yerleri var.
Gefinor Rotana Hotel
Merkezi konumda bulunan 5 yıldızlı Gefinor Rotana Hotel oldukça konforlu bir otel. Ben de burada konakladım. Otel hem Corniche’e yakın oluşu hem de içindeki Olive Garden restoranı ile fazlasıyla beğenimi kazandı.
Beyrut’ta nerede yemek yenir?
Orta Doğu ve Lübnan mutfağı lezzetlerini tadabileceğiniz çok sayıda mekân var.
Gittiğimde öyle güzel mekânları denedim ki hepsinin yeri bende ayrıdır.
Ne yazık ki bu mekânlardan biri olan Dünya artık kapandı. Burada gördüğüm kadınlar ultra şıktı. Hatta kıyafetlerinin yanında New York Fashion Week defileleri halt etmiş diyebilirim. Tırnakları Bülent Ersoy’u kıskandıracak kadar uzundu. Hepsinin elinde daha doğrusu ağzında bir nargile vardı. Ortam tam duman altıydı (Bu kısmı tek sevmediğim yanı oldu). Sahne Yeşilçam filmlerinde gördüğümüz pavyonlara benziyordu ama kesinlikle çok kalitelisinden. Güzel sesli bir kadın kıvrak Arap nameleri şakıyordu. Bir ara dansöz çıktı. Yemekler deseniz çatlatacak kadar çoktu ve de tabii ki çok lezzetliydi. Neticede Lübnan mutfağı mevzu bahis! Ben kültür şoku olmayım da kim olsun?
MusicHall Beirut
MusicHall Beirut kendini “sadece bir tiyatro salonu değil ve bir kulüpten de çok daha fazlası” olarak tanımlayan bir mekân. Canlı müzik performansları o kadar güzel ki sırf burası için bile defalarca Beyrut’a gelebilirsiniz.
Olive Garden
Gefinor Rotana Hotel’in restoranı Olive Garden’da çarşamba akşamları İtalyan mutfağı, perşembe akşamları deniz ürünleri, pazar brunch, diğer günlerde ise uluslararası mutfak servis ediliyor. Özellikle perşembe günü deniz ürünlerini denemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Le Pecheur
Corniche’deki deniz ürünleri restoranı Le Pecheur kentin en iyi balık restoranları arasında sayılıyor.
Herkesin gitme demesine aldırmadan Beyrut’a geldim, iyi ki de geldim. Burada çok keyifli vakit geçirdim, unutulmaz anılar biriktirdim.
Orta Doğu lütfen daha fazla oyuna gelmesin. Barışı ve güzelliklerini korusun. Bizler de hep Beyrut’a gelmeye devam edelim.
merhaba
sevgili yaprak gürdal
şubat 2024 te beyruta bilet aldım.
ani bir gezi programı
yalnız başıma gideceğim.
çok güzel açıklayıcı bilgiler sunmuşsunuz,
sonsuz teşekkürler.
iletişimde kalmak isterim.
saygılar ,sevgiler sunarım
Çok güzel bir yere gidiyorsunuz. Blogumdan faydalanmanıza da çok sevindim. Yazılarımla size yol gösterebileceksem ne mutlu bana.
Merhaba yaprak hanım
Beyrut gezinizde
Bir acentadan bahsediyorsunuz
Gitmeden önce mi irtibata geçmek gerekiyor
Otel ve rehberlik konusunda hizmet satın almak gerekiyor sanırsam
Birde konaklama için en uygun bölge neresi
Ulaşımı
Resturantları
Ve biraz da rahat huzur bulunabilecek
Kazım Bey,
Evet, bu acente benim gezimi organize etmişti. Gitmeden önce iletişime geçip detaylı görüşürseniz size transfer, konaklama, yemek konusunda destek olurlar.
Şimdiden iyi geziler diliyorum.