Bosna-Hersek’e gelip savaşın kokusunu aldıktan sonra üzüntü hissetmemek mümkün değil. Katıldığım Balkan turunda başkent Saraybosna’dan içim kan ağlayarak ayrıldım ama yollar ve doğanın muhteşem güzelliği de bana Mostar’a gidiyor olmanın heyecanını yaşattı. Mostar kenti; Velez, Hum, Cabulja Dağları’nın eteklerinde ve Neretva Nehri’nin vadisinde yer alıyor. Benim gözümde de ülkenin en güzel yerlerinden biri. Mostar’ın Eski Şehri’nin Eski Köprü Alanı, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Şehirde savaş dönemi bölünmeleri hâlâ devam ediyor. Hırvatlar nehrin batısında yaşarken Müslümanlar doğusuna yerleşmiş. Burada savaşın etkilerini yakından görüyorsunuz. Adım başı karşınıza çıkan kurşunlanmış binalar insanı dehşet içinde bırakıyor.
Mostar’da gezilecek yerler listesi
İçindekiler
Şehirde gezilecek yerlerin hepsi köprünün etrafında toplanıyor. Kendi küçük ama ruhu büyük olan kentte zamanı unutup çarşıya dalmak, her köşe başından yemyeşil akan Neretva Nehri’ni fotoğraflamak, köprü üzerinde cesaretini kanıtlarcasına dikilen ve her an atlamaya hazır olan gençleri izlemek, Boşnak böreklerini yerken bir taraftan da Boşnak kahvesini yudumlamak derken; hayat daha bir yavaş ama daha bir anlamlı akıyor.
Stari Most
Eski Şehir bölgesinin simgesi olan Mostar Köprüsü, Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1557-1566 yılları arasında Neretva Nehri’nin üzerine inşa edilmiş. Köprü inşa edildikten sonra kente de ismini vermiş. Mostar’ın Eski Şehri’nin Eski Köprü Alanı, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Eğri Köprü
Köprünün yapılış hikâyesi Kanuni Sultan Süleyman’ın bir fermanıyla başlamış. Batıda gidilen en uç ilde Türk’ün adını hatırlatacak bir köprü yapılmasını isteyen Kanuni’nin baş mimarı Koca Sinan, öğrencisi Mimar Hayreddin’i görevlendirmiş. Rivayete göre de şöyle eklemiş: Tahta destekler kaldırıldığında köprü yıkılırsa Kanuni Sultan Süleyman kelleni alacak! Mimar Hayreddin o gün korkuyla kendi mezarını kazmaya başlamış. İlk deneme köprüsünü öncelikle inşa etmiş. İşte o köprü de bugün Eğri Köprü olarak bilinen köprü.
Mostar Köprüsü
Eğri Köprü’nün yapımından sonra kellesi bağışlanan Mimar Hayreddin, Mostar Köprüsü’nü de inşa etmiş. Bu efsane köprü de yüzlerce yıl ayakta kalacak kadar sağlam olmuş.
Köprünün 2 ayağı var: Tara ve Helebija. Evliya Çelebi, Tara adlı ayağının kulesinde (bugünkü Devlet Konuk Evi) 3 ay kalarak seyahatnamesini yazmış. Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde nehrin bir yakasından diğerine uzanan gökkuşağına benzettiği kentin gezdiği 16 imparatorluk içinde en benzersizi olduğunu söylüyor.
Köprü nişanlılarına cesaretini ispat etmek isteyen erkeklerin atladığı bir yer olmuş. Buradan para karşılığı turistlere şov olarak atlayanlar da var. Yeterli parayı topladıklarında ünlü sirklere taş çıkartacak bir gösteri yapıyorlar.
Hırvat ve Sırpların saldırısına uğrayan köprü 1993’te tamamen yıkıldı. Köprünün aslına uygun yapımı UNESCO’nun desteğiyle tamamlandı. Yeni köprü 2004’te Prens Charles tarafından açıldı.
Koski Mehmet Paşa Camii
1617’de yapılan caminin içinde medrese odaları, şadırvan ve türbeli küçük bir mezarlık var. Buradan Mostar Köprüsü’nün şahane fotoğraflarını çekebilirsiniz.
Saat Kulesi (Sahat Kula)
Kulenin inşa tarihi tam olarak bilinmiyor. Yüksekliği 15 metre olan kulenin Fatima Kaduna Sarıç tarafından inşa edildiğine dair bir efsane var. Kulede yer alan 250 kiloluk çan 1838 yılında Zadar, Hırvatistan’dan Hersek Veziri Ali Paşa Rizvanbegoviç tarafından istenmiş. Kule Avusturya-Macaristan tarafından ele geçirildiğinde askeri amaçlar için kullanılmış. 1981 yılında esas kullanım amacına döndürülmüş.
Bakırcılar Çarşısı (Kujundziluk)
Eski zamanlarda bakırcıların, terzilerin ve tabakçıların bulunduğu çarşı günümüzde hediyelik eşya dükkânlarına ev sahipliği yapıyor.
Kesin olan şu ki benim için koca Balkanlar’ın başrollerinde Saraybosna (Sarajevo) ve Mostar kalbimin en derinlerindeki yer alıyor.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Siz de fikrinizi belirtin