Zaanse Schaan Hollanda’da yel değirmenleriyle ünlü bir bölge. İsmini yanındaki Zaan Nehri‘nden alıyor. Zaanse Schaan‘da eskiden 600’e yakın yel değirmeni varmış, bugünse 10 tane kadar yel değirmeni var. Yel değirmenleri su seviyesinin altında kalan bölgelerdeki suyu tahliye etmek, yağ üretimi, boya üretimi yapmak, pervanesi çıkarılanlar da depo olarak kullanılıyor.
Romantik Ren & Mosel Nehir Turu‘nun 7. gününde gece nehir gemimiz yine sınırları aşmış, biz yine bunu fark etmeden rüyalara dalmıştık. Almanya’dan geçerek geldiğimiz Hollanda, bizi bugün Hoorn, Volendam, Zaanse Schaan ve Amsterdam ile selamlayacaktı.
Gemimiz ilk olarak Hoorn limanına yanaştı. Amsterdam’ın kuzeyindeki IJsselmeer Gölü kıyısında kurulan Hoorn, küçük bir Hollanda kasabası. Bizse burada kısa bir yürüyüş yaparak Volendam‘a yollandık.
Amsterdam’a 25 dakika uzaklıktaki Volendam bir balıkçı kasabası. Burası her göreni kendine hayran bırakan evleri ve doğası olan bir yer. Biz de buranın marinasında keyifli bir yürüyüş yaptık ve karışık balık ürünleri yemeyi ihmal etmedik.
Zaanse Schaan hakkında bilgiler
Ardından Zaanse Schans‘a geçerek Hollanda’nın meşhur yel değirmenlerini yakından gördük.
Ben öncelikle klompen takunyaların yapımına tanıklık ettim ve bunları ayağıma denedim 🙂 .
Zaanse Schans‘a ilk kez geliyordum, ama burayı yıllardır seviyormuşum gibi hissettiğimi söyleyebilirim. 17. yüzyıldan kalma evler, bazıları halen çalışan yel değirmenleri derken Zaanse Schans adeta bir açık hava müzesi gibiydi.
Kanal kenarına konumlanmış süslü evleri, henüz tazecik açan manolyaları ve yemyeşil doğası ile Zaanse Schans‘ın büyüleyici havasına kapılmamak mümkün değildi.
Burada evlerin bir kısmı koruma altına alınmış ve market, müze olarak kullanılıyor. Ben derim ki buraya çok vakit ayırın ve tablo gibi mekânların içinde kendinizden geçerek saatlerce dolaşın.
Buradan sonra son olarak özgürlükler şehri olarak anılan Hollanda’nın başkenti Amsterdam‘a gittik. Burada üzeri cam kaplı teknelerle şehrin simgesi haline gelmiş olan kanallar arasında keyifli bir gezi yaptık ve şehrin Red Light adı ile bilinen meşhur sokağını gezdik.
Gecenin ilerleyen saatlerinde gemimize geldik ve orada konakladık, ama artık seyir bitmiş, gezimizin de son gününe gelmiştik. Gruptan bazı katılımcılar Amsterdam‘dan memlekete döndü. Bense yarın Belçika’ya geçecek ve Brüksel‘den İstanbul‘a uçacaktım…