Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı olan Side Antik Kenti, antik çağlarda Pamfilya bölgesinin en önemli liman kentiymiş. Lidyalılar’dan Persler’e, Büyük İskender’den Bergama Krallığı’na ve Romalılar’a kadar pek çok uygarlığın gelip geçtiği Side Antik Kenti; Yunan, Lidya, Pers, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma, Bizans dönemlerinin yapı özelliklerini bugüne kadar taşımış. Hesychius sözlüğünde buradan “Narlar Kenti” olarak bahsediliyor. Side Antik Kenti; tarihi tiyatrosu, hemen kumsalın yanında uzanan tarihi kalıntıları, Apollon Tapınağı, büyük ihtişamlı kent kapısı, hamamları, agorası, eski evleri ve müzesi ile size tarihi en ince ayrıntılarına kadar hissettiren ve yaşatan bir antik kent.
Pamfilya, Anadolu’nun en önemli antik bölgelerinden biri. Anadolu’nun güneyinde Aksu Çayı’nın (antik çağlardaki adıyla Kestros) doğusundan başlıyor, Antalya ilinin doğusunu kapsayan Likya ve Kilikya bölgeleri arasında kalıyor. Yani burası günümüz Antalya ilinin orta kesimlerini içeriyor. İçinde Aspendos, Perge, Side gibi antik şehirler var. Antik dönemde bu bölgeye “Tüm kavimlerin ülkesi” anlamına gelen Pamfilya deniyormuş çünkü pek çok ırk burada bir arada yaşamış.
Side’nin M.Ö 7. yüzyıldan önce kurulduğu söyleniyor. Yunanlar M.Ö 7. yüzyıldaki göçler sırasında Side’ye gelmiş. Kent M.Ö 6. yüzyılda Lidyalılar’ın, M.Ö 547-546’da Persler’in, Büyük İskender’in bölgeyi istemesi ile Makedonya Krallığı’nın hâkimiyetine geçmiş. Sonradan Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlı İmparatorluğu burada egemen olmuş.
Mısır Kraliçesi Kleopatra ile büyük aşkı Roma İmparatoru Marcus Antonius’un burada birlikte denize girdiklerine ve gün batımını izlediklerine inanılıyor. Sonraki yıllarda köle ticareti ile ünlenen kent, 10. yüzyıldan itibaren savaşlar ve doğal afetler nedeniyle önemini kaybetmiş.
Side Antik Kenti nerede? Side Antik Kenti’ne nasıl gidilir?
İçindekiler
- 1 Side Antik Kenti nerede? Side Antik Kenti’ne nasıl gidilir?
- 2 Side Antik Kenti’nde gezilecek yerler listesi
- 2.1 Şehir Kapısı
- 2.2 Vespasianus Anıtı
- 2.3 Nymphaeum (Anıtsal Çeşme-9 Çeşme)
- 2.4 Sütunlu Cadde
- 2.5 Ticaret Agorası – Thyke Tapınağı – Latrina
- 2.6 Tiyatro
- 2.7 Side Müzesi
- 2.8 Üç Havuzlu Çeşme
- 2.9 Dionysos Tapınağı
- 2.10 Liman Hamamı
- 2.11 Apollon Tapınağı & Athena Tapınağı
- 2.12 Güney Bazilikası
- 2.13 Demeter Tapınağı
- 2.14 Devlet Agorası
- 2.15 Bizans Hastanesi
Side Antik Kenti, Antalya’nın 75 km doğusundaki Manavgat ilçesinin Side Mahallesi’nde bulunuyor. Eğer toplu taşıma ile gelecekseniz Antalya Otogarı’ndan veya Manavgat ilçesinden minibüslerle ulaşabilirsiniz.
Side Antik Kenti’nde gezilecek yerler listesi
Antik kent oldukça büyük bir alana yayılıyor. Eğer özel aracınızla geldiyseniz, antik kente araç girişi yasak. Aracınızı otoparka bıraktıktan sonra yürümeniz ya da belediye tramvayına binmeniz gerekiyor. Ben her yeri görmek istediğim için yürümeyi tercih ettim. Zaten uzun bir yol değil, sadece hava aşırı sıcaksa biraz yorucu olabiliyor.
Bu yolda yürüyerek şehre giriş kapısını, anıtsal çeşmeyi, sütunlu caddeyi, müzeyi, tiyatroyu görüyorsunuz. Sonra belediye tramvayının da geldiği, Osmanlı sivil mimarisinin güzel örneklerininin bulunduğu çarşıya ulaşıyorsunuz. Çarşıda esnafın çoğunluğu binasının önüne kendi imkânlarıyla cam taban yaptırmış. Bölge 1. derece sit alanı olduğu için inşaat yasağı var ama bu şekilde bir yapılaşmaya izin verilmiş. Böylelikle tarihi buluntuların korunması hedefleniyor.
Buradan da yürüyerek liman bölgesindeki kalıntıları görebiliyorsunuz.
Side’de bir de su altı müzesi olduğunu biliyor musunuz? Side Su Altı Müzesi’nde 2015 yılında 117 farklı heykel dalgıçlar tarafından denizin 1,5 mil açığında su altındaki yerlerine yerleştirildi. Heykeller 7, 11, 18, 24 metre derinliklerde bulunuyor. Side Su Altı Müzesi, Türkiye’nin en iyi dalış bölgeleri arasında yer alıyor.
Şehir Kapısı
Kente kuzeyden giriş sağlayan ana kapı Helenistik dönemde yapılmış.
Vespasianus Anıtı
M.S 69 -79 yılları arasında tahta çıkan Roma İmparatoru Titus Flavius Vespasianus adına yaptırılan bu anıt, kente giriş kemerinin hemen solunda yer alıyor.
Nymphaeum (Anıtsal Çeşme-9 Çeşme)
Şehir surlarının dışında yer alan ve M.S 2. yüzyıla tarihlenen anıtsal çeşme, şehir kapısının tam karşısında yer alıyor. 3 katlı bir cephesi var. Çeşme o kadar görkemli ki bana herkesin görmek için akın akın gittiği Roma’daki ünlü Aşk Çeşmesi’ni hatırlattı. Öylesine ihtişamlıydı.
Sütunlu Cadde
Side Antik Kenti’nde 2 ana arter yani 2 ana cadde var. Kuzey kapısından girdiğinizde güneye doğru giden ana cadde sizi limana kadar götürüyor. Sütunlu cadde boyunca dükkânlar, evler (Konsollu Ev ve Peristili Ev) kalıntılarını da ziyaret edebiliyorsunuz.
Ticaret Agorası – Thyke Tapınağı – Latrina
Tiyatronun kuzeyinde yer alan agora; ticaretin yapıldığı, kentin siyasi, dini, kültürel, ekonomik faaliyetlerinin gerçekleştiği bir yermiş. Batısında yer alan giriş kapısı ile Sütunlu Cadde’ye, doğusundaki bir sütunlu cadde ile devlet agorasına ulaşıyor. Kare planlı bir yapıya sahip olan ticaret agorası, kentin merkezi konumunda.
Agoranın ortasındaki Thyke Tapınağı (Fortuna Tapınağı), şans ve kader tanrıçası Thyke’a (Roma’daki karşılığı Fortuna) adanmış. Agoranın güney batı köşesinde Latrina (Tuvalet) görülüyor. Latrina, tiyatroya ve agoraya gelenlere hizmet vermiş.
Tiyatro
Side Tiyatrosu M.S 2. yüzyılda 9.000 kişi kapasiteli olarak inşa edilmiş. Plan açısından Helenistik, inşa tekniği açısından Roma mimarisi özellikleri taşıyor. Tiyatronun sahne binası (Scaenae Frons) 3 kattan oluşuyor. Tiyatronun 1. katında görülen Şarap Tanrısı Dionysos’un hayatının işlendiği friz, ince işçiliği ve detaylarıyla hayranlık uyandırıyor.
Burası M.S 3. yüzyılda yapılan eklemelerle arenaya dönüştürülüp gladyatör dövüşleri yapılmış. Bizans döneminde ise açık hava kilisesi olarak hizmet vermiş. Günümüzde de konserlere ev sahipliği yapıyor.
Side Müzesi
2. yüzyılda yapılan Roma hamamına 5-6. yüzyıllarda eklenti ve değişiklikler yapılmış. Antik hamam 1959-1961 yıllarında restore edilerek Side Müzesi’ne dönüştürülmüş. Beş salon ve bir avludan oluşuyor. Bu müzeyi muhakkak görmenizi tavsiye ederim. Küçük olmasına rağmen ben çok etkileyici buldum.
Müzenin bahçe alanı bir zamanlar gymnasium’un bir parçasıymış. Burada Selçuklu Dönemi’nden kalma mezar kitabeleri, yazıtlar, Roma Dönemi’nden kalma frizler, lahitler, sütun kaideleri ve sütunlar, mozaik parçaları, büstler ve heykeller yer alıyor.
Müzenin üstü kapalı salonlarında cam eserler, sikkeler, takılar, heykeller, lahitler sergileniyor.
Üç Havuzlu Çeşme
M.S 2. yüzyıla tarihlenen Üç Havuzlu Çeşme, yüksek bir platform üzerine oturtulmuş, 3 aedicula (Roma mimarisinde genelde içine heykel koymak için yapılan nişlere deniyor) ve 3 havuzdan oluşuyor.
Dionysos Tapınağı
Tiyatronun kuzey batı köşesinde yer alan Dionysos Tapınağı, M.S 1. yüzyıla tarihleniyor. Günümüze çok az kalıntısı ulaşmış.
Liman Hamamı
Side Antik Kenti’ndeki 4 hamamdan biri olan Liman Hamamı, M.S 2. yüzyıla tarihleniyor. Yaklaşık 10 odası bulunan hamamda apoditerium (soyunma odası), frigidarium (soğukluk), tepidarium (ılıklık), caldarium (sıcaklık) bölümleri var.
Apollon Tapınağı & Athena Tapınağı
Güneş ve ışık tanrısı Apollon ile Side’nin baş tanrıçası kabul edilen Athena, Side kenti için büyük önem taşıyormuş. Tanrıça Athena adına Epibaterios Bayramı düzenlenirmiş. Side’de basılan sikkeler üzerinde kentin sembolü olan nar ile Athena ve Apollon’un kabartmaları yer alırmış. Athena Tapınağı’ndan günümüze çok az kalıntı ulaşmış ama Apollon Tapınağı’nın görkemli sütunları ziyaretçilerini selamlamaya devam ediyor.
Tapınakların bulunduğu kutsal alan özellikle gün batımı saatlerinde yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Hatta şimdiye kadar hiçbir antik kentte görmediğim turist kalabalığını burada gördüğümü söyleyebilirim.
Güney Bazilikası
Güney Bazilikası, Apollon ve Athena tapınaklarının bulunduğu kutsal alana M.S 5. yüzyılda 3 nefli ve geniş atriumlu olarak yapılmış. 7. yüzyılda tahrip olunca yerine yeni bir kilise yapılmış.
Demeter Tapınağı
M.S 2. yüzyıla tarihlenen tapınak yüksek bir podyum üzerinde tasarlanmış. Bu tapınak, tarımın ve bereketin tanrıçası kabul edilen Demeter’e adanmış.
Devlet Agorası
M.S 2. yüzyılda inşa edilen Devlet Agorası, kentin yönetim merkeziymiş. Dörtgen planlı agoranın merkezi salonu imparator heykelleri ile süslüymüş.
Bizans Hastanesi
M.S 6. yüzyıla tarihlenen yapının kullanım amacı tam olarak bilinmiyor ama Selçuklu dönemi şifahane yapılarına benzer plan özelliğine sahip olduğundan dolayı hastane amaçlı kullanıldığı düşünülüyor.
Side Antik Kenti, Pamfilya’nın ışığını hissedeceğiniz, gezerken büyüleneceğiniz eşsiz bir antik kent.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Bu güzel yerleri beraber gezmiştik. Ben yürüyemediğim için hepsini görmemiştim. Severek okudum. Gerçekten çok muhteşem yerler. Ellerine sağlık canım.
Ne güzel gezdik değil mi anneciğim? Bütük antik kentleri birlikte keşfedelim ❤️
Merhaba, Blogunuz gerçekten harika. İçeriklerin insanlık adına faydalı olması takdire şayan. Web siteleri arasında farklı kategoriler nezdinde düzenlenen web ödülleri etkinliğine siz de katılabilirsiniz. Bu sayede toplist üzerinde web sitenizle ilgili organik tanıtımlar yoluyla web sayfanıza ziyaretçi sağlarsınız ayrıca promosyon değerlendirmeleriyle ve çeşitli sosyal etkinliklerle marka değerinizi oluşturarak blogların etkinliğini kazandığı mecralarda yerinizi sağlamlaştırırsınız. Bu mesaj spam değildir; biz birlikte aileyiz ve sizi de bu eğlenceli blog etkinliğinde görmek gurur verici olur. Şimdi siz de blogunuzla başvurmak isterseniz detayları inceleyebileceğiniz linke göz atabilirsiniz ve websitenizi dizine ekleyebilirsiniz.
Çok sağolun. Başvuru linkini inceleyeceğim.
Saygılarımla
Oraları görünce keşke bir anda o döneme çok gidesim oldu. görmek yaşamak istedim o insanları. ticareti mahsulleri insanların davranışlarını hep merak ederim.
Evet, o dönemler insanda merak uyandırıyor.
Tamda bu hissi akşam gezerken hissettim.bu sideye 5. kez gelişim bu sefer bu tarihi doku daha fazla gün yüzüne çıkmış .erak uyandıran şaheserleri görüp araştırma içerisine girdim.yaziniz benide aydinlatti
Side ülkemizin en güzel yerlerinden biri. Yazımdan faydalanmanıza da çok sevindim.