İki dağın arasında, Yeşilırmak’ın iki kıyısında bir şehir Amasya. Burası gece ışıldayan, gündüz insanda hayret ve hayranlık uyandıran, dağlara oyulmuş kral mezarlarıyla dünün bugüne karıştığı bir kent. Amasya’daki Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde bulunuyor. Amasya dünyanın ilk coğrafyacısı olarak kabul edilen Strabon’un doğum yeri olması nedeniyle de ayrı bir öneme sahip.
Gezgin tarihimin belki de en yoğun günlerini yaşadığım şu günlerde aralıksız devam eden seyahatlerimin arasına bir de Karadeniz turu eklendi. Hem Orta ve Doğu Karadeniz’in güzelliklerini görmek istediğimden hem de beni gezisine davet eden Ayhan Kalafat Hoca’nın bilgilendirici ve eğlendirici gezilerine katılmaktan keyif aldığımdan, kendimi birden bire bu harika gezinin içinde buluverdim. Gezinin en güzel yanı da Amasya’nın programda olmasıydı.
Gezinin rotası oldukça uzun. Amasya’dan başlayıp yaylalarda devam edecek, son olarak da Safranbolu‘nun gizemini yaşayacağımız bir programı var. Her organize tur gibi bu gezi de gezdiğimiz yerlere doyamayacağımız ama her şehrin tadını alacağımız bir gezi olacak.
Hava durumuysa bize çok destek olacakmış gibi görünmüyor. Bereketimizi getirdiğimiz kuzey illeri, bizi bardaktan boşanırcasına yağan yağmurla selamladı.
Amasya hakkında bilgiler
İçindekiler
- 1 Amasya hakkında bilgiler
- 2 Amasya’da gezilecek yerler listesi
- 2.1 Ferhat ile Şirin Mezarı
- 2.2 Şehzadeler gezi yolu
- 2.3 Amasya Arkeoloji Müzesi
- 2.4 Amasya (Harşena) Kalesi
- 2.5 Kral Kaya Mezarları
- 2.6 Aynalı Mağara
- 2.7 Şehzadeler Müzesi
- 2.8 Bedesten Kapalı Çarşı
- 2.9 Saat Kulesi
- 2.10 Darüşşifa (Bimarhane)
- 2.11 Sultan II. Bayezid Külliyesi
- 2.12 Burmalı Minare Camii ve Cumudar Türbesi
- 2.13 Kapı Ağası Medresesi (Büyük Ağa Medresesi)
- 2.14 Merzifon Kara Mustafa Paşa Camii
- 2.15 Yedikır Baraj Gölü (Yedikuğular Kuş Cenneti)
- 2.16 Borabay Gölü
Amasya, Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biri. Hitit, Frig, Kimmer, İskit, Lidya, Pers, Hellenistik-Pontus, Roma ve Bizans egemenliğinde kalmış. Türk hâkimiyetiyse Danişmendliler’le başlamış, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı’yla devam etmiş. Amasya, Osmanlı döneminde şehzadelerin eğitim gördüğü ve valilik yaptığı merkez şehirlerden biri olmuş. Amasya’da şehzadelik yapan padişahlar arasında I. Mehmet, II. Murat, Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim var.
Şehzadeler şehri, günümüzde de aynen bir şehzade kadar zarif. Köprülerin altından akan Yeşilırmak, tarihi yapıların suya vuran yansımalarında oldukça nazlı ve asil gözüküyor.
Amasya’da gezilecek yerler listesi
Kentin çok bilinmeyen bir yönü var: Burası bir şifalı sular cenneti. Sinir sistemi hastalıklarından eklem hastalıklarına kadar birçok hastalığın tedavisinde kullanılan sıcak su kaplıcaları; Terziköy, Gözlek, Ilısu ve Hamamözü bölgelerinde bulunuyor.
Kaplıcalar haricinde Amasya gezilecek yerler listesi için buyrun:
Ferhat ile Şirin Mezarı
Şehre Ferhat ile Şirin’in aşk hikâyesini dinleyerek girdik:
Ünlü bir nakkaş olan Ferhat, Sultan Mehmene Banu’nun kız kardeşi Şirin için yaptırdığı köşkün süslemelerini yaparken Şirin’i görmüş ve birbirlerine sevdalanmışlar. Ferhat Sultan’a haber salarak Şirin’i istetmiş. Sultan kız kardeşini vermek istememiş. Ferhat’ı oyalamak için Elma Dağı’nı delip su getirmesini şart koşmuş.
Ferhat, Elma Dağı’nı delmek üzereyken, Mehmene Banu, Ferhat’ın yanına yaşlı dadısını göndererek Şirin’in öldüğü haberini ulaştırmış. Ferhat bu acı haber üzerine elinde tuttuğu külüngü havaya atmış. Düşen külünk Ferhat’ın başına isabet etmiş ve Ferhat ölmüş. Ferhat’ın acı haberini alan Şirin, korku ve heyecanla olayın geçtiği kayalığa gelmiş. Ferhat’ın öldüğünü görünce bu acıya dayanamamış ve kayalıklardan yuvarlanarak orada can vermiş. Her 2 sevgiliyi can verdikleri kayalıklarda yan yana gömmüşler. Bir söylentiye göre, her bahar bu 2 mezar üzerinde biri kırmızı, biri beyaz 2 gül bitermiş. Bu 2 gül tam birbirine kavuşmak üzere iken mezarların ortasında bir karaçalı çıkar, 2 gülün kavuşmalarını engellermiş.
Bu acı aşk hikâyesini yerinde görmek elbetti ki bizi derinden etkiledi. Ancak gece boyunca acıkmış olan karınlarımızı doyurma vakti gelmişti. Biz de The Apple Palace’a kahvaltı etmeye gittik.
Şehzadeler gezi yolu
Yeşilırmak kıyısında şehzadelere layık saltanat yolunu yürümek, burada ilk yapılması gerekenler arasında. Şehirde eğitim alan şehzadelerin büstlerini görmek, hem de selfie yapan şehzadelerin yanında kendi özçekimini yapmak da mümkün.
Amasya Arkeoloji Müzesi
Amasya Arkeoloji Müzesi’nde Hitit dönemine ait Fırtına Tanrısı Teşup’un heykelciği en etkileyici eserler arasında yer alıyor. 21.5 cm boyunda, 1.5 kg ağırlığındaki heykel, dünya arkeolojisinde Hitit dönemine ait ilk ve tek tanrı heykelciği olma özelliğini taşıyor.
Müzede benim en çok ilgimi çeken bölümse mumyalar salonu oldu. Resmi adı İlhanlılar olan, Selçuklular’ı 13. yüzyılda işgal edip boyunduruk altına alan Moğollar zamanına ait 800 yaşındaki 8 adet mumya, camekânların ardından ziyaretçilerini selamlıyor. Yaşlarını hiç göstermeyen bu mumyalara bakarken dona kalmamak ve heyecana kapılmamak mümkün değil.
Amasya (Harşena) Kalesi
Harşena Dağı üzerindeki kale; Pers, Roma, Pontus ve Bizans döneminde saldırıya uğramış. Her seferinde yıkılıp yeniden inşa edilmiş. Kale; İçeri Şehir (Hatuniye Mahallesi), Kızlar Sarayı ve Yukarı Kale (Harşena) olmak üzere 3 bölümden oluşuyor.
Kral Kaya Mezarları
Hellenistik Dönem’de Harşena Dağı’na oyulan ve krallar adına yapılmış olan anıt mezarlar, şehrin havasını oldukça özel hâle getiriyor.
Aynalı Mağara
Aynalı Mağara, kaya mezarlarının en iyi işlenmiş olanı. M.Ö 2. yüzyılda Amasya’da yaşayan Mitra Rahibi TES’in anıtsal mezarı olarak yapılmış.
Şehzadeler Müzesi
Şehzadeler Müzesi, Osmanlı şehzadelerinin balmumu heykellerinin yer aldığı bir müze.
Bedesten Kapalı Çarşı
Bedesten Kapalı Çarşı, 1483’te Sultan II. Bayezid’in Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmış. 1971’de kapsamlı bir restorasyondan geçirilen bedestenin yaşlı duvarları, yeni kubbelerine kavuşarak hayat bulmuş.
Saat Kulesi
Saat Kulesi, 1865’te Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa tarafından yaptırılmış. 1938 depreminde hasar görmüş, 1940’ta yıktırılmış. 2002’de de orijinal yapıya sadık kalarak yeniden inşa edilmiş.
Darüşşifa (Bimarhane)
Darüşşifa (Bimarhane), İlhanlılar’a ait tek eser. Burası hastaların tedavi edildiği önemli yerlerden birisi.
Sultan II. Bayezid Külliyesi
Sultan II. Bayezid Külliyesi; cami, türbe ve şadırvandan oluşuyor.
Burmalı Minare Camii ve Cumudar Türbesi
Burmalı Minare Camii’nin 1242 yılında Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in vezirlerinden Necmeddin Ferruh Bey ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından yaptırıldığı sanılıyor.
Kapı Ağası Medresesi (Büyük Ağa Medresesi)
Kapı Ağası Medresesi (Büyük Ağa Medresesi), Sultan II. Bayezid’in Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında yaptırılmış. Planı klasik Osmanlı medrese formundan farklılık gösteren Kapı Ağası Medresesi’nde, Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plan şeması ilk kez uygulanmış.
Medrese, Amasya’da yüksek derecede eğitim öğretimin yapıldığı yer olmuş. En bilineni Taşköprülüzade Mustafa Müslihiddin Efendi olmak üzere birçok ilim adamı burada müderrislik yapmış. Depremler nedeniyle kullanılamaz duruma gelen medrese, 1978 yılında restore edilerek bugünkü hâline kavuşmuş.
Merzifon Kara Mustafa Paşa Camii
Merzifon ilçe merkezindeki Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii (Paşa Camii), 1666 yılında Osmanlı Sadrazamı Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış. Avlusundaki şadırvanı, özellikle tavanındaki kalem işi süslemeler ile dikkat çekiyor.
Yedikır Baraj Gölü (Yedikuğular Kuş Cenneti)
Yedikır Baraj Gölü (Yedikuğular Kuş Cenneti), Suluova ilçesinde bulunuyor. 900 hektarlık Yedikır Barajı Yaban Hayatı Koruma Sahası’nın 600 hektarı göl, geri kalan kısmı ise sosyal tesisler ve piknik alanlarını barındıran sazlık ve ağaçlandırma alanından oluşuyor.
Borabay Gölü
Taşova ilçesindeki Borabay Gölü, tam bir doğa harikası. Gölün etrafı kayın, sarıçam, sedir, kestane ağaçlarıyla çevrili. Ormanlık alan içinde konaklamak için bungalov tipi evler, kafeterya, kamp ve piknik alanları, doğa yürüyüş yolları bulunuyor.
Amasya’da üretilen elma, soğan ve mısırın verimliliği de renkleri de göz kamaştırıyor. Tarımın yanında el sanatları da burada çok ileri. Örneğin semaver, ustasının elinde sadece bir metal değil, bir kültür olarak şekil buluyor.
Amasya gezimiz sırasında insanlar çoluk çocuk eğleniyordu. Bize de yöre halkının içine karışmak ve onlara eşlik etmek düştü. Sonrasında ilk günümüzü noktaladık ve sıradaki durağımıza doğru yola çıktık.
Siz de fikrinizi belirtin