Eğer bir Bhutan turu yapmak istiyorsanız, geleceğiniz ilk şehir Paro olacak. Çünkü ülkede başka bir şehirde uluslararası bir havalimanı yok. Burası ayrıca 22 metre yüksekliğiyle ülkenin en yüksek binası olan Ta Dzhong’a, Kaplan Yuvası olarak da bilinen ülkenin en ünlü manastır kompleksi Taktshang Goemba’ya ev sahipliği yapıyor.
Bhutan’a Türkiye’den direkt uçuş yok. Doğal koşulları nedeniyle ülkenin tek bir uluslararası havalimanı var, o da Paro’da. Bu havalimanı da dünyanın dünyanın inişi en zor havaalanlarından biri olarak kabul ediliyor! Paro Uluslararası Havalimanı’na bayrak taşıyıcı Drukair-Royal Bhutan Airlines ve özel şirket Bhutan Airlines seferleriyle gelinebiliyor. Seferler 10 uluslararası destinasyonu (Bangkok, Kolkata, Bodh Gaya, Bagdogra, Dhaka, Guwahati, Singapore, Gelephu, Kathmandu, Delhi), Paro’ya bağlıyor. Bu uçuşların gidiş-dönüş ücreti yaklaşık 400-500 USD. Hindistan veya Nepal’den Bhutan’a uçuyorsanız dünyanın en büyük 5 zirvesinden 4 tanesini görebiliyorsunuz (Everest de bunlardan biri). Bunları daha rahat görmek için Bhutan’a giderken uçakta sol tarafta pencere kenarına, Bhutan’dan dönerken uçakta sağ tarafta pencere kenarına oturmanızı öneririm. Uçaktan iner inmez de Bhutan’ın serin ve tertemiz dağ havası hemen yüzünüze çarpıyor.
Paro’da gezilecek yerler listesi
İçindekiler
Golden Paddyfield şehir merkezinde bir otel. Konaklamak veya yemek yemek için değerlendirebilirsiniz.
Metta Resort and Spa güzel bir otel. Ben burada konakladım.
Şimdi gelin, Paro’yu gezelim.
Tachog Lhakhang
Tibetli keşiş Thang Tong Gyalpo, 15. yüzyılda burada meditasyon yaparken Avalokiteshvara (kendi kendine doğan ebedi Buda Amitabha’nın dünyevi tezahürü) görmüş. Bunun üzerine buraya hem bir tapınak hem de demir bir asma köprü inşa etmeye karar vermiş. Tachog Lhakhang günümüzde Thang Tong Gyalpo’nun torunları tarafından yönetilen özel bir manastır. “Mükemmel Atın Tapınağı” deniyor.
Ta Dzong
Ta Dzong, 22 metre yüksekliğiyle ülkenin en yüksek binası. Başlangıçta Gözetleme Kulesi olmuş. Günümüzde de Ulusal Müze’ye ev sahipliği yapıyor. Ta Dzong’da antika Thangkha tabloları, tekstil ürünleri, silahlar, zırhlar, ev eşyaları, çeşitli doğal ve tarihi eserler sergileniyor. Bence burası Bhutan’ın en güzel müzesi. Kaçırmamalısınız.
Rinpung Dzong (Paro Dzong)
Rinchen Pung Dzong (kısa adıyla Rinpung Dzong veya Paro Dzong), 1644’te Zhabdrung Ngawang Namgyal emriyle Guru Rinpoche tarafından inşa edilen bir manastırın temeli üzerine inşa edilmiş. İsmi “Mücevher Yığını Üzerindeki Kale” anlamına geliyor. Burası Paro Vadisi’ni Tibet istilalarına karşı korumak için birçok kez kullanılmış. İç avlusunda Budist öğretisini gösteren duvar resimleri dikkat çekiyor.
Bernardo Bertolucci’nin 1993 yılı yapımı Küçük Buda (Little Buddha) filminin pek çok sahnesi burada çekildi. Rinpung Dzong (Paro Dzong), Bhutan Dzongları kategorisi içinde (Punakha Dzong, Wangdue Phodrang Dzong, Paro Dzong, Trongsa Dzong, Dagana Dzong), UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde yer alıyor.
Tshechu Festivali (Maske Dansı Festivali), ülkedeki en önemli dini festival. Bhutan’a Tantrik Budizm’i getiren Guru Rinpoche ay takviminin 10. gününde doğmuş. Bu festival de Guru Rinpoche’nin onuruna, her ay farklı bir bölgede, ay takviminin 10. gününde kutlanıyor. Dzonglarda gerçekleşen bu festivalde Cham dansları yapılıyor. Keşişler bu danslarda iblis veya hayvan başı maskeleri takarak şeytan çıkarma, ölüm, yeniden doğuş tasvirlerini gerçekleştiriyor. Festival Paro’da Rinpung Dzong’un avlusunda düzenleniyor. Festival tarihine göre gezi zamanınızı ayarlamanız oldukça iyi bir tercih olacaktır.
Taktshang Goemba (Tiger’s Nest – Kaplan Yuvası)
Bir uçurumun kenarında yer alan Taktshang Goemba (Tiger’s Nest – Kaplan Yuvası), Bhutan’ın en ünlü manastır kompleksi. Bhutan’da 8. yüzyılda Budizm’i parlatan Guru Rinpoche’nin bir kaplanın sırtında gelerek mağarada meditasyon yaptığına inanıldığından buraya “Kaplan Yuvası” deniliyor.
Manastır kompleksinde dağınık şekilde 8 tapınak var. Komplekse adını veren Kaplan Yuvası’nın içinde de ayrıca 8 türbe var.
Kaplan Yuvası’na gitmek istiyorsanız gidiş-dönüş yaklaşık 7 saatlik bir yürüyüş yapmanız gerekiyor. Önce 2.500 metrelerde bulunan otopark alanına gidiyorsunuz. Buradan sonra mis kokulu yemyeşil bir ormanın içinde kuş cıvıltıları eşliğinde yürüyüşünüz başlıyor. 2.900 metrelerdeki Taksang Cafeteria’ya doğru dik bir yürüyüş yolundan gidiyorsunuz. Sonra gözlem noktasına geliyor, buradan da 3.100 metrelerdeki Kaplan Yuvası’na doğru dar basamakları iniyor, sonra tekrar tırmanışa geçiyor ve tapınağa ulaşıyorsunuz.
Bu yürüyüşün hayatımda yaptığım en zorlu yürüyüşlerden biri olduğunu söyleyebilirim. Özellikle tırmanışta 2 dakikada bir mola vermek zorunda kaldım. Hatta yer yer bayılacağımı bile sandım. Artık bu yürüyüşe bir daha cesaret edemeyeceğimi biliyorum. Ancak bir kez bile olsa yaptığım için çok mutluyum!
19 Nisan 1998’de çıkan bir yangında binanın ana yapısı ciddi hasar gördü ama manastır tadilattan geçirilerek orijinal ihtişamına kavuşturuldu.
Drukgyel Dzong
Tibet istilasından sonra kazanılan zaferi anmak için 1649’da Zhabdrung Ngawang Namgyal’ın emriyle Tenzin Drukdra tarafından inşa edilmiş. “Bhutan Zaferi” anlamına geliyor. Burası savunma amaçlı inşa edildiğinden idari veya dini bir amaçla kullanılmamış. 1951 yılındaki yangında tahrip olmuş ve günümüzde harabe bir görünümü var. UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesinde yer alıyor.
Kyichu Lhakhang (Lho Kyerchu)
Budizm, Bhutan’a ilk olarak 7. yüzyılda Tibet Kralı Songtsen Gampo tarafından tanıtılmış. Songtsen Gampo, Himalayalar’da gezerken bölgeyi bir şeytan vücudu olarak görmüş. Bu şeytanı bertaraf etmek için gördüğü vücudun üzerine 108 tapınak inşa etmiş. Lho Kyerchu de şeytan vücudunun sol ayağında yer alıyor. Bhutan’ın en eski tapınağı olma özelliğini taşıyor.
Paro küçük olmasına rağmen Bhutan turu rotalarında başrol oynayan bir şehir.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Siz de fikrinizi belirtin