“Işığın Şehri” olarak da bilinen, Hindular’ın Benares veya Banares dediği Varanasi; yaklaşık 3.000 yıllık tarihiyle dünyanın en eski şehirlerinden biri. Burası Yıkım Tanrısı Shiva’nın şehri. Tanrı Shiva’nın bir ışık sütunu şeklinde gökyüzüne yükselttiği 12 şehirden biri olduğuna inanılıyor. Hindistan’da “ölüm başkenti” olarak adlandırabileceğimiz Varanasi, yaşamla ölümün iç içe geçtiği, gözünüzü ölüme değdirecek, burnunuza ölüm kokusunu yerleştirecek bir yer. Burası insanın gözüyle görebileceği en sarsıcı, en acayip, en travmatik, en hafızaya kazınan yer. Varanasi, müzik dalında UNESCO yaratıcı şehirler ağına dâhil.

Varanasi

Varanasi Tarihi

Varanasi M.Ö 1400 – M.Ö 1000 yıllarında kurulmuş. İlk olarak Kuzey Hindistan’daki bir Aryan kabilesi olan Kashiler buraya yerleşmiş, daha sonra Hinduizm inancı olan Kosala Krallığı burayı ele geçirmiş.

Varanasi

Varanasi sokaklarında inek görmek çok sıradan

8. yüzyılda yaşayan filozof Şankaraçarya sayesinde Hinduizm reform dönemi geçirmiş, Shiva’ya ibadetin esasları oluşmuş. Böylece Varanasi de önem kazanmış.

Varanasi, Hindistan‘daki Sadhular’ın manevi evi. Sadu veya Sadhu, Hinduizm ve Caynacılık’ta çileci bir yaşam sürüp kendini dünya nimetlerinden uzaklaştıran kişilere deniyor. Sadhular, Tanrıların temsilcileri olarak saygı görüyorlar, bazen bizzat Tanrılar olarak tapınılıyorlar, lanetlerinden korkulan insanlar olarak kabul ediliyorlar.

Hindular için ölüp tekrar dünyaya gelmek yani reenkarnasyon büyük bir ızdırap. Varanasi’de ölenler reenkarnasyondan kurtulup nirvanaya yani moksha’ya ereceğine inanıyor. Şehirde bu nedenle bir çok moksha misafirhanesi var. Ancak herkes moksha misafirhanesinin maliyetini karşılayamadığından sokaklarda günlerce bir battaniyenin altında ölüm gününü bekleyen insanları görüyorsunuz. Bu manzara karşısında kalbinizde bir acı hissediyorsunuz, psikolojiniz alt üst oluyor…

Hindular Varanasi’de ölmenin büyük bir itibar olduğuna inanıyorlar. Yeterli maddi imkânları bulunmayan ve buraya ölmeye gelemeyenlerin de cesetleri aileleri tarafından yakılmak üzere buraya getiriliyor. Her gün yüzlerce ceset Ganj Nehri’nin kenarında yakılıyor, bu cesetlerin kokusu tüm şehri kaplıyor.

Varanasi

Shri Guru Ravidass Kapısı

Ölüm Hindistan’da yeniden başlangıcı simgeliyor. Ruhun tekamüle erdiğine inanılıyor, beden yakılıyor. Yeterli maddi imkânlara sahip olan bir çok Hindu, öleceğini hissettiğinde Ganj Nehri’nin kıyısındaki kutsal şehir Varanasi’ye gelerek ölümü bekliyor. Evet, yanlış okumadınız! Burada ölümü bekliyorlar. Orada ölmek, yakılmak ve küllerinin Ganj’a savrulması onlar için çok kutsal ve büyük bir itibar. Sabah gün doğumunda başlayan hazırlıklar ve yakma işlemleri, akşam gün batımında sona eriyor. Bu ritüele kremasyon ritüeli deniyor. Bu saatten sonra da gün içinde ölenlerin ruhlarının kabulü için yapılan, günü şükranla bitirip teşekkür ettikleri Ganga Aarti Töreni başlıyor.

Varanasi

Ganga Aarti Törenleri

Varanasi’de gezilecek yerler listesi

Hemen uyarayım: Burası Hindistan’ın en pis, en kalabalık, en kaotik şehri. Beni de uyaranlar, gitme, dayanamazsın, diyenler oldu. Yine de yılmadım, kadın olarak tek başıma buraya gittim! Korkmadım mı, korktum. Ürkmedim mi, ürktüm. Ancak biliyorum ki burası benim hayata dair bakış açımı değiştirdi… ve biliyorum ki yaşamla ölüm arasındaki ince çizgiyi çizen bu kenti asla unutmayacağım!

Varanasi

Varanasi ve bir Hindu

Bu arada Varanasi’den eğer tek bir şey satın alacaksanız, Hindular’ın meditasyon sırasında kullandığı rudraksha mala satın almanızı öneririm. Rudraksha ne mi? Rudraksha; Hinduizm’de, özellikle de Şivaizm’de dua boncuğu olarak kullanılan bir tohum. Kelime anlamı olarak (Shiva) Şiva’nın gözyaşları demek. Rudraksha kolyeleri tespihe benziyor, rudraksha çakra mala veya meditasyon mala olarak adlandırılıyor. Malalarda toplam 108 adet boncuk var, herbir boncuğun arası el yapımı düğümlü. Malalarda Rudraksha tohumları ve renkli cam boncuklar kullanılıyor. Renkli cam boncuklar sırasıyla dünya yıldızı, kök, sakral, solar plexus, kalp, boğaz, üçüncü göz ve tepe çakralarının renkleriyle diziliyor. Rudraksha tohumlarının mistik enerjisiyle ve renklerin gücüyle vücudumuzdaki enerji noktaları olan çakralarımız dengeleniyor.

Rudraksha mala

İnanışa göre Tanrı Şiva’nın tüm varlıkların yararı için yaptığı 1.000 yıllık meditasyonun ardından gözlerinden süzülen gözyaşı damlalarının toprağa düştüğü yerde mistik bir ağaç yetişmiş. Bu ağaç ve tohumları Tanrı Şiva’nın bir diğer adı olan “Rudra” ile gözlerini tanımlamak için “Aksha” kelimelerinin bir araya gelmesiyle Rudraksha adını almış.

Bu ağaç çoğunlukla Hindistan, Endonezya, Nepal’da yetişiyor. Dünya enerjisine ve güçlü spiritüel bağlara sahip olan tohumları; meditasyon, içsel aydınlanma, spiritüel gelişim, zihinsel ve bedensel huzurun yanı sıra bedensel şifa için de çok eski zamanlardan beri kullanılıyor.

Bu mala ile meditasyon yaparken “om namah shiva” mantrasını söylememizi tavsiye ettiler. Biz de ülkemize döndüğümüzde bu mantrayı söyleyerek meditasyon yapmaya niyet ettik.

Şimdi gelin, hem Hinduizm hem Jainizm hem de Budizm’de kutsal kabul edildiği için dünyanın her yerinden insanların Hac için geldiği Varanasi gezilecek yerler listemize bir göz atalım.

Banaras Hindu University (BHU)

Banaras Hindu Üniversitesi (BHU), 1916 yılında İngilizler tarafından kurulmuş. Şehrin geneliyle karşılaştırıldığında nispeten temiz bir kampüs, yeşillik ve estetik mimari görmek istiyorsanız buraya mutlaka uğrayın.

Varanasi

Banaras Hindu University (BHU)

Shree Vishwanath Mandır

Shiva’ya adanan Shree Vishwanath Mandır tapınağı 1776 yılında Rani Ahailya Bai Holkar tarafından yapılmış. Mihrace Ranjit Singh burada 800 kg altın kullandırttığı için tapınak Altın Tapınak olarak da biliniyor.

Varanasi

Shree Vishwanath Mandır

Shri Durga Tapınağı (Maymun Tapınağı)

İçinde çok sayıda maymun olduğu için (gerçi ben hiç denk gelmedim) Maymun Tapınağı olarak da anılan Durga Tapınağı, Durga Kund Göleti’nin yanında yer alıyor. 18. yüzyıla tarihlenen tapınak Tanrıça Durga’ya adanmış. Rengârenk yapısıyla oldukça estetik olan tapınağı kuşkusuz yanındaki gölet de güzelleştiriyor.

Varanasi

Shri Durga Tapınağı (Maymun Tapınağı)

Bot Turu

Himalayalar’dan doğup Bengal Körfezi’ne dökülen Ganj Nehri (Ganga), kentin yaklaşık 7 kilometrelik kenarı boyunca dizilen 100 kadar yan yana sıralanmış kutsal Ghat’a dokunarak akıyor.

Ghat

Ghat, basamak demek. Ganj Nehri sürekli yükselip alçaldığından nehre girişi sağlamak üzere bu basamaklar yapılmış. Çoğunluğu banyo ve ibadet için kullanılan Ghat’lardan bazıları ölülerin yakılması için kullanılıyor.

Chet Singh Ghat

Varanasi’ye geldiğinizde mutlaka bir Ganj Nehri tekne turu yapmanızı öneririm. Bu turlar gün ağarmadan önce Dasaswamedh Ghat önünden kalkıyor. Tekne sizi şehrin karşı yakasındaki büyük krematoryuma götürüyor. Sisin içinde kayboluyor, bir yandan da uzaktan yükselen çan seslerini duyuyorsunuz. Ganj’da yıkanmaya ve kutsanmaya gelen insanları görüyor, kutsal suda çamaşır yıkayan insanları izliyorsunuz. Bazen de yakılmadan nehre atılan ölü bedenlerle karşılaşıyorsunuz. Bu arada kışın gidiyorsanız sabah ciddi soğuk oluyor, aman montsuz çıkmayın.

Varanasi

Varanasi – Ganj’da bot turu

Peki Hindular için Ganj’da yıkanmak neden kutsal biliyor musunuz? Çünkü Hindu inanışlarına göre Tanrıça Ganga bu nehirde vücut bulmuş. Bu nedenle Ganj’ın sularında yıkananların vücudunun bütün günahlarından arındığına inanıyorlar.

Varanasi

Kutsal Ganga

Dasaswamedh Ghat

Dasaswamedh Ghat’ın kelime anlamı “Brahma’nın 10 at kurban ettiği yer” demek. Buranın önünde Ganga Aarti Törenleri yapılıyor.

Sağda Dasaswamedh Ghat görülüyor

Dasaswamedh Ghat

Pancha Tirthi Yatra

Bir Hindu’nun Pancha Tirthi Yatra denilen 5 en kutsal Ghat’ta banyo alma ritüeline başlaması için önce Assi Ghat’a gitmesi gerekiyor. Buradan sonra Dasasswamedh Ghat, Adi Keshawa Ghat, Panchganga Ghat ve Manikarnika Ghat geliyor.

Burning Ghat (Krematoryum – Ölü yakılan Ghat’lar)

Hemen hepsi banyo ve ibadet için kullanılan Ghat’lardan bazıları ölülerin yakılması için ayrılıyor. Bu Ghat’larda kremasyon ölü yakma töreni günün 24 saati kesintisiz olarak devam ediyor.

Burning Ghat (Krematoryum – Ölü yakılan Ghat’lar)

Kremasyon sırasında fotoğraf ve video çekimi yasak. Lütfen onlar acılarını yaşarken çekim yapmaya kalkışmayın, bu çekimleri ancak uzaktan yapabilirsiniz. Ben de fotoğraf ve videolarımı oldukça uzaktan zoom yaparak çektim.

Bengali Tola Road

Burası kentin turistler için nispeten keyifli yerlerinden biri. Sokak yemekleri yemeğe niyetliyseniz pek çok satıcı var. Bence denemeseniz daha iyi olur ama tercih sizin.

Bengali Tola Road

Bengali Tola Road’da sokak satıcısı

Sarnath

Varanasi Hindular için ne denli kutsalsa Sarnath da Budistler için o kadar kutsal. Sarnath, Budistler için en önemli dini merkezlerden ve Hac yerlerinden biri.

Budizm’in kurucusu Gotama Buddha, M.Ö 563 veya M.Ö 480 yılında Günümüzde Nepal sınırları içinde bulunan Lumbini’de doğmuş. M.Ö 483 veya M.Ö 400 yılında öldüğünde naaşı yakılmış ve külleri hayatında önemli yeri olan ve daha sonra Budist Hac yeri hâline gelecek olan 4 stupaya (kutsal emanetlerin saklandığı anıtlara) yerleştirilmiş: Lumbini (Buddha’nın doğduğu yer), Bodh Gaya (Buddha’nın aydınlandığı yer), Sarnath (Bodh Gaya’da aydınlandıktan sonra müritlerine ilk dersini verdiği, Dharma öğretisini ilk anlattığı yer), Kushinagara (öldüğü yer).

Sarnath, Varanasi’nin 25 km uzağında bulunuyor. Budist kral Ashoka burada bir çok stupa ve tapınak yaptırmış. Böylece buranın manastırlarında Budist öğreti verilmeye başlanmış.

Varanasi

Sarnath – What Thai Tapınağı

Sarnath Müzesi

Sarnath Müzesi’nde 1. yüzyıl Ashoka Krallığı döneminden kalan ünlü Ashoka sütunları ve pek çok Buda heykeli sergileniyor.

Sarnath Müzesi

Sarnath Müzesi

Dhamekh Stupa

Burası M.S 500 yılında Buda’nın ilk dersini verdiği yer olarak kabul edilmiş ve 34 metre yüksekliğindeki Dhamekh Stupa inşa edilmiş. Yapının geometrik şekli Gupta dönemine ait olduğunu gösteriyor ama yapılan kazılarda çıkarılan tuğlaların M.S 200 yılındaki Maurya dönemine kadar gittiği bulunmuş.

Dhamekh Stupa

Shri Digambar Jain Tapınağı

Jain dininin kutsal saydığı 11. kişi olan Shreyanshnath’ın doğum yeri olarak kabul edilen yerde bir Jain tapınağı yapılmış. Tapınakta Jain dininin kurucusu Lord Mahavira’nın ve diğer ermişlerin freskleri ve minyatürleri sergileniyor.

Shri Digambar Jain Tapınağı

Mulagandhakuti Vihara

Mulagandhakuti Vihara 1931 yılında uluslararası Budist toplumunun bağışlarıyla yapılan modern bir Budist tapınağı. Hâlen Mahabodhi Topluluğu tarafından hizmet veriliyor. Tapınağın girişindeki dev çan Japonya’nın hediyesi. Tapınağın iç yüzündeki duvarlarda Buda’nın hayatını anlatan freskler dikkat çekiyor. Tapınağın bahçesinde Buda’nın altında aydınlandığı Bodhi ağacının bir benzeri bulunuyor. İnanışa göre imparator Ashoka Bodhgaya’daki orijinal ağaçtan bir dal getirterek burada yetiştirmiş.

Mulagandhakuti Vihara

What Thai Sarnath Tapınağı

1933 yılında Tayland Budistleri tarafından yapılan What Thai Sarnath Tapınağı’nda Tayland dizaynındaki yapılar ve Buda heykelleri dikkat çekiyor. Tapınağın girişinde gülen büyük bir Buda heykeli var. Ayrıca sembolik bir jest ve ayin anlamına gelen Hinduizm ve Budizm’de önemli bir yere sahip olan mudra hareketlerini yapan pek çok Buda heykelleri görülüyor.

What Thai Tapınağı

Varanasi Otelleri

Dünyanın bu en zor ve pis şehrinde iyi bir yerde kalmazsanız geziniz zehir olabilir, o nedenle çok dikkatli olmalısınız.

Şehirdeki 5 yıldızlı oteller şunlar:
✔️ Hotel HHI, Maldahiya
✔️ Rivatas By Ideal, Mall Cant
✔️ Bir de lüks çadır bölgesi Tented City Varanasi var.

Bunların dışındaki tesisler ya hostel ya düşük sınıf oteller. Burası şehir olarak beni çok ürküttüğü için 5 yıldızlı otelden başka bir yerde kalmak istemiyordum ancak ben geldiğimde burada organize edilen bir konferans nedeniyle her yer doluydu. Sonunda bir butik otel olan Safarnama Varanasi’de yer buldum. Beklentimin çok üzerinde temiz ve hoş olan bu oteli sizlere de öneririm.

Varanasi’de Dikkat!!!

✔️ Varanasi’ye gelirken dünyanın en farklı, en acayip, en can alıcı yeri olduğunu unutmayın.

✔️ Hijyenden uzak koşullardaki Ganj’a ne girin ne de parmağınızın ucunu dokundurun. Özellikle açıkta yaranız varsa hastalık kapma riskiniz çok yüksek. Tedbiri elden bırakmayın.

✔️ Kişisel hijyeniniz için tedbir alın. Burada kaldığım 1 günümü minimum temas ile geçirdim. Bol pürel, kolonya, ıslak mendil ile idare ettim. Yanımda ayrıca maske getirdim.

✔️ 5 yıldızlı oteller dışında hiçbir yerde yemek yemeyin. Türkiye’den sırf Varanasi için yanımda bisküvi, çerez taşıdım. Burada dışarıda hiçbir yerde yemek yemedim, hiçbir şey içmedim, getirdiklerimle idare ettim.

✔️ Asla yalnız gezmeyin. Unutmayın ki burası Hindistan’ın en pis, en kalabalık, en kaotik şehri. Bir acente ile Varanasi turu ayarlayabilir ya da geldiğinizde yerel bir rehber tutabilirsiniz.

✔️ Ölü yakılan Ghat’ların yakınında fotoğraf ve video çekmeyin. Unutmayın ki özellikle Burning Ghat’ların yakınında fotoğraf ve video çekilmesi kesinlikle yasak. Üstelik insanlar acılarını yaşarken turistlerin fotoğraf çekmeye çalışması çok da hoş bir davranış değil. Size çok değişik gelen, aynı zamanda dehşete düşüren bu anı sonsuzlaştırmak isteyebilirsiniz ama onların inancına saygılı olmanız da çok önemli. Fotoğrafı ve videoyu ancak uzaktan zoom yaparak çekebilirsiniz.

✔️ Varanasi’ye mutlaka gelin. Havada ölüm kokusu kol gezerken burada ne işim olacak, demeyin. Burası hayata bakış açınızı değiştirecek, dünyada eşi benzeri olmayan bir yer. Mutlaka gözünüzü burada ölümü bekleyen insanlarla buluşturun, burnunuz ölümün kokusunu alsın. Emin olun, evinize döndüğünüzde yaşadığınız hayatı daha çok takdir edecek, nefes alıyor olmayı daha çok seveceksiniz. Yalnız 1, ya da 2 günden fazla da gelmeyin. Neticede burası sınırları zorlayan, sizi konfor alanınızdan epey uzak tutacak bir yer.

Varanasi’ye geldiğim gün hayatımda dönüm noktasını yaşadığım gündür. Burası dünya üzerinde bambaşka bir gezegen, insanın içine bir kere işledi mi de bir daha asla çıkmayacak olan bir yer. Hindistan’da tek bir yer gitme şansın var deseler hiç tereddütsüz artık Varanasi derim!