Ege Bölgesi’nde yer alan ve tarihi boyunca Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyanoğulları, Osmanlı Dönemi uygarlıklarına ev sahipliği yapan Kütahya ilimiz, çinilik sanatı ile ülkemizin ismini dünyaya duyuruyor. Türkiye’de UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine giren değerler arasında bulunan geleneksel çini sanatı, Kütahya’da en önemli sanat dalı olmanın yanısıra halkın önemli bir geçim kaynağını oluşturuyor. Ayrıca kent, zanaat ve halk sanatları dalında UNESCO yaratıcı şehirler ağına dâhil. Kütahya’nın bir özelliği de masalcı Ezop’un ve ilk Türk gezgini Evliya Çelebi’nin memleketi olması.

Kütahya Evleri

Hamur hâline getirilmiş killi toprağın pişirilmesiyle yapılan, çeşitli renk ve motiflerle süslenmiş sırlı seramik ev eşyaları veya duvar panolarına çini deniyor. Çinicilik ise minai, lüster, perdah, sıraltı gibi kendine özgü yapım ve süsleme teknikleriyle 12. yüzyıldan beri yaşayan geleneksel Türk çini sanatının etrafında şekillenen zanaatkârlığı ifade ediyor. Kütahya’da seramik yapımı Frigler’le başlamış. Selçuklular’la Bizanslılar arasında tampon bölge olarak kalan Kütahya’da bu dönem çiniciliğinde Bizans ve Selçuklu kültürünün özellikleri birlikte kullanılmış. Daha sonra Beylikler ve Osmanlı dönemine giren Kütahya’daki çinilerde o dönemlerin etkisi görülmüş. Bugün yapılan çinilerde ise bütün uygarlıkların birleşimini görebiliyoruz.

Kütahya

Çinicilik – Mehmet Gürsoy Yaşayan İnsan Hazinesi Çini Konağı

Kütahya tarihinin her döneminde önemli bir ilim ve kültür merkezi olmuş. Germiyanoğulları Devleti’ne başkentlik yapmış. 1381 yılında Germiyan Beyi Süleyman Şah’ın kızı Devlet Hatun’un Osmanlı Padişahı I. Murat’ın oğlu Yıldırım Bayezid ile evlenmesi sırasında beyliğe ait Kütahya ve civarı çeyiz olarak Osmanlılar’a verilmiş. Osmanlı Dönemi’nde de şehzadelerin valilik yaptığı kent olmuş.

Kütahya’da gezilecek yerler listesi

Kütahya şehir merkezinde yürüyerek gezebilirsiniz. Bence bu şehrin en değerli yeri ise Çavdarhisar ilçesindeki Aizanoi Antik Kenti’dir.

Germiyan Caddesi

Germiyan ve Ahierbasan Caddeleri boyunca 19. yüzyıl sivil mimarlık örneklerinden olan ve Anadolu’nun ahşap mimari özelliklerini taşıyan Kütahya evlerini görebiliyorsunuz.

Kütahya

Germiyan Caddesi

Germiyan Caddesi’nde gezerken Mehmet Gürsoy Yaşayan İnsan Hazinesi Çini Konağı’na girdim. Burada 2010 yılında UNESCO tarafından yaşayan insan hazinesi ödülüne layık görülen Mehmet Gürsoy ile tanışma şerefine eriştim. Kendisine Türk çini sanatına, bu sanatın gelişmesine, yaşatılmasına, yeni kuşaklara aktarılmasına ve Kütahya’nın tanıtımına katkılarından dolayı da Kütahya Dumlupınar Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi. Geleneksel çini sanatı, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesinde yer alıyor.

Kütahya

Mehmet Gürsoy

Eski Hükümet Konağı

Eski Hükümet Konağı, 1905 yılında Kütahya Mutasarrıfı (Vali) Giritli Ahmet Fuat Paşa döneminde yaptırılmış. Dış cephesi Kütahya çinileriyle süslenen yapı günümüzde Adalet Sarayı olarak hizmet veriyor.

Ulu Camii (Yıldırım Bayezid Camii)

Ulu Camii, Yıldırım Bayezid döneminde (1381-1384) yapılmaya başlanmış, 1401 yılında tamamlanmış. 1893 yılında II. Abdülhamid Han zamanında büyük onarım görmüş ve kubbeli olarak son şeklini almış.

Ulu Camii

Kütahya Arkeoloji Müzesi

Ulu Camii’nin bitişiğindeki Kütahya Arkeoloji Müzesi, 1314 yılında Germiyan Beylerinden Umur bin Savcı tarafından yaptırılmış. Vacidiye Medresesi olarak da anılıyor. Müzede Geç Miyosen döneminden itibaren Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergileniyor. Oldukça küçük bir müze ama yine de etkileyici.

Kütahya Arkeoloji Müzesi

Kütahya Arkeoloji Müzesi

Evliya Çelebi Kültür Sanat Evi

Kütahyalı gezgin, ilim adamı, tarihçi, yazar ve halk bilimci Evliya Çelebi’nin (1611-1683) doğduğu ev, Dedesi Kara Ahmet Bey’in Türbesi’nin yanına yeniden yaptırılmış.

Çinili Camii

Çinili Camii, Ressam ve Neyzen Ahmet Yakupoğlu tarafından 1973 yılında yaptırılmış. Sekizgen iki katlı ve tek kubbeli olan yapının içi kalem işi süslemelerle, dışı ise özel üretim mavi Kütahya çinileriyle süslü.

Çinili Camii

Kütahya Kalesi

Kütahya Kalesi antik dönemlerden beri iskân ediliyor. 5. yüzyılda Bizanslılar’ın yaptırdığı surlarla ve Selçuklular, Germiyanoğulları ve Osmanlılar tarafından yapılan onarım ve eklerle güçlendirilmiş. Yukarı, iç ve aşağı kale olmak üzere 3 bölümden oluşuyor.

Aizanoi Antik Kenti

Çavdarhisar ilçesindeki Aizanoi Antik Kenti, antik Frigya’ya bağlı olarak yaşayan Aizanitisler’in ana yerleşim merkeziymiş. Antik kentteki buluntular arasında Anadolu’daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı, 15.000 kişi kapasiteli tiyatro, 13.500 kişilik stadyum, iki hamam, dünyanın ilk ticaret borsa binası, sütunlu cadde, Kocaçay üzerinde ikisi ayakta kalmış beş köprü, iki agora, gymnasium, Meter Steunene kutsal alanı, nekropoller, antik bent, su yolları, kapı yapıları var.

Aizanoi Antik Kenti

Frig Vadisi

Frigya; Ankara, Afyonkarahisar, Eskişehir illerinin tamamı, Kütahya’nın büyük bölümü ve Konya, Isparta, Burdur’un kuzeyindeki coğrafyanın antik dönemlerdeki adı. Frig Vadisi boyunca savunma yapıları, kaya mezarları, kaya yerleşimleri, kaya kiliseleri, kaya anıtları, sunaklar, antik yollar, kervansaraylar, tümülüsler, peri bacaları görülüyor. Kütahya’ya geldiğinizde Güney Frigya bölgesini gezebilirsiniz.

Frigya

Frig Vadisi

Bu özel kente zaman ayırın, geldiğinizde tarihi doya doya koklayın. Ben çok beğendim, hele Aizanoi’den ayrılasım gelmedi.

Keşfetmeniz dileğiyle…