Kenya’da Kilimanjaro manzaralı bir park kulağınıza nasıl geliyor? O zaman buyrun, sizi Amboseli Millî Parkı’na alalım… Amboseli Millî Parkı, Kenya – Tanzanya sınırında yer alan ve 392 km²’lik bir alana yayılan bir safari bölgesi. Nobel ödüllü yazar Ernest Hemingway, Kilimanjaro’nun Karları adlı romanını burada yazmış. Parkın en büyük ünü de bu romana ilham veren Kilimanjaro Dağı’ndan geliyor.

Amboseli Millî Parkı

Budget Camp (Düşük Bütçeli Kamp Yerleri)

Önceki yazılarımda Kenya’da grup safarisine dâhil olduğumdan bahsetmiştim. Gideceğim parka göre grup safarisinde hem katılımcılar hem rehberler değişiyordu. Amboseli’deki rehberim Ben oldu. Onun yanında gelen arkadaşı Isaac birlikte geçirdiğimiz 3 gün boyunca bizi eğlendirdi. Kampta çadırımı da Amerikalı Kris ile paylaştım.

Zürafa

Gece karanlığında Amboseli Millî Parkı’na geldik. Akşam yemeğimizi yer yemez hemen çadırlarımıza çekildik. Zaten çok yorgun olduğumdan uyumama yardımcı olacak bir ilaç aldım ve deliksiz derin bir uykuya daldım.

Saat 5:00’e doğru uyandığımda yatağım sırılsıklamdı! Uyku sersemi önce ne olduğunu anlamadım. Sonra sadece bel altımın ıslak olduğunu hissedince panik oldum. Yatağımı ıslatma seanslarımın çocukluğumda kaldığını sanıyordum ama demek ki artık iyice yaşlanmış ve geceleri yatağı ıslatır hâle gelmiştim. Sonra bir hayvanın gece yatağıma gelip ıslatmış olabileceğini düşündüm (Ne de olsa egom çok zedelenmişti). Duşa girip temizlenmek ve bu utançtan kurtulmak istedim ama sular kesikti. Kris’i uyandırmamak için çaresizce ıslak yatakta büzüşüp kaldım.

Gün ağarıp Kris de uyanınca olay açığa çıktı. Gece sürekli yağan yağmur nedeniyle tavan akmış, o da tam benim belden aşağıma denk gelmişti. (Ama oh be, benden ötürü değildi!) Kenya’da gayet iyi kalitede olduğu söylenen budget camp yani düşük bütçeli kamp yerlerinde durum işte böyleydi.

Kampta benimle yatağını ıslatan Türk olarak epey dalga geçtiler ama ertesi gün için de odamı değiştirdiler.

Afrika’ya gelince herşeye hazırlıklı olmak gerekiyor. Her an aklınıza gelmeyecek sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Benim tavsiyem, kötü sürprizlerle moralinizi bozacağınıza bu anıları biriktirip evinize döndüğünüzde bolca gülmeniz. Yaşarken pek gülemeseniz de sonrasında hatırlamak çok eğlenceli oluyor.

Sırtlan

Amboseli Millî Parkı – Safari

Ertesi gün bütün günümüz Amboseli Millî Parkı’nda safaride geçti. Zürafalar geçit töreni yaptı. Bir zebranın vücudunun her milimetrekaresini bir taşa sürterek kaşımasını izledik. Safarinin en heyacanlı kısmı da bir filin bizim safari aracının peşinden koşması oldu. Canı istese bizi ezer geçerdi ama terbiyeli davrandı. Boyu 4 metreye, ağırlığı ise 7 tona ulaşabilen bu kocaman hayvanın ayaklarının altında kalmadığıma şükrediyorum.

Amboseli Millî Parkı

Fillerin boyu 4 metreye, ağırlığı 7 tona ulaşabiliyor

Amboseli, Masai dilinde “tuzlu toz” anlamına geliyor. Bunda belki de çok toz-topraklı bir park olmasının etkisi vardır. Ancak gece yağan yağmur nedeniyle biz bundan pek etkilenmedik. Saatlerce ıslak yatakta yatmış olmamın tek güzel tarafı bu olsa gerek.

Gözlem Noktası

Diğer safari parklarında olduğu gibi bu parkta da yer yer hayvan iskeletleri vardı. Doğanın döngüsü içinde bazı hayvanlar diğerlerini yiyerek besleniyor, geriye de tabii ki iskeletler kalıyordu. Bulunan iyi durumdaki bazı kafatasları da parkın içindeki kamp alanlarını ve daha lüks konaklama yerleri olan lodge’ları süslüyordu. Burada hemen Şems-i Tebrizi’nin sözlerini anayım: Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur. Hayat bu, son dediğin an her şey yeniden can bulur

Safaride hayvan iskeletleri görülüyor

Amboseli Fil Araştırma Projesi

Şimdi Amboseli’nin önemli bir özelliğinden bahsedeyim. Amboseli’de dünyadaki vahşi fillerin yaşamıyla ilgili süregelen en uzun çalışma gerçekleşiyor. Adı da Amboseli Elephant Research Project yani Amboseli Fil Araştırma Projesi. Proje şöyle: Amerikalı Dr. Cynthia Moss 1968 yılında Afrika’ya yerleşerek filleri araştırmaya karar verdi. 4 yıl sonra bu araştırmayı Amboseli Millî Parkı’na taşıdı ve 2.000 filin hayatını incelemeye başladı. Özellikle de fildişi ticareti nedeniyle sayıları azalan fillerin korunabilmesi için çalışmalar başlattı. Günümüzde Amboseli’deki proje ve Masai kabilesinin destekleriyle buradaki filler koruma altında tutuluyor.

Amboseli Fil Araştırma Projesi

Masai Köyü

Parktan çıktıktan sonra kampın hemen yanındaki Masai Köyü’ne gittik. Kabile hakkındaki detayları Masai kabilesi yazımdan okuyabilirsiniz. Bu Masai Köyü daha az turistin geldiği bir köy olduğu için girişte 20 $ alıyorlar. Bu parayı civardaki köyleri de yöneten şefe veriyorlar ve sonradan parayı ya paylaşıyorlar ya da ihtiyacı olana veriyorlar. Masailerde bu konuda yalan yok. Rüşvet yok. Hırsızlık yok. Masailer tanıdığım en dürüst ve gururlu insanlar (evet, Masai Mara’ya giderken yolu kapatmışlardı ve geçmemiz için para istiyorlardı ama unutmamak gerekir ki bu arazilerin tamamı aslında onlara ait). Köyde kazanç sağlamak için pazar yeri kuruluyor. Buraya geldiğinizde size birşeyler satmak için aşırı ısrarcılar. Beni Masailer’de rahatsız eden tek şey, bu ısrarcı tutumları oldu.

Masai Köyü’nde kazanç sağlamak için pazar yeri kuruluyor

Çocuklarının güzelliğine söyleyecek söz bulamıyorum. Bana dokunduklarında hissettiklerimi, içimdeki kıpırtıları kelimelere dökebilmem imkânsız.

Masai çocukları

Çocukların masum bakışlarıysa bir ömre bedel. Onların bu dışı tozlu ama içi tertemiz yüzlerini görebilmek için defalarca gelirim Afrika’ya…

Bir Masai çocuk

Amboseli – Konaklama & Lodge

Kenya’ya geldiğimden beri kamp yerleri dışındaki konaklama yerlerini de görmek için yanıp tutuşuyordum. Rehberim Ben bizi Ol Tukai Lodge’a götürerek bu isteğimi yerine getirdi. Girer girmez bizi karşılayan babunlar, otelin büyülü havası, resepsiyondan yaban hayatına açılan kapılar hepimizi anında etkisi altına aldı. Restoranda oturup önünden geçen hayvanları izlemek burayı gerçekten çok özel ve hafızalara kazınan bir yer yapıyor. Biz de en azından kahvemizi içerek biraz zaman geçirmiş ve burada kalma hayalleri kurmuş olduk. Bu arada Mara West’in de çok güzel bir lodge olduğunu duydum. Bir sonraki gezim için aklımda.

Ol Tukai Lodge

Ol Tukai Lodge

Amboseli – Konaklama & Kamp Yerleri

Akşam olup kampa geri döndüğümüzde kuru yatağımda rahatça uyumayı umut ediyordum. Ama çadırım böcek kaynıyordu. Birkaç hamamböceği öldürdüm. Adını bilmediğim bir böcek havluma yapışmış, yüzümü kurularken dudağımı ısırdı. Yatağa yattığımda yüzüme uçan böcekler çarpıp durdu. En kötüsü de sivrisinek olmasıydı. Her yerime sinek kovucu sıktım. Neyse ki geceyi ısırılmadan atlattım. Afrika’da en büyük sıkıntı sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşan sıtma mikrobunu kapmak. O nedenle ısırılmamak için her türlü tedbiri almak gerekiyor.

Amboseli Millî Parkı

Babun

Hayat güzel, Afrika güzel. Afrika bana basit şeylerle mutlu olan insanların gözlerinden dünyaya bakmamı sağlıyor… ve ben burada olduğum için çok ama çok mutluyum.

Amboseli Millî Parkı

Zebralar

Keşfetmeniz dileğiyle…