Mısır’da Nil Deltası’nın batı kenarında yer alan İskenderiye; Asya, Afrika ve Avrupa’yı birbirine bağlayan yolların birleştiği noktada yer alıyor. İskenderiye günümüzde Mısır turu rotalarına dâhil edilen önemli bir turizm, ticaret ve ulaşım merkezi. Antik dönemin 7 harikasından biri olan İskenderiye Feneri ve zamanının en büyüğü olan İskenderiye Kütüphanesi ile tanınıyor. Akdeniz’in muhteşem sahilleri ile çevrili İskenderiye; doğusundaki Rosetta, batısındaki 2. Dünya Savaşı’nın geçtiği tarihi savaş alanı El Alameyn (El-Alamein) ve Marsa Matruh gibi göz alıcı deniz şehirleri ile ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunuyor.
İskenderiye M.Ö 332 yılında Büyük İskender tarafından kurulmuş, adını da kurucusundan almış. İki ana yol, yatay ve dikey olarak kesişiyormuş ve bu kesişim noktası kraliyet bölgesi olarak anılıyormuş. Miletli ünlü şehirci-mimar Hippodamos’un kendi adıyla anılan Hippodamos planına göre inşa edilen kent, bu plan doğrultusunda birbirine paralel ve dik sokaklardan oluşan ızgara tipi bir şehircilik anlayışıyla kurulmuş.
İskenderiye’de gezilecek yerler listesi
İçindekiler
- 1 İskenderiye’de gezilecek yerler listesi
- 1.1 İskenderiye Feneri
- 1.2 İskenderiye Kütüphanesi
- 1.3 Kayıtbay Kalesi
- 1.4 Pompey Sütunu
- 1.5 Kom es-Shoqafa Yer Altı Mezarları
- 1.6 Montaza Sarayı
- 1.7 Sarapeum (Serapeion)
- 1.8 Roma Tiyatrosu
- 1.9 İskenderiye Ulusal Müzesi
- 1.10 Kraliyet Mücevher Müzesi
- 1.11 Sidi Morsi Abu al-Abbas Camii
- 1.12 Abu Mena
- 1.13 Heracleion
İskenderiye’ye Mısırlı arkadaşım Nada Ismaili ile gittim. Nada işinden izin aldı, bütün gün beni İskenderiye’de gezdirdi, Mısır misafirperverliğini sonuna kadar hissettirdi. Yaşasın global dostluk!!!
Biz bütün gün gezeceğimiz için araçla gitmeyi tercih ettik ama Kahire‘den İskenderiye’ye trenle giderseniz, 2 saat boyunca harika bir yolculuk yapar, Nil Nehri’nin deltasını izlemeye doyamazsınız.
İskenderiye’ye geldiğinizde Akdeniz’in de etkisiyle farklı bir atmosfer hissediyorsunuz. Kurniş yani Kordon Boyu’nda yürümek keyfinize keyif katıyor.
Bunun yanı sıra tarihi binaların yanında yükselen şekilsiz binalara hayretle bakıyorsunuz.
İskenderiye’de halkın gittiği yerel restoranlarda yemek isterseniz Abdo Farag Seafood Restaurant muazzam bir deniz ürünleri restoranı. Porsiyonları büyük, lezzetleri süper, fiyatları iyi. İddia ediyorum, yediğim en iyi deniz ürünleri olabilir.
Patisserie Delices harika bir pastane. Mutlaka tatlılarını deneyin, masa bulabilirseniz dışarıda oturup şehri hissedin.
İskenderiye Feneri
Dünyanın bilinen en yüksek deniz feneri olan İskenderiye Feneri, Antik Çağ’da yapılan dünyanın yedi harikası içindeki eserler arasında günlük yaşamda kullanılan tek eser olma özelliğini taşıyor. Beyaz mermerden yapılan fener kaidesiyle beraber 135 metre yükseklikteymiş. Fenerin tepe kısmında tunçtan yapılan ayna geceleri 70 km uzaklıktan, gündüzleri ise 35 km uzaklıktan görülebilme özelliğini taşıyormuş. Fenerin üst bölümü 955 yılında bir depremde yıkılmış. Fırtına sırasında kopan gövde bölümü de 1302 yılındaki depremde yıkılmış. 1477-1479 yıllarında Memluk Sultanı El-Eşref Seyfeddin Kayıtbay, fenerin kalan parçalarını yaptırdığı kalede kullanmış. Günümüze ulaşan kalıntıysa yok.
İskenderiye Kütüphanesi
Antik İskenderiye Kütüphanesi, Büyük İskender’in ölümünden sonra komutan Logus’un savaş sevmeyen oğlu Ptolemaios tarafından M.Ö 3. yüzyılın başlarında kurulmuş. 300 yıl boyunca dünyanın en büyük arşivi olma özelliğini koruyan kütüphane insanlık tarihinin en önemli yapılarından biri kabul ediliyor, kuruluşundan yıkımına kadar da bir gizem barındırıyor.
Modern Mısır’ın İskenderiye Kütüphanesi (Bibliotheca Alexandrina – BA) ise tam bir sanat harikası. Kadim kütüphanenin var olduğu sanılan alana antik kütüphanenin anılması amacıyla 1995-2002 yılları arasında inşa edildi.
BA sekiz milyon kitaplık raf alanına sahip. Ana okuma odası 20.000 m² alanı kaplıyor. Yapı o kadar etkileyici ki şehir gezilerinin baş rollerinden birini oynuyor.
Kayıtbay Kalesi
Kayıtbay Kalesi, 1477-1479 yıllarında Memluk Sultanı El-Eşref Seyfeddin Kayıtbay tarafından yaptırılmış.
Pompey Sütunu
Pompey Sütunu, M.S 298-302 yılları arasında Roma İmparatoru Diocletianus’un onuruna kurulan bir zafer sütunu.
Kom es-Shoqafa Yer Altı Mezarları
Kom es-Shoqafa Yer Altı Mezarları; İskenderiye mezarları, heykelleri ve firavun cenaze törenlerine ait arkeolojik objeleri içeriyor. Bu yer altı mezarları Roma, Yunan ve Mısır kültürlerini birleştiriyor; bazı heykeller Mısır tarzında olurken Roma kıyafetleri ve saç stili taşırken görülebiliyor.
Montaza Sarayı
Geniş bahçelerin içinde yer alan ve güzel bir sahil şeridine bakan Montaza Sarayı, 20. yüzyılın başında Kral Faruk’un bir akrabası olan II. Hıdiv Abbas tarafından inşa edilmiş. Saray Türk ve Floransa mimarisini birleştiriyor. Merkez kulesi Floransa’daki Palazzo Vecchio’dan esinlenmiş.
Saray büyük bir park alanının içinde bulunuyor. Bu parkta Palace Helnan Otel ve alışveriş merkezi de var.
Sarapeum (Serapeion)
Sarapeum (Serapeion), insanlaştırılmış biçimdeki Yer Altı Tanrısı Osiris ve Apis’in özelliklerini birleştiren ve Tanrı Serapis’e (Zeus-Serapis veya Serapis-Helios) adanan bir tapınak.
Roma Tiyatrosu
Şehirde Roma dönemine tarihlenen bir tiyatro var.
İskenderiye Ulusal Müzesi
İskenderiye Ulusal Müzesi, 2003 yılında Hüsnü Mübarek tarafından eski Amerika Birleşik Devletleri Konsolosluğu binasında açıldı.
Kraliyet Mücevher Müzesi
Bir sanat ve tarih müzesi olan Kraliyet Mücevher Müzesi, Prenses Fatma Al-Zahra’nın eski sarayında yer alıyor. Müzede Muhammed Ali Hanedanlığı’nın paha biçilmez mücevher ve mücevher koleksiyonu sergileniyor.
Sadece saray binasını görmek için bile müzeye gelmeye değer. Müze binasına galoşla giriliyor. Banyo bölümünde cam taban üzerinde yürünüyor.
Sidi Morsi Abu al-Abbas Camii
Abu al-Abbas al-Mursi Camii, 13. yüzyılda Endülüs’ün Murcia bölgesinden gelen Sufi Abul Abbas el-Mursi’ye adanmış.
Abu Mena
İskenderiye’nin yaklaşık 50 km güneybatısındaki Abu Mena; Geç Antik Mısır’da bir kasaba, manastır kompleksi ve Hristiyan Hac merkeziymiş. Ayakta kalan çok az kalıntısı var ama bölgenin erken Hıristiyanlık dönemindeki yeri nedeniyle önem taşıyor. Abu Mena, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunuyor.
Heracleion
Heracleion (Thonis); İskenderiye yakınlarında, kıyıdan yaklaşık 2,5 uzakta ve 10 metre suyun altında bulunuyor. Truvalı Helen ve Paris‘in, Truva Savaşı’ndan önce burada mahsur kaldığına inanılıyor. Eğer İskenderiye’yi bir de su altından keşfetmek isterseniz, Heracleion‘da scuba dalış yaparak tarihe tanıklık edebilirsiniz.
Mısır turu rotaları içinde farklı bir yere sahip olan İskenderiye, Akdeniz kültürü ve tarihi değerinin etkisiyle ziyaretçilerini mutlu eden bir şehir. Buraya hem tarihi hissetmek hem denizi koklamak hem de deniz ürünlerini tatmak için gelmelisiniz.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Siz de fikrinizi belirtin