Küçük Dünya | Gezi Rehberi
Menu
  • Türkiye
    • Akdeniz
    • Doğu Anadolu
    • Ege
    • Güney Doğu Anadolu
    • İç Anadolu
    • Karadeniz
    • Marmara
  • Yurt Dışı
    • Avrupa
      • Almanya
      • Andorra
      • Avusturya
      • Belçika
      • Çekya
      • Finlandiya
      • Fransa
      • Hollanda
      • İngiltere
      • İrlanda
      • İspanya
      • İsviçre
      • İtalya
      • Kıbrıs Cumhuriyeti
      • KKTC
      • Macaristan
      • Monako
      • Polonya
      • Portekiz
      • Ukrayna
      • Vatikan
    • Balkanlar
      • Arnavutluk
      • Bosna-Hersek
      • Bulgaristan
      • Hırvatistan
      • Karadağ
      • Makedonya
      • Romanya
      • Sırbistan
      • Slovakya
      • Slovenya
      • Yunanistan
    • Baltık
      • Estonya
      • Letonya
      • Litvanya
    • Kafkaslar
      • Ermenistan
      • Gürcistan
    • Uzak Doğu
      • Brunei
      • Endonezya
      • Filipinler
      • Hindistan
      • Kamboçya
      • Laos
      • Maldivler
      • Myanmar
      • Singapur
      • Tayland
      • Tayvan
      • Vietnam
    • Orta Asya
      • Kazakistan
      • Kırgızistan
      • Özbekistan
    • Orta Doğu
      • İran
      • Katar
      • Lübnan
      • Ürdün
    • Afrika
      • Fas
      • Kenya
      • Mısır
      • Namibya
      • Tanzanya
      • Uganda
    • Kuzey Amerika
      • ABD
      • Kanada
      • Meksika
    • Karayipler
      • Bahamalar
      • Cayman Adaları
      • Curaçao
      • Dominik Cumhuriyeti
      • Jamaika
      • Küba
    • Orta Amerika
      • Honduras
      • Kosta Rika
    • Güney Amerika
      • Peru
  • Dalış Rehberi
  • Oteller
  • Seyahat İpuçları
  • Hakkımda
  • Basındayım
    • Kitaplarım – Denizaşırı Yalnızlık
    • TV
    • Radyo
    • Dergi ve Gazete
    • Gezi Blogları
  • İletişim
Küçük Dünya | Gezi Rehberi
  • Türkiye
    • Akdeniz
    • Doğu Anadolu
    • Ege
    • Güney Doğu Anadolu
    • İç Anadolu
    • Karadeniz
    • Marmara
  • Yurt Dışı
    • Avrupa
      • Almanya
      • Andorra
      • Avusturya
      • Belçika
      • Çekya
      • Finlandiya
      • Fransa
      • Hollanda
      • İngiltere
      • İrlanda
      • İspanya
      • İsviçre
      • İtalya
      • Kıbrıs Cumhuriyeti
      • KKTC
      • Macaristan
      • Monako
      • Polonya
      • Portekiz
      • Ukrayna
      • Vatikan
    • Balkanlar
      • Arnavutluk
      • Bosna-Hersek
      • Bulgaristan
      • Hırvatistan
      • Karadağ
      • Makedonya
      • Romanya
      • Sırbistan
      • Slovakya
      • Slovenya
      • Yunanistan
    • Baltık
      • Estonya
      • Letonya
      • Litvanya
    • Kafkaslar
      • Ermenistan
      • Gürcistan
    • Uzak Doğu
      • Brunei
      • Endonezya
      • Filipinler
      • Hindistan
      • Kamboçya
      • Laos
      • Maldivler
      • Myanmar
      • Singapur
      • Tayland
      • Tayvan
      • Vietnam
    • Orta Asya
      • Kazakistan
      • Kırgızistan
      • Özbekistan
    • Orta Doğu
      • İran
      • Katar
      • Lübnan
      • Ürdün
    • Afrika
      • Fas
      • Kenya
      • Mısır
      • Namibya
      • Tanzanya
      • Uganda
    • Kuzey Amerika
      • ABD
      • Kanada
      • Meksika
    • Karayipler
      • Bahamalar
      • Cayman Adaları
      • Curaçao
      • Dominik Cumhuriyeti
      • Jamaika
      • Küba
    • Orta Amerika
      • Honduras
      • Kosta Rika
    • Güney Amerika
      • Peru
  • Dalış Rehberi
  • Oteller
  • Seyahat İpuçları
  • Hakkımda
  • Basındayım
    • Kitaplarım – Denizaşırı Yalnızlık
    • TV
    • Radyo
    • Dergi ve Gazete
    • Gezi Blogları
  • İletişim
İran

Tahran – Zıtlıkların Başkenti

Yazar yaprakgurdal
Ara 17, 2015 1302 0 0
Paylaş
İçerik gizle
1 Tahran hakkında bilgiler
2 Tahran gezilecek yerler
2.1 Sa’dabad Sarayı Müzesi (Sa’dabad Kültürel Kompleksi)
2.2 Niyavaran Sarayı
2.3 İmamzade Hamza Türbesi
2.4 İran misafirperverliği
2.5 Büyük Pazar (Bazaar-ı Bozurg)
2.6 Golestan Sarayı (Gülistan Sarayı)
2.7 Ulusal Mücevher Müzesi
2.8 İran Ulusal Müzesi ve Milad Kulesi
2.9 Azadi Tower
2.10 Enteresan neler var?

Tahran İran’ın hem başkenti, hem de en büyük şehri. Aynı zamanda İslam devrimi mücadelesinde önderlik yapmış bir şehir. Elbruz Dağı’nın eteklerine kurulan Tahran kenti, çoğu sarı tuğladan yapılmış, 2-3 katlı, sıvası ve boyası olmayan evlerle dolu.

Tahran hakkında bilgiler

Yazlar çok sıcak geçtiği için sıcak yer anlamına gelen Tahran isminin konulduğu başkent, 1220 yılında Moğol istilası sonrası Rey kenti halkının buraya göçmesiyle kurulmuş.

Burası zıtlıkların başkenti. Kuzey Tahran zenginliğin ve modernliğin simgesiyken Güney Tahran fakir ve muhafazakâr yaşamı yansıtıyor. Bu zıtlıklar kadınlarda da görülüyor. Çador denilen yerlere kadar uzanan örtüyü kullanan kadınlar da var, saçının yarısı açık, bol makyajlı, erkeklere göz temasından kaçınmayan, boyalı dik kaşları yarımay şeklini tamamlamadan yarıyolda kesilen, burunları estetikli kadınlar da mevcut.

İran yazımda Bodrum‘daki komşum Mehdi ve eşi Tahire sayesinde annemle birlikte İran‘a gelmeye karar verdiğimizden, İran turu rotamızı da Tahran – Qum – Kaşhan – İsfahan – Şiraz olarak belirlediğimizden bahsetmiştim. Gezimizde ilk durağımız da Tahran olacaktı.

Tahran bizi hiç beklemediğimiz şekilde, karlar içinde karşıladı. Aniden bastıran buz fırtınası nedeniyle Mehdi ve Tahire, Tahran’ın 6 saat kuzeyindeki evinden yollar kapandığı için bizi karşılamaya gelemediler. Neyse ki havaalanından tuttuğumuz taksi (80.000 tümen, nerdeyse 25 $’a), bizi Tahran’ın zengin kuzey bölgesine getirdi. Bu arada sabahın 6.00’sında bile trafik rezalet durumdaydı. Gördüğüm en kötü trafiğin geçen hafta gittiğim Kahire’de olduğunu sanıyordum, ama Tahran şimdiden bunu bastıracak gibi görülüyordu.

Taksi şoförünün tavsiyesiyle kahvaltı için kelle paça yemeğe karar verdik. Zengin bölgede olsak da şu ana kadar gördüğümüz restoranların hepsi  pek bi’ salaş, ama ve açlık ve yorgunluk bastırınca insan ne olsa yiyor. Biz de bu salaş ve pis yerlerde kelle paça yiyebileceğimize kendimizi inandırıp cesurca yemeğimizi ısmarladık.

İlk olarak önümüze içinde zerre et parçası olmayan tarçınlı et suyu geldi. Çorba bitince ayrı bir tabakta kelle ve paça eti sunuldu. Buranın adeti de böyleymiş diyerek olaya uyum sağladık ve yemekleri bu sırayla yedik.

Mehdi ve Tahire’yle yolların kapalı olmasından dolayı kavuşamasak da Mehdi bir arkadaşının bizimle buluşmasını sağlayıp yol sersemi halimizle yaban ellerde yalnız kalmamızı engelledi 🙂 . Biz de böylece ayağımızın tozuyla kuzey Tahran’ın keşfine başlamış olduk.

Tahran gezilecek yerler

Tahran gezilecek yerler listesine bir bakalım.

Sa’dabad Sarayı Müzesi (Sa’dabad Kültürel Kompleksi)

İlk olarak Elbruz Dağı manzarasında, 410 hektarlık bir orman içine kurulmuş Sa’dabad Sarayı Müzesi (Sa’dabad Kültürel Kompleksi)‘ne gittik. Kompleksin içinde 18 değişik müze var. Her bir müze için ayrı bilet almak gerektiğinden ve biletler sadece girişte satıldığından, komplekse girerken nerelerin gezileceğini belirleyip ona göre bilet almanız gerekiyor. Bilet fiyatları da oldukça yüksek. Sadece 2 müze için kişi başı 45.000 tümen ödedik.

tahran
Sa’dabad Sarayı Müzesi (Sa’dabad Kültürel Kompleksi)
tahran
Sa’dabad Sarayı Müzesi (Sa’dabad Kültürel Kompleksi)

Büyük arazisi içindeki Sa’dabad Sarayı Müzesi sadece bahçesinin içinde gezinti yapmak için bile çok güzel. Mis gibi dağ havası solunarak dışından bile çok güzel olduğunu kanıtlayan müzeler arasında gezinmek Tahran gezisinin olmazsa olmazından.

tahran
Sa’dabad Kültürel Kompleksi

Sa’dabad Kültürel Kompleksi‘nde gezmek için 2 yeri seçtik:

tahran
Sa’dabad Sarayı Müzesi (Sa’dabad Kültürel Kompleksi)
  • Millet Sarayı (Halkın Sarayı) Müzesi

Millet Sarayı (Halkın Sarayı) Müzesi Beyaz Saray olarak da biliniyor. Rıza Şah’ın imparatorluk sarayı olarak yaptırıp sonra evine çevirdiği saray, 1982’de müzeye dönüştürülmüş. İçinde nadide İran halıları, mobilyalar ve silahlar sergilenen müze, hayranlık uyandıran güzellikte.

  • Yeşil Saray Müzesi

İkinci olarak gezdiğimiz Yeşil Saray Müzesi 1925’de son şahın babası Rıza Şah tarafından yaptırılmış. Çok değerli İran halıları, mobilyalar ve porselen takımların sergilendiği müze de görülmeye değer.

Niyavaran Sarayı

Sa’dabad’dan ayrılıp bölgede diğer görülmesi gereken yere, Niyavaran Sarayı‘na geldik. Burada da girişte gezilecek müzeleri belirleyip ona göre bilet almak gerekiyor.

tahran
Niyavaran Sarayı
Niyavaran Sarayı

Burada seçtiğimiz ilk yer, son Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin 10 yıl boyunca ailesi ile birlikte yaşadığı Niyavaran Sarayı oldu. Şah’ın ve Farah Diba’nın giysileri ve duvar halıları çok ilgimizi çekti. Ayrıca büyük salondaki, Akamenid (Pers)’lere kadar giden pek çok kralın ve imparatorun resmini taşıyan Kerman halısından o denli etkilendik ki, önünden büyülenmişcesine bir süre ayrılamadık.

Sarayda gezdiğimiz ikinci nokta son Kaçar şahı Ahmed Şah’a ait olan Ahmed Şah Sarayı oldu. Şahın hobilerini sergileyen fotoğraf makinelerini, müzik çalgılarını görerek saray gezimizi noktaladık.

İmamzade Hamza Türbesi

Kuzey Tahran’daki son noktamız İmamzade Hamza Türbesi oldu. Tahran kurulmadan önce burada bulunan Rey şehrine temsilci tayin edilmiş olan Şeyh Abdülazim’in türbesi burda. Burayı ziyaret etmenin, Hazreti Hüseyin’in Kerbela’daki türbesini ziyaret etmekle eşit önemde olduğuna inanılıyormuş. Biz de türbe başında ağlayan, türbeyi öpen koklayan pek çok kadın gördük.

İmamzade Hamza Türbesi

Türbeye girerken saçın yarısını açıkta bırakan başörtüsü yeterli değil, mutlaka çador giyilmesi gerekiyor ve türbe girişinden ödünç çador alınabiliyor. Ben çador giymeye alışamadım, örtündüğüm kısa süre içinde neresinden tutacağımı bilemeden içinde debelenip durdum.

İmamzade Hamza Türbesi’nde çador giymeye çalışırken

İran misafirperverliği

Şehirde gidilen mesafeler yakın olsa da trafik o kadar korkunç ki, aynı bölgedeki yerleri gezmek bile çok fazla zaman alıyor. Biz de annemle Mehdi’nin arkadaşından ayrıldıktan sonra bulunduğumuz yerden uzaklaşmaktan korkarak ilk bulduğumuz kahve dükkanına kendimizi atıp paramız yettiği ölçüde kahvelerimizi ısmarladık. İran’da para olayı ciddi sıkıntı, öyle adım başı döviz bürosu yok ve parasız kalmak an meselesi. Neyse ki bizim cebimizde 1 büyük, 1 küçük kahveye yetecek kadar paramız kalmıştı.

Kahvemizi yudumlarken ilk günün değerlendirmesini yaptığımızda gördük ki, birbirimizin motivasyonunu bozmamak için ses çıkarmasak da, annem de ben de Tahran’ı pek sevmemişiz. Şimdilik gördüğümüz saraylar muhteşem, ama sokaklar hiç de otantik bir Doğu şehri havası solutmadı bize. Tam nerden düştük buraya diyecektik ki, yan masada Türkçe konuştuğumuzu duyan 2 güzel İranlı kız bizimle sohbete başladı. Yorgunluğumuzu yüzümüzden anlamışlar ki, bizi evlerine, kahve içip biraz dinlenmeye davet ettiler. Normalde yabancı bir ülkede, 2 dakika önce tanıştığımız insanların evine asla gitmeyecekken, bu kızlara kanımız kaynadı ve tekliflerini kabul ettik.

Gittiğimiz ev, Türkiye’de neredeyse şimdiye kadar görmediğimiz estetikte bir ev çıktı. Her köşesi özenle döşenmiş evde, bizi rahat hissettirebilmek için her saniye etrafımıza pervane olan Semra’nın misafirperverliği bizi neredeyse ezdi. Mehdi ve Tahire trafik canavarını yenip geldikten sonra bile, Semra’nın ısrarıyla İran’daki ilk gecemizi, daha yeni tanışmamıza rağmen onun evinde geçirmeye karar verdik. İran‘la ilgili bütün hislerimin derinden değiştiğini, insan sıcaklığının ne denli kıymetli olduğunu Semra sayesinde bir kez daha anladım. Ne de olsa herşey, her yer insanla güzel…

Lüks odamızda rahatça uyuyup sabaha gözlerimizi açar açmaz Mehdi ve Tahire’yle buluştuk. Tajrish Meydanı‘nda hallim (iyice ezilmiş ve eriyene kadar pişirilmiş buğday, tarçın, şeker, hindi eti, susam) yedikten sonra tarihi şehir merkezine yollandık.

Şehrin korkunç trafiğiyle baş edebilmek için arabayla belli bölgelere girişe sadece belli günlerde izin var. Şehir merkezine ise taksi ve resmi araç haricinde girilmesine izin yok. Bu nedenle merkeze gitmek için metro ve otobüs dışında alternatif yok.

Şehirde metrolar aşırı kalabalık. Son vagon sadece kadınlara ayrılmış, ama kadınlar isterlerse diğer vagonlarda da gidebiliyor. Biz kadınlara ayrılmış vagonda gitmedik, ama kendi vagonumuzda bizden başka kadın da göremedik.

Büyük Pazar (Bazaar-ı Bozurg)

İlk olarak Büyük Pazar (Bazaar-ı Bozurg)‘ı gezdik. Bizim Kapalı Çarşı benzeri pazar güzel olsa da burayı beklediğimden daha az oryantal buldum. Yine de tüm İran alışverişinin 3’te 1’inin burada yapıldığı düşünülürse pazarın önemi daha çok anlaşılır. Biz çok fazla zaman geçirmeden ve alışveriş yapmadan pazardan ayrıldık.

Bazaar-ı Bozurg

Golestan Sarayı (Gülistan Sarayı)

Buradan Tahran gezisinde en çok merak ettiğimiz yerlerden birine, Kaçar hanedanının Avrupa mimarisinden etkilenerek yaptırdığı Golestan Sarayı (Gülistan Sarayı)‘na gittik. Kompleks içinde sadece Saltanat Konağı’nı gezmek için bilet aldık ve turist biletine kişi başı 30.000 tümen ödedik. Gezdiğimiz her bir saraya 30.000-45.000 tümen arasında ödediğimiz düşünülürse, İran turistler için oldukça pahalı bir ülke. İranlılar ise buralara sadece 3.000 tümen ödüyorlar, ama bu fiyat turistlere çaktırmamak için Farsça yazılmış durumda.

Golestan Sarayı (Gülistan Sarayı)
Tahran
Golestan Sarayı (Gülistan Sarayı)
Golestan Sarayı (Gülistan Sarayı)
Golestan Sarayı (Gülistan Sarayı)
Tahran
Golestan Sarayı (Gülistan Sarayı)

Saray kompleksinin en göz alıcı binası, Safevi döneminde şahların ikâmet yeri olarak kullanılan Saltanat Konağı. Üst katındaki İmaret-i Brilian (Billur Salonu), kesme ve kristal aynalar, birinci sınıf avizeler ve halılarla süslü. Saltanat Konağı’nı ve sarayın bahçesini gezdikten sonra Gülistan’dan ayrıldık.

Golestan Sarayı (Gülistan Sarayı) Saltanat Konağı

Artık para olayını çözmemiz gerektiğinden döviz bürosu aramaya başladık. İmam Humeyni Meydanı’nda nihayet bir döviz bürosu bularak muradımıza erdik. Bu arada İran‘da daha önce hiçbir ülkede görmediğim bir sistem var: Banka kurları devlet tarafından belirleniyor ve bankalarla bizim bir türlü bulamadığımız döviz bürolarının kur miktarı arasında uçurum var. Havaalanında 2.995’den bozdurduğumuz USD, döviz bürolarında 3.635’den bozduruluyor. Bu da demektir ki biz havaalanında bozdurduğumuz 100 $’da 64.000 tümen (50 TRY) kazık yemişiz.

Ulusal Mücevher Müzesi

Buradan dünyanın en değerli mücevher koleksiyonunu sergileyen Ulusal Mücevher Müzesi‘ne gittik, ama kapalı olduğu için müzeyi gezmek kısmet olmadı.

İran Ulusal Müzesi ve Milad Kulesi

Ülke tarihi ile ilgili bilgi almak istiyorsanız İran Ulusal Müzesi ve Milad Kulesi‘ni ziyaret edebilirsiniz.

Tahran
İran Ulusal Müzesi ve Milad Kulesi Kaynak:Wikipedia (By I, Ondřej Žváček, CC BY 2.5, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=18058842)

Azadi Tower

Eskiden Şahyad Kulesi olarak bilinen Azadi Kulesi Azadi Meydanı’nda bulunuyor. Kentin simge yapılarından biri. Şehrin batı girişini işaretliyor, aynı zamanda yeraltı müzesini de içeren Azadi Kültür Kompleksi’nin bir parçası.

Tahran
Azadi Kulesi Kaynak:Wikipedia (By Blondinrikard Fröberg from Göteborg, Sweden – Azadi Tower, CC BY 2.0, https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=83968301)

Enteresan neler var?

İran‘a ayak basalı daha 2 gün oldu, ama henüz tuvalet kağıdı bulunan bir tuvalete rastlamadım. Neyse ki sabun hep mevcut. Tuvaletler de ücretsiz olmasına rağmen pis değiller.

Pastanelerde gördüğüm kadarıyla pek tuzlu birşey yok. Genellikle tatlı çeşitleri çok. Zaten etrafta pek pastane de yok.

Tahran‘dan ayrılma vakti geldiğinde şehri değil, ama yardımsever insanlarını, özellikle de güzel kızlarını özleyeceğimi bilerek vedalaştım. Kendi kendime de umarım gideceğimiz diğer İran şehirlerinde, özellikle de merakla beklediğim İsfahan ve Şiraz‘da beni kendine çeken Doğu otantikliğini bulabilirim dedim. Bakalım aradığımı bulabilecek miydim?

Küçük Dünya Instagram Instagram'da beni takip edin! Harika bilgileri kaçırmayın ↵

 

Paylaş
Yazar
yaprakgurdal
Yazılarımda da hem bir gezi rehberi olmayı, hem de anılarımı kaleme alıp heyecanımı paylaşmayı hedefledim. Umarım okuyarak sizler de bana katılırsınız ❤️

Önceki

İran - Önyargıları Yıkan Ülke

Sonraki

İsfahan - İran'ın Kalbi

Kayıt olun, yeniliklerden ilk sizin haberiniz olsun!

Küçük Dünya İnstagram

kucukdunyayaprak

Tam zamanlı gezgin 🧿🇹🇷🇨🇦 Kitap yazarı - Denizaşırı Yalnızlık
Travel writer🌍, book writer, scuba diver
75 countries, more to go
Next ➡️ ?

Yaprak Gürdal
🇨🇦Today in the news - Me as a travel writer. 🇨🇦Today in the news - Me as a travel writer. 🇹🇷 İyi haftalar dostlarım, Bugün Hürriyet Bodrum-Milas’ta “1 Konuk 5 Soru” sayfasının konuğu benim ❤️ Keyifli okumalar. Hepinize şahane bir hafta diliyorum.
🇨🇦Happy #tbt day. 🇹🇷Uzun zamandır çok seyrek paylaşım yapıyorum. Pandemi herkes gibi benim de bütün planlarımı değiştirdiğinden bu dönemi üretken geçirmeye çalışıp kafamı bilgisayarın önünden kaldıramıyorum. Ama arada eskilere gidelim mi? Mesela bu tbt gününde çok sevdiğim Tayland’a uzanıp hayallere dalalım mı? Ne dersiniz? @turizmtayland
🇨🇦Hiked Pedasa antique city in Bodrum today. 🇨🇦Hiked Pedasa antique city in Bodrum today. 🇹🇷Yağmur, kar, dolu yağdı, yine de bizi durduramadı. Bugün küçük bir grup ile dağlarda şahane bir yürüyüş yaptık. En güzel yeri de kuşkusuz Leleg’lerin Karia bölgesinde kurduğu en önemli yerleşimlerinden birisi olan Pedasa oldu. Pedasa şu anda bir şahsa ait olan arazinin içinde bulunuyor. Bizlerse yürüyüş rotaları içinde gezebiliyoruz. Ne ilginç değil mi? @ibexadventureclub
🇨🇦Happy birthday to me... May all our dreams 🇨🇦Happy birthday to me... May all our dreams come true and our lives filled with happiness and health... 🇹🇷O zaman bana mutlu yıllar 🎂 Birkaç aydır tek başıma Bodrum’da inzivaya çekildim. Ailem İstanbul’da. Ben Bodrum’da kitap yazıyorum. Bu yıl doğumgünümü de plansız ve tek başıma geçireceğimi düşünürken bir de baktım ki komşularım ellerinde pasta ile kutlamaya gelmişler. Covid-19 nedeniyle kapılar açık, sosyal mesafeli ve maskeli oturduk ama zorluklara ve imkansızlıklara rağmen bu desteği hissetmek öyle güzel geldi ki anlatamam... Hayatlarımız hep sevgiyle, umutla, yanyana geçsin. Daha upuzun yıllar hep birlikte yolları katedelim 🙏 Hepinize kocaman sarıldım.
🇨🇦We could only travel within the country in 🇨🇦We could only travel within the country in 2020. #Tbt from this summer. Here is Bodrum. 🇹🇷Malum, 2020’de seyahatlerimiz durdu. En fazla ülke içinde gezebildik. Ben de bugünkü tbt ile bu yaz Bodrum’dan bir yer paylaşacağım. Sandima Bodrum’un az bilinen yerlerinden birisi. Yalıkavak'ın eski yerleşimi olan Sandima 600 yıl boyunca hayvancılık ve zeytincilik yapılan bir Türkmen köyüymüş. Partinapas Kayası'nın güney eteklerine kurulan köy kırk yıl önce tamamen terk edilmiş. Halkı bugünkü Yalıkavak merkeze göç etmiş. Köyün günümüzde tamamen harabe bir görünümü var. Umarım bu fotojenik ve tarihi değeri olan köyü korumayı başarabiliriz.
🇨🇦Today on the news. Have a nice week ❤️ 🇨🇦Today on the news. Have a nice week ❤️ 🇹🇷Bugün Hürryet Bodrum-Milas’ta Bargilya var. Yeni yılın ilk pazartesi gününde hepinize iyi haftalar diliyorum. @ibexadventureclub
🇨🇦Happy New Year all my friends all over the 🇨🇦Happy New Year all my friends all over the world. 🇹🇷Sevgili sosyal medya ailem, Yeni yılda size bu güllerle birlikte kitabımı hediye etmek istiyorum. Bir facebook, bir instagram takipçime kitabımı imzalayıp göndereceğim. Gönül isterdi ki daha fazla kitap verebileyim ama inanın benim elimde de kendime ayırdığım tek kopya dışında başka kitap yok. Bu kitabı okuma imkânı bulamayan çocuklara destek olabilmek amacıyla yazdığım için ve gelirinin tamamını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlayacağımdan elimde hiç kitap tutmuyorum. İstiyorum ki bu kitap satılsın ve çocukların gözlerindeki ışıltı bu sayede birazcık daha parlasın. Hani derler ya “ölsem de gam yemem” diye. Ben de kitabım sayesinde bu cümlenin anlamını tüm hücrelerimde hissediyorum işte. Sosyal medyadan gelen tüm destekler ve paylaşımlara da binlerce kez teşekkür ediyorum. Hepiniz iyi ki varsınız, iyi ki yanımdasınız. Kitabım 7 ocakta satışta olacak. Kitapçılardan ya da online ısmarlayarak satın alabilirsiniz. En uygun fiyatlı olarak da yayınevimin web sayfasından temin edebilirsiniz. Linki aşağıya ve profile bırakıyorum. https://kitapatayurdu.com/index.php?route=product/product&product_id=786 6 ocak gece yarısına kadar yorum yapabilirsiniz. 7 ocak günü saat 20.00’de çekiliş sonucunu yayınlayacağım. Sizden tek istediğim ise bu paylaşımın altına yeni yıldan ne beklediğinizi yazmanız. Tabii ilaveten beni takip ederseniz de mutlu olurum 😍. Benim 2021’den beklentim ne mi? Üretmeye, şükretmeye, nefes aldığım her saniye “hayat heyecanı” hissetmeye, umudun her zaman var olduğunu bilmeye, hayal kurup bu hayalleri gerçekleştirmeye devam etmek... 2021 hepimize güzelliklerle ve sevgiyle gelsin ❤️
🇨🇦And it is my day today... My first book “Overseas Loneliness” has arrived on the shelves. "Overseas Loneliness" chronicles my immigration experience and shares some of the trials and tribulations of life in Canada over a period of 12 years. All proceeds from the book will be donated to causes supporting children’s education. 🇹🇷... ve bugün benim günüm. Yıllardır elime almayı beklediğim ilk kitabım “Denizaşırı Yalnızlık” yeni yılda raflarda yerini alıyor. Bu kitabı bana “hayat sana güzel” diyenler için yazdım. Hayatta bana hiçbir şeyin kolaylıkla gelmediğini anlattım, ödediğim bedelleri gözler önüne serdim. Bu kitabı beni yakından takip eden canım takipçilerim için yazdım. Blog yazılarımda sadece gezdiğim yerlerden beni tanıyan sosyal medya ailemin gerçek “ben”i tanımasını istedim. Bu kitabı beni yeni tanıyacak kişiler için yazdım. Belki hikâyemi okuduktan sonra beni sosyal medyada takip etmek, yürüdüğüm yollarda benimle birlikte yürümek, benimle “an”ı yaşayarak değişik ülkeleri gezmek, görmek, eğlenmek, öğrenmek isterler diye düşündüm. Bu kitabı Kanada’ya göç etmeyi düşünen herkes için yazdım. Yüksek beklentilerle dünyanın öbür ucuna gidip sonra büyük hayal kırıklıkları yaşasınlar istemedim. Bu kitabı en çok da kendim için yazdım. Kendi gerçeklerimi kendime itiraf ettim. Bütün hayatımı olduğu gibi ve herşeyiyle dümdüz anlattım. Kendimi iyileştirmek, yaralarımı sarmak, geçmişimle barışmak istedim. Çocukluğumda kanadı kırık bir kuş iken büyüdükçe uçmayı nasıl öğrendiğimi anlattım. Kitabımın çok büyük bir amacı da var. Eğitim hayatımda karşılaştığım maddi sıkıntıları başka çocuklar yaşasın istemiyorum. O nedenle kitabın tüm gelirini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlıyorum. Yani alacağınız her kitap bir çocuğun önündeki umut dolu yolculuğuna ışık tutacak. Kitabımın hazırlığı aşamasında yayınevim @atayurtyayinevi ile omuz omuza çalıştık. Bu süreçte beni hiç yalnız bırakmayan ve titizlikle editörlüğümü yapan canım dostlarım @geziyorumoyleysevarim @gezgindenizkizi @ozgedinc @ayca.gucluten @birolzoomkibris annem @cicek.ozman ve yeğenim @yasemin.asutay sayesinde de kitabım son halini aldı. Hepsine her zaman yanımda oldukları için minnettarım.
🇨🇦Today in the news. 🇹🇷İyi haftalar 🇨🇦Today in the news. 🇹🇷İyi haftalar herkese, Bugün Hürriyet Bodrum-Milas’ta Beçin Kalesi var 😊 @milas_belediyesi @ibexadventureclub
Devamı... Takip Et

Küçük Dünya Facebook

Tüm Dünya

İlginizi Çekebilir

İsfahan – İran’ın Kalbi
Ara 17, 2015

İsfahan – İran’ın Kalbi

Kaşhan – Kervan Yolu Üzerinde
Ara 17, 2015

Kaşhan – Kervan Yolu Üzerinde

İran – Önyargıları Yıkan Ülke
Ara 14, 2015

İran – Önyargıları Yıkan Ülke

Şiraz – Aşkın Şehri
Ara 17, 2015

Şiraz – Aşkın Şehri

Yorum Bırakın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Copyrights © 2020 Küçük Dünya. Tüm hakkı saklıdır.
Yukarı Çık